13 Aralık 2018 Perşembe

The Miseducation of Cameron Post - Desiree Akhavan (2018)


Aynı cinse karşı çekimin Hristiyanlık ile tedavi edilebileceğini savunan bir doktorun kurumlaştırdığı bir terapi merkezine, genç bir kızdan hoşlandığı için teyzesi tarafından gönderilen bir genç Cameron. Bu kuruma politik, ailevi veya toplumsal nedenlerle gönderilmiş gençlerin, kimliklerini inkar edip bir suçmuş gibi kendilerinden nefret ettirilerek beyinleri yıkanmış bir şekilde; toplumda dikkat çekmeyen "normal" bireyler olarak kurumdan ailelerine paket teslim yapıldıklarını da söyleyebiliriz. Bu katı sistemde biraz bile kendi olmalarına izin verilmiyor ve tüm seçimlerinin yetkili merciler tarafından onaylanması gerekiyor. 

Gerçek duygularını her zaman saklamak, bastırmak zorunda kalan gençlerin tek istedikleri kendilerini olduğu gibi kabul eden aileleriyle birlikte evde olmaktır. Ebeveynleri için yeterince maskülen ya da feminen olamayan bu gençlerin en sonunda bu merkeze getirilmesi onların içinde yaşadığı öfke, ızdırap; sürekli kendilerinden nefret etmeleri ve hiçbir zaman toplumsal beklentileri karşılayamamanın verdiği yetersizlik duygusu her karakter ile ayrı ayrı gösterilmiş.


Kurumda veya toplum tarafından birçok kez duygusal sömürüye maruz kalmış ama ilk olarak aileleri tarafından dışlanmış bu gençler, kendini kandıran en sonunda da mutsuz ve sadece dışarıya değil kendilerine de ustaca yalan söyleyen bireyler olarak eve gitmeye bu kurumda hazırlanıyorlar. Sonunda "tedavi" olmaları ya da kabul ettikleri yalana yeterince inanmış olmaları bile onların iyi olması için yeterli olmuyor ve her zaman evlerine dönmelerine izin verilmiyor. İçten içe hala inkar etmeye çalıştıkları kişiler olunca duyulan suçluluk duygusu daha da artıp en sonunda ruhsal olarak çöküntü yaşayan gençler olarak kırılma anları yaşıyor ve her toparlandıklarında pişmanlık duygusuyla daha da kötü hissetmelerini sağlayan bir kısır döngüye dönüşüyor.

Böyle bir ortamda hala büyümekte olan Cameron bu kadar yargılama ve ön yargı karşısında şaşkınlıkla ama yine de deneyerek sisteme ayak uydurmaya çalışır lakin acı bir olay onu ve diğer gençleri ciddi bir biçimde sarsar. Bu sarsıcı olay herkesi üzse de birbirlerine daha çok yaklaştırır. Onların ne aileleri ne de getirildikleri bu terapi merkezinde anlayan bir yetişkin yoktur. Sürekli ne hissederlerse yanlış, günah ya da suçtur. Yine de onları anlayabilen yine kendileri gibi toplum tarafından dışlanmış gençlerdir. Cameron'ın ve diğer gençler için bu kurumun tek bir yararı varsa o da gençlerin yalnız olmadığı ve birbirlerini en iyi anlayacak olanların yine kendileri olmasıdır.


Filmde mekan, renkler çok güzel ama kurumun misyonu o kadar sinir bozucu ki bir yerde dur demek istiyorsunuz. Cameron Post'a Ters Terapi de bunu acı ama gerçek bir yorumla adını destekleyecek şekilde yapıyor. Filmin son sahnesinde siz de Cameron ile beraber büyük bir rahatlama yaşıyorsunuz. İnsanları etiketlemeden önce biraz daha empati kurmak isterseniz bu filme göz atmanızı öneririm. 

10 yorum:

  1. Ne güzel anlatmışsın!
    Filmde beni en çok etkileyen, çocukların kendilerini "anlatılan doğrulara" inanmak için zorlamaları oldu. Bir de tabii onlara rol model olan öğretmenleri :P

    Ajitasyona başvurmadan derdini anlatan hoş bir film olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :).

      Zaten sistem baştan çökmüş çünkü doktorun kardeşinin de o çocuklardan bir farkı yok, o da emin değil aslında içten içe biliyor ki anlattığı örnek olduğu insan değil. O da kaybolmuş, ne kendi olabiliyor ne de istenilen kişi :/. Böyle böyle yalanlar, kandırmalar üzerine kurulu bir sistem.

      Sil
  2. Bence anlatilan kurum sezdirmeden de olsa hayatimizin icinde. Kac kere polemik oldu, magazinde konusulmak isteyen kisilerce kullanildi bu konular. Biz insanlari kurallarla oyle sinirlandirdik ki onlarin mutlu yasamalari hic onemli olmuyor artik. Guzel bir filme benziyor. Ozellikle kendimin cok sevecegini dusunuyorum. Umarim yasadigimiz gezegen insanlarin yasantilarina karismamayi, kisinin sadece iyi bir insan olmasinin yeterli oldugunu ogrenir. Parmakla gosterilmeden yasayalim diye kendimize dunyada cehennemi yasatiyoruz bazen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok kolayı var, sana ne. Niye herkesi ne zaman başladığı bilinmeyen "normal" kabul edilen kalıplarla sınırlandırıp etiketlemek istiyor olmayınca da ötekileştiriyoruz. Kime neye göre. Umarım bir şeyler artık değişir.

      Sil
  3. hımm ben de senin blogda bu filme bakıyoduum izleyim diyoduuum sen geldin holeeeey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu daha önce de oldu, ben yorum yazıyordum sonra baktım sen de bana yazmışsın, kalp kalbe karşı derler de ben biraz ürkmeye başladım, hehe :).

      Sil
  4. Blogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. Herkese iyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel anlattığın film ilgimi çekti, notlarıma aldım. Toplumlar bireyleri kendi kalıplarına sokmak istiyorlar, bu acımasız tavır gençlerin yitip gitmesine neden olur ne yazıkki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ve maalesef çoğunlukla öyle oluyor. Keyifli seyirler :).

      Sil