13 Haziran 2024 Perşembe

Çekiliş

 Merhabalar!

Bir çekiliş duyurusu ile geldim. Doğum günüm yaklaşıyor ve istiyorum ki bu sene hediye almanın yanında kitap severlere kitap hediye edeyim. Daha önce okuduğum ama tekrar okumayacağım kitapları, okumayı seven blog dünyasından arkadaşlarımıza göndereyim. Kitaplar ikinci el yani bilginiz olsun, bazıları sıfır gibi olsa da bazıları olmayabilir ama hepsi okunur durumda. 

24 Haziran Pazartesi günü çekilişi sonlandıracağım. Tek yapmanız gereken blog adresinizi yorumlarda link olarak bırakmanız böylece yeni bloglar da keşfetmiş oluruz.  



Hediye kitaplar aşağıdaki gibidir;

Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde - Olga Tokarczuk

Kıyamet Park - Alper Canıgüz 

Naif Süper - Erlend Loe

Geç Kalan - Dimitri Verhulst

Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı

Keyifli tatiller! 


Çekilişi sevgili Neptünlü Cadı blogunun sahibi İlkay kazanmıştır. Yazısını buradan okuyabilirsiniz. 

12 Haziran 2024 Çarşamba

Abur Cubur (Son Zamanlarda Okuduklarım)

Merhabalar! Nasılsınız? Ben yine yazacağım deyip yazmadım, eski yazılarımı düzenleyip paylaşmadım. Yeni yazılar için aksiyon alıp harekete geçmedim ama kafamda bir yerlerde hep yazıyorum bu bloga ve sonunda icraata geçmeyi başardım. Özellikle iyi bir şey izleyip okuduğumda bunu paylaşma isteği artsa da genelde sosyal medyayı tercih ediyorum paylaşmak için. Kolayıma geliyor bugün kolaya kaçmadan şöyle biraz kitaplardan konuşalım istiyorum. Okuduklarınız veya okumayı düşündükleriniz var mı? Siz neler okuyorsunuz?


Source: https://tr.pinterest.com/pin/144748575515163070/

Naif, Süper - Erlend Loe (3/5)

Bu kitaba ara verip bitirdim. Kolay okunmasına rağmen arada sıkılıp bıraktım. Genç bir adamın hayatı sorgulamasıyla ve sınırlı çevresiyle gerçekleştirdiği ilişkileri konu alıyor. Yani okunur ama ben çok etkilenmedim. Karakterin yoğun bir depresyondan çıkış şekli beni tatmin etmedi ve inandırmadı diyebiliriz sanırım. 

Sessiz Hasta - Alex Michaelides (4/5)

Kolay okunan ve bestsellerlar ilgi alanıma giriyor bu aralar hem yazın gelme sebebi hem de reading slumpa tekrardan girmek istemediğimden aralara mutlaka bu tarz kitaplar eklemeye başladım hele bir de güzelse tadından yenmiyor zaten. Sessizliğe gömülmüş bir hastanın tedavisini üslenen bir psikoterapistin ağzından dinlediğimiz bir hikaye. Özel hayatına da dahil olduğumuz bu hasta - terapist ilişkisinde akıcı temposu yüksek bir gerilim okuyoruz ve ben keyif aldım. Kurgusu da güzeldi, yakında filmini de yaparlar. Eğer bu türü seviyorsanız bence bir bakın. Ben gerilim okumayı severim ve keyif aldım. Özellikle sebep sonuç ilişkisi bazı yerlerde üstün körü anlatılsa da genel anlamda iyiydi.

Zamansız - Latife Tekin (4/5)

Bir kadın ve erkek ilişkisini şiirsel bir dille anlatıldığı bir kitap Zamansız. Melike Şahin'in en sevdiği kitaplardan biriymiş, onda görüp almıştım. Üzücü, yıkıcı ama güzeldi de. İlk başta anlamaya çalışırken zorlansam da alışınca akıp gitti. 

Dul Bayan Basquiat: Bir Aşk Hikayesi (4/5)

Ünlü ressam Jean-Michel Basquiat ve Suzanne Mallouk'un ilişkisi anlatılıyor. Akıcı bir kitap. Bu kadar toksik bir ilişkiyi okumak yer yer rahatsız etse de Suzanne Mallouk'un bu ilişkiden kendini kurtarıp psikiyatrist olmasını da takdir ettim. İlişkinin yanında ayrımcılık, sanat dünyası ve dönemin önemli olayları da anlatılıyor ve bu kitabı daha da değerli kılıyor aslında okuma kalitesini arttırdığından. Ben sevdim. 

everyone in this room will someday be dead - Emily R. Austin (4/5)

Kitabın adı beni çok çekti ve kara mizah sevdiğimden hemen alıp okumak istedim. Kitap arkası yazısı da bunu destekler nitelikteydi ondan büyük beklentilerle başladım lakin komedi anlamında istediğimi alamadığımdan hayal kırıklığı yaşadım. Bu beklentimin dışında ise kitabı okumak özellikle anksiyeteden muzdarip ölüm takıntılı biriyseniz (yani ben) pek önermem çünkü kitabın büyük çoğunluğu tekrarlardan ve bunu destekleyen iç konuşmalardan oluşuyor. İlk yarısında özellikle beni bu konuda boğdu lakin ikinci yarısında bir cinayet vakasını çözmeye uğraştığından daha hızlı aktı. Genel olarak da zor okunan bir kitap değil aslında ama biraz sabretmek gerekiyor. 

Filmlerden Daha Güzel -Lynn Painter (4/5)

Bu kadar anksiyetik bir kitap okuduktan sonra romantik komedi bir kitap tercihini bilinçli yaptım daha da karamsar olmamak için ama çok ağlattı bu kitap beni, ahahha. Çok dokunaklı duygusal bir kitap olduğundan değil de benim duygusal olarak sıkıntılı bir dönemime geldiğinden kaynaklıydı sanırım. Young adult tarzında romantik bir kitaptı. Düşmandan arkadaşlığa geçen iki liselinin hikayesi. Güldürdü de. Seriymiş ama ben bu mutlu sonu sevdim devam etmek istemiyorum, zaten çevrilmemiş de henüz. Filmi çekilse izlerim. 

Bir Katilin Güncesi - KimYoung-ha (3/5)

Bir seri katilin günlüğü adından da anlaşılacağı gibi. Kitabı hem ilginç yapan hem de dezavantajı olan şeyse katilin alzheimer olması. Yani neye inanacağım hangisi gerçek şimdi neden bahsediyor diye düşüne düşüne kitap bitti o yüzden de pek tatmin olmadım. Kolay okunsa da bitsin diye okudum, çok keyifli değildi. 

Annemin Öldüğüne Sevindim - Jennette McCurdy (4/5)

Bir çocuk oyuncunun anılarını anlattığı otobiyografi türünde bir kitap. Annesinin zoruyla başladığı kariyeri ve suistimal edilen bir çocukluktan annesinin ölümünden sonra kendini bulma arayışını anlatıyor Jennette ve bunları yaşamaktan daha zoru herhalde bunu anlatmaktır. Kendisi ile gurur duydum ve umarım mutlu güzel bir hayatı vardır artık. 

Mr. Salary - Sally Rooney (5/5)

33 sayfalık kısacık bir öykü bu. Sally'mizin yeni kitabı çıkmaya yakınken önce okumadığım tek kitabı Arkadaşlarla Sohbetleri okuyup sonra da  Intermezzo'nun çevrilmesini bekleyeceğim. Tesadüf Pandora'da bu kitabı görünce dayanamayıp aldım ve iyi ki almışım. Aynı gün bitirip tekrar okudum. Hem dilini ve anlatım şeklini özlemişim hem de hikayeyi sevdim. Yeni kitabı da sabırsızlıkla bekliyorum. 

Geç Kalan - Dimitri Verhulst (3/5)

Yine kara komedi ile beni kandıran ama güldürmeyen bir kitap daha. Bana kitap satmak istiyorsanız kara komedi deyin ve ben inanayım. Cidden zaafım bu sanırım. Karısından kurtulmak için demans hastalığı numarası yapan bir adamın hikayesini okuyoruz. Beni içine almadı ve tarzı hoşuma gitmedi yazarın ama eminim sevenleri vardır. Benlik değildi. Sıkıldım çoğunlukla.