tag:blogger.com,1999:blog-52537404842867171892024-03-14T11:15:24.068+03:00Öneri MakinesiCiddi bir kültür- sanat blogudur.öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.comBlogger559125tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-68516976279616783942023-10-22T10:11:00.003+03:002023-10-25T23:04:48.155+03:00Extraordinary (2023)<p><i>Bu yazı 27 Ocak 2023'te en son güncellenmiştir.</i></p><p>Selamlar, mis gibi yeni taptaze bir İngiliz mini diziyle geldim. Bu sene Disney+ Originals da yayında olan herkesin özel bir yeteneğe sahip olduğu bir dünyada henüz süper gücünü keşfedememiş bir kaybedeni izliyoruz. Ben bir oturuşta tüm bölümleri sömürmüş bulunmaktayım. Hem komik hem akıcı hem de o kadar güzel anlatıyor ki derdini sıkılmadan hap gibi yutuverdim. </p><p>18 yaşında herkesin özel yeteneğini keşfettiği ama esas kızımızın 25 yaşında olmasına rağmen herhangi bir süper güce sahip olmaması onu bu dünyadan dışlanmış hissettiriyor. Aslında şimdi de belli bir yaşa gelmiş henüz evlenmemiş, uygun görülen bir işe sahip değil kısaca hala yolunu arıyor ve "bir baltaya sap" olamamışsan gördüğün muamelenin aynısını bu karakter süper gücü olan bireylerin arasında görüyor ki bu tarz hikaye anlatmanın tatlı bir yolu olmuş. Hem de mizah yönünden de desteklemiş. Esas kızımızın eski aşkının reddedildiğinde bir anda uçamayıp ilk kez oluyor demesi gibi.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiQXLd-uz7eNcu3vgJFU63hBCiw2yXAxaDMld-Qs5J_skFLr3hSlu9CcuWly260r_hZRBovWEiBl2CIwy7BtLfZbKAxgWgMONGJ4iLLUvr8Mugpu8sdXRZ7GNzknUGA66uWrnKmULYgfY1__WZVwlypIwYbkYPZ2tHhhIaMr4pH2_yL3HxgV6zztO-ptY/s750/onp2UrYrvkHphkrCq8wKFflmlKl.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="750" data-original-width="500" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiQXLd-uz7eNcu3vgJFU63hBCiw2yXAxaDMld-Qs5J_skFLr3hSlu9CcuWly260r_hZRBovWEiBl2CIwy7BtLfZbKAxgWgMONGJ4iLLUvr8Mugpu8sdXRZ7GNzknUGA66uWrnKmULYgfY1__WZVwlypIwYbkYPZ2tHhhIaMr4pH2_yL3HxgV6zztO-ptY/s320/onp2UrYrvkHphkrCq8wKFflmlKl.jpg" width="213" /></a></div><p>Herkesin anormal olduğu durumda normal olunca anormal olan sen oluyorsun. Süper güçlerle çevrili de olsan bir süre sonra sıradan herkes gibisin. Bu tarz bir metafor birçok yorumlamaya da açık bırakıyor diziyi ki düşünmesi de üstüne baya eğlenceli. <i>Sen Aydınlatırsın Geceyi</i> filmindeki gibi bir fikir aslında. Oradaki gibi herkesin sahip olduğu süper gücün olması seni ayrıcalıklı yapmıyor. Seni sen yapan yine sen oluyorsun, kendini olduğun gibi sevip kabul ettiğin zaman bu dünyada mutlu oluyorsun. Zamanı geri alabilsen geri geldiğinde yine aynı sen olduğunda değişen bir şey olmuyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVP3MrokMRN0zhbI_vvLlEI-H2Nm70-nlIEATnGqJ5NztknUvIlKeyJkyPPzg2pxvon5jd4WPaG1Xw0tEg4sqKYsM9XrcSsgai2iu0TArGwkXV6oz8dFlwRURWZQrJTHaRXpaQXPF8UXcbdybGFbY_Yopo-xGgdOc8aeqrJyOM-f-SSNHq-_dMFkEyJHs/s3000/24extraordinary-videoSixteenByNine3000.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1688" data-original-width="3000" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVP3MrokMRN0zhbI_vvLlEI-H2Nm70-nlIEATnGqJ5NztknUvIlKeyJkyPPzg2pxvon5jd4WPaG1Xw0tEg4sqKYsM9XrcSsgai2iu0TArGwkXV6oz8dFlwRURWZQrJTHaRXpaQXPF8UXcbdybGFbY_Yopo-xGgdOc8aeqrJyOM-f-SSNHq-_dMFkEyJHs/w400-h225/24extraordinary-videoSixteenByNine3000.jpg" width="400" /></a></div><p>Soundtracki de aşırı başarılı olan bu dizide shazamı hazır tutun derim. Muhteşem bir playlist sizi bekliyor; Metric'ten Mitski'ye The Moody Blues'a birçok sevdiğimiz ve yeni keşifler yapabileceğimiz şarkılar mevcut. İkinci sezon gelse de izlesek!</p><p>Bu dizileri sevdiyseniz bunu da seversiniz, bu diziyi sevdiyseniz ve aşağıdakileri hala izlemediyseniz onları da seversiniz. </p><p><i>Misfits</i></p><p><i>In The Long Run</i></p><p><i>Fleabag</i></p><p><i>Crashing</i></p><p><i>The End of the Fucking W</i><i>orld</i></p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-49380754513789652262023-10-21T22:44:00.003+03:002023-10-22T16:48:58.234+03:00Film Ekimi, Bir Oyun ve Birkaç KitapMerhaba, arkadaşımın hatırlatması ile Film Ekiminde bu sene iki filme gitme fırsatı buldum. Üçüncüsünü de yarın izleyeceğim. Bu hafta içinde hastalıktan kırılsam da iki film ve bir oyuna gitmeyi ihmal etmedim. Şimdi biraz onlardan bahsedeceğim. Bahsetmeden önce iki sorum var. Bayadır kitap almıyorum, son zamanlarda en çok sipariş verdiğiniz ve güzel kampanyaları olan site hangisi? Ben genelde Amazon'dan sipariş veriyorum, tek tük aldığım kitaplarda toplu bir alışveriş yapabilirim alternatif bu aralar hangi siteler var merak ediyorum. Diğer sorum da arada eskiden katıldığım ama yazmadığım etkinlikleri okumak hoşunuza gider mi? Yorumlarda beni aydınlatın :D . <div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">All of Us Strangers - Andrew Haigh </h3><div><br /></div><div>Başrol oyuncuları hot priestimiz Andrew Scott ve After Sun'ın daddysi Paul Mesal'i görünce yönetmen de çok sevdiğim 45 Years ve Weekend filmlerinin yönetmeni olunca beklentiler hayli yüksek salonun yolunu tuttuk lakin ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Film çok kötüydü. Senaryo o kadar kötüydü ki kitabı okumasam anlamakta güçlük çekerdim. Kitabı da elimdeydi ve gitmeden bir hafta önce okudum ve kitaptaki fikri sevsem de beni çok şaşırtmadı, sonu da tatmin etmedi. Kitapta karakterlerin neyi niçin yaptığı çok net iken filmde karakter derinliği asla olmaması beni filmin içine baştan sona alamadı ve duygudan uzak kötü bir film izledim. Yer yer didaktik olması da beni rahatsız etti. Muhteşem oyuncu kadrosu maalesef kötü senaryoda kaybolmuş Claire Foy'a ayrı parantez açmak isterim zira kendisi endişeli anne rolünde diğerlerinin yanında parladı. Soundtrack de çok güzeldi, görüntüler de. Onun dışında maalesef benim filme puanım beş üzerinden 2 kitaba ise 3. </div><div><br /></div><div>Filmi ilk kez gitme fırsatı bulduğum Kadıköy Sineması'nda izledim. Koltukları aşırı rahatsız, belki de benim boyumun uzunluğundan kaynaklı sığamadım, bacağım ağrıdı. Kutsal Motor'dan Zeynep ve Kaan hatta bana kitap okumayı yeniden aşılayan Melikşah da bu seanstaydı. Sahi araları neden bozuldu, aşırı meraktayım.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Kitap: Yabancılarla Bir Yaz - Taiçi Yamada</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimZ0N48-cRSqvVPnaMsQdO7_P_xWFejkrDIhV1IpwIrB322VystfP35QEYyG-4sNksrJSFg1hVZ8f6Wkmn1sdaDm_t6gBHp7QfQQw6o4zuzRzqYGCcw54BxW1vI78d5beF3o2gMO1P-5wDxeNfPj6eFdzyxO_TyBhJNl7I7xGtVxZtbpGw2JvaHvF3tlk/s4032/IMG-9743.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimZ0N48-cRSqvVPnaMsQdO7_P_xWFejkrDIhV1IpwIrB322VystfP35QEYyG-4sNksrJSFg1hVZ8f6Wkmn1sdaDm_t6gBHp7QfQQw6o4zuzRzqYGCcw54BxW1vI78d5beF3o2gMO1P-5wDxeNfPj6eFdzyxO_TyBhJNl7I7xGtVxZtbpGw2JvaHvF3tlk/s320/IMG-9743.jpg" width="240" /></a></div><br /><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Anatomy of a Fall - Justine Triet</h3><div><br /></div><div>Toni Erdmann filmine bayılan biri olarak Sandra Hüller'i bir saygı duruşu ile selamlayıp iki buçuk saatlik serüvenimize başladık. Filmde kocası çatıdan düşüp ölen bir kadının kocasının ölümünden suçlanmasıyla açılan davada iki görüşe de ortada duran ve kararı tamamen seyirciye bırakan bir film izliyoruz. Kadın gerçekten kocasını öldürdü mü yoksa bu bir kaza mıydı? Film baştan sona tutarlı ve iki fikre de eşit uzaklıkta olmasıyla takdire şayan olsa da Palme D'or alıyorsa da diğer filmler ne kadar kötüydü diye düşündürmedi değil. Benim puanım filme beş üzerinden 3.5. </div><div><br /></div><div>Filmi Atlas'ta izledik ve koltuklar nitekim daha rahattı :).</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsCd9zvqpbYxK7zTppjCUJxYgGdl9tG9USX0JnZLPS9Up7Ew3bDbS7Xvym8JXiXDOSOOhkhv6zk7OrGZ63uD45BcC7TnnIy5pk0bggDiefoKIX_wzpJxQMfmud20qlDhiUYcJ9wpNvR0vlxzQZuUwT_EfRwJrTCDBuE_vKj8ZMDtjsD1Zq1-l5BAqWhOE/s4032/IMG-9747.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="öneri makinesi" border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsCd9zvqpbYxK7zTppjCUJxYgGdl9tG9USX0JnZLPS9Up7Ew3bDbS7Xvym8JXiXDOSOOhkhv6zk7OrGZ63uD45BcC7TnnIy5pk0bggDiefoKIX_wzpJxQMfmud20qlDhiUYcJ9wpNvR0vlxzQZuUwT_EfRwJrTCDBuE_vKj8ZMDtjsD1Zq1-l5BAqWhOE/w240-h320/IMG-9747.jpg" title="öneri makinesi" width="240" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Güne Bakan Cam Kırıkları - Memet Baydur</h3><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Oyuncular: Almila Uluer ve Kerem Atabeyoğlu</h4><div><br /></div><div>Bir parkta tanışan iki yabancının sohbet/hikayelerinden oluşan yer yer güldüren ama yazım ve sonu bakımından pek de güçlü olmayan bir oyun. Minoa Pera'da her perşembe sahneleniyor bildiğim kadarıyla. İstanbul Modern Sanat'ın geçici yerini muhteşem bir yer yapmış Minoa, bayıldım. Buraya da birkaç fotoğrafını koyacağım. Zamanında Agnes Varda'nın Yersiz Yurtsuz'unu izlediğim salonda izledik bu oyunu. O salonu sahne yapmışlar iyi de yapmışlar umarım daha çok şey izleriz orada zira mekan o kadar güzel ki sık sık oraya gideceğim gibi duruyor. Kafesi açılsın, o bitkiler ve kitaplar arasında Christmas zamanı gitmek için sabırsızlanıyorum. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6DXjGL2NxRNHnOPUgvsZGCtWM3S_LLtTb1i70M8wQXlEt0LqPi-vrkftTtdUApSikYZBH0ELmCR9JRl9XBiD6LAeVMGYjSPhfL6vcDz5xRElrWq7bEeOrTChre8zXLO44kYj5rKbAY66rWzUF4Ipkj__Qs-h0q1C-LhE8EvuQ7cz1NYkrMqxFRib_IvQ/s4032/IMG-9774.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6DXjGL2NxRNHnOPUgvsZGCtWM3S_LLtTb1i70M8wQXlEt0LqPi-vrkftTtdUApSikYZBH0ELmCR9JRl9XBiD6LAeVMGYjSPhfL6vcDz5xRElrWq7bEeOrTChre8zXLO44kYj5rKbAY66rWzUF4Ipkj__Qs-h0q1C-LhE8EvuQ7cz1NYkrMqxFRib_IvQ/s320/IMG-9774.jpg" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDYEq1epvSz07Uh45rWaqDXBwEuwFHeDq6045flpQp8_9OWI3Jh5UPPpqzSgaoMTU3wJlSMkyB-MfRLsUfkaxGTowwXfAgSA_oyLshhKbi7QQS6cjRSp_5iMfIOrTXi2TAbnLdr9u4fZda15cbnOs48Djje1x0_pfKiKG5yQYQBemDXjEg7OsbOCjGTdk/s4032/IMG-9775.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDYEq1epvSz07Uh45rWaqDXBwEuwFHeDq6045flpQp8_9OWI3Jh5UPPpqzSgaoMTU3wJlSMkyB-MfRLsUfkaxGTowwXfAgSA_oyLshhKbi7QQS6cjRSp_5iMfIOrTXi2TAbnLdr9u4fZda15cbnOs48Djje1x0_pfKiKG5yQYQBemDXjEg7OsbOCjGTdk/s320/IMG-9775.JPG" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiLmtPwbA9o1mzanAx85oKqeN1vF3OoaFTEG8ICicZZbXk_szwbvRzC16iI75rAeQwSE5ZkIsyKGMYMexmNRs34raRMj_RoopMd7zaDNGxj42EKXHwXZziUdN0GeQJs-OoBh9s4Fy-BHAnqwb3TKtldip40wU2CfZxpdUqIxXcCtZU0LoKjKEJI1z13G8/s4032/IMG-9778.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgiLmtPwbA9o1mzanAx85oKqeN1vF3OoaFTEG8ICicZZbXk_szwbvRzC16iI75rAeQwSE5ZkIsyKGMYMexmNRs34raRMj_RoopMd7zaDNGxj42EKXHwXZziUdN0GeQJs-OoBh9s4Fy-BHAnqwb3TKtldip40wU2CfZxpdUqIxXcCtZU0LoKjKEJI1z13G8/s320/IMG-9778.JPG" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuG84at5F24lwivNfa8_Olt3mXHcocDStU_fIqixzuyNiA5DAmAO00Iy-y_Nzjnni_8gDolo9C6-Jn5BBgMj9uIIqIDxB57SqbXyrHbALzn-gLfeRxv37OaMd5gNV5Q9L_ydw1ZKvdGfRNTgc_ejYzsdLRMWAS5LcaPV85uNjDEX6poTmhxdOSty_AeBY/s4032/IMG-9779.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuG84at5F24lwivNfa8_Olt3mXHcocDStU_fIqixzuyNiA5DAmAO00Iy-y_Nzjnni_8gDolo9C6-Jn5BBgMj9uIIqIDxB57SqbXyrHbALzn-gLfeRxv37OaMd5gNV5Q9L_ydw1ZKvdGfRNTgc_ejYzsdLRMWAS5LcaPV85uNjDEX6poTmhxdOSty_AeBY/s320/IMG-9779.JPG" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb7gsSZh9whvIuzYVm9_WpunqE3ZIvZcBXI8m0ZJsCCibI8wNJUl-h-Ly14d7TfXZobbnHpKo7hxD0vIAF2TeMqX7DIMaIheuEXMs0P6s2LzlU_kuXTZAsy8A72hJykYNXjDFuJi0lUVKMh86dhzwZDmIBztVSIlDlZcLqwiJuFc2HCIHehWDEbknTIA/s4032/IMG-9780.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb7gsSZh9whvIuzYVm9_WpunqE3ZIvZcBXI8m0ZJsCCibI8wNJUl-h-Ly14d7TfXZobbnHpKo7hxD0vIAF2TeMqX7DIMaIheuEXMs0P6s2LzlU_kuXTZAsy8A72hJykYNXjDFuJi0lUVKMh86dhzwZDmIBztVSIlDlZcLqwiJuFc2HCIHehWDEbknTIA/s320/IMG-9780.JPG" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigOXHFvVFbt6Sb0pnCMxEDa0ojqZEUVQUPZsuIb5ebpHpd_uqhXV7VuEK5hcrPt5WfPJdtr7kbqqeUjDAHkYzx81BULLKysHaV3gPAy7e3EBb_BLInVkRWk4zRA5Wf4r87XadU_DfUjSaKTw9b5P3FFMOicU0sPzKO7wSzbqmh24gRT4BIZYTl-oQ03Pk/s4032/IMG-9783.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigOXHFvVFbt6Sb0pnCMxEDa0ojqZEUVQUPZsuIb5ebpHpd_uqhXV7VuEK5hcrPt5WfPJdtr7kbqqeUjDAHkYzx81BULLKysHaV3gPAy7e3EBb_BLInVkRWk4zRA5Wf4r87XadU_DfUjSaKTw9b5P3FFMOicU0sPzKO7wSzbqmh24gRT4BIZYTl-oQ03Pk/s320/IMG-9783.JPG" width="240" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAquHH54jHQx0rP0CWfqcUoUNIR-leekNNmDnEC_Vo0Vzr4L9tyU3bLSicTDQLkeoR3i9eWF-Xo6mLuvfMUpZts2VYAcejSbv7Wu2y4F69EgnRbO6ho999H7JUCgJobhKfS_yImA9-_lasiv0-KnLvhVFVHruH2iiyp0qepnIdb1AsAF6zxFdt9QGDR6M/s4032/IMG-9784.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAquHH54jHQx0rP0CWfqcUoUNIR-leekNNmDnEC_Vo0Vzr4L9tyU3bLSicTDQLkeoR3i9eWF-Xo6mLuvfMUpZts2VYAcejSbv7Wu2y4F69EgnRbO6ho999H7JUCgJobhKfS_yImA9-_lasiv0-KnLvhVFVHruH2iiyp0qepnIdb1AsAF6zxFdt9QGDR6M/s320/IMG-9784.JPG" width="240" /></a></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Anais Nin - İçsel Kentler Serisi</h3><div><br /></div><div>Şimdi serinin üçüncü kitabına başlamış bulunmaktayım. Ateş Merdivenleri çok sevdiğim bir başlangıç kitabıydı Albatrosun Çocukları ise ilki kadar sevebildiğim beni içine alan bir kitap olmadı. Ateş Merdivenleri kadın olmak ve seçimleri ile ilgili o kadar düşündürücüydü ki bakış açısı ile özellikle yazıldığı dönem düşünülürse çarpıcı bir roman. Serisinin devam kitapları da elimde, sıra sıra okunmayı bekliyor. Benim metro kitaplarım oldu, kısa romanlar olmasına rağmen okuması çok da kısa sürmüyor akıcılık bakımından ondan kaynaklı olsa gerek metroda daha rahat okunuyor :D. </div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Buse Cinayeti - Mehmet Murat Somer (Hop Çiki Yaya Serisi)</h3><div><br /></div><div>Bir dedektiflik serisinin ilk kitabı ama bazı kaynaklara göre Peygamber Cinayetleri ilk kitap. Emin olan varsa aydınlatsın. Gündüzleri website güvenliği ile uğraşan geceleri pay sahibi olduğu kulüpte çalışan karakterimiz kulüpte çalışan kızlardan biri öldürülünce merakına yenik düşerek cinayeti aydınlatmaya çalışır. Rengarenk karakterleri ile sonundan çok karakterin günlük yaşamını okumak daha çekici. Sonunu öğrenmek için değil karakterin tepkileri için okuyorum bir yerde ve polisiye olarak çok heyecanlandırmasa da klasik müziğe bayılan Rupaul hayranı Audrey Hepburn kostümleri giyen karakterimizin yaşamını okumak çok daha çekici. Bir de Hüseyin ile olan ilişkisi biterse üzüleceğim şu an net gibi lakin 7 kitap okuyacak kadar şans verir miyim izleyip görelim. Keşke dizisi olsa da izlesek diyeceğimiz bir roman. </div><div><br /></div><div><br /></div><div>Sizin aralarında izleyip okuduklarınız var mı sizin puanlar nasıl? </div><div class="wDYxhc" data-attrid="kc:/award/award_winner:nominations" data-hveid="CCQQAA" data-md="1001" data-ved="2ahUKEwjm4dTlzoeCAxWASvEDHdKJAM0QkCl6BAgkEAA" style="background-color: white; clear: none; color: #202124; font-family: arial, sans-serif; font-size: 14px;"><div class="Z1hOCe"><div class="zloOqf PZPZlf" data-ved="2ahUKEwjm4dTlzoeCAxWASvEDHdKJAM0QyxMoAHoECCQQAQ" style="line-height: 1.58; margin-top: 7px;"></div></div></div></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-25424079753500159882022-08-08T18:45:00.000+03:002022-08-08T18:45:11.926+03:002022 Yılında Okuduğum 20 Kitap (Devam edecek) <p>Böyle uzun kitap yazıları yazmayalı yıllar olmuş gibi, ben kitapları okurken ve yazarken çok keyif aldım, umarım siz de en az benim kadar keyif alırsınız. Siz bu kitaplardan hangilerini okudunuz ve şu an ne okuyorsunuz? Yorumlarda yazın lütfen.</p><h3 style="text-align: left;">O Sırada - Erman Çağlar</h3><p>Yer yer güldüğüm tatlı bir kitap, özellikle seksenlerde doğup doksanlarda gençliğini yaşamış kesimin verilen referanslara daha hakim olarak daha çok eğleneceğini düşündüğüm bir kitap. Ben biraz zaman olarak kaçırdığımdan okurken keyif alsam da bayıldığım bir kitap olmadı. İkincisi de var, denk gelirsem bir bakarım. Erman beyin düşüncelerinde bir gezintiye çıkmak ve farklı başlıklardaki absürt mizah süslü kısa yazılarını okumak isterseniz O Sırada'ya bir şans verin derim.</p><h3 style="text-align: left;">Bul Beni - Andre Aciman </h3><p style="text-align: justify;"> <a href="https://www.instagram.com/p/Cb693U3scD9/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="3024" data-original-width="4032" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgEnSnG7tKbSrqWiigJPM-qj0NjwIra5CYZtF5wqlgmYGuSFFi8bmrxdOcVUq0T_D-4z6MSxOU0i7v4b1yCDzZIZGtyQbP2NOkqGBJHDlgOqkeQsicLVtC93h8bOGdYux_mqMLjaoAHC78gKJidGBSEEE7kcgv_3hgUZYMJJSLBxqxfhMydy3kLfomv/s320/RNI-Films-IMG-2E761152-8B5C-4B8F-9F8D-BE1395C2697C.JPG" width="320" /></a></p><p>Adınla Çağır Beni kitabını ve filmini çok severim. Devam kitabı diye hemen aldım tabi çıkınca ama ancak okuyabildim. Kitabın neredeyse yarısında Elio'nun babası Samuel'in ilk görüşte aşk yaşamasını okuyoruz. Bu sırada Elio ile olan ilişkisinden bahsetmesi derken ikinci bölüme Elio'nun bakış açısına geçiyoruz. Tabi o büyük aşkın üstünden yıllar geçmiş ama geçmişin izleri hala onda. Elio'nun babasının tersine kendinden yaşça büyük bir adamla macerasına odaklanıyoruz ve onun sayesinde bazı kararlar almasına derken bu sefer Oliver'ın tarafına geçiyoruz. Evlenmiş, çocuk yapmış derken taşınma arifesinde bir geceyi anlatırken aslında Elio'nun hayaletiyle yaşadığına tanık oluyoruz. Son bölümü de söylemeyeyim sürprizi kaçmasın :). Baba kısmın bir tık sıkıldım, oradaki betimlemeler, gereksiz uzatılan yerlerden kaynaklı ve hikaye çok samimi gelmedi başta hoşuma gitse de. Diğer kısımlar daha kısa olduğundan gözüme pek çarpmadı ama yine gözümüz yaşlı okuduk bu tadı damağımızda kalan aşk hikayesini. İlk romanı sevenler bunu net okusun Spoiler; bu sonu hak ettik, ayrıca çocuklarının olması falan güzel bağlanmış :). </p><h3 style="text-align: left;">Yaşamın Ucuna Yolculuk - Tezer Özlü</h3><p>Sevdim mi sevmedim mi anlayamadığım bir yazar, karar vermek için Çocukluğun Soğuk Geceleri'ni de almış bulunmaktayım. Günlük gibi bir kitap, oldukça karamsar ve ince olmasına rağmen kolay okunan bir kitap değil. Çok sevdiği yazar Cesare Pavese'nin peşinde İtalya'da geziyor ve benim tek düşündüğüm şu an bunu yapmanın ülke şartlarında ne kadar zor olduğu :). </p><p></p><h3 style="text-align: left;">Manzumeler - Vüsat O Bener </h3><p>Yazarın kitaplarının Everest yayınlarına geçeceğini öğrendiğimde YKY'de eski fiyatıyla okumadığım tüm kitaplarını aldım, iyi ki de aldım :). Kapan kitabını çok sevdiğim sonrasında da okumaya devam ettiğim bir yazar. Şimdi de Siyah Beyaz öykü kitabını okumaya başladım. Manzumeler, kısacık bir şiir kitabı bu çizimlerin de olduğu. Keyifli şiirler var, Bener hayranları bir okusun derim. Dilinin herkese hitap etmediği bir gerçek o yüzden hiç okumayanların ilk tercihi bu olmasın, sevmeyenler de hiç almasın diyebilirim. </p><h3 style="text-align: left;">Güzellik Bir Yaradır - Eka Kurniawan</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/p/CeTABq4qvhC/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="3778" data-original-width="3016" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1DhTy3aLCRD45_ZBhSLP__zzNphtJrMpv8g9gzXRlOduowWt8Bn0gs-keLKeU6zQYpNl7uNilZqCFlQu10qt874Xn8dG1tnQMhmZ0pt27xoB56MRzOJUxlIKiqPk8GGaV23b3JVa4S19Cau6SXubQ8dg5ogfXK5jqKUgo9bQoqb4Qj4NfIV-DcULf/s320/RNI-Films-IMG-2B9586B2-4FC5-4BA7-A2AF-062795E310DB.JPG" width="255" /></a></p><p>Arka kapak yazısı aşırı ilgi çekici, kitap da hızlı başlıyor. Ana karakterin mizah anlayışı da çok güzel ama sonu yeterince etkileyici bitmiyor. Endonezya'dan büyülü gerçekçilik türünde bir kitap okumak isterseniz bu kitaba göz atın. Ülkenin tarihi hakkında da birçok şey öğreniyorsunuz. Bir de ben yine çok ağladım. Çok ağır konuları da işliyor. Mizahı o kadar güzel ki tadı damakta kalıyor keşke daha çok mizah unsuru olsaydı diyorum. </p><h3 style="text-align: left;">Kıyamet Park - Alper Canıgüz</h3><p>Alper Kamu'nun yeni maceralarını okumak her zaman keyif veriyor her ne kadar ilk okuduğum kadar etkilenmesem de. Alper Kamu, ruhen yaşıtlarının üstünde bunu biliyoruz ama teknolojiye uyum sağlayamaması bu genç yaşında ruhunun yaşlılığı mı yoksa yazarın kendisiyle özdeşleştirmesinden kaynaklı bir yorum mu bilemedim. Ben daha dinamik çağı yakalayan bir Alper Kamu okumaktan daha çok keyif alırdım gibi geliyor. </p><h3 style="text-align: left;">Aşka Övgü - Alain Badiou</h3><p>Arka kapak yazısı ilgimi çekti Penguen'e gittiğimde, birçok cümlenin altını çizdim. Daha önce yapılan bir söyleşinin derlenip toparlanıp yayına hazırlanmış hali. Yazarımızın aşk hakkındaki görüşleri okumaya değer. </p><h3 style="text-align: left;">Normal İnsanlar - Sally Rooney</h3><p>Sally Rooney abartıldığı kadar var ve gerçekten Y kuşağının hislerini, o arada kalmışlığı ve sorgulamaları öyle güzel anlatıyor ki Normal İnsanlar da çok severek okuduğum bir kitap oldu. Yazarın 91li olduğu gerçeği beni çok şaşırtsa da artık biz 90lıların orta yaş olduğu geçeğini bir kez daha yüzüme vurmuş oldu. </p><h3 style="text-align: left;">Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/mubisell/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlquQ7dLBD3kopvOBIy2ehbIPvXeQSy7lMaTvjPdf-psXvVuxR81bf2D5mzkYpxWAFO0JcFTf2OFAIrXcJhmaC6UhzYTn163JduGtcuC3HRDaSwfl7MDMX1afrJGvzH0XkKqIbOpkM2y5q9cv2-nJkLQMSYXYPu_-QrP3Si2qU7fVHagrjOS22sJ4N/s320/RNI-Films-IMG-17256653-8DE8-4B51-80ED-6E986B6FDE35.JPG" width="240" /></a></p><p>Filmini daha çok sevdiğim nadir kitaplardan biri :). Barış Bıçakçı da severim ama bu kitapta dürüst olmak gerekirse sıkıldım ve daha çok anlatım şeklinden. Ender'in sürekli Çetin ile bizli konuşması beni aşırı yordu. Kendilerini bir görmelerini birbirlerine olan bağlılıklarını anlıyorum fakat tek bakış açısından diğer karakterleri okumak bir süre sonra beni maalesef sıktı. İyi ki film olmuş, Sakin de müziklerini yapmış, bu kitap olabilecek en güzel şekilde yeniden uyarlanmış. Bıçakçı okumaya devam ama bu kitap bana hitap etmedi.</p><h3 style="text-align: left;">Emanet Çocuk - Claire Keegan</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/mubisell/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFUbwCE5WBfderSUg_ht3r2mEkKIZ0YxCsluRtsyZo4nx8WPw-hasw0rN47xDjzNI0xSJUTn4s1td5fL2eE6hhmhPBilpUMd2FTXhps0XOFOIW0PejleEJOzvE9pPUzOZgAlmjJ1uic1fz8MR7rejeUxfnRMv6s1GWH8ZrbItqKjpahFa8qGnmo3h_/s320/RNI-Films-IMG-12A38076-DF59-4518-AE7A-4A5941BFBE2A.JPG" width="240" /></a></p><p>Çok hüzünlü bir hikaye. Yoksul ve kalabalık bir aileyeni bebekleri olması sebebiyle emanet olarak çocuklarından birini çocuksuz bir aileye bırakırlar. Burada yeni bir düzen ve anne baba profiliyle karşılaşan çocuk ayrıntılarda ve yalın bir dille o kadar güzel doğup büyüdüğü ailesiyle olan farkı anlatıyor ki bu kısacık hikayede bence en vurucu nokta da bu oluyor. Kısa ama çarpıcı bir kitaptı, tavsiye ederim.</p><h3 style="text-align: left;">Günler Aylar Yıllar - Yan Lianke</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/mubisell/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="1472" data-original-width="828" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh98OcPhiZgYKQTWW5k4auDuMgEib3exNQcn1N3lZX_TrwgtQ_l1zQMCLzojzGi70etDQdwmsY130kV-oYok3ujF9095tF9zqH_dFsePyLD1No9lbfT0bcU5zcGaCjgMdj1so3Qn_6ACaUu2VkYzzJpqjkNxzARsWgXL-d_y4srzkn7cNuJCQMzUoFW/s320/42F4443E-367F-4E84-B2C9-F6F82E7D4A9C.JPG" width="180" /></a></p><p>Yine ağladık da ağladık. Hele köpek ağladıkça ben daha çok ağladım. Kuraklığın ortasında koca köyde yalnız kalmış kör bir köpek ve ihtiyar bir adam insanlığa, umuda ve yaşama dair beraber dostça bir hikaye yazıyorlar. Kapağıyla da o kadar uyumlu ki hayran olmamak elde değil. Jaguar çok sevdiğim bir yayınevi, okuduklarımdan sevmediğim hiç olmadı ağlamadığım da olmadı sanırım :). </p><h3 style="text-align: left;">Güzel Dünya, Neredesin? - Sally Rooney</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/p/Cfq-W3IKJKq/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZX6Y16EcdRTieoLnD94Fhi1avJtAjIWxnvglEnoW1ZLHdcDsEfwoKABX21wr2u0AhSd9T2UoEZLQI4_ZNni6elV0pWJlGR6JOwzoamKWdIJkZbrGUh2QG8XfgPSri93idZ3jPc4xNARhdIJiSubSrFV2s35KbsSRGdrhmb6NvXBu-zCvVr9rhWVAJ/s320/RNI-Films-IMG-14E9D956-7EAA-4EA3-9B4D-5CEC700E142C.JPG" width="240" /></a></p><p>Bu yılımın keşfi oldu Sally Rooney ve beni de etkisi altına alması uzun sürmedi. Y kuşağının kararsızlığını, anksiyetesini, arada kalmışlığını o kadar iyi anlıyor ve anlatıyor ki insan neden bu kadar çok okunduğunu ve sevildiğini hemen anlıyor. Kendisini 91li olduğunu okuduğumda küçük bir şok yaşadıysam da başka kimse bir dönemin ruh halini bu kadar iyi yansıtamazdı herhalde karakterlerine. Bu kitaba gelirsek de ben çok sevdim. Sevmediğim bazı yerler olsa da şimdilik en sevdiğim Rooney kitabı. Pandemiden de nasibini alan kitaplardan biri. Hatta okuduğum ilk pandemi etkili karakterlerin olduğu kitap olabilir. Sevmediğim yanı da dünya gündemine dair yaptıkları yorumlarda karakterlerin çatışmasının az olması ve daha çok yazarın görüşlerini anlatması gibi bir durum. Karakterden çok tip gibiler bu görüşleri anlatırken ve pasifler. </p><h3 style="text-align: left;">Nora, Bir Bebek Evi - Henrik Ibsen</h3><p> <a href="https://www.instagram.com/p/Cfq-W3IKJKq/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;" target="_blank"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7U3gJ7cO-g3t4ttBY5loz9heN8Rw_792oCQhgGUL6l6rxpDrqNleZ4GFK1z1rPf9aITNB7JWDUz8u4eSd6pEL4pBKxIGrDYw1tGSzYGfknFeuCXm47GjAMDf7Z03cxQadWfro98CDoGZmepHqYdRzGLWParXFk4PhPDNcQob12PA7TeOasw4i-rAP/s320/RNI-Films-IMG-3E0B2D48-2586-470B-A8D6-95E92DE234A5.JPG" width="240" /></a></p><p>Nora'yı sevdim, güçlü bir karakter. Oyun da çok güzeldi. Sahnede bir gün izlemek isterim. Nora bir gün ailesi için gizli bir karar alır ve sonuçları ailenin hayatını sonsuza kadar değiştirir. Nora'nın karakter değişimi o kadar güzel anlatılmış ki kitabı sevmemdeki en büyük etken bu oldu.</p><h3 style="text-align: left;">Hedda Gabler - Henrik Ibsen</h3><p>Sonu çok çarpıcı olmasına rağmen ilki kadar sevdiğim bir oyun olmadı. Sahnede izlemek belki daha farklı düşünmemi sağlayabilir. Hedda çok alımlı ve güzel bir kadındır. Yeni evlenmiştir ve sıkıntıdan oynadığı oyunlar bir yerde başına dolanıyor diyebiliriz.</p><h3 style="text-align: left;">Hayalet Işık - Pierre Drieu La Rochelle</h3><p>Çok sevdiğim Oslo, 31 August'un esin kaynağı ve Le Feu Follet (izleme listemde) filminin de uyarlandığı kitap Hayalet Işık. Tabi bundan ötürü hemen alıp okumak istedim. Çeviriden pek emin olamadım, yer yer zorladı beni lakin kitap çok güzel ve etkileyici. Bağımlılıkla savaşan Alain bir gün tedavi gördüğü hastaneden çıkar ve tüm arkadaşlarını ziyaret ederken yaşamının amacını yeniden sorgulamaya başlar. </p><h3 style="text-align: left;">Vişne Bahçesi - Anton Chekhov</h3><p>Uzun zamandır Chekhov okumak istiyordum. En son orta okul lise zamanı okudum herhalde, hayal meyal öykülerini ve hissettirdiklerini hatırlıyorum ki o da pek benim tarzım olmadığı yönünde. Nitekim yıllar sonra okuduğum ilk kitabında da aynı şeyleri hissettim. Lakin birçok oyun ve öykü kitabı elimde, yavaştan birçok yönetmen ve yazarı etkileyen bu yazarı okumaya devam edeceğim. Vişne Bahçesi'nde bir ailenin maddi durumlarındaki bozulma nedeniyle muhteşem bir vişne bahçesi olan evlerini satmak zorunda kalmalarını konu alıyor. Alt metinde sınıf ayrımı öne çıkıyor. En sonunda adamcağıza çok üzüldüm, kim olduğunu söylemeyeyim sürprizi kaçmasın. Her ne kadar görüşleri eskiden kalma olsa da böyle unutulmak çok üzücü. </p><h3 style="text-align: left;">Başkalarının Tanrısı - Mine Söğüt </h3><p>Yıllar sonra yeniden Mine Söğüt okumak iyi geldi. Yine ötekilerin hikayesini anlatıyor, yer yer didaktik bir anlatımı olsa da beni çok sıkmadı bu durum. Sokakta yaşayan beş insanın hayatını neredeyse büyülü bir gerçeklik üzerinden anlatıyor. </p><h3 style="text-align: left;">Badem - Sohn Won-Pyung</h3><p>Bookstagramda sevdiğim kitapların yanında en çok gördüğüm kitaplardan biriydi Badem. Duyguları hissedemeyen bir çocuğun büyükannesi ve annesinin yardımıyla sosyal çevrede nasıl davranması gerektiğini evde öğrenmeye çalışıyor. Kitap birkaç yerde betimlemelerle beni etkiledi. Kitaba ismini veren badem gibi. Yine arkadaşlarından öğrendiği duyguları anlatmasını okumak keyifliydi. Hiçbir şey hissedemeyen bir insanın durumunu anlatmak da hiç kolay olmasa gerek ki bence bu konu da kitapta en zayıf kalınan yer. Onun dışında okuması kolay akıcı bir kitap. </p><h3 style="text-align: left;">Bir Demet Kuru Soğan - Feridun Oral</h3><p>Bir pazar sever olarak konusunu okuduğum andan beri merak ettiğim bu kitabı hemen alıp okumak istedim. Çizimler ve fotoğraflarla dolu çok tatlı bir kitap. Kalınlığına bakmayın elinize aldığınız gibi bitiyor. Kısa kısa anlar okuyoruz bir başka pazar sever Ali Bey'in hayatından.</p><h3 style="text-align: left;">Suyun Şekli - Andrea Camilleri</h3><p>Komiser Montalbano serisinin ilk kitabı, Suyun Şekli. Çevirisinden pek emin olmamakla beraber akıcı bir roman. Esas karakter hakkında fazla detay olmayışı benim okurken en çok eksikliğini hissettiğim ve karakteri sevmemi engelleyen şey oldu çünkü tanıyamadım. Sadece karaktere dair sonuna doğru ilgimi çeken detaylar vardı, komiserin verdiği kararlar ve terfi kısmı gibi; bu da devam etme kararı almamda etkili oldu. Bugün ikinci kitap gelecek, bakalım bu sefer karakterin kişiliği hakkında daha fazla detay okuyabilecek miyiz? Tamamen doğal yollarla ölen önemli bir devlet yetkilisinin cinayete kurban gitmiş olduğunu düşünen Komiser, üstlerinden iki gün ister ve olayın perde arkasını araştırır. Ciddi bir eleştiri var kitapta, devlet, din işleri başta olmak üzere. Kurumların yozlaşması kitapta en öne çıkan tema diyebiliriz. Ok</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com14İstanbul, Türkiye41.0082376 28.978358924.861901556402977 11.4002339 57.154573643597026 46.5564839tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-42943163467635501402022-06-14T17:51:00.047+03:002022-06-14T21:06:02.892+03:00Dev Kitap Alışverişi (Amazon, İdefix, YKY, ve İş Bankası Yayınları)<p>Merhabalar, uzun zamandır kitap almıyordum, okumuyordum da. Yani okuyorum da Goodreads'ten görüyorsanız çok da okuyorum sayılmazdı. Bu aralar çokça Melikşah videosu izleyip influence edildiğimden üstüne sevdiğim yazarların yeni kitaplarının çıkması ile birçok kitap almış oldum. Şimdiden de kitap sepetlerim dolu, onları da umarım elimdeki kitapları erittikçe alırım. Zamlar almış başını gidiyor biliyorsunuz. İlk zamsız halini kaçırdım bari ikinci zamdan önce istediklerimi toplayayım derken baya bir okunmamış ve merak ettiğim kitaplarım var şu an evde okunmayı bekleyen. Önceden olanları saymıyorum bile :).</p><p>İlk olarak <u>Amazon</u>'dan baya bir kitap siparişi verdim. Parça parça gönderdiler ama ben hepsinden burada kısaca bahsedeyim. <u>İdefix</u>'ten de Amazon'da olmayan veya oraya göre daha ucuz olan kitapları aldım. </p><p>Bir diğer alışverişim <u>Kadıköy YKY</u> mağazasından oldu. Oradaki beyefendinin önerisiyle Bernhard aldım ve Vüsat O. Bener'in artık Everest'ten kitaplarının yayınlanacağını söylemesi ile eski fiyatlarıyla elimde olmayan kurgu kitaplarını topladım hemen. </p><p><u>İş Bankası</u>'na da uğramak istedim çünkü online bulamadığım Vişne Bahçesi'ne bakmak istiyordum ve nitekim buldum; onun yanında da arkadaşımın önerisiyle Altıncı Koğuş'u yine aldım. </p><p>Bir de bundan haftalar önce yine <u>Remzi Kitabevi</u>'nden birkaç kitap aldım onları da aşağıda bulabilirsiniz. Dolap uygulamasından da yine tükenen kitapları uygun fiyata alma keyfi dedik. </p><p>Kitapları alışverişlere göre değil de alma amaçlarıma göre anlatacağım izninizle :).</p><blockquote class="instagram-media" data-instgrm-captioned="" data-instgrm-permalink="https://www.instagram.com/reel/CdJOqaqqcVl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" data-instgrm-version="14" style="background: rgb(255, 255, 255); border-radius: 3px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.5) 0px 0px 1px 0px, rgba(0, 0, 0, 0.15) 0px 1px 10px 0px; margin: 1px; max-width: 540px; min-width: 326px; padding: 0px; width: calc(100% - 2px);"><div style="padding: 16px;"> <a href="https://www.instagram.com/reel/CdJOqaqqcVl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 40px; margin-right: 14px; width: 40px;"></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 100px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 60px;"></div></div></div><div style="padding: 19% 0px;"></div> <div style="display: block; height: 50px; margin: 0px auto 12px; width: 50px;"><svg height="50px" version="1.1" viewbox="0 0 60 60" width="50px" xmlns:xlink="https://www.w3.org/1999/xlink" xmlns="https://www.w3.org/2000/svg"><g fill-rule="evenodd" fill="none" stroke-width="1" stroke="none"><g fill="#000000" transform="translate(-511.000000, -20.000000)"><g><path d="M556.869,30.41 C554.814,30.41 553.148,32.076 553.148,34.131 C553.148,36.186 554.814,37.852 556.869,37.852 C558.924,37.852 560.59,36.186 560.59,34.131 C560.59,32.076 558.924,30.41 556.869,30.41 M541,60.657 C535.114,60.657 530.342,55.887 530.342,50 C530.342,44.114 535.114,39.342 541,39.342 C546.887,39.342 551.658,44.114 551.658,50 C551.658,55.887 546.887,60.657 541,60.657 M541,33.886 C532.1,33.886 524.886,41.1 524.886,50 C524.886,58.899 532.1,66.113 541,66.113 C549.9,66.113 557.115,58.899 557.115,50 C557.115,41.1 549.9,33.886 541,33.886 M565.378,62.101 C565.244,65.022 564.756,66.606 564.346,67.663 C563.803,69.06 563.154,70.057 562.106,71.106 C561.058,72.155 560.06,72.803 558.662,73.347 C557.607,73.757 556.021,74.244 553.102,74.378 C549.944,74.521 548.997,74.552 541,74.552 C533.003,74.552 532.056,74.521 528.898,74.378 C525.979,74.244 524.393,73.757 523.338,73.347 C521.94,72.803 520.942,72.155 519.894,71.106 C518.846,70.057 518.197,69.06 517.654,67.663 C517.244,66.606 516.755,65.022 516.623,62.101 C516.479,58.943 516.448,57.996 516.448,50 C516.448,42.003 516.479,41.056 516.623,37.899 C516.755,34.978 517.244,33.391 517.654,32.338 C518.197,30.938 518.846,29.942 519.894,28.894 C520.942,27.846 521.94,27.196 523.338,26.654 C524.393,26.244 525.979,25.756 528.898,25.623 C532.057,25.479 533.004,25.448 541,25.448 C548.997,25.448 549.943,25.479 553.102,25.623 C556.021,25.756 557.607,26.244 558.662,26.654 C560.06,27.196 561.058,27.846 562.106,28.894 C563.154,29.942 563.803,30.938 564.346,32.338 C564.756,33.391 565.244,34.978 565.378,37.899 C565.522,41.056 565.552,42.003 565.552,50 C565.552,57.996 565.522,58.943 565.378,62.101 M570.82,37.631 C570.674,34.438 570.167,32.258 569.425,30.349 C568.659,28.377 567.633,26.702 565.965,25.035 C564.297,23.368 562.623,22.342 560.652,21.575 C558.743,20.834 556.562,20.326 553.369,20.18 C550.169,20.033 549.148,20 541,20 C532.853,20 531.831,20.033 528.631,20.18 C525.438,20.326 523.257,20.834 521.349,21.575 C519.376,22.342 517.703,23.368 516.035,25.035 C514.368,26.702 513.342,28.377 512.574,30.349 C511.834,32.258 511.326,34.438 511.181,37.631 C511.035,40.831 511,41.851 511,50 C511,58.147 511.035,59.17 511.181,62.369 C511.326,65.562 511.834,67.743 512.574,69.651 C513.342,71.625 514.368,73.296 516.035,74.965 C517.703,76.634 519.376,77.658 521.349,78.425 C523.257,79.167 525.438,79.673 528.631,79.82 C531.831,79.965 532.853,80.001 541,80.001 C549.148,80.001 550.169,79.965 553.369,79.82 C556.562,79.673 558.743,79.167 560.652,78.425 C562.623,77.658 564.297,76.634 565.965,74.965 C567.633,73.296 568.659,71.625 569.425,69.651 C570.167,67.743 570.674,65.562 570.82,62.369 C570.966,59.17 571,58.147 571,50 C571,41.851 570.966,40.831 570.82,37.631"></path></g></g></g></svg></div><div style="padding-top: 8px;"> <div style="color: #3897f0; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: 550; line-height: 18px;">Bu gönderiyi Instagram'da gör</div></div><div style="padding: 12.5% 0px;"></div> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row; margin-bottom: 14px;"><div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(0px) translateY(7px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12.5px; margin-left: 2px; margin-right: 14px; transform: rotate(-45deg) translateX(3px) translateY(1px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(9px) translateY(-18px); width: 12.5px;"></div></div><div style="margin-left: 8px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 20px; width: 20px;"></div> <div style="border-bottom: 2px solid transparent; border-left: 6px solid rgb(244, 244, 244); border-top: 2px solid transparent; height: 0px; transform: translateX(16px) translateY(-4px) rotate(30deg); width: 0px;"></div></div><div style="margin-left: auto;"> <div style="border-right: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); transform: translateY(16px); width: 0px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12px; transform: translateY(-4px); width: 16px;"></div> <div style="border-left: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); height: 0px; transform: translateY(-4px) translateX(8px); width: 0px;"></div></div></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center; margin-bottom: 24px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 224px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 144px;"></div></div></a><p style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 17px; margin-bottom: 0px; margin-top: 8px; overflow: hidden; padding: 8px 0px 7px; text-align: center; text-overflow: ellipsis; white-space: nowrap;"><a href="https://www.instagram.com/reel/CdJOqaqqcVl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: normal; line-height: 17px; text-decoration: none;" target="_blank">Mübisel (@mubisell)'in paylaştığı bir gönderi</a></p></div></blockquote> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script><p><br /></p><h4 style="text-align: left;">Aslında alışverişimin temel sebebi sevdiğim yazarların yeni kitaplarının çıkmasıydı. </h4><p><i><b>Kıyamet Park:</b></i> Bunlardan ilki geçenlerde bir blogda gördüğüm yıllardır beklediğim Alper Kamu'nun yeni macerasıydı tabi ki. O kadar geç haberim oldu ki kendime şaşırdım edebiyattan ne kadar uzak kalmışım diye. Sonuç olarak hemen aldım, en yakın zamanda da okunmayı bekliyor.</p><p><i><b>Gergedan Büyük Küfür Kitabı + Alayına İsyan + Başkalarının Tanrısı:</b></i> Mine Söğüt çok severim, blogda da yazıları vardır. Yeni kitapları çıktığını duyunca hemen aldım tabi. Ben okumayalı da Mine Söğüt yayınevi değiştirmiş, ona da bir şaşırdım :). Tükenmiş kitaplarının da en yakın zamanda basılmasını umarak sıradaki kitabıma geçeyim. </p><p><i><b>Deli İbram Divanı + Varamayan + İnsan Kendine De İyi Gelir:</b> </i>Ahmet Büke'nin öykülerini okumayı çok severim, yeni roman yazdığını görünce de ekledim tabi sepete. Okumadığım öykü kitaplarından birini de yine aldım. Son kitap da yine öyküleri ama toplama bir kitap sanırım. </p><p><i><b>Kum Tefrikaları:</b></i> Muhtelif Evhamlar kitabına bayılırım yeni kitabı çıksın diye hep takipteydim ki çıkmış, ben aktif değilken. Hemen ekledim sepete tabi, bu kitap da okunmayı bekliyor.</p><h4 style="text-align: left;">Melihşah'ın videolarından merak edip listeme eklediğim kitaplarla başlayayım. </h4><p><i><b>Babamı Kim Öldürdü?:</b></i> Konusu ilgimi çekti hem de halen oynandığını görünce önce okuyup sonra izlemek istedim ama geçen cumartesi oyunu kaçırdığımızı bir sonraki oyunda da başka planım olmasından kaynaklı bu sezon gidemeyeceğim gibi gözüküyor ama belli olmaz tabi :). </p><p><i><b>Güzellik Bir Yaradır:</b></i> Hali hazırda okuduğum oldukça akıcı ve güzel devam eden Endonezyalı bir yazarın tarihle iç içe anlattığı ve kitabın büyülü gerçekçilik ve aile ilişkilerinden kaynaklı olsa gerek Marquez'e benzetilen bu romanı da yine merakla aldım ve biraz okuyayım derken sıralamada öne geçti ve hala okumaktayım. Bitince de yorumumu yazarım ama şimdilik güzel gidiyor. </p><p><i><b>Bozkır Çiçekleri:</b></i> Arka kapak yazısı ile beni çeken bir kitap oldu, arkadaşım da bir kitabını çok övdü. Bunu seversem onu da alır okumaya devam ederim diye düşünüyorum. </p><p><i><b>Rüyalar Sarayı:</b></i> Yine çok övülen bir kitap, rüyalar işin içinde olunca da ben de meraklanıp almadan duramadım.</p><p><i><b>Şu Yağmur Bir Yağsa:</b> </i>Melikşah'ın yazarın kendisinden bahsetmesi ile ilgimi çeken bir kitap oldu. Bu kitabı da umut olsun diye almış olabilirim :D.</p><p><i><b>Emanet Çocuk:</b></i> Kesin dram ama hem M. bey çok güzel anlattı hem de kapağına bakar mısınız? Jaguar yayınlarına bayılıyoruz zaten, kötü bir kitabını daha okumadım şimdiye kadar.</p><blockquote class="instagram-media" data-instgrm-captioned="" data-instgrm-permalink="https://www.instagram.com/reel/CeRjtmyq9hl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" data-instgrm-version="14" style="background: rgb(255, 255, 255); border-radius: 3px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.5) 0px 0px 1px 0px, rgba(0, 0, 0, 0.15) 0px 1px 10px 0px; margin: 1px; max-width: 540px; min-width: 326px; padding: 0px; width: calc(100% - 2px);"><div style="padding: 16px;"> <a href="https://www.instagram.com/reel/CeRjtmyq9hl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 40px; margin-right: 14px; width: 40px;"></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 100px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 60px;"></div></div></div><div style="padding: 19% 0px;"></div> <div style="display: block; height: 50px; margin: 0px auto 12px; width: 50px;"><svg height="50px" version="1.1" viewbox="0 0 60 60" width="50px" xmlns:xlink="https://www.w3.org/1999/xlink" xmlns="https://www.w3.org/2000/svg"><g fill-rule="evenodd" fill="none" stroke-width="1" stroke="none"><g fill="#000000" transform="translate(-511.000000, -20.000000)"><g><path d="M556.869,30.41 C554.814,30.41 553.148,32.076 553.148,34.131 C553.148,36.186 554.814,37.852 556.869,37.852 C558.924,37.852 560.59,36.186 560.59,34.131 C560.59,32.076 558.924,30.41 556.869,30.41 M541,60.657 C535.114,60.657 530.342,55.887 530.342,50 C530.342,44.114 535.114,39.342 541,39.342 C546.887,39.342 551.658,44.114 551.658,50 C551.658,55.887 546.887,60.657 541,60.657 M541,33.886 C532.1,33.886 524.886,41.1 524.886,50 C524.886,58.899 532.1,66.113 541,66.113 C549.9,66.113 557.115,58.899 557.115,50 C557.115,41.1 549.9,33.886 541,33.886 M565.378,62.101 C565.244,65.022 564.756,66.606 564.346,67.663 C563.803,69.06 563.154,70.057 562.106,71.106 C561.058,72.155 560.06,72.803 558.662,73.347 C557.607,73.757 556.021,74.244 553.102,74.378 C549.944,74.521 548.997,74.552 541,74.552 C533.003,74.552 532.056,74.521 528.898,74.378 C525.979,74.244 524.393,73.757 523.338,73.347 C521.94,72.803 520.942,72.155 519.894,71.106 C518.846,70.057 518.197,69.06 517.654,67.663 C517.244,66.606 516.755,65.022 516.623,62.101 C516.479,58.943 516.448,57.996 516.448,50 C516.448,42.003 516.479,41.056 516.623,37.899 C516.755,34.978 517.244,33.391 517.654,32.338 C518.197,30.938 518.846,29.942 519.894,28.894 C520.942,27.846 521.94,27.196 523.338,26.654 C524.393,26.244 525.979,25.756 528.898,25.623 C532.057,25.479 533.004,25.448 541,25.448 C548.997,25.448 549.943,25.479 553.102,25.623 C556.021,25.756 557.607,26.244 558.662,26.654 C560.06,27.196 561.058,27.846 562.106,28.894 C563.154,29.942 563.803,30.938 564.346,32.338 C564.756,33.391 565.244,34.978 565.378,37.899 C565.522,41.056 565.552,42.003 565.552,50 C565.552,57.996 565.522,58.943 565.378,62.101 M570.82,37.631 C570.674,34.438 570.167,32.258 569.425,30.349 C568.659,28.377 567.633,26.702 565.965,25.035 C564.297,23.368 562.623,22.342 560.652,21.575 C558.743,20.834 556.562,20.326 553.369,20.18 C550.169,20.033 549.148,20 541,20 C532.853,20 531.831,20.033 528.631,20.18 C525.438,20.326 523.257,20.834 521.349,21.575 C519.376,22.342 517.703,23.368 516.035,25.035 C514.368,26.702 513.342,28.377 512.574,30.349 C511.834,32.258 511.326,34.438 511.181,37.631 C511.035,40.831 511,41.851 511,50 C511,58.147 511.035,59.17 511.181,62.369 C511.326,65.562 511.834,67.743 512.574,69.651 C513.342,71.625 514.368,73.296 516.035,74.965 C517.703,76.634 519.376,77.658 521.349,78.425 C523.257,79.167 525.438,79.673 528.631,79.82 C531.831,79.965 532.853,80.001 541,80.001 C549.148,80.001 550.169,79.965 553.369,79.82 C556.562,79.673 558.743,79.167 560.652,78.425 C562.623,77.658 564.297,76.634 565.965,74.965 C567.633,73.296 568.659,71.625 569.425,69.651 C570.167,67.743 570.674,65.562 570.82,62.369 C570.966,59.17 571,58.147 571,50 C571,41.851 570.966,40.831 570.82,37.631"></path></g></g></g></svg></div><div style="padding-top: 8px;"> <div style="color: #3897f0; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: 550; line-height: 18px;">Bu gönderiyi Instagram'da gör</div></div><div style="padding: 12.5% 0px;"></div> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row; margin-bottom: 14px;"><div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(0px) translateY(7px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12.5px; margin-left: 2px; margin-right: 14px; transform: rotate(-45deg) translateX(3px) translateY(1px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(9px) translateY(-18px); width: 12.5px;"></div></div><div style="margin-left: 8px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 20px; width: 20px;"></div> <div style="border-bottom: 2px solid transparent; border-left: 6px solid rgb(244, 244, 244); border-top: 2px solid transparent; height: 0px; transform: translateX(16px) translateY(-4px) rotate(30deg); width: 0px;"></div></div><div style="margin-left: auto;"> <div style="border-right: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); transform: translateY(16px); width: 0px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12px; transform: translateY(-4px); width: 16px;"></div> <div style="border-left: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); height: 0px; transform: translateY(-4px) translateX(8px); width: 0px;"></div></div></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center; margin-bottom: 24px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 224px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 144px;"></div></div></a><p style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 17px; margin-bottom: 0px; margin-top: 8px; overflow: hidden; padding: 8px 0px 7px; text-align: center; text-overflow: ellipsis; white-space: nowrap;"><a href="https://www.instagram.com/reel/CeRjtmyq9hl/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: normal; line-height: 17px; text-decoration: none;" target="_blank">Mübisel (@mubisell)'in paylaştığı bir gönderi</a></p></div></blockquote><p> </p> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script><h4 style="text-align: left;">Drama okumayı çok severim. O yüzden aşağıdaki kitapları da bu sevgimden topladım diyebiliriz. </h4><div><br /></div><div><i><b>Nora, Bir Bebek Evi + Hedda Gabler:</b> </i>Yazarın başka bir oyununu merak ediyordum ama her yerde tükenmiş, bunu görünce aldım, en azından yazar hakkında bilgim olsun istedim. </div><div><br /></div><div><i><b>Bütün Oyunları - Christopher Marlowe:</b></i> Faust'u hala okumamışken önce bunu okuyayım Marlowe da zaten okuyayım diyorken tüm oyunlarını ekledim sepete, sırasını bekliyor.</div><div><br /></div><div><i><b>Harold Pinter - Seçme Oyunlar:</b></i> Pinter sevdiğim bir yazar, bu kitabını görünce de hemen almak istedim.</div><div><br /></div><div><i><b>Leonce ile Lena:</b> </i>Yine merak ettiğim bir oyun, bazı yerlerde tükenmiş ama ilginç bir şekilde İdefix'te de tükenmiştir hatta bu yüzden beklerim baya siparişi sonra da alamam derken beni çok güzel yanılttılar ve kitap kısa sürede elime ulaştı diğer sipariş ettiğim kitaplarımla beraber.</div><div><br /></div><div><i><b>Çehov oyunları/öyküleri:</b></i> Fotoğraflarda gördüğünüz tüm Çehovları almamın sebebi yıllar önce birkaç öyküsünü okuyup şu an hiçbir şey hatırlamamdan kaynaklı. Bu kadar yönetmenimize esin olmuş bu yazarı artık okumanın zamanı gelmişti. </div><div><br /></div><div><i><b>Önemsiz Bir Kadın:</b></i> Oscar Wilde'ın oyununu yine araya sıkıştırdım yazarın Dorian Gray'in Portresi'ni çok severim. İş Bankası'nda görünce alayım dedim.</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Bu üçlü çok güçlü (ne alaka)</h4><div><br /></div><div><i><b>Aşk-ı Memnu + Anna Karenina + Madam Bovary:</b></i> Bu üç kitabı hep beraber almak istedim, hepsi de benzer konulara sahip olduğundan, artık en önce yazılandan başlar sonra devam ederim :).</div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Uzun zamandır merak edip almayı ertelediğim kitaplar</h4><div><br /></div><div><i><b>Saatleri Ayarlama Enstitüsü:</b></i> Yani yıllardır merak ederim, fiyatı daha da artmadan artık bir alayım dedim. Kim bilir ne zaman okurum. </div><div><br /></div><div><b><i>Bizim Büyük Çaresizliğimiz:</i> </b>Barış Bıçakçı severim ama bu kitabı sırf eski kapaktan almak için yıllarca beklettim ve tahmin edin bu kadar bekledikten sonra hangi kapaklısını aldım. Tabi ki yeni olanı :). Filmi de güzeldi, kitabını da bir ara araya sıkıştırıp okurum gibi. </div><div><br /></div><div><i><b>Hayalet Işık:</b></i> Çok ama çok sevdiğim Oslo, 31 August'a ilham olan bu kitabı çok merak ediyordum. Kitabın bir de 1963 yapımı <i>Le Feu Folle</i> adlı film uyarlaması var. Kitabı okuduktan sonra da filmi kesin izlerim. </div><div><br /></div><div><i><b>Çocukluğun Soğuk Geceleri:</b> </i>Yakın zamanda <i>Yaşamın Ucuna Yolculuk</i> kitabını okudum ve sonlara doğru özellikle sevsem de genel anlamda sevip sevmediğime emin olamadığım bir yazar Özlü, bir kitabını daha okuyup karar vermek istedim :). </div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Biraz Uzak Doğu Edebiyatı dedik</h4><div><br /></div><div><i><b>Yaban Kazı:</b></i> Nedense Amazon'da listemde ilk bu kitap vardı ve çıkarmak istemedim. Bir ara merak edip atmışım herhalde sepete. Bir ara okurum gibi, kısacık bir kitap çünkü. Konusu da ilgi çekici.</div><div><br /></div><div><i><b>İnsanlığımı Yitirirken + Öğrenci Kız:</b> </i>Bilirsiniz ki Uzak Doğu eserleri az basılır ve siz keşfedene kadar tükenir gider. Yeni çıkanlarda görünce İthaki'nin Japon Klasikleri serisine çok sevinmekle beraber bu iki kitabı aldım hemen Remzi'den. </div><div><br /></div><h4 style="text-align: left;">Dolaptan tükenmiş Aslı Erdoğan kitapları alma keyfi</h4><div><br /></div><div><i>Kırmızı Pelerinli Kent + Bir Delinin Güncesi + Hayatın Sessizliğinde:</i> Kendisinin <i>Kabuk Adamı</i>'nı yıllar önce okuyup sevmeme rağmen diğer kitaplarını almamışım. Bir baktım tükenmiş ve hemen dolap araştırmasıyla bu üç kitabı uygun fiyata aldım. <i>Mucizevi Mandarin</i> de yine merak ettiklerim arasında yazarın. Bu arada ben tükenmiş kitapları Dolap'ta aratırım. Daha önce de uygun fiyata istediğim tükenen kitapları aldım. Size de sadece tükenen değil aradığınız kitapları uygun fiyata bulma ihtimalinize karşı Dolap uygulamasına da bir seçenek olarak bakmanızı öneririm. </div><div><br /><blockquote class="instagram-media" data-instgrm-permalink="https://www.instagram.com/reel/CewPWYjKXPB/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" data-instgrm-version="14" style="background: rgb(255, 255, 255); border-radius: 3px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.5) 0px 0px 1px 0px, rgba(0, 0, 0, 0.15) 0px 1px 10px 0px; margin: 1px; max-width: 540px; min-width: 326px; padding: 0px; width: calc(100% - 2px);"><div style="padding: 16px;"> <a href="https://www.instagram.com/reel/CewPWYjKXPB/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 40px; margin-right: 14px; width: 40px;"></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 100px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 60px;"></div></div></div><div style="padding: 19% 0px;"></div> <div style="display: block; height: 50px; margin: 0px auto 12px; width: 50px;"><svg height="50px" version="1.1" viewbox="0 0 60 60" width="50px" xmlns:xlink="https://www.w3.org/1999/xlink" xmlns="https://www.w3.org/2000/svg"><g fill-rule="evenodd" fill="none" stroke-width="1" stroke="none"><g fill="#000000" transform="translate(-511.000000, -20.000000)"><g><path d="M556.869,30.41 C554.814,30.41 553.148,32.076 553.148,34.131 C553.148,36.186 554.814,37.852 556.869,37.852 C558.924,37.852 560.59,36.186 560.59,34.131 C560.59,32.076 558.924,30.41 556.869,30.41 M541,60.657 C535.114,60.657 530.342,55.887 530.342,50 C530.342,44.114 535.114,39.342 541,39.342 C546.887,39.342 551.658,44.114 551.658,50 C551.658,55.887 546.887,60.657 541,60.657 M541,33.886 C532.1,33.886 524.886,41.1 524.886,50 C524.886,58.899 532.1,66.113 541,66.113 C549.9,66.113 557.115,58.899 557.115,50 C557.115,41.1 549.9,33.886 541,33.886 M565.378,62.101 C565.244,65.022 564.756,66.606 564.346,67.663 C563.803,69.06 563.154,70.057 562.106,71.106 C561.058,72.155 560.06,72.803 558.662,73.347 C557.607,73.757 556.021,74.244 553.102,74.378 C549.944,74.521 548.997,74.552 541,74.552 C533.003,74.552 532.056,74.521 528.898,74.378 C525.979,74.244 524.393,73.757 523.338,73.347 C521.94,72.803 520.942,72.155 519.894,71.106 C518.846,70.057 518.197,69.06 517.654,67.663 C517.244,66.606 516.755,65.022 516.623,62.101 C516.479,58.943 516.448,57.996 516.448,50 C516.448,42.003 516.479,41.056 516.623,37.899 C516.755,34.978 517.244,33.391 517.654,32.338 C518.197,30.938 518.846,29.942 519.894,28.894 C520.942,27.846 521.94,27.196 523.338,26.654 C524.393,26.244 525.979,25.756 528.898,25.623 C532.057,25.479 533.004,25.448 541,25.448 C548.997,25.448 549.943,25.479 553.102,25.623 C556.021,25.756 557.607,26.244 558.662,26.654 C560.06,27.196 561.058,27.846 562.106,28.894 C563.154,29.942 563.803,30.938 564.346,32.338 C564.756,33.391 565.244,34.978 565.378,37.899 C565.522,41.056 565.552,42.003 565.552,50 C565.552,57.996 565.522,58.943 565.378,62.101 M570.82,37.631 C570.674,34.438 570.167,32.258 569.425,30.349 C568.659,28.377 567.633,26.702 565.965,25.035 C564.297,23.368 562.623,22.342 560.652,21.575 C558.743,20.834 556.562,20.326 553.369,20.18 C550.169,20.033 549.148,20 541,20 C532.853,20 531.831,20.033 528.631,20.18 C525.438,20.326 523.257,20.834 521.349,21.575 C519.376,22.342 517.703,23.368 516.035,25.035 C514.368,26.702 513.342,28.377 512.574,30.349 C511.834,32.258 511.326,34.438 511.181,37.631 C511.035,40.831 511,41.851 511,50 C511,58.147 511.035,59.17 511.181,62.369 C511.326,65.562 511.834,67.743 512.574,69.651 C513.342,71.625 514.368,73.296 516.035,74.965 C517.703,76.634 519.376,77.658 521.349,78.425 C523.257,79.167 525.438,79.673 528.631,79.82 C531.831,79.965 532.853,80.001 541,80.001 C549.148,80.001 550.169,79.965 553.369,79.82 C556.562,79.673 558.743,79.167 560.652,78.425 C562.623,77.658 564.297,76.634 565.965,74.965 C567.633,73.296 568.659,71.625 569.425,69.651 C570.167,67.743 570.674,65.562 570.82,62.369 C570.966,59.17 571,58.147 571,50 C571,41.851 570.966,40.831 570.82,37.631"></path></g></g></g></svg></div><div style="padding-top: 8px;"> <div style="color: #3897f0; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: 550; line-height: 18px;">Bu gönderiyi Instagram'da gör</div></div><div style="padding: 12.5% 0px;"></div> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row; margin-bottom: 14px;"><div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(0px) translateY(7px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12.5px; margin-left: 2px; margin-right: 14px; transform: rotate(-45deg) translateX(3px) translateY(1px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(9px) translateY(-18px); width: 12.5px;"></div></div><div style="margin-left: 8px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 20px; width: 20px;"></div> <div style="border-bottom: 2px solid transparent; border-left: 6px solid rgb(244, 244, 244); border-top: 2px solid transparent; height: 0px; transform: translateX(16px) translateY(-4px) rotate(30deg); width: 0px;"></div></div><div style="margin-left: auto;"> <div style="border-right: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); transform: translateY(16px); width: 0px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12px; transform: translateY(-4px); width: 16px;"></div> <div style="border-left: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); height: 0px; transform: translateY(-4px) translateX(8px); width: 0px;"></div></div></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center; margin-bottom: 24px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 224px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 144px;"></div></div></a><p style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 17px; margin-bottom: 0px; margin-top: 8px; overflow: hidden; padding: 8px 0px 7px; text-align: center; text-overflow: ellipsis; white-space: nowrap;"><a href="https://www.instagram.com/reel/CewPWYjKXPB/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: normal; line-height: 17px; text-decoration: none;" target="_blank">Mübisel (@mubisell)'in paylaştığı bir gönderi</a></p></div></blockquote> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script><h4 style="text-align: left;">İstanbul Kitapçısı </h4><div> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script></div><p>Hep görüyordum ama arkadaşım sayesinde öğrendim ki her ay belli yayınevlerinde indirim oluyormuş. Çok da merak ediyordum ama hep en son vapur saatlerine yetiştiğim için girip inceleme fırsatı bulamıyordum. En son kapanmasına yarım saat kala falan yetiştim ve üç kitap aldım indirimden. </p><p><i><b>Kadınlar Ülkesi:</b></i> Daha önce hiç duymadım tamamen orada görüp arka yazısını okuyup merak ettim. Umarım keyifle okurum.</p><p><b><i>Tokyo'nun Son Çocukları:</i> </b>Konusu ilgimi çekti yine, kitapçıda kitap inceleyip almak da başka bir zevk gerçekten. Keşke hep güzel indirimler olsa da alsak böyle.</p><p><i><b>Sürücü Koltuğu:</b></i> Bu aralar çok denk geldiğim bir kitap, konusu ilgimi çekti. İndirimde görünce de aldım. </p><p>Benim alışverişim şimdilik bu kadar :). Çaktırmadım ama son alışverişimi önceki alışverişlerimi yazmayı bitirdikten sonra yaptım ve bu yazıya yetişti. Uzun süre kitap almayacağım desem de belli olmaz alırım falan o arada bu yazı çıksın aradan yoksa yazı uzayacak da uzayacak :). </p><p>En son siz hangi kitapları aldınız, benimle paylaşın lütfen, beraber taşıyalım bu yükü :). Edebiyatla kalın!</p></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com22İstanbul, Türkiye41.0082376 28.978358912.698003763821156 -6.1778911 69.318471436178839 64.1346089tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-15286676458247104972022-06-01T19:26:00.005+03:002022-06-01T19:29:08.585+03:00İstanbul'da Bahar (Goran Bregovic, Shantel, Baba Zula, Bilal Göregen)<p>07.05.2022 gününden notlar:</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_N9ld_WIoguKiLA0alxRDXJ0wA1cGqVffQSBrwogHh4P0qmfKBKX37IHd9uaXyI5TwK5BAubvVxqQR9pPJzNw-0T-20qVLu4y0JU700228vRsiWD5lbXOlQ92xsP8mGM8l9MrxZWWrkp-L_CrhdNCn6YC9xsKNakDRGczMvjvCaBxiH3NeHDjGNcK/s1336/3409306_bd107903d69ae7d9a063fbb6c936f051.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1336" data-original-width="748" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_N9ld_WIoguKiLA0alxRDXJ0wA1cGqVffQSBrwogHh4P0qmfKBKX37IHd9uaXyI5TwK5BAubvVxqQR9pPJzNw-0T-20qVLu4y0JU700228vRsiWD5lbXOlQ92xsP8mGM8l9MrxZWWrkp-L_CrhdNCn6YC9xsKNakDRGczMvjvCaBxiH3NeHDjGNcK/w224-h400/3409306_bd107903d69ae7d9a063fbb6c936f051.png" width="224" /></a></div><p>İstanbul'da sıcaklıklar çok artmasa da müzikle ısındığımız bir festival yaşadık. Balkan müziklerine bayılıyorum, gelen isimler de sevdiğim isimler olunca eğlence ve dans kaçınılmaz oldu. Küçükçiftlik Park'a ilk kez gittim ve mekanı biraz öveceğim arkadaşlar yüksek müsaadenizle. Bir mekanın iyi olup olmadığını anlamak için o mekanın tuvaletine bakın, size her şeyi söyler. Bu mekanda ne deli gibi sıra bekledim ne de içeride sıkıntı yaşadım. Aksine görevli ablalarımız sürekli kontrol halindeydi; peçete yenileniyordu ve temizdi. Bu blogda da tuvalet övmedim demem ama gerçekten önemli konu, özellikle böyle öğlenden başlayıp geceye kadar devam eden organizasyonlarda biralar, şaraplar su gibi akarken kendini tuvalet ararken buluyorsun ve böylesini bulmak çok büyük rahatlık. Teşekkürler. </p><p>Konserlere gelirsek önce Bilal Göregen çıktı, adam tek kişilik orkestra ya, her arada çıktı ta ki Shantel'e gelene kadar ama oraya geleceğiz. Daha sonra roman havaları ile coştuğumuz Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası geldi. Sonra Baba Zula geldi ama "Bir Sana Bir De Bana" çalmadı ya :/, yine de Baba Zula severiz tabi ki :). Sonra Shantel çıktı ki kendisi coşturdu ortalığı. Ben "Disco Partizani"'den dolayı biliyorum kendisini ve açıkcası Dj olduğunu o gün öğrendim :), şarkıcı sanıyordum. Tek başına çıktı ve tam bir şovmen, hatta oyuncu. Bayıldım. Eğlendirmeyi çok iyi biliyor. Seyircileri sahneye aldı, sonra kendisi seyircilerin yanına geldi falan, net eğlendirmeyi biliyor. Azis çalınca da kalbimizi kazandı tabi ki çünkü Azis kırmızı çizgimizdir. </p><p>Goran Bregoviç Wedding and Funeral Band ile de kapanışı yaptık. Aşırı eğlenceliydi özellikle sahnede ilk sırada olduğumuzdan bir şey göremesek de ben saksafon çalan beye gülümsediğimde karşılık vermesi ve solistlerden biriyle uzaktan işaret diliyle birbirimize kalpler öpücükler göndermemiz paha biçilemezdi :). Goran bey ve solistlerden biri oturduğu için boyun bölgelerine kadar hakimdim gerisini göremedim ayağa kalkana kadar :). Sevdiğim ve bildiğim tüm şarkılarını çaldılar. Caje Shukareji, Chai bella, Gas Gas, Kalaşnikof ve tabi ki Ederlezi. Çok seviyorum hepsini ama Ederlezi ve Caje Shukareji bayılırım. Öyle tatlı bir konserdi. </p><p>Mekanda aile çay bahçesi gibi bir durum da vardı. Çoluğunu çocuğunu köpeğini alan gelmiş yerlere sermiş battaniyesini zaten puf da veriyorlardı minik masalar da vardı. Gayet tatlı bir ortam, çimlere yayılmalık. Biz de aldık biralarımızı yayıldık puflarımıza. Puflarımızdan Shantel'e kadar kalkmadık yemek ve içki dışında. Çok keyifli bir ortam vardı. Tabi içki ve yemek havaalanlarını aratmayacak bir fiyat listesine sahipti. Shantel ve Goran beyde koptuk zaten. Küçükçiftlik Park hikayelerinde de bizi görebilirdiniz, festival yüzü de olmadık demeyiz :). Sonuç olarak keyifli bir cumartesiydi, nice keyifli cumartesilere diyoruz :). </p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-68851830088689450592022-05-30T22:12:00.007+03:002022-05-30T22:16:01.609+03:00İstanbul'da Bir Cumartesi! (Sergi+Stand-Up+Drag Show)<p>30.04.22 gününden notlar:</p><p>Havalar her ne kadar biraz ısınmaya yüz tutsa da tüm hafta içinde en soğuk ve rüzgarlı günü için bir cumartesiyi seçmişti, bizim de en etkinlik dolu günümüzü. Öncelikle uzun zamandır merak ettiğim ve sosyal medyada bakmadığım eserini bırakmadığım Esra Gülmen'in Pilevneli'deki sergisine gittik. Eserler net ve açıktı. Kendimden o kadar çok şey buldum ki Esra benim ruh eşim diye düşündüm. Anksiyete, self sabotaj, depresyon, duygular ve duygular. Son zamanlarda özellikle karmaşık bir ruh halinde olduğum düşünülürse bu sergi bana en azından yalnız olmadığımı hissettirdi. Herkese de şiddetle tavsiye ediyorum, mutlaka gidin, fotoğraflar çekilin ve hatta uzun uzun bakın. Ben çok sevdim, aşağıya da birkaç foto bırakıyorum. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW6jiXAXtwAKyQ3mfXOt9N-Ri-WJyNUjx12DFEQNDmDRZXpDZ_JsYSEVuazTRKshzHsrn76mK1ZW6FoyijlowNXDRYEJ2o9KWsDMmC17JKkD41rIy0SbT5hN6ekFbSlYXm7kVkBX94XVPVgh3t40P4HIHImIw6LLfsYcQvykAbTn2Xrqd2Rb-yHe7Y/s4032/IMG-1924.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"> <img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW6jiXAXtwAKyQ3mfXOt9N-Ri-WJyNUjx12DFEQNDmDRZXpDZ_JsYSEVuazTRKshzHsrn76mK1ZW6FoyijlowNXDRYEJ2o9KWsDMmC17JKkD41rIy0SbT5hN6ekFbSlYXm7kVkBX94XVPVgh3t40P4HIHImIw6LLfsYcQvykAbTn2Xrqd2Rb-yHe7Y/w150-h200/IMG-1924.jpg" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBCFWAXED3PFRSQ9drPiXmev6TrZljIgzmLWJsLM10Fit-cWBqz144iw82sEfGryF0H4Dyw5fO0Va05cZCo7W5Y4UCERz-Y35ZfXtanOOXU3ObBFaFEwGt0s_y_gjuHA7I9UezoS159QjkbeXVwFT7VdNFDR_oYS57A4pOufCTgQt-PyJQMuyfGRBn/s1800/36AD38FC-F571-41CB-971A-251C778A865B.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1800" data-original-width="1440" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBCFWAXED3PFRSQ9drPiXmev6TrZljIgzmLWJsLM10Fit-cWBqz144iw82sEfGryF0H4Dyw5fO0Va05cZCo7W5Y4UCERz-Y35ZfXtanOOXU3ObBFaFEwGt0s_y_gjuHA7I9UezoS159QjkbeXVwFT7VdNFDR_oYS57A4pOufCTgQt-PyJQMuyfGRBn/w160-h200/36AD38FC-F571-41CB-971A-251C778A865B.JPG" width="160" /></a></div><p style="text-align: right;"></p><div style="text-align: left;"> </div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqseC-nGa6hM7fVNzuG6xzwaETRwhihvmVmO7EbPjsBa4dh2gZ7RoZobwAnSRPglXi7dcZHNJMRa06SEYNIO6b9zqSBWluN7Wcy7DxCFHkl6FqFZCG9yi7HSac2-6Kgk3hICcTrCrPLYaZ7Y6Wr4q0uIsJ_oNm6ysFPiHuTFrSsGjWultLLIv_PrGM/s1800/FACAF44D-688B-474A-9A5D-748C52C97E94.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1800" data-original-width="1440" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqseC-nGa6hM7fVNzuG6xzwaETRwhihvmVmO7EbPjsBa4dh2gZ7RoZobwAnSRPglXi7dcZHNJMRa06SEYNIO6b9zqSBWluN7Wcy7DxCFHkl6FqFZCG9yi7HSac2-6Kgk3hICcTrCrPLYaZ7Y6Wr4q0uIsJ_oNm6ysFPiHuTFrSsGjWultLLIv_PrGM/w160-h200/FACAF44D-688B-474A-9A5D-748C52C97E94.JPG" width="160" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtuj1UHOmsWJTpkQGO4G27fp6PkAKFHJFpAat7MV6202NV8xGqq_jO0VOplPalWgUXNrMd0kzpiRLkvNpBsPo_-A-4xrike0rN-iKNO_QsfznZ86o7emqB5WYumNGNMyu9ABk8V7ZhiXajuKj-BpayoxYnaBFDv_GG-f3CjCJIGu28ADL2iubfJH2C/s4032/IMG-1934.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtuj1UHOmsWJTpkQGO4G27fp6PkAKFHJFpAat7MV6202NV8xGqq_jO0VOplPalWgUXNrMd0kzpiRLkvNpBsPo_-A-4xrike0rN-iKNO_QsfznZ86o7emqB5WYumNGNMyu9ABk8V7ZhiXajuKj-BpayoxYnaBFDv_GG-f3CjCJIGu28ADL2iubfJH2C/w150-h200/IMG-1934.jpg" width="150" /></a></div></div></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgM__1d2tvdL8CoOB6mQM7s1G_pjng9hmgfQzNJriOz52obASYmAV_PjzStGmQtM-7h-r7W4z5LgmpEZRKiZEouvguzYIjoLW9nrWcQDl7Gi_5f43zG--7gbraGITVHDVJSJk5KGCfWxXFqIG2rmYbV2BuK6wfSKhBRDvkVsaCF4KkFcMS4DNEjqP1U/s4032/IMG-1937.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgM__1d2tvdL8CoOB6mQM7s1G_pjng9hmgfQzNJriOz52obASYmAV_PjzStGmQtM-7h-r7W4z5LgmpEZRKiZEouvguzYIjoLW9nrWcQDl7Gi_5f43zG--7gbraGITVHDVJSJk5KGCfWxXFqIG2rmYbV2BuK6wfSKhBRDvkVsaCF4KkFcMS4DNEjqP1U/w150-h200/IMG-1937.jpg" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpchsZFxLQ0NgG1GwEW-I_-HraSaD20CkH5csTvHdsFjjhYn8fECnXDbfextPcuYUy6VVVHbEpxgSOt8MsGHc6ku8xV8PBvKbAOV3sRxV1SIgPjlaagl4U3Lsou5IYcYk8E1-23tufOJiLnUe6E7nyURambNRqWDvnSOraUIqScJYIM9bv6cGtlYaM/s4032/IMG-1938.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpchsZFxLQ0NgG1GwEW-I_-HraSaD20CkH5csTvHdsFjjhYn8fECnXDbfextPcuYUy6VVVHbEpxgSOt8MsGHc6ku8xV8PBvKbAOV3sRxV1SIgPjlaagl4U3Lsou5IYcYk8E1-23tufOJiLnUe6E7nyURambNRqWDvnSOraUIqScJYIM9bv6cGtlYaM/w150-h200/IMG-1938.jpg" width="150" /></a></div></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"> <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOzMPYboJSbgHYUFtUVi9O5CmG0V2PQhvieukFWmVQLO0huzL0I7W8Bf8manTMSW4F0KgcXzmF-uHIdGDwt_rIP73_fFzbQG9z3PeHv7z8VXnEGueLJHrW7cMjmaAVAWGzlhSYkF3o_SjzY_g9_rroO54kmai_JUmowD2Y2ZwahKZWgNULQeNzDTw1/s4032/IMG-1939.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOzMPYboJSbgHYUFtUVi9O5CmG0V2PQhvieukFWmVQLO0huzL0I7W8Bf8manTMSW4F0KgcXzmF-uHIdGDwt_rIP73_fFzbQG9z3PeHv7z8VXnEGueLJHrW7cMjmaAVAWGzlhSYkF3o_SjzY_g9_rroO54kmai_JUmowD2Y2ZwahKZWgNULQeNzDTw1/w150-h200/IMG-1939.jpg" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJiX5tOXycg_XfxRo6BtWTofvcmGMZ1odtqzXw3yitsuNN_re-szG4j7ppQcbSbk6AI9vMwR-59A0tT_Evw7SDJH-MVxwBb_OjVNmYuxqHRN-5b1kg_-KPKGV3NV11_MH9BYiv6k5fmHnvdtFwxJC1Sd6GyPlQg54TU4ewOUp4Gkr4PCltikH2CGMX/s4032/IMG-1943.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJiX5tOXycg_XfxRo6BtWTofvcmGMZ1odtqzXw3yitsuNN_re-szG4j7ppQcbSbk6AI9vMwR-59A0tT_Evw7SDJH-MVxwBb_OjVNmYuxqHRN-5b1kg_-KPKGV3NV11_MH9BYiv6k5fmHnvdtFwxJC1Sd6GyPlQg54TU4ewOUp4Gkr4PCltikH2CGMX/w150-h200/IMG-1943.jpg" width="150" /></a></div></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTsfjGLXwfu156AMmq7WU6VoyCrN0WaEoD5nLB8lr3bZoV_xiZKCs-zD1VgdUH_ujaEUe1dPc6-_YAhgB2_P2toJOW95KbXo6IDkPeSaasucI1EqmXQ3Ym6BzPZ-VvVoSwuEkvDBtbHlQIZgApIjyyTsWYSx4ncjo9lGTV1fMvjBGcE1njxBNALarE/s4032/IMG-1947.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTsfjGLXwfu156AMmq7WU6VoyCrN0WaEoD5nLB8lr3bZoV_xiZKCs-zD1VgdUH_ujaEUe1dPc6-_YAhgB2_P2toJOW95KbXo6IDkPeSaasucI1EqmXQ3Ym6BzPZ-VvVoSwuEkvDBtbHlQIZgApIjyyTsWYSx4ncjo9lGTV1fMvjBGcE1njxBNALarE/w150-h200/IMG-1947.jpg" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHAkh12_fIllhQ1bL1sK-8z71T9NwYiQI7t-cwKTimV_xcq9DgquG_ng7qb9wEqCcCiEvMwOSHogVzqQZpqTYG7E5Fa_9X7XBFR-4i8Vz2bCld1aN9i5x_a1o1RBDmyb8JZgX-I1c8kMQNL2uuyoe1yoffIvafGP_lXWGqAcq3GGlEOp4o46vFAPAI/s4032/IMG-1951.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHAkh12_fIllhQ1bL1sK-8z71T9NwYiQI7t-cwKTimV_xcq9DgquG_ng7qb9wEqCcCiEvMwOSHogVzqQZpqTYG7E5Fa_9X7XBFR-4i8Vz2bCld1aN9i5x_a1o1RBDmyb8JZgX-I1c8kMQNL2uuyoe1yoffIvafGP_lXWGqAcq3GGlEOp4o46vFAPAI/w150-h200/IMG-1951.jpg" width="150" /></a></div></div><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitblzIOLg8A5SxhKKyrIX7JpZo0SQL2EsUemLaTgpW670WfB6v43hioj0Mg9-H1FhA8i6XimAXkGspuQi-eaUJ4BSgpN3d2VHPIOKJ1KhKxAYFTFCanA_H_JMZgvKU0VVUwehxs_h9H-xHV0YwtqmSm2-2BxT9kZo4sbFHShTtlEo1f8bPRaOzfUj/s4032/IMG-1952.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiitblzIOLg8A5SxhKKyrIX7JpZo0SQL2EsUemLaTgpW670WfB6v43hioj0Mg9-H1FhA8i6XimAXkGspuQi-eaUJ4BSgpN3d2VHPIOKJ1KhKxAYFTFCanA_H_JMZgvKU0VVUwehxs_h9H-xHV0YwtqmSm2-2BxT9kZo4sbFHShTtlEo1f8bPRaOzfUj/w150-h200/IMG-1952.jpg" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioGlH5TxcDV2CzvRXbpUI19erYUMOrqfgN68DirPpfyoQO7U8qoSDYV0evO0GsXLdJcc_kb5-vbBCnIkvxwpC84uyBAbTtLsWxJ9qggNhFYE-Sp1RzmdTUm9iuDJiM1Q_6OLFrCEG_gSNCEocV9S8Gt3urEqHfRZ6GyOjVjvtwwKpJJl_WvnFrOOrn/s4032/IMG-1969.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioGlH5TxcDV2CzvRXbpUI19erYUMOrqfgN68DirPpfyoQO7U8qoSDYV0evO0GsXLdJcc_kb5-vbBCnIkvxwpC84uyBAbTtLsWxJ9qggNhFYE-Sp1RzmdTUm9iuDJiM1Q_6OLFrCEG_gSNCEocV9S8Gt3urEqHfRZ6GyOjVjvtwwKpJJl_WvnFrOOrn/w150-h200/IMG-1969.jpg" width="150" /></a></div></div><p>İkinci etkinliğimiz için Ataşehir'e yola çıktık. Karşıya geç, dolmuş ara derken biraz bir şeyler atıştırıp Dasdas'daki uzun zamandır canlı izlemek istediğim Deniz Göktaş'ın stand up gösterisine yetiştik. Açılışı Ali Fuat Ergüner ve Amansız Övücülerden Tuna Kalınsaz yaptı. Ali Fuat'a güldüm ama bir saat izlemem gibi ama Tuna'yı izlerim :). Deniz Göktaş'ı Youtube'daki mınçıka, Athena Gökhan, sosyal fobi ve kişisel favorim vegan şakasından çok seviyorum. Podcastlerini de dinliyorum arada. Sonuç olarak politik ve kara mizaha doyduk. Ben çok beğendim. Daha da ileri gitmesini istedim çünkü bazı yerlerde seyircinin nabzına göre şakalarını sınırladığını düşündüm ve o anlarda daha da devam etmesini istedim. Bir daha benim yakama tekrar gelirse izlemek isterim, çok keyif aldım. Tekrar izlemekte de hiç sıkıntı görmüyorum. Bir saat kadar sahnede kaldı ve zaman o kadar su gibi akıp geçti ki ben baya üzüldüm bittiğine. O yüzden tavsiye üstüne tavsiye ediyor ve sıradaki etkinliğimize geçiyoruz. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_sLYRSFwChoNOPyTEUcx2ixL_soq_8VM0-HO51yqr9A8UPXTNk1AtIN1tRJFZbWhIOhD4sAONWHfFd1yGgiLSxAsBeo4lRKIxgIWyU0f0k9AcbvQmiLwmwlKk8L1L8JuGKcOIWZrAdr5vhZkm2c639t-uRzRbokK3Ca0T8t8BeatAkshIshKC0ixQ/s1000/deniz-goktas.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1000" data-original-width="700" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_sLYRSFwChoNOPyTEUcx2ixL_soq_8VM0-HO51yqr9A8UPXTNk1AtIN1tRJFZbWhIOhD4sAONWHfFd1yGgiLSxAsBeo4lRKIxgIWyU0f0k9AcbvQmiLwmwlKk8L1L8JuGKcOIWZrAdr5vhZkm2c639t-uRzRbokK3Ca0T8t8BeatAkshIshKC0ixQ/s320/deniz-goktas.jpg" width="224" /></a></div><p>Ataşehir'den Caferağa'ya Mecra'ya gidiyoruz bu sefer, Almodovar kadınlarını izlemeye. Etkinlik teras kattaydı ve adım atacak yer yok desem yeridir. Çok kalabalıktı. Yakından olmasa da uzaktan bir show izledik ve bayıldım. Çok güzeldi. 3 farklı lip sync izledik ve bu kadar az mı derken biraz dans ettik ve mekandan ayrıldık ve öğrendik ki bir tur daha gösteri olmuş ve biz kaçırmışız :(. Bu bizi üzse de bir dahakine öğrendik deyip bu etkinlikten de mutlu bir şekilde ayrıldık. Sanatla kalın efem!</p>
<blockquote class="instagram-media" data-instgrm-captioned="" data-instgrm-permalink="https://www.instagram.com/reel/Cc0YZ71oLug/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" data-instgrm-version="14" style="background: rgb(255, 255, 255); border-radius: 3px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.5) 0px 0px 1px 0px, rgba(0, 0, 0, 0.15) 0px 1px 10px 0px; margin: 1px; max-width: 540px; min-width: 326px; padding: 0px; width: calc(100% - 2px);"><div style="padding: 16px;"> <a href="https://www.instagram.com/reel/Cc0YZ71oLug/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 40px; margin-right: 14px; width: 40px;"></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 100px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 60px;"></div></div></div><div style="padding: 19% 0px;"></div> <div style="display: block; height: 50px; margin: 0px auto 12px; width: 50px;"><svg height="50px" version="1.1" viewbox="0 0 60 60" width="50px" xmlns:xlink="https://www.w3.org/1999/xlink" xmlns="https://www.w3.org/2000/svg"><g fill-rule="evenodd" fill="none" stroke-width="1" stroke="none"><g fill="#000000" transform="translate(-511.000000, -20.000000)"><g><path d="M556.869,30.41 C554.814,30.41 553.148,32.076 553.148,34.131 C553.148,36.186 554.814,37.852 556.869,37.852 C558.924,37.852 560.59,36.186 560.59,34.131 C560.59,32.076 558.924,30.41 556.869,30.41 M541,60.657 C535.114,60.657 530.342,55.887 530.342,50 C530.342,44.114 535.114,39.342 541,39.342 C546.887,39.342 551.658,44.114 551.658,50 C551.658,55.887 546.887,60.657 541,60.657 M541,33.886 C532.1,33.886 524.886,41.1 524.886,50 C524.886,58.899 532.1,66.113 541,66.113 C549.9,66.113 557.115,58.899 557.115,50 C557.115,41.1 549.9,33.886 541,33.886 M565.378,62.101 C565.244,65.022 564.756,66.606 564.346,67.663 C563.803,69.06 563.154,70.057 562.106,71.106 C561.058,72.155 560.06,72.803 558.662,73.347 C557.607,73.757 556.021,74.244 553.102,74.378 C549.944,74.521 548.997,74.552 541,74.552 C533.003,74.552 532.056,74.521 528.898,74.378 C525.979,74.244 524.393,73.757 523.338,73.347 C521.94,72.803 520.942,72.155 519.894,71.106 C518.846,70.057 518.197,69.06 517.654,67.663 C517.244,66.606 516.755,65.022 516.623,62.101 C516.479,58.943 516.448,57.996 516.448,50 C516.448,42.003 516.479,41.056 516.623,37.899 C516.755,34.978 517.244,33.391 517.654,32.338 C518.197,30.938 518.846,29.942 519.894,28.894 C520.942,27.846 521.94,27.196 523.338,26.654 C524.393,26.244 525.979,25.756 528.898,25.623 C532.057,25.479 533.004,25.448 541,25.448 C548.997,25.448 549.943,25.479 553.102,25.623 C556.021,25.756 557.607,26.244 558.662,26.654 C560.06,27.196 561.058,27.846 562.106,28.894 C563.154,29.942 563.803,30.938 564.346,32.338 C564.756,33.391 565.244,34.978 565.378,37.899 C565.522,41.056 565.552,42.003 565.552,50 C565.552,57.996 565.522,58.943 565.378,62.101 M570.82,37.631 C570.674,34.438 570.167,32.258 569.425,30.349 C568.659,28.377 567.633,26.702 565.965,25.035 C564.297,23.368 562.623,22.342 560.652,21.575 C558.743,20.834 556.562,20.326 553.369,20.18 C550.169,20.033 549.148,20 541,20 C532.853,20 531.831,20.033 528.631,20.18 C525.438,20.326 523.257,20.834 521.349,21.575 C519.376,22.342 517.703,23.368 516.035,25.035 C514.368,26.702 513.342,28.377 512.574,30.349 C511.834,32.258 511.326,34.438 511.181,37.631 C511.035,40.831 511,41.851 511,50 C511,58.147 511.035,59.17 511.181,62.369 C511.326,65.562 511.834,67.743 512.574,69.651 C513.342,71.625 514.368,73.296 516.035,74.965 C517.703,76.634 519.376,77.658 521.349,78.425 C523.257,79.167 525.438,79.673 528.631,79.82 C531.831,79.965 532.853,80.001 541,80.001 C549.148,80.001 550.169,79.965 553.369,79.82 C556.562,79.673 558.743,79.167 560.652,78.425 C562.623,77.658 564.297,76.634 565.965,74.965 C567.633,73.296 568.659,71.625 569.425,69.651 C570.167,67.743 570.674,65.562 570.82,62.369 C570.966,59.17 571,58.147 571,50 C571,41.851 570.966,40.831 570.82,37.631"></path></g></g></g></svg></div><div style="padding-top: 8px;"> <div style="color: #3897f0; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: 550; line-height: 18px;">Bu gönderiyi Instagram'da gör</div></div><div style="padding: 12.5% 0px;"></div> <div style="align-items: center; display: flex; flex-direction: row; margin-bottom: 14px;"><div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(0px) translateY(7px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12.5px; margin-left: 2px; margin-right: 14px; transform: rotate(-45deg) translateX(3px) translateY(1px); width: 12.5px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; height: 12.5px; transform: translateX(9px) translateY(-18px); width: 12.5px;"></div></div><div style="margin-left: 8px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 20px; width: 20px;"></div> <div style="border-bottom: 2px solid transparent; border-left: 6px solid rgb(244, 244, 244); border-top: 2px solid transparent; height: 0px; transform: translateX(16px) translateY(-4px) rotate(30deg); width: 0px;"></div></div><div style="margin-left: auto;"> <div style="border-right: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); transform: translateY(16px); width: 0px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; flex-grow: 0; height: 12px; transform: translateY(-4px); width: 16px;"></div> <div style="border-left: 8px solid transparent; border-top: 8px solid rgb(244, 244, 244); height: 0px; transform: translateY(-4px) translateX(8px); width: 0px;"></div></div></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center; margin-bottom: 24px;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 224px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 55px;"></div></div></a><p style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 17px; margin-bottom: 0px; margin-top: 8px; overflow: hidden; padding: 8px 0px 7px; text-align: center; text-overflow: ellipsis; white-space: nowrap;"><a href="https://www.instagram.com/reel/Cc0YZ71oLug/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="color: #c9c8cd; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: normal; line-height: 17px; text-decoration: none;" target="_blank">[ mecra ] (@mecrada)'in paylaştığı bir gönderi</a></p></div></blockquote> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-14194806609006365342022-03-23T21:31:00.001+03:002022-03-23T21:31:59.463+03:00 Licorice Pizza - Paul Thomas Anderson (2021)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjz555-6hQl_eKcq46DsIzNtKbyyFFl5WeEUtooRKckypK2v5xx_-NWDEFguCtaldJCaww_R0VmBU9-apr6K7jPQfFkElPKBYK_CCqvxB0wcDPLMeiI7VTdZ-IiZWVm5yqOQrnVNLQyEbMxwIOaTT3bhme0AJs_ekZnrXg4C_haOHuUcyahPBrLxD2B=s1200" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="835" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjz555-6hQl_eKcq46DsIzNtKbyyFFl5WeEUtooRKckypK2v5xx_-NWDEFguCtaldJCaww_R0VmBU9-apr6K7jPQfFkElPKBYK_CCqvxB0wcDPLMeiI7VTdZ-IiZWVm5yqOQrnVNLQyEbMxwIOaTT3bhme0AJs_ekZnrXg4C_haOHuUcyahPBrLxD2B=w279-h400" width="279" /></a></div><p>Paul Thomas Anderson'ın merakla beklediğim son filmi <i>Licorice Pizza</i>'yı geçenlerde izledim. Tatlı bir film olmuş. Başrollerde benim de çok sevdiğim oyuncu Philip Seymour Hoffman'ın oğlu Cooper Hoffman Gary rolünde (öğreniyorum ki karakter Gary Goetzman'dan esinlenilmiş) ve Haim grubundan tanıdığımız Alana Haim yer alıyor. Filmde Alana kendi ismiyle ve hatta tüm ailesiyle filmde oynuyor (onlar da yine gerçek isimleri ile filmde rollere sahip). </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiOXrU4RbuSrs9pCopkW3JjtLBfSyNKq4mq5pGL_DDcxg83FkoHvwYbnIqgsiB_UNNxxF_RHNi2v9wq4v5UFrNH2E8JyI-4yM4FdpkXXL08zcU4N4X2wJ2qe9gKa9rPuQGqIjmnMYmYSs34E3FhOWwtwnq8_77LuG3Mbwz7TJK9zYVWU2p6un302uDt=s2560" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2560" data-original-width="1728" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiOXrU4RbuSrs9pCopkW3JjtLBfSyNKq4mq5pGL_DDcxg83FkoHvwYbnIqgsiB_UNNxxF_RHNi2v9wq4v5UFrNH2E8JyI-4yM4FdpkXXL08zcU4N4X2wJ2qe9gKa9rPuQGqIjmnMYmYSs34E3FhOWwtwnq8_77LuG3Mbwz7TJK9zYVWU2p6un302uDt=w270-h400" width="270" /></a></div><p>Filmin konusuna gelirsek de 15 yaşındaki Gary çeşitli gösterilere çıkan bir çocuk oyuncudur. Okulda bir fotoğraf çekim gününde tanıştığı Alana'dan etkilenir. Aralarındaki çatışmanın temeli de Alana'nın Gary'den 14 yaş büyük olmasıdır ki bu da aralarındaki ilişkiyi fazlasıyla etkiler. Gary, annesinin refakat edemediği bir günde şehir dışındaki bir oyun için Alana'dan bu görevi devralmasını ister ve böylelikle uzun bir vadeye yayılan gelgitli hikayeleri başlamış olur. Sevdiği kızı etkilemek için ne kadar uygun bir taktik değil mi, yazın bir kenara :). Gary aynı zamanda bir girişimcidir. Halkla ilişkiler şirketlerinde annesiyle yeni fikirlerini hayata geçirir ve haliyle ticaretle de içli dışlıdır. Bir yandan sinema dünyası bir yandan da ticaret derken dönemin farklı simalarını yan rollerde arka planda izleriz.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhbLTd49safu7PWGit-Lpsm6dP64_9nLF-erzahQMHg7e2YGilJv_0alwQxWIN7YpZviCYnwAYLhx1Ons21iMRtRI9GbraQj_1krbaKcw2hl4D6wJrcIKMhgeLuZlZG5dTVltbZkvBzTEMTsB56dSzoXpyal-T18TeJ0lmUJikfPF68A0K7150g0diH=s1600" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1067" data-original-width="1600" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhbLTd49safu7PWGit-Lpsm6dP64_9nLF-erzahQMHg7e2YGilJv_0alwQxWIN7YpZviCYnwAYLhx1Ons21iMRtRI9GbraQj_1krbaKcw2hl4D6wJrcIKMhgeLuZlZG5dTVltbZkvBzTEMTsB56dSzoXpyal-T18TeJ0lmUJikfPF68A0K7150g0diH=w400-h266" width="400" /></a></div><p>Yetmişlerde geçmesi tabi ki beni mutlu etti. Kıyafetleri, dekorları falan inceledim. Yan rollerde ünlü isimlerin ünlü isimleri oynaması da hoşuma gitti (<a href="https://screenrant.com/licorice-pizza-movie-true-story-real-life-characters/" target="_blank">Tüm liste için tıktık</a>). Favorim Sean Penn, etkilendim. Bradley Cooper'ın karakteri gerdi beni. Son filmi <i>Uncut Gems</i> ile bizi mutlu eden Ben Safdie de dönemin siyasetçilerinden Joel Wachs'i canlandırıyor. Tom Waits çok tatlıydı, kendisini ne zaman görsem aklıma Iggy Pop ile <i>Coffee and Cigarettes</i> sahnesi gelir, bayılırım. Haim grubunun üyelerinin ebeveynleri ile ailecek filmde yer alması ayrıca hoştu. Özellikle <i>Away We Go</i> filmiyle kalbimizde taht kuran Maya Rudolf (öğrendim ki Anderson'ın partneriymiş) ve hatta 4 çocukları da filmde oynamış. Daha da kimler kimler, açın bakın artık :).</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgGgMldCYi0aWYU4orwQcAu2pgl0xc9TvGfMM0kBDlLDeVTIVSTjdX7tovc3suo3RlJ9Pp3m1FJsCOhplXiBZDUDEXjA6Vbskjb6fXoL6ehpEUiex3LNcGEMa_zHy_lcNRtxtOwSQdsg6vXRvmgD60hjsgK8FR6sY69zFdiupQ4bG8IldJNU5k_sP2n=s4254" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4254" data-original-width="3446" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgGgMldCYi0aWYU4orwQcAu2pgl0xc9TvGfMM0kBDlLDeVTIVSTjdX7tovc3suo3RlJ9Pp3m1FJsCOhplXiBZDUDEXjA6Vbskjb6fXoL6ehpEUiex3LNcGEMa_zHy_lcNRtxtOwSQdsg6vXRvmgD60hjsgK8FR6sY69zFdiupQ4bG8IldJNU5k_sP2n=w324-h400" width="324" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>Bu arada filmin mizahı yer yer üst düzeye çıkıyor. Filmde Haim ailesi Yahudi kültürüyle yaşayan bir aile doğal olarak Alana'nın Yahudi kimliği de filmde birçok yerde öne çıkıyor ve bu genelde komedi unsurunu içinde barındırıyor. Bu tarz birçok yer var ama özellikle bir Şabat yemeği sahnesi var ki kahkaha atmaya hazır olun!<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEik6Uq9tE4jTinRrb59pFV34oJJ9IV8ChxN1-raQB66wQyJDZiFloEULChbwtJzGYBcrmIL3kPAjFssZX9xH_FUAdU4Sn6F5m9nIV_vkYxmtM2az47rQB62sl25zEWtNWxRDZx9XCofwcueMeE9xmcCD9ZsMjMHNj90m-2dsdaa8ML_qcFH-ft7OT8J=s1200" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="1200" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEik6Uq9tE4jTinRrb59pFV34oJJ9IV8ChxN1-raQB66wQyJDZiFloEULChbwtJzGYBcrmIL3kPAjFssZX9xH_FUAdU4Sn6F5m9nIV_vkYxmtM2az47rQB62sl25zEWtNWxRDZx9XCofwcueMeE9xmcCD9ZsMjMHNj90m-2dsdaa8ML_qcFH-ft7OT8J=w400-h300" width="400" /></a></div><p>Sevmediğim şey karakterlerin yeterince derinlikli olmayışıydı. Belki de bu yüzden yaptıkları bazı seçim ve tepkilere anlam veremedim, eksik kaldı. Gary'nin baba figürünün eksikliği ve buna hiç değinilmeyişi, annesinin kısmen görünmesi ve ilişkilerine dair neredeyse sıfır bilgimizin olması bence önemli eksiklerdi. Gary'ye göre Alana'yı anlamak benim için daha kolay oldu filmde. Onun aile içindeki konumu bir tık da olsa verilmiş ama kardeşleri arasındaki o gizli rekabet yine yeterince gösterilmedi, biraz daha derine inilebilirdi. Yine de izlemesi keyifli bir film. Zaten Nina Simone ile açılan bir film ne kadar kötü olabilir, hatta olmaz. Canım Ninam! Sonuç olarak biraz yetmişler, biraz romantizm ve biraz farklı bir komedi izlemek isterseniz bir şans verin derim! Keyifli seyirler efenim, sinemayla kalın!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-83370166406786661812022-03-21T23:40:00.006+03:002022-03-26T01:39:43.870+03:00Matrix Resurrections (2021) I Gerek Var mıydı?<p>Gerek yoktu ama izletti. Ben yeni bitirdim Matrix serisini. Daha önce birkaç kere denedim ama zamanı değilmiş. En son yakın zamanda hepsini izledim, bayıldım. Nedenini açıklayacağım. Öyle eski fanı falan değilim onu demeye getiriyorum, o yüzden benim için kutsal bir seri değil ama yine de çok sevdim. Fikri sevdim. Sonunu çok sevdim. Tabi üçüncü filmin sonundan bahsediyorum. Kısa kısa filmler hakkında notlarımı da alta düşeyim. Gelecekte bakarız yine. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh1Wc25J3DWuA-ZHZw0NgzipJwsmbAhy2LRyEGfgaPuY0OxNufAAJj_GqrlGJ3s1j1ZOFhh9dRyGwwpy-DUH3inPIklyfnaaj4F3SXDBi-Z3mq0zxi4bsRQEG7Hs15MUgdXqWL3_5GZhEqqqAGGfVLZEuruambmyTn2Dv85H5ev5_agYYn_96GBsVlE=s1503" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1503" data-original-width="1000" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEh1Wc25J3DWuA-ZHZw0NgzipJwsmbAhy2LRyEGfgaPuY0OxNufAAJj_GqrlGJ3s1j1ZOFhh9dRyGwwpy-DUH3inPIklyfnaaj4F3SXDBi-Z3mq0zxi4bsRQEG7Hs15MUgdXqWL3_5GZhEqqqAGGfVLZEuruambmyTn2Dv85H5ev5_agYYn_96GBsVlE=s320" width="213" /></a></div><p>İlk film çok güzel. Verdiği Alice referansı, kırmızı mavi haplar, yasa dışı işler ve the one olayı. Bir de Trinity. En sevdiğim karakter. Hem güçlü hem destekçi çok güzel bir profili var. Çok seviyorum ve en çok empati yaptığım yakın hissettiğim karakter de o oldu. En iyi onu anladığımı düşünüyorum. Sonuç olarak gerçekten de standart bir vatandaşken bir anda farklı bir dünyanın varlığını keşfedip baş kahraman olma olayı klasik bir Amerikan yapımı fikri olmasına ve her zaman işlemesine rağmen altta yatan mağara alegorisi ile ne kadar aşamalı derin bir yapım olduğunu gösteren güzel bir ilk film.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj6fJbPp4MPzRxuMO5clxQ2znDx961nNY7sOX_PF-fg1H0yAVPBaCD65wydNhrhm6aJ1btJFsShTRmKPFV8whRbrCR1ef941NRxysPWmOEd-amtO9chshljQMGerznATrgJN8zqKNpHDOikclQFkppskRTFsmpwmW_7EBGSgqGOQyM4jps_3G2lN2GF=s1200" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="800" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj6fJbPp4MPzRxuMO5clxQ2znDx961nNY7sOX_PF-fg1H0yAVPBaCD65wydNhrhm6aJ1btJFsShTRmKPFV8whRbrCR1ef941NRxysPWmOEd-amtO9chshljQMGerznATrgJN8zqKNpHDOikclQFkppskRTFsmpwmW_7EBGSgqGOQyM4jps_3G2lN2GF=s320" width="213" /></a></div><p>İkinci filmde o ilk filmdeki felsefe geriye alınmış ve genel anlamda dövüş ve romantik sahnelerin olduğu kısmen sıkıcı bir devam filmine dönüşmüş. Tabi Mimar sahnesi hariç, o sahne ile yeniden ilk filmdeki özümüze dönüyoruz. Film genel olarak zaten aşk filmi, hatta harika bir aşk filmi ama o kadar sıkıcı ve saçma sahneleri var ki (Neo'nun Trinity'i kurtarması gibi) serinin en kötü filmi dersem bana kimse karşı çıkmaz diye düşünüyorum.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiUzfbBkqmL0ENT74M5MlDrP8lkz_tihLThegsQMEVTqruvdcU_fgo_h_wpL4wAIM5El-BITJre9hVg8sKZ0VF9pK0gLLul2bhQgahp4p-VVL-XZk2_6lCLcpoQjMoxbT0gJ9nrQAK1rBiE7L2GIuG-21VNn4_ZL_DHvV2F4Gyr5QuIaLkfcHdxQGjf=s3251" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="3251" data-original-width="2200" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiUzfbBkqmL0ENT74M5MlDrP8lkz_tihLThegsQMEVTqruvdcU_fgo_h_wpL4wAIM5El-BITJre9hVg8sKZ0VF9pK0gLLul2bhQgahp4p-VVL-XZk2_6lCLcpoQjMoxbT0gJ9nrQAK1rBiE7L2GIuG-21VNn4_ZL_DHvV2F4Gyr5QuIaLkfcHdxQGjf=s320" width="217" /></a></div><p>Ve gelelim üçüncü filme! Bir kere şu sonu biraz övebilir miyiz? İnsan bencilliğini ve hegemonyasını bir kenara bırakıp makinelerle insanların birbirine muhtaç olduğunu kabul edip barış isteyen bir son kaç bu tarz büyük filmlerde var, elle sayılacak kadardır. Zaten bu bir aşk filmidir ve ana mesajı da makinelerin bu basit ama insani duyguyu anlayamayıp bunun karşısında duramaması diyebiliriz. Bunu da çok güzel yansıtan bir kapanış oldu derdik 2003 -2021 yılları arasında :)<br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhmnLpjhX0-GoM7VqAtx7ICY4UEzct3Elas4fmEhbtAmnkh8VFm6OEPoLUFNXUg64KHbTB0WiYFNtWnaMWPCUderpZ5mJPDRHt_7QjjyknNCx-3LRpVGEdr4zzfrieT8t_Nk4iKAfDkV_zMrfUXks9v18VilG4ag8eIPIDDd71wL4B4BMhIEG7kRacB=s2560" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2560" data-original-width="1920" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhmnLpjhX0-GoM7VqAtx7ICY4UEzct3Elas4fmEhbtAmnkh8VFm6OEPoLUFNXUg64KHbTB0WiYFNtWnaMWPCUderpZ5mJPDRHt_7QjjyknNCx-3LRpVGEdr4zzfrieT8t_Nk4iKAfDkV_zMrfUXks9v18VilG4ag8eIPIDDd71wL4B4BMhIEG7kRacB=s320" width="240" /></a></div><p>Gelelim asıl konumuza bu kadar güzel bir son yapıp ki Neo'nun ölmemesinden anladık zaten belli ki açık bırakıldı o kapılar o da yetmezmiş gibi Trinity'i de getirdiler ki canım aşkım Trinityim benim başım gözüm üstünedir. Çok seviyorum yeri gelmişken bir kez daha söyleyeyim, her sahnesinde gözüm doldu. Filmin ilk 45 dakikası seyirciyi neden bu filmi yaptıklarını ikna etme çabası sonraki 40 dk Neo'nun 60 yıl sonra hala aynı görüntüyle (K. R genlerine sağlık, bir yaşanmışlık var ama hala güzel) Neo'nun karakteri çok şaşkaloz, pek bir numarası yok gibi de, kendi kendine inanmıyor falan özgüvensiz pek bir şey değişmemiş o konuda ama kendi çapında başarılı bir insan ama Trinity öyle mi, neyse devam edelim :). Bir de fikir yine güzel, Neo'yu hapsetmenin yolunun günümüze uyarlanmış oyun halinden geçmesi ve içinden çıkamadığı durum için terapiye gitmesi gibi. Baya güncel seçimler olmuş. E tabi yeni dünyayı tanıması sonrası bildiğimiz akşam ışıkları altında bol aksiyon, dövüş sahneleri ve kapanış ile filmi özetleyebiliriz :). Yani, devam etse izler miyim izlerim ama ben Karayip Korsanları'nı da izliyorum 5.sini kötü olsa bile, lakin bu sefer de Neo'nun the oneı araması ve gerçek kahramanı yani Trinity'i bulması, ki ilk filmde de keşke bu olsaydı, derken ve sürekli geçmişe dönük hatırlatmalar olması filmi sıkıcı değil( belki biraz :)) ama fazla nostaljik bir havaya büründürdü, hele ki görüntü kalitesi ve teknoloji farkını düşünürsek. Gerek yoktu ama ben kırmızı hapların alındığı zihinlerin özgür kaldığı Trinitylerin inançları uğruna savaşıp the one arayışını yine de izledim ya sıkılmadan. Fazla retrospektif ama güzeldi, seviyorsanız izleyim be karşim, bir şey kaybetmezsiniz. Herkese the onenını Neo ve Trinity'den daha kolay bulduğu bir yaşam diliyor ve sizleri öpüyorum. Görüşmek üzere!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-66837938010057350102022-03-16T22:29:00.000+03:002022-03-16T22:29:09.005+03:00Komedi Show (Yeni Sezon Atıştırmalık 2)<p>Çok üşendim hepsine tek tek foto eklemeye, o yüzden aşağı tek bir fotoğraf olarak canım bitkilerimi koyacağım çünkü canım bitkilerim, anayım ben ana plant moması!</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhsJI9ucGp_8qY5oNXC9LyL5B3gKhMPf9bTr6cKWSouEDf-sBypBIcqraOiE6OBjATHlp-PCVn4LRxZHlZY_cOfpO0-XGxJic52frudJvHYcdL8xx5A8GwOdxB_jmgGg_SddO7xAyT4LN7XyaQPZcVYOyQodZkj0XL8ozYplSBAh-ca-jhdD6ift9Lx=s4032" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="öneri makinesi" border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhsJI9ucGp_8qY5oNXC9LyL5B3gKhMPf9bTr6cKWSouEDf-sBypBIcqraOiE6OBjATHlp-PCVn4LRxZHlZY_cOfpO0-XGxJic52frudJvHYcdL8xx5A8GwOdxB_jmgGg_SddO7xAyT4LN7XyaQPZcVYOyQodZkj0XL8ozYplSBAh-ca-jhdD6ift9Lx=w300-h400" title="öneri makinesi" width="300" /></a></div><h3 style="text-align: left;">Yalnızım Mesut Bey - Blu Tv</h3><p>Uzun zamandır İlişki Testi izleyemiyorum kişisel sebeplerden, o yüzden bu program ilaç gibi geldi :). Şimdi ben bu programı seveceğimi düşünmemiştim lakin Mesut Süre farkını koydu ve yine izlettirdi. Çok iyi bir moderatör, sunucu, bu programda da yine güldürüyor reis. </p><h3 style="text-align: left;">BKM Mutfak Stand Up - Gain</h3><p>Cihan Talay, Anlatanadam, Cem İşçiler ve Özgür Turhan'ın stand-uplarından oluşan kısa bir seri. Ben keyifle izledim. Çerezlik arada atıştırmalık. Hepsinin de ayrı ayrı işlerini izlemişliğim var, genel anlamda güzel olmuş. </p><h3 style="text-align: left;">Tuz Biber Stand Up - Gain</h3><p>Deniz Göktaş, Seda Yüz ve Çağla Alkan (favlarımı saydım, evet) başta olmak üzere Tuz Biber ekibinden bir seri. Ben youtubedan tanıdıklarımı ve sevmediklerimi geçtim açıkcası. Yukarıda saydığım üç ismi çok sevdiğimden onları ve birkaç daha önce izlemediğim ismi izledim. Arada yine bakarım, güzel olmuş. </p><h3 style="text-align: left;">Çimen - Youtube</h3><p>Konuşanlardan sonra bu tarz interaktif işler arttı ama Çimen bunların en komiklerinden. Cem ve Fazlı'yı İlişki Testinden tanıyorum ben de, bu yeni içeriklerini de takip ediyorum. Her perşembe yeni bölümü izliyorum, güzel gidiyor. </p><h3 style="text-align: left;">Diye TV - Youtube</h3><p>Melihşah Altuntaş gün geçmesin ki önerdiği bir şeyi ben sevmeyeyim. Gerçekten yine nokta atışı bir öneri. 2000ler tutmamış dizilerini izleyen müthiş eğlenceli iki arkadaşın yorumlarını izlemek çok güzel. Ah bir de telif yemeseler! Son bölümleri maalesef medyapımdan telif yemiş ve ne alaka? Soruyorum sizin tutmamış dizinizi yeniden gündeme getirmiş insanları banlamak neden? Durduk yere nefret kazandınız, ama pes etmesinler hep izlesinler ben bayılıyorum. Çok güzel bir içerik! Telif yiyen dizide de Caner Özyurtlu'nun olması tesadüfü beni mutlu etti, güldürdü :). Ayrıca o diziyi de izlemişliğim var arkadaşlar zamanında, o yüzden kanal bana oldukça hitap ediyor :).</p><h3 style="text-align: left;">Melikşah Altuntaş - Youtube</h3><p>Melikimiz kanalına mükemmel içerikler yüklüyor. Evimde gibi hissediyorum. Sevdiğim her şey var. Ekstrem düzeyde kutu açma ki bayılıyorum en sevdiğim aktivitedir, ev dekorasyonu (evi çok güzel), dizi film yorumları, kitap önerileri ve her şey. Hobilerimizin ve zevklerimizin uyuşmasından Mekik'in evinden yaptığı bu yayınlar ve müthiş bir koleksiyoncu olması beni benden alıyor. </p><h3 style="text-align: left;">Cake Mosq - Youtube</h3><p>Drag queenimiz Cakekimizin ünlüleri drag queene dönüştürüp röportaj yapmasına bayılıyorum. Çok eğlenceli ve muzır sorularıyla ünlülerimizi terletiyor diyebiliriz. </p><h3 style="text-align: left;">Kutsal Motor - Youtube</h3><p>Sarı örtümüz geri döndü. Birçok talihsizliğin üst üste geldiği geçen sezondan sonra Şokokpoplu güzel bir bölümle Aşırılar serisi ile giriş yaptı. Hatta Şebnem Bozoklu ile ikinci bölümü de geldi. Devamını bekliyoruz. </p><h3 style="text-align: left;">Loş Sohbet - Youtube</h3><p>Canerimizin Loş Sohbetini uzun zamandır izlemiyordum, bu aralar yeniden izlemediğim bölümleri izlemeye başladım, aynı keyif. Hatta Laps Laps Laps ve bazı bölümlerini yeniden izliyorum, çok komik oluyor. Keşke yine kitap videoları çekse, onlar da çok keyifli oluyordu. Kendisinin önerisiyle aldığım kitaplara hala başlayamadım ama olsun :). Fazla kitap önerisinden zarar gelmez.</p><h3 style="text-align: left;">Volkşov - Youtube</h3><p>En güzelini, göz bebeğimi, canımı ciğerimi, madalyonun diğer yüzünü, komedi üstatlarını, Güllü hayranlarını, İstanbul'un güzide semtlerini, saykedelik yaşamın kaynağını, benim kalbimin sultanını, gönlümün efendisini sona sakladım. Gelmiş geçmiş en güzel format, mükemmel bir üçlü ile devam ediyor. Bölümler az gelse de harika bir içeriğe sahip youtube kanalı Volkşov. Pınar Fidan, Oktay Kaya ve Cihan Akıncı'nın İstanbul'un güzide semtlerini karış karış gezdiği ve bizlere tanıttığı esprilerin havada uçuştuğu mükemmel bir gezelim görelim parodisidir bu! Çevremdeki herkesi darlayıp yetmezmiş gibi similasyonunu bana öneren arkadaşımla yaptığım müthiş bir youtube içeriği arkadaşlar. Bir gün bu similasyonların birinde gerçeği ile karşılaşacağız, hissediyorum. Şimdi ne yapıyor izliyorsanız bırakıyor ve Volkşovun bir bölümünü izlemeye başlıyorsunuz. Ben şahsen sürekli tekrar tekrar izliyorum ve her yeni bölümle bir tur daha baştan sona tekrar izliyorum çünkü Volkşov bağımlılık yapar!</p><h3 style="text-align: left;">Banu Berberoğlu - Youtube</h3><p>Kraliçe döndü arkadaşlar, belki kaçıranlar var diye yazayım dedim. Özledik kendisini ve vloglarını.</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-54419490738502490212022-03-12T19:28:00.001+03:002022-03-16T01:45:10.568+03:008 Dijital Yerli Dizi (Yeni Sezon Atıştırmalık 1)<p>Son zamanlarda dizilere yöneldim, daha sakin kafa yormayan kolay akan şeyler tercih edince art arda çok fazla dijitale yapılan iş izlemiş bulunmaktayım. Bir de komedi ağırlıklı bir liste daha yapacağım son zamanlarda severek izlediklerimi. Ruh halim bu tarz şeyler izlememe sebep oldu. Böyle böyle 8 dizi izlemişim, daha da birkaç merak ettiğim dizi var. </p><p>Şimdi size de iki önemli sorum var, aşağıdakilerden izledikleriniz var mı? Daha da önemlisi bunu da izle kesin seversin diyeceğiniz bitmiş mini dizi öneriniz var mı? Bekliyorum yorumları! Hadi başlayalım!</p><h4 style="text-align: left;">Gibi - Exxen</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhAWI-8MloXFAAGbd9fJ33gHxpscXwq2-n-iChK89xWLRNXe_9_QFgdpTabiawIv4-IU11gpOarryrNof1lgyk5eu2Cn15Tg37nbQrPRFeocbZ9W1pwA-9PmscFxFF5cEGL5A8TlhzY2jFXCbA_rDHhnyn9DPVPfi_QJ2l1jxpEFWUxCOwBAzh0nstP=s1200" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="675" data-original-width="1200" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhAWI-8MloXFAAGbd9fJ33gHxpscXwq2-n-iChK89xWLRNXe_9_QFgdpTabiawIv4-IU11gpOarryrNof1lgyk5eu2Cn15Tg37nbQrPRFeocbZ9W1pwA-9PmscFxFF5cEGL5A8TlhzY2jFXCbA_rDHhnyn9DPVPfi_QJ2l1jxpEFWUxCOwBAzh0nstP=s320" width="320" /></a></div><p>Sevdim, bazı komik olmayan bölümleri de var ama genel olarak güzel bir dizi olmuş. Sanat yönetimine renk şemasına bayıldım. Favori bölümlerim var, olmayan da var ama genel anlamda severek izliyorum. Daha çok İlkkan ve Yılmaz adlı iki yakın arkadaşın günlük yaşamdaki absürt olaylarını anlatıyor. Arada başka arkadaşları gelip gidiyor derken, güzel izleniyor. Şarkılarını bile kaç kere dinledim bilmiyorum :), şimdiden dönemin kült dizileri arasında yerini aldı.</p><h4 style="text-align: left;">Ayak İşleri - Gain</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi2_KqF-1fa00W2l__D6-9zVPuekjVuegU0C7Atuagvj0zruKhLsoyAPqYnW5W4Mg2car_ChPvvJIQELzFm1f2fMrtxY3w9wg_3LdZMoAZbxjxWjbTc2UTO0zXLZEg9r2qPoH9Fl00iciLzzH8Y4KbQfKwsa-8UWd--8FX_-usEPQc9VedrLLVfvCAK=s2048" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1434" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEi2_KqF-1fa00W2l__D6-9zVPuekjVuegU0C7Atuagvj0zruKhLsoyAPqYnW5W4Mg2car_ChPvvJIQELzFm1f2fMrtxY3w9wg_3LdZMoAZbxjxWjbTc2UTO0zXLZEg9r2qPoH9Fl00iciLzzH8Y4KbQfKwsa-8UWd--8FX_-usEPQc9VedrLLVfvCAK=s320" width="224" /></a></div><p>Caner Özyurtlu ve Volkan Öge işbirliği. Nüfuzlu ve zengin iş adamı Sermet'in ayak işlerini yapan iki iş arkadaşını izliyoruz. Vedat uzun yıllardır bu işi yapıyor ve yanına genç yetenek felsefe düşkünü Evren'i verince aralarında güzel bir çatışma oluşuyor. Dizide verdikleri film referansı olan bölümler çok güzel, Matrix'te koptum mesela. İkinci sezon da daha güzel gelmeye başladı bana, ilk sezonda da bir bölüm var ki Canerim, Volkanım diyeceğim izleyince anlayacaksınız, olağanüstü çok komik! O bölümde Uraz K. beyin konuk olması da ayrıca komik. Ek not; Çağlar Çorumlu çok iyi oyuncu ya, Loş Sohbet'te de izledim baya profesyonel bir kişi. Evren'i de izledim orada farklı bir kişilik tam da hayatımda olması gereken bir arkadaş tuhaflığına sahip, bayılırım :).</p><h4 style="text-align: left;">10 Bin Adım - Gain</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiRz4lzWwj1k9s9NBT5jaFNaoXczNpe-VLzOL7NFJXgLDq1LS6bUjtGC_vkoHQuzuWxbDDjpJ7CFRNvNpzSd5Jmzc6yuMB60-msE9AcbVEQovJxDlb2i6J6aQbWPCc6c3KXFb7uqtPj8UvXHAWCrAnCZENaWCiIY_ovnBqIopGicx2FyNt1K7zLJivU=s1500" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1500" data-original-width="1200" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiRz4lzWwj1k9s9NBT5jaFNaoXczNpe-VLzOL7NFJXgLDq1LS6bUjtGC_vkoHQuzuWxbDDjpJ7CFRNvNpzSd5Jmzc6yuMB60-msE9AcbVEQovJxDlb2i6J6aQbWPCc6c3KXFb7uqtPj8UvXHAWCrAnCZENaWCiIY_ovnBqIopGicx2FyNt1K7zLJivU=s320" width="256" /></a></div><p>Ya iki minnoş eski sevgilinin 10 bin adım macerası. 10 dklık çok tatlı bir dizi olmuş. Engin Günaydın beni çok güldürüyor, çok iyi oyuncu. Bazı bölümleri de aşırı güzel. Devin Özgün Çınar yazıyor, güzel de yazmış. Devamı gelir umarız, ben keyifle izliyorum. </p><h4 style="text-align: left;">Yarım Kalan Aşklar - Blu Tv</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhmiH9g35nrYyDrm0XAL7rrDnudQpwBICXzkdIAJAARoCLG6irisO-IKscTepTuq8PpFCNF8puVbpuM2vasQfy2JIfBfHQSyDXfGWPL3_RnIzn3M0_g_Ng_ZsDowKXdN25f3TiOPFoXjBjB742MpU0wbP_Q1KgEXaU6pZxjUbRKrxztsOP1LNrUUk1-=s1400" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1400" data-original-width="1000" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhmiH9g35nrYyDrm0XAL7rrDnudQpwBICXzkdIAJAARoCLG6irisO-IKscTepTuq8PpFCNF8puVbpuM2vasQfy2JIfBfHQSyDXfGWPL3_RnIzn3M0_g_Ng_ZsDowKXdN25f3TiOPFoXjBjB742MpU0wbP_Q1KgEXaU6pZxjUbRKrxztsOP1LNrUUk1-=s320" width="229" /></a></div><p>Böyle güzel bir konuyu neden harcamışlar anlamak mümkün değil. Dilan Deniz gerçekten çok kötü bir oyuncu ama gerçekten, Burak Deniz müthiş yakışmış role, senaryo çok kötü yazılmış. İlk bölüm çok güzel heyecanlı başladı, kara mizaha olan yatkınlığından yer yer de aşırı komik ama devamı gelmiyor. Gazeteci Ozan öldükten sonra başka bir bedende yarım kalan işini bitirmek için yeniden hayata gelir. Bedenine girdiği kişi de katili olunca işler iyice karışır. </p><h4 style="text-align: left;">Pera Palace'ta Gece Yarısı - Netflix</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgo2t3OVYbdTKVfD1GvCCaENkj24rdZbPb9m4lS2NyJ_CyAwnWpmnBuBP_U4b9Vf6-OmUmYLhAnNbQ0D9Qfo8tz8KEnIZysoUZqvtbn5dvKkqIfRajqSR7w4q2y3VD0UvQiLLadtJ_7MrXDp2gkp8GkgGgw0acb8wNEK52h_2wa6aUciHktQ1VndLXp=s740" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="416" data-original-width="740" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgo2t3OVYbdTKVfD1GvCCaENkj24rdZbPb9m4lS2NyJ_CyAwnWpmnBuBP_U4b9Vf6-OmUmYLhAnNbQ0D9Qfo8tz8KEnIZysoUZqvtbn5dvKkqIfRajqSR7w4q2y3VD0UvQiLLadtJ_7MrXDp2gkp8GkgGgw0acb8wNEK52h_2wa6aUciHktQ1VndLXp=s320" width="320" /></a></div><p>Konu yine çok güzel ama senaryolar neden kötü anlam vermek mümkün değil. Mekan çok güzel, zamanda yolculuk harika, dönem olması güzel ama senaryo yine kötü. Sevgili Tansu Biçerimiz canımızın ilk bölümde yaralı parmağı birkaç bölüm sapasağlamdı mesela bu tutarsızlık beni rahatsız etti. Dark'ı da anımsatan ama kurgu konusunda sıkıntı çeken bir dizimiz. Yine de keyifle izledim mi izledim çünkü Selahattin Paşalı hayranlığım çünkü zamanda yolculuk fanlığım. İkinci sezonu gelsin koşup yine bitiririm bir günde hiç sıkıntı değil ama senaryo ve kurgu çalışılsın artık. Fikirler heba oluyor, üzülüyorum.</p><h4 style="text-align: left;">Aynen Aynen - Blu Tv</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEieeJStngv3ZcsJhapGZBkYi9dsXt81U5p2WWu7VPXW37EQZ6WU3yoxkUZMiAnj7jESP1L6O6CZhrLbnjvpi29c3q3ya9a3rJV0H3kyFiVSbyBtOvpetPYKyYwfKtsA_8r-Hu80u7aR-vkWFOdbP-lkupomaS3nTjhDdc7q5EOBDuJQKB9rxtDsUyxt=s800" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="800" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEieeJStngv3ZcsJhapGZBkYi9dsXt81U5p2WWu7VPXW37EQZ6WU3yoxkUZMiAnj7jESP1L6O6CZhrLbnjvpi29c3q3ya9a3rJV0H3kyFiVSbyBtOvpetPYKyYwfKtsA_8r-Hu80u7aR-vkWFOdbP-lkupomaS3nTjhDdc7q5EOBDuJQKB9rxtDsUyxt=s320" width="320" /></a></div><p>İlk sezonunu youtubedan izlediğim geçen yine aklıma gelen mini dizi. Bir iki sezon daha iş yaparken arkada çaldı ama bitiremedim, belki bir şey bulamadığım zamanda yine bu şekilde izlerim, sıkıcı bir yerden sonra. Nil kızımızın bu sefer olacak diye yola çıktığı erkek arkadaşı Emir (ki bir diğer fanlığımın öne çıktığı Uraz Kaygılaroğlu oynuyor) gidiyor ve Kerem Bursin ev arkadaşı olarak geliyor üçüncü sezonda. </p><h4 style="text-align: left;">Leyla İle Mecnun - Exxen</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhNXmdNav6DZ814nUlvrF80TF7LgAvM5BA1WgNuzqIaNiuw-0ZIfY0E012QBXcA1K5s70b6H2WXu0sjms5eqAUWPbQb3pMMqhU-Twxcw3dbi_L0jsjrNXx8zjXBiw2vWcHlJr9Ilc3H09cQ1XZITE-Zm7iSkuY-Z0f6-C6ykuyV0jMDNxjRnCDkdb2z=s607" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="345" data-original-width="607" height="182" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhNXmdNav6DZ814nUlvrF80TF7LgAvM5BA1WgNuzqIaNiuw-0ZIfY0E012QBXcA1K5s70b6H2WXu0sjms5eqAUWPbQb3pMMqhU-Twxcw3dbi_L0jsjrNXx8zjXBiw2vWcHlJr9Ilc3H09cQ1XZITE-Zm7iSkuY-Z0f6-C6ykuyV0jMDNxjRnCDkdb2z=s320" width="320" /></a></div><p>Dijitale geçti biliyorsunuz, olur mu olmaz mı derken izledik. Hem eski tadı hem de güncel olayları yakaladığından niye yaptınız demedik hiç. Lakin çok dram! Özellikle ikinci sezonda gülmekten çok hüzünleniyorum, daha çok gülmek istiyorum. Yine güzel ama biraz daha drama dönmüş gibi geldi bana, absürdlük fantazya azaldı, oraya acil takviye diyelim. </p><h4 style="text-align: left;">Bizden Olur Mu? - Blu Tv</h4><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj2EEefgoqQb7n59bPpgS3dQGCz7rZJ_z0cE_Y2JrswgzVAB5ALqFQ9EiMG4BMsxPzzjznWg1U_-tNCAU2OizUy0mulWiO9ylxDGQ0jQdyPgg2Vy_T0FY9GZAYDIOmlCEl0oEXDICLm8i-6gQEDD20LDFzwyplRaVV3NGO0Mafd42krTJG8xEV4mMNs=s750" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="501" data-original-width="750" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEj2EEefgoqQb7n59bPpgS3dQGCz7rZJ_z0cE_Y2JrswgzVAB5ALqFQ9EiMG4BMsxPzzjznWg1U_-tNCAU2OizUy0mulWiO9ylxDGQ0jQdyPgg2Vy_T0FY9GZAYDIOmlCEl0oEXDICLm8i-6gQEDD20LDFzwyplRaVV3NGO0Mafd42krTJG8xEV4mMNs=s320" width="320" /></a></div><p>Ya neden izledim hiç bilmiyorum, kısa ve arkada oynasın diye herhalde. Bir iki kere güldürmüşlüğü var ama son bölümlere atlaya atlaya baktım :), bir yerden sonra iyice tekrar oluyor. Bölümler de 17 dk falan bu arada :). Dizide en sevdiğim şey Deniz Işın'ın kulak piercingleri oldu çünkü ilgi alanım. Söylemesi ayıp bende de 16 tane var, hepsi made with love :). Bakmalara doyamadım. Normalde de Deniz Işın'a gülüyorum bu arada hikayelerine falan instagramda, kendisi de bir ikizler kadını ki bayılırım :). </p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-6562445786127575702021-12-15T23:04:00.002+03:002021-12-16T00:03:32.947+03:00La Meglio Gioventu - Marco Tullio Giordana (2003)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgLjVO01QsIEihsD69lca37UyG8r272VAJRpyDZwDIWT-h-FYTXOi_45nNESkKTN9FeNI_wQVh6rxFoS6xGnrmZ4dbjf0_bW36vcBrS4Ile_10-TfcvpXQGzi5defHlJcfICywJixX2R47c8339Sp2iJO4_9U6HsMuGMX9E2saw_H91sumvd0p5Kgig=s850" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="850" data-original-width="600" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgLjVO01QsIEihsD69lca37UyG8r272VAJRpyDZwDIWT-h-FYTXOi_45nNESkKTN9FeNI_wQVh6rxFoS6xGnrmZ4dbjf0_bW36vcBrS4Ile_10-TfcvpXQGzi5defHlJcfICywJixX2R47c8339Sp2iJO4_9U6HsMuGMX9E2saw_H91sumvd0p5Kgig=w283-h400" width="283" /></a></div><p>Her zaman sıcağı sıcağına yazmak en iyisi! Sonra aylarca tekrar gözden geçirilmesi paha biçilemez! Neyse ki bu o kadar sürmedi :). Merhabalar, nasılsınız görüşmeyeli? Ben de çok değişiklik var ama onları anlatacak hiç halim yok; onun yerine son izlediğim filmi size anlatayım. Siz film severler özellikle kitap kurtları bir de İtalya hayranları bu filme bayılacaksınız. İçinizi ısıtacak ve size kocaman sarılacak bir film yazısı ile buradayım.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjN8r9J-bhqB3bBpclpyt8evuJwR_-Hlax2UhOYkxZxRufmJFRnCSLvejjaxJpdMsezYoBjwgCBQXB89HftHX_H4xMmnCKx218zuSXznuN8ueSXdpIrSYmffUQ1-MBRoPRdUaq9fzGpzKWUM285vbOnWs5G6t2Pai_vKhQMv2PYoCmrGkI5TkS27_zO=s1280" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="853" data-original-width="1280" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjN8r9J-bhqB3bBpclpyt8evuJwR_-Hlax2UhOYkxZxRufmJFRnCSLvejjaxJpdMsezYoBjwgCBQXB89HftHX_H4xMmnCKx218zuSXznuN8ueSXdpIrSYmffUQ1-MBRoPRdUaq9fzGpzKWUM285vbOnWs5G6t2Pai_vKhQMv2PYoCmrGkI5TkS27_zO=w400-h266" width="400" /></a></div><p>Baştan söyleyeyim 6 saat ama bir 6 saat daha olsa izlerim herhalde. O kadar akıcı bir film ki saat 4:12 ve benim aklımdan geçen sadece hislerimi tazeyken yazıya dökmek. Bana güvenin! Uzun diye başladığınıza asla pişman olmayacaksınız. Hani kalın kalın kitaplar vardır okuyana kadar gözünüz korkar ama bir başlarsınız nasıl geçtiğini anlamazsınız işte "The Best of Youth/Gençliğin En İyisi" de öyle bir film. İçimi ısıtan elimden bırakamadığım o gözümü korkutan kitap gibi hissettirdi bana. Sakın korkma, hemen al oku diyeceğim o kitap gibi bu filmi de hemen önermem gerekiyordu anlayacağınız. </p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjPtWvScLrj8mSC6YdXo6rJaTRnKEZWhNZsEiUembOl3AwhKZqozOi-HhxCus4i_0684fGvTTnqAsOLh3pDUcl-bU5d_R3uW0nEpfGciJM2ZLxVpgpr8TfMmaOEUAIsKqwqCspDSy9BtP7ncchAJARJA6Q-dHZtCyUcpCwS4f9J5q_2lZimfa6HqB3z=s512" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="288" data-original-width="512" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjPtWvScLrj8mSC6YdXo6rJaTRnKEZWhNZsEiUembOl3AwhKZqozOi-HhxCus4i_0684fGvTTnqAsOLh3pDUcl-bU5d_R3uW0nEpfGciJM2ZLxVpgpr8TfMmaOEUAIsKqwqCspDSy9BtP7ncchAJARJA6Q-dHZtCyUcpCwS4f9J5q_2lZimfa6HqB3z=w400-h225" width="400" /></a></div><div><br /></div>Gelelim filme; Matteo ve Nicola ailesiyle yaşayan ve üniversitede okuyan iki kardeştir. Yaz tatili için arkadaşlarıyla gezi planlayan bu iki kardeş Matteo'nun ruhsal problemleri olan Giorgia'yı hayatlarına dahil etmesiyle ikisinin de hayatı apayrı yönlere gidecektir. Matteo başına buyruk şahsına münhasır ailenin diğer üyelerinden farklı bir profil çizen nitekim daha içe daha kapanık bir karakter iken, Nicola daha sosyal ailesi ile sürekli iletişim halinde ve ihtiyaç durumunda yardıma koşmaya hazır bir kişilik. Onların tercihleri ile gittikleri yollarda gelişimini ve dönüşümünü izlemek de çok güzeldi. <p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgNzIYdbJwnLQtcqZM4iVeRm4keALhL8xYgQv84g_uGZOU15OpK9jNKBC37JM_oWtL6vAZV1Up8mEuG65pKeoC7cMrIHuf5GNvF8fjgSlgdg69xkueJygMsLOmQbxxMvMfe5S2NHC_yABYquhQD16nUwdpbslDYpQpSWMEilHNdkbH9PPViuCF_HDTg=s530" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="349" data-original-width="530" height="264" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgNzIYdbJwnLQtcqZM4iVeRm4keALhL8xYgQv84g_uGZOU15OpK9jNKBC37JM_oWtL6vAZV1Up8mEuG65pKeoC7cMrIHuf5GNvF8fjgSlgdg69xkueJygMsLOmQbxxMvMfe5S2NHC_yABYquhQD16nUwdpbslDYpQpSWMEilHNdkbH9PPViuCF_HDTg=w400-h264" width="400" /></a></div><p>Arka planda İtalya'nın siyasi tarihi yer alırken bu iki kardeş odaklı bir ailenin hikayesini izliyoruz. Bu çok kullanılan ve tutan da bir denklem ama pratikte aileyi hep beraber kalabalık bir şekilde işlemektense farklı tercihler sonucu hayatları değişen bireyler üzerinden anlatması benim ayrıca hoşuma gitti. Özellikle iki ayrı kutuptan anlatması daha da hoşuma gitti. Filmde bir aile nasıl çeşitli olabilirse o kadar çeşitli profiller var. Aile aslında küçük İtalya diyebiliriz, bu küçük dokunuşla da olabildiğince farklı yönlerden ülkenin hali az çok gösterilmeye çalışılmış. Düşünülmesin ki abes kaçmış aksine her karakteri hikayeyi heyecanla takip ediyoruz.</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhp9M9TnIs-W_0TKcgnwelbU60T07RCtROtBIHDtNdzoYpDBfqnuJBmJOyy96mNLakm5L2_bss7srBZFramwCzbJdzop9uWGnKK4GHocQO29L5lPUlxky7kJNXRid8GfFJzfMGaAnY5_466cSD0I5ADJB-_OcD8xTqP91PmeHXcH6m4H4Rs34so1lr6=s1280" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhp9M9TnIs-W_0TKcgnwelbU60T07RCtROtBIHDtNdzoYpDBfqnuJBmJOyy96mNLakm5L2_bss7srBZFramwCzbJdzop9uWGnKK4GHocQO29L5lPUlxky7kJNXRid8GfFJzfMGaAnY5_466cSD0I5ADJB-_OcD8xTqP91PmeHXcH6m4H4Rs34so1lr6=w400-h225" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>Onlar gençliklerini yaşarken biz de küçük bir İtalya turuna çıkıyoruz Matteo ve Nicola'nın peşinden. 1966-2002 yılları arasında özellikle 70lere kadar olan kısımda bir dönem gençlerinin ruh halini ve bulunduğu ortamı açıkça gösteriyor. Günümüze ne şartlarda nasıl geldiğini çekinmeden göstermiş. Tarih bilenler daha iyi anlayacaktır ama ben gördüğümle de bir neslin nasıl hangi ortamlarda yetiştiğine dair bağlantıları mantıklı ve etkileyici buldum. Söylemekten çekinmemiş çoğu şeyi, ne varsa koymuşlar. Bu da zor bir iş olsa gerek, baya bir ön çalışma isteyen de bir film olmuş.<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhh9Sw21ohoGdaIP1r468Ym3XDhk1ypogh9jIohOFjyQKnIfh5h4k54Wz0PhBZp8cjD-gBznyQfkiPekG44otKdTg3JzbP7pPwaz9GmP3nnxhWv-LxogWACx_1SVzSbkwCu0qx5SmKl_DUqNwxu5XGl4s1F1cnbLq45ViG5IhFDFtVyklG1iGJiOBpD=s1200" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="1200" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhh9Sw21ohoGdaIP1r468Ym3XDhk1ypogh9jIohOFjyQKnIfh5h4k54Wz0PhBZp8cjD-gBznyQfkiPekG44otKdTg3JzbP7pPwaz9GmP3nnxhWv-LxogWACx_1SVzSbkwCu0qx5SmKl_DUqNwxu5XGl4s1F1cnbLq45ViG5IhFDFtVyklG1iGJiOBpD=w400-h200" width="400" /></a></div><p>Bir neslin nasıl yetiştiğine dair güzel bir fikir veriyor. Öyle güzel işlenmiş bir fikir ki bu döngüsel şekilde devam edeceğinin de habercisi. Yine hayatın bir çember, sonu gelmez bir döngü olduğuna dair yapılmış güzel bir film. Her şeye rağmen hayat devam ediyor, insanlar ölüyor, doğuyor, hayat hep akışta sen de gelip geçen bir parçasısın. Bıraktığın iz kadar var oluyorsun, sevdiklerin uğruna, savaştıklarınla bazen de tercihlerinle. Çok sevdiğim bir söz vardır, "Her şeyin sana olmasına izin ver: güzellik ve terör. Sadece devam et. Hiçbir duygu nihai değildir". İşte öyle bir film. Tam bu acıyla yaşayamam, bu son derken insan oluyor ve yeni şartlara beklemediğin anda uyum sağlıyorsun. Her acı bir süreç ve geçici! Yine de sevmek ve sevilmek güzeldir diyor ya, insanın içi ısınıyor, yaşamanın bir anlamı oluyor gibi, neden geldim bu dünyaya anladım diyorsun. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiWuO5I6RiLCLd_CqIpnKG__x7gwkQMw4p--xODEfjstf6h89IWnZ4LhLMGico0mML5FOwn_Rth025Rvk_5Ki3W9w5eXohS1FXO-UeKeD-WAY01RYzQiL-7GngVB2uYu7P8I-TTtpF2031gZ0zeoU4sKRCtQ-6N-2TkexcHyiXbkCv_jRYIFCyw04dx=s450" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="450" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEiWuO5I6RiLCLd_CqIpnKG__x7gwkQMw4p--xODEfjstf6h89IWnZ4LhLMGico0mML5FOwn_Rth025Rvk_5Ki3W9w5eXohS1FXO-UeKeD-WAY01RYzQiL-7GngVB2uYu7P8I-TTtpF2031gZ0zeoU4sKRCtQ-6N-2TkexcHyiXbkCv_jRYIFCyw04dx=w400-h266" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjHsUZGnA7LR7rbvk1IsOPgC1KJq3E-0FwALiLPno07PnihM4IszfcsWFUd6_t5SY2IByPFv4WjQCEAnkOAQ9oYnUpAOPo27jH-O37OkYue8g14YUJeyG0kP2purE446GwMUEv5TP92lfjGm-eVPIx6_fYr-1klCQ4Oq2ACrngJkXAh-DXzBXMSXqIf=s630" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="355" data-original-width="630" height="225" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjHsUZGnA7LR7rbvk1IsOPgC1KJq3E-0FwALiLPno07PnihM4IszfcsWFUd6_t5SY2IByPFv4WjQCEAnkOAQ9oYnUpAOPo27jH-O37OkYue8g14YUJeyG0kP2purE446GwMUEv5TP92lfjGm-eVPIx6_fYr-1klCQ4Oq2ACrngJkXAh-DXzBXMSXqIf=w400-h225" width="400" /></a></div><p>Zaten ağlamaktan helak olmuşken bir de sonda Jules et Jim filminin soundtrack müziklerinden "Catherine et Jim" çalınca yaralarımıza gerekli tuzlar basılarak bitiriyoruz filmi. Bayıldım, bayıldım! Çok güzeldi! Anlatırken bir daha izleyesim geldi. Onlar moka pot çıkarıp kahve içtikçe içim daha da bir ısındı, mutlu oldum. Bu filmi izleyin izlettirin. Her zamanki gibi aşkla sevgiyle sinemayla kalın efem!</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhKZgnwK7ah0YyjhtD84_5SzK9svVl6G0tXJJbYvq09qAg6BrhV3kbNVwibNi82y0pzmqNG-ulkR_g1ZjZeltVC6xLObPtTKihnAnU5W6U_BhXwAAdGKNA07DHpyrsHXl_AhYxOqFwsbBMYzii0RymGAWFNSEgkp_vJsGMOq8yo9wxueRXZceZB_hpa=s620" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="341" data-original-width="620" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhKZgnwK7ah0YyjhtD84_5SzK9svVl6G0tXJJbYvq09qAg6BrhV3kbNVwibNi82y0pzmqNG-ulkR_g1ZjZeltVC6xLObPtTKihnAnU5W6U_BhXwAAdGKNA07DHpyrsHXl_AhYxOqFwsbBMYzii0RymGAWFNSEgkp_vJsGMOq8yo9wxueRXZceZB_hpa=w400-h220" width="400" /></a></div><p></p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-35338631487557399782021-08-28T14:22:00.006+03:002021-08-28T14:26:36.624+03:00Rebels of The Neon God - Tsai Ming-Liang (1992)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-JN43TvXzGZE/YSoYipTvjNI/AAAAAAAAEPs/wJowda4q2_A8tG_e9eR_Q0fazfhqcMvYwCLcBGAsYHQ/s313/220px-Rebels_of_the_neon_god.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="313" data-original-width="220" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-JN43TvXzGZE/YSoYipTvjNI/AAAAAAAAEPs/wJowda4q2_A8tG_e9eR_Q0fazfhqcMvYwCLcBGAsYHQ/w225-h320/220px-Rebels_of_the_neon_god.jpg" title="Öneri Makinesi" width="225" /></a></div><p>Filmin adını ilk duyduğumda her "Rebel" kelimesini duyduğumda aklıma gelen şey James Dean'i ikon yapan "Rebel Without A Cause" filmiydi. Nitekim, filmin bir sahnesinde tüm karizması ve yakıcı bakışlarıyla James Dean de oradaydı. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz bu dünyadan gelip geçtiği ve gelmiş geçmiş en karizmatik insan olarak zihinlerimizde sonsuz yer edindiği için.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-XWRz4tuWHPA/YSoYt9Mu-DI/AAAAAAAAEPw/Fht7598PLwkNYGL23Z9VAipJO-Pzq3FKACLcBGAsYHQ/s640/rebels-of-the-neon-god_1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="351" data-original-width="640" height="220" src="https://1.bp.blogspot.com/-XWRz4tuWHPA/YSoYt9Mu-DI/AAAAAAAAEPw/Fht7598PLwkNYGL23Z9VAipJO-Pzq3FKACLcBGAsYHQ/w400-h220/rebels-of-the-neon-god_1.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p>Film iki farklı karakterin hayatlarına odaklanıyor. Hikayeler birbirine paralel şekilde ilerlerken bir yerde bu asi iki gencin yolu ilginç bir şekilde kesişiyor. Ah Tze, geçimini arkadaşı ile beraber gece bozuk para ile çalışan aygıtlarda biriken paraları "toplamakla" sağlayıp gündüzleri arkadaşlarıyla ya da oyun oynayarak zaman geçirir. Onun gündelik yaşamına konuk olurken bu düzenli hayatı aşk ile değişikliğe uğrar. Abisinin arkadaşı olarak tanıştığı Ah Kuei ile aralarında bir arkadaşlık başlar. Sevgisini göstermekte sorun yaşayan asi gencimiz gelgitli halleri ile kızımızı üzer. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-gI4hNc1gtjE/YSoaKbqFW_I/AAAAAAAAEQU/6KUMlZUaYucvNjX8h1GGjZu9EAJxvPIegCLcBGAsYHQ/s1151/fdvdfv.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="629" data-original-width="1151" height="219" src="https://1.bp.blogspot.com/-gI4hNc1gtjE/YSoaKbqFW_I/AAAAAAAAEQU/6KUMlZUaYucvNjX8h1GGjZu9EAJxvPIegCLcBGAsYHQ/w400-h219/fdvdfv.png" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p>Bir yandan da sınavlara hazırlanan ve ailesi tarafından sürekli ne yapılması gerektiği söylenen ve yolu çizilen Hsiao Kang'ın hikayesi var. Film boyunca ağzından sayılı kelime çıkan Hsiao Kang'ın, kendisi hayırlı bir evlat olsun diye annesinin okuyup üflediği muskalara rağmen dershane parasını habersiz alarak kendine yeni bir yol çizmek için yola çıkar.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-SLPwv7geXBc/YSoZG9-8iWI/AAAAAAAAEQA/aynRT8r3IOMWbcYfdlZFaP2--IykaBjUgCLcBGAsYHQ/s1775/10rebelssub-superJumbo.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="1171" data-original-width="1775" height="264" src="https://1.bp.blogspot.com/-SLPwv7geXBc/YSoZG9-8iWI/AAAAAAAAEQA/aynRT8r3IOMWbcYfdlZFaP2--IykaBjUgCLcBGAsYHQ/w400-h264/10rebelssub-superJumbo.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p></p><p>Aslında bu iki gencin hikayesine odaklanılan filmde yan karakterlerden Ah Kuei'ye ayrıca hatta en çok sevdim. Onun dalıp dalıp sigara içtiği sahneler içime işledi. Sevdiğini sahiplenmesi, bunun için uğraşması ve beklemesi yine çok dokundu bana. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-YQws4YtL5Ac/YSoY5zWf4WI/AAAAAAAAEP4/d1JrbdXaBr86BZryUiyQs8hZXbLsaB6iQCLcBGAsYHQ/s1280/MV5BOTMzOTQ2MDI3OF5BMl5BanBnXkFtZTgwOTY1MjAwNzE%2540._V1_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-YQws4YtL5Ac/YSoY5zWf4WI/AAAAAAAAEP4/d1JrbdXaBr86BZryUiyQs8hZXbLsaB6iQCLcBGAsYHQ/w400-h225/MV5BOTMzOTQ2MDI3OF5BMl5BanBnXkFtZTgwOTY1MjAwNzE%2540._V1_.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p>Bir diğer öne çıkan yan karakterlerden biri de Hsiao'nun babası. Aslında en çok ilgi ve sevgi beklediklerimiz yine en çok derdimizin olduğu, bizi de en çok acıtanlar, yaralayanlar oluyor ve belki de sorunlarımızın kaynağını oluşturuyor. Burada da kopuk bir baba oğul ilişkisi ve beklenilen itaatin gerçekleşmediğinde çıkan çatışma aslında bu karakterimizin esas olayı diyebiliriz. Beklenileni vermeyip ben buradayım demenin nerede görülmüş kolay olduğu, burada da asırlardır süren ve asla bitmeyen iki kuşak arasındaki bir çatışmanın ateşini fitilliyor. Ailevi çatışmalar bakımından da "Asi Gençlik" filmi ile benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. </p><p>Karakterin acımasızlığı beni çok rahatsız etti. Filmin başlarında hamamböceğine işkence sahnesi karakterin mizacı konusunda fikir veriyor ki sonradan yine bu yöntemi başka bir karakter üzerinde deneyecektir. Her ne kadar karakteri aşırı itici bulsam da bu konuda başarılı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. </p><p>Filmin müzikleri, ambiyansı ve melankolisine bayıldım. Bayıldım! Kızımızın tarzı beni benden aldı. Bir asi gencin olmazsa olmazı blue jean ve sigara ile gününü motosikletleri üzerinde geçiren ve gang filmlerinin olmazsa olmazı üç arkadaşın maceraları da yine favorilerimden olduğundan oradan da kalbimi çaldı.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-AiMyMFxoWSQ/YSoZQcUj8TI/AAAAAAAAEQI/02aDjyw-NhUiKwlTLk6hg-WDdj0tlKyxwCLcBGAsYHQ/s299/indir.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="168" data-original-width="299" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-AiMyMFxoWSQ/YSoZQcUj8TI/AAAAAAAAEQI/02aDjyw-NhUiKwlTLk6hg-WDdj0tlKyxwCLcBGAsYHQ/w400-h225/indir.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p>Filmi sevince hemen yönetmenin diğer filmlerine baktım ve nitekim şu bilgiyi, hatta spoiler bile diyebiliriz, öğrendim. Yönetmen birçok filminde su metaforunu kullanıyor ve suyu da sevgi olarak tanımlıyor. Sevgiye su gibi ihtiyaç duyduğumuzdan karakterlerin sevgisizlik ile mücadelesi belki de benim özellikle bu film özelinde konuşursak daha çok içine aldı. Bu filmde de Ah Tze'nin evini su basar ve ne zaman ki aşkı bulur, sular çekilir. Sevgiyi bulan ama bununla ne yapacağını bilemeyen Ah Tze, ne zamanki sevgiye yeniden ihtiyaç duyar, sular yeniden yükselir. Film boyunca da baba ve iki ana karakter sürekli yağmurdan ıslanır.</p><p>Ben çok sevdim bu filmi, hatta o kadar sevdim ki bana tekrardan Uzak Doğu sinemasını ne kadar sevdiğimi hatırlattı. Yönetmenin diğer filmlerini izlemeye başladım bile. Biraz eski oyun konsolları biraz motorla gezinti, bolca blue jean görmek ve sigara dumanı solumak isterseniz bu filme bir göz atın derim. Susuz da sevgisiz de kalmayın, asi kalın!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-60275618835089182622021-06-04T22:41:00.003+03:002021-06-04T22:45:00.661+03:00Zamanda Yolculuk Mu? Alırım bir dal! Dark <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WxtRrUvcxjQ/YLqAERzyaLI/AAAAAAAAEMA/Q13sJ0wCuhAHB-ZlA-mBzD4O3Ol4gNJzwCLcBGAsYHQ/s1200/netflix-dark-dizisi-2-sezon-ne-zaman-baslayacak-netflix-dark-2nci-sezon-fragmani-ve-tarihini-acikladi.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="675" data-original-width="1200" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-WxtRrUvcxjQ/YLqAERzyaLI/AAAAAAAAEMA/Q13sJ0wCuhAHB-ZlA-mBzD4O3Ol4gNJzwCLcBGAsYHQ/w400-h225/netflix-dark-dizisi-2-sezon-ne-zaman-baslayacak-netflix-dark-2nci-sezon-fragmani-ve-tarihini-acikladi.jpg" width="400" /></a></div><div><br /></div><div>Niye böyle oldu bilmiyorum, izlediğim zaman değil de aylar sonra ancak dönüp de yazıları editlemeye çalışıyorum. Dark'ı çok sevdim, hatta üstüne bir sürü kitap sipariş edip okumak isteyecek her gün övecek hatta müzeye tekrar gidip Ariadne'nin mozaiğini tekrar görecek kadar sevdim. Lakin ilk notlarımı bırakıp gitmişim kaç ay olmuş bakmamışım. Böyle yazılar çoğalıyor ama salacağım çoğunu, kendi hayrım için :). Hatta bir kısmını saldım bile.</div><div><br /></div>Biraz geç kalmış olabilirim ama finalini beklediğim için uzun süre izlemediğim lakin aşırı merak ettiğim bir diziydi Dark! Sezonlar arası zaman farkından ötürü anlamakta daha çok zorlanan izleyici yorumları okuyunca seriyi izlemek için bitmesini bekledim. İyi de yaptım çünkü sırf bu yüzden bir sürü yarım dizim var ve bitmiş dizileri izlemeyi daha çok seviyorum. Fondip gibi tek vuruşta :D. <div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-GpI-1l6G_p8/YLqAo2Dz8-I/AAAAAAAAEMI/DHIq_IbXP-8DWojR2-ZPVKYtNML1muQiwCLcBGAsYHQ/s1200/dark-season-1-character-map.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="674" data-original-width="1200" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-GpI-1l6G_p8/YLqAo2Dz8-I/AAAAAAAAEMI/DHIq_IbXP-8DWojR2-ZPVKYtNML1muQiwCLcBGAsYHQ/w400-h225/dark-season-1-character-map.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><div><br /><div>Nerede zamanda yolculuk, paralel evren orada ben biliyorsunuz. Bu diziyi de merakla bekliyordum. Hafiften beyin yakan ama abartıldığı kadar da anlaması zor olan bir dizi değil. Bir arkadaşımın baya gözü korkmuş mesela ama bence önyargılı olmadan bu güzel seriye bir şans verin. Böyle diziler çok gelmiyor.</div></div><div><br /></div><div>Jonas, babasının intiharından sonra rehabilitasyon merkezinde kaldıktan sonra evine döner ve lisedeki aşkını en yakın arkadaşına kaptırdığını fark eder. Tabi biz nereden bilelim Jonas ve Martha gibi lise aşıklarının Ariadne'nin düğümü, labirent ve her şeyin birbirine neden sonuç ilişkisi ile bağlı olan bir çemberin parçası olduklarını ve bu çemberi rolleri gereği her seferinde takip etmelerini. Filmde sık sık sözü geçen ve bize hatırlatılan bazı sözler serinin mantığı hakkında aslında güzel ipuçları veriyor ve bunlardan biri nitekim Arthur Schopenhauer'un "İstediğimizi yapabiliriz ama istediklerimizi seçmekte özgür değiliz" sözü gibi. Birçok kez dizide karşımıza çıkan bu söz bize aslında daha ilk andan itibaren ne ile karşılaşacağımızın ipucunu veriyor. </div><div><br /></div><div>Dizi büyük resme bakmayı söylüyor aslında bize. Karakterlerin istediklerini gerçekleştirmek için yaptığı fedakarlıkların hepsi daha büyük bir dünyanın sadece küçük bir parçası. Hepimiz de bir nevi bu döngünün içindeyiz. Hani çok sorulan bir soru vardır ya dünyaya bir daha gelsen aynı şeyleri mi seçerdin diye, işte Dark da bu soruya bir nevi kendi tarzında cevap veriyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-DWwKOM1FXlc/YLqAxOi5OeI/AAAAAAAAEMM/BIxO-xSGbngyuz4bNMRQYLplsz3E-DGPwCLcBGAsYHQ/s1920/dark.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="900" data-original-width="1920" height="188" src="https://1.bp.blogspot.com/-DWwKOM1FXlc/YLqAxOi5OeI/AAAAAAAAEMM/BIxO-xSGbngyuz4bNMRQYLplsz3E-DGPwCLcBGAsYHQ/w400-h188/dark.jpg" width="400" /></a></div><div><br /></div><div>Büyük resme de küçük resme de baktığımda seride en çok dikkat çeken şey bir anne veya babanın evladına sevgisi oldu. Dizideki karakterlerin evladı için yapabileceklerinin sınırı olmadığını tüm seri boyunca görüyoruz. Herkes fedakarlık yapıyor ama bu neden sonuç ilişkisinde bu dünya babanın evlat özlemi ile başlayıp bir annenin evladının yaşamı için mücadele vermesi ile son buluyor. Kısırdöngünün kaynağına baktığımızda da, küçük büyük tüm hikayelerde de ebeveynlerin çocukları için neleri göze aldığını ve neler yapabildiğini izliyoruz. Dark bir çocuğa verilecek güzel bir hediye olurdu yaratıcıları için, belki de öyledir kim bilir :). Yaratıcılarının evli olduğunu düşününce belki de çıkış noktası odur :). </div><div><br /></div><div>Jonas ve Tannhaus'un bir sahnesinde Tannhaus şu sözleri sarf eder; 'Sadece geçmiş geleceği etkilemez gelecek de geçmişi etkiler, yumurta mı tavuktan çıkmıştır yoksa tavuk mu yumurtadan, hangisinin önce geldiğini söyleyemiyoruz. Her şey birbiriyle ilişkilidir' Birbirine neden sonuç ile bağlı hayatların ve tercihlerden oluşan çemberin kısırdöngüsüne atıfta bulunuyor aslında. Filmdeki Winden kasabasını ve yaşayanlarını da böyle düşünebiliriz. Hepsi bu kısırdöngüde kendi rollerini oynuyor ve kaçınılmaz sona kendilerini hazırlıyorlar. Başı ve sonu olmayan bu çemberden çıkmak hatta yok etmek mümkün mü Jonas bu soruların cevaplarını sezonlar boyunca arıyor. Tam buldum derken de yine düzene hizmet ettiğini fark etmesi geç olmuyor. Biz de seyirci olarak Jonas'tan farklı değiliz, ne olacak ne zaman son bulacak bir yolu var mı diye oradan oraya savrulurken dizi bizi şaşırtmayı ve nihayetinde büyük resme bakmayı söylediğinde heyecanlı ve birçok soru işareti ile finale gelmiş oluyoruz zaten :D. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-yMmyybaGyic/YLqBmbHdkYI/AAAAAAAAEMc/O25XrzfZphkjzssNrDelbUbevtsfDyUcwCLcBGAsYHQ/s633/84c33b5372a3efec503e1a076608f62d.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="400" data-original-width="633" height="253" src="https://1.bp.blogspot.com/-yMmyybaGyic/YLqBmbHdkYI/AAAAAAAAEMc/O25XrzfZphkjzssNrDelbUbevtsfDyUcwCLcBGAsYHQ/w400-h253/84c33b5372a3efec503e1a076608f62d.jpg" width="400" /></a></div><div><br /></div><div>Bir de yine mitoloji yine Homeros, Dante iyi ki var dedik. Öyle gaza geldim ki bir dolu kitap sipariş ettim, mitolojiyi zaten sevdiğimden izleyince aşkım tekrar kabardı ve biraz klasikler dedik :). Dizide detaylar o kadar güzel işlenmiş ve hepsinin altını da öyle güzel dolduruyor ki hayran kalmamak elde değil. Zaten iyi bir şey izlediğimi sepetimi kitaplarla doldurmak istediğimde anlıyorum. Dark da bunlardan biri oldu. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BZp02gxbCRk/YLqA-NSzG_I/AAAAAAAAEMQ/_AAfvXW9m0QA_h80gSwtrZKeK-vMR2OvwCLcBGAsYHQ/s448/AAAABWnB9HWm8cF7xZzxEHTGFLkxhJb2MGiSKkibizudYEPsZ7nXfndZkrCkNZD60_aGDrqAlJucxcgnKchzjeKwG7xVTKz9gxGawKwiAhuzhIfVlbNR.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="252" data-original-width="448" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-BZp02gxbCRk/YLqA-NSzG_I/AAAAAAAAEMQ/_AAfvXW9m0QA_h80gSwtrZKeK-vMR2OvwCLcBGAsYHQ/w400-h225/AAAABWnB9HWm8cF7xZzxEHTGFLkxhJb2MGiSKkibizudYEPsZ7nXfndZkrCkNZD60_aGDrqAlJucxcgnKchzjeKwG7xVTKz9gxGawKwiAhuzhIfVlbNR.jpg" width="400" /></a></div><div><br /></div><div>Müziklere ayrı bir başlık açayım çünkü olağanüstü. Bir seriye ve atmosferine mükemmel uyum sağlayan müzik seçmişler. Hala Dark'ı özlediğimde müziklerini dinliyorum. Biraz daha özlersem yeniden başlayabilirim. Çok ama çok güzel. Atmosferi falan müthiş. Bu arada benim de Jonas ile aynı yağmurluğum var ama askıda duruyor. Ne mağaram var ne geçitim, kırgınım :).</div><div><br /></div><div>Bana izlerken aşağıda listelediğim film ve kitapları anımsattı dizi. Zamanda yolculuk olunca hepsi bir yerde benziyor zaten. Konusu ortak. Bu dizide coğrafyanın etkisi ve oyunculuklar çok güzel. Kurgu ve hikaye de oldukça başarılı. Ben elimde aile soyağacı ile izledim diziyi iyi anlamak için ama bunu sürprizi kaçmadan yaptım Mikkel olayını çözünce spoiler olmaz diye aile soyağacına baktım ki benim için dizi ondan sonra daha kolay anlaşılır oldu :). Eğer hala izlemediyseniz Dark'a bir şans verin, sevgiyle kalın!</div><div><div><br /></div><div>Looper</div></div><div>Predestination</div><div>Zaman Makinesi </div><div>Kara Kule</div><div><div>Yüzyıllık Yalnızlık</div></div><div><br /></div></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-4254511460386693512021-05-31T23:43:00.001+03:002021-05-31T23:43:51.781+03:00Comedies et Proverbs - Komediler ve Özlü SözlerTesadüf bu ya Eric Rohmer'ın serisinden bir filmi bulamadığım için yayınlayamadığım yazım Comedies ve Proverbs'e baktıktan kısa süre sonra bir mail geldi. Tabi burada ben 5 filmin yazısını yazmışım, son filmi bekliyorum aradan iki yıl geçmiş. Mail Mubi'dendi, her zaman olduğu gibi ama bu sefer farklıydı. Bir film yüzünden iki senedir yayınlanmayı bekleyen serinin tüm filmlerinin geldiği yazıyordu, Rohmer'ın 100. yıl anısına. Seri orada da eksikti ama bu sefer benim izlediğim filmlerden biriydi, sonradan gelmiş olabilir. Bu konularda biraz şanslıyım. Bir filmi ya da şarkıyı hatta kitabı arıyorsam bir yerlerde karşıma çıkıyor ve buluyorum. Denk geliyorum. Zaman çok geçiyor bazen daha az ama beni buluyor :). Geçen yine çocukluğumun bir şarkısını buldum tesadüf, öylesine adıyla sanıyla geldi kondu. Böyle minik anlar da olmasa cidden hayatım çekilmez çünkü normalde aşırı şanssız bir insanım. <div><br /></div><div>Mubi seriden filmleri yayınlayınca birkaçını tekrar izledim ve yine bayıldım bayıldım. Zaten dağlara taşlara yazıyorum Rohmer seviyorum diye. Yalnız izledim, notlarımı aldım ama yine yayınlamadım ve son filmi izlememe rağmen onun da üstünden bir yıl kadar geçti herhalde. </div><div><br /></div><div>Bugüne kadar iki serisini yazdığım Rohmer'ın en sevdiğim serisi bu olabilir. Karakterlerin tabiri caizse şapşallığı, filmlerin romantik komedisi olsun bana oldukça hitap ediyor. Her filmi ayrı ayrı çok seviyorum. Başrolde kadınlar ve onların hayatları var. Onların kararları, niyetleri ve iç çatışmaları var. Kahveler hazırsa gülmeye, üzülmeye ve maceraya başlıyoruz. </div><div><br /></div><div>Diğer seriler için aşağıya tıktık! İlginç bir şekilde en çok okunan yazılarımdan ikisi aşağıdaki linkte. Eric rohmer sevenler az değil demek :).</div><div><br /></div><div><a href="https://onerimakinesi.blogspot.com/2018/08/alt-ahlak-hikayesi-eric-rohmer-seri.html" target="_blank">Altı Ahlak Hikayesi</a></div><div><br /></div><div><a href="https://onerimakinesi.blogspot.com/2018/10/dort-mevsim-hikayeleri-eric-rohmer-seri.html" target="_blank">Dört Mevsim Hikayeleri</a></div><div><br /></div><div><b>La Femme De L'aviateur (1981) - Pilotun Karısı</b></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-izqSdgT_I-Y/YLDqxhmtaGI/AAAAAAAAEKU/8Ko5H6yOJ8YSXHVBgmfI-ro0GN7f1cUNQCLcBGAsYHQ/s1354/MV5BZjA2MTgxY2MtMWExZS00M2NmLWFlMWItZjZkNDYwNDg0ODljXkEyXkFqcGdeQXVyNjMwMjk0MTQ%2540._V1_FMjpg_UX1000_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1354" data-original-width="1000" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-izqSdgT_I-Y/YLDqxhmtaGI/AAAAAAAAEKU/8Ko5H6yOJ8YSXHVBgmfI-ro0GN7f1cUNQCLcBGAsYHQ/s320/MV5BZjA2MTgxY2MtMWExZS00M2NmLWFlMWItZjZkNDYwNDg0ODljXkEyXkFqcGdeQXVyNjMwMjk0MTQ%2540._V1_FMjpg_UX1000_.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div>Anne 25 yaşında, iki sevgilinin tek bir eve kapatılamayacağını düşünen bir genç kadın. Bir anda ortadan kaybolan eski sevgili bir gün çıkagelir ve Anne'in dengeleri alt üst olur, onun genç sevgilisinin de. Genç sevgili eski sevgilinin peşine düşer ve bir hikaye yazılır. Bu arada bakkaldan alınan kartpostallar, ekmek ve peynir ile yapılan öğlen atıştırmalıkları, çekilen polaroid fotoğraflar, yeni insanlar, yeni güzergahlar, parkta yürüyüşler, büfeden alınan pullar, hepsini görünce keşke orada olsam derseniz. Kıskançlık duygusu anlamsız şeyler yaptırırken akıl verenlerin kendisi aynı duruma düşünce de komedi başlar. Seriye çok güzel bir giriş.</div><div><br /></div><div><b>Le Beau Mariage (1982) Güzel Evlilik</b></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-mz8PvWkLRJU/YLDrLonT_TI/AAAAAAAAEKc/QCCm9IKXpCARyP6r5QcsHasTJZ4LYu-bQCLcBGAsYHQ/s2048/MV5BMzA3MzM1ZDEtNTU0NC00ZTQ2LWE2MDQtZmJmMTJkZDg2NTYyXkEyXkFqcGdeQXVyMjQzMzQzODY%2540._V1_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1525" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-mz8PvWkLRJU/YLDrLonT_TI/AAAAAAAAEKc/QCCm9IKXpCARyP6r5QcsHasTJZ4LYu-bQCLcBGAsYHQ/s320/MV5BMzA3MzM1ZDEtNTU0NC00ZTQ2LWE2MDQtZmJmMTJkZDg2NTYyXkEyXkFqcGdeQXVyMjQzMzQzODY%2540._V1_.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div><div><br /></div></div><div>Sabine evli erkekler ile yaşadığı ilişkilerden bıkmış ve artık kendisi de evli bir kadın olmak istiyordur. Bu yüzden önüne gelen ilk uygun gördüğü aday ile evlenmeye karar verir ama bundan adamın haberi yoktur. Bu süreçte adamdan ilgi görmemesine rağmen inatla herkese evleneceğini söylüyordur. </div><div><br /></div><div>Sabine sürekli konuşuyor filmde. Ben böyleyim, şöyleyim derken tek taraflı bir ilişki yaşıyor. Kendini uzak tutup ulaşılmaz kılmak isterken sabırsızlığı buna engel oluyor. Öyle ki kaç zaman sonra fark ediyor ki gerçekten çok hayaline sığınmış. Zaten filmin açılışında La Fontaine'den bir alıntı var; hangimiz hayal kurmaktan uzak durabilir!</div><div><br /></div><div><b>Pauline A La Plage (1983) - Pauline Plajda<br /></b></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-MkQs5CJcSng/YLDrRUm2_6I/AAAAAAAAEKg/z985Stw5qIoRJsCYZLZvpAVaGq7CP-8cwCLcBGAsYHQ/s741/MV5BNjdjZmU5Y2EtZjU3OS00NmUwLWI2NDItYWM4MTQyNjkzMGIwXkEyXkFqcGdeQXVyMzIzODAxODE%2540._V1_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="741" data-original-width="500" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-MkQs5CJcSng/YLDrRUm2_6I/AAAAAAAAEKg/z985Stw5qIoRJsCYZLZvpAVaGq7CP-8cwCLcBGAsYHQ/s320/MV5BNjdjZmU5Y2EtZjU3OS00NmUwLWI2NDItYWM4MTQyNjkzMGIwXkEyXkFqcGdeQXVyMzIzODAxODE%2540._V1_.jpg" /></a></div><div><br /></div><div><br /></div><div>Serinin hatta Rohmer'ın en sevdiğim filmi olabilir. Tatil için yazlığa giden iki kuzenin aşk maceralarının anlatıldığı bu filmde Pauline ilk gençliğin baharında ve yaşıtı insanlarla arkadaş olmak istiyor. Kuzeni Marion ise yeni boşanmış genç ve güzel bir kadın, bu küçük tatil bölgesinde de dikkatleri hemen üzerine çekiyor. Yazın sonuna doğru gittikleri evde Marion eski arkadaşı ve aşığı Pierre ile karşılaşıyor. Yeni ve çekici arkadaşı Henri ile de onun sayesinde tanışınca anında bir çekim yaşanıyor ve tatlı yaz aşkı da burada başlıyor. Marion aşık olmak alev alev yanmak isterken oradan oraya yolculuk yapan ve çapkın Henri doğal olarak Marion'un kalbini çalmakta gecikmiyor. Kazanovanın ise istedikleri farklı. Filme adını veren Pauline ise ilk kez yaz aşkını deneyimliyor ve kısa süreli bir kalp kırıklığı da yaşıyor. Tabi Rohmer stayla :).</div><div><br /></div><div>Aşk, tutku ve arzu üzerine güzel tartışmaların geçtiği bu filmi çok seviyorum. Bu romantik komedinin son sahnesine özellikle çok gülüyorum. Rohmer bu konuda çok iyi!</div><div><br /></div><div><b>Full Moon in Paris (1984) - Dolunay Geceleri<br /></b></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-dXmzGwFM4js/YLDrb9mbUHI/AAAAAAAAEKo/1qBYdQAOB3IS1g1hfSxkyuQhRXp74FargCLcBGAsYHQ/s743/MV5BYzMwNWE3MTMtNGNiOC00NGJhLTlhYjItZTZhMjZlZDY5NmIxXkEyXkFqcGdeQXVyMTAwMzUyOTc%2540._V1_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="743" data-original-width="500" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-dXmzGwFM4js/YLDrb9mbUHI/AAAAAAAAEKo/1qBYdQAOB3IS1g1hfSxkyuQhRXp74FargCLcBGAsYHQ/s320/MV5BYzMwNWE3MTMtNGNiOC00NGJhLTlhYjItZTZhMjZlZDY5NmIxXkEyXkFqcGdeQXVyMTAwMzUyOTc%2540._V1_.jpg" /></a></div><br /><div><br /></div><div>Geldik seriyi yayınlamamı geciktiren filme, Full Moon in Paris. İtiraf edeyim bu film güldürmekten çok üzdü beni. Baya üzüldüm hatta. Filmdeki mavinin tonu da çok güzel onu da not düşeyim başlamadan. Gelelim buradaki baş karakterimize, Louise iç mimar olarak çalışan ve banliyöde sevgilisinin evliliğe yakın monoton hayatından sıkılan genç bir kadın. Kendine ait bir evi olması için şehir içinde bir yere taşınır ve burada kendisinin arkadaş olarak gördüğü ama kendisini arkadaştan öte görmek isteyen Octave ile zaman geçirir. Hareketli hayatı bir dolunay gecesinde bir yabancı ile dertleşirken aslında ne istediğini tam bulduğu sırada bulamadığını fark ettiğinde ise kalpler kırıldı.</div><div><br /></div><div><b>Le Rayon Vert (1986) - Yeşil Işın<br /></b><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ujx4hAbYIoc/YLDrmWriF2I/AAAAAAAAEK0/xNxDdyGLsAgiJ5hUwdgoEmnzSm1738odgCLcBGAsYHQ/s1024/MV5BMDU3NmE3MDEtODY0Ni00NDdhLThhYzMtZTM0YjUzMmY1ZTFiXkEyXkFqcGdeQXVyMjQzMzQzODY%2540._V1_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="771" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-ujx4hAbYIoc/YLDrmWriF2I/AAAAAAAAEK0/xNxDdyGLsAgiJ5hUwdgoEmnzSm1738odgCLcBGAsYHQ/s320/MV5BMDU3NmE3MDEtODY0Ni00NDdhLThhYzMtZTM0YjUzMmY1ZTFiXkEyXkFqcGdeQXVyMjQzMzQzODY%2540._V1_.jpg" /></a></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>Yine serinin en güzel filmlerinden Yeşil Işın adını Jules Verne'nin kitabından alır ve filmin sonunda da maalesef biraz kurma bir şekilde o ışığı görsek de filmin hissiyatı öyle güzeldir ki yine de çok mutlu eder. Son anda arkadaşının kendisini yarı yolda bırakmasıyla yaz tatili planı bozulan Delphine 'in plansız geçen tatilini izliyoruz. Tatilini yalnız geçirmemek adına yaptığı seçimlere rağmen sürekli yabancı kaldığı kalabalıklara maruz kalır. Bunu söylediğim için üzülüyorum, Delphine'i çok iyi anlamama rağmen ama duygu patlamaları yaşaması olur olmadık anda maalesef çok komik :). Marie Rivere başrolde harika bir oyun sergiliyor ki kendisi Rohmer'ın zaten sevdiği oyunculardan biri boşuna değil. <br /><div><br /><b>L'ami De Mon Ami (1987) - Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı</b></div><div><br /><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-tuOpVCHVAxw/YLDrwiC0GaI/AAAAAAAAEK8/rziD7jU-86k5hamM7o1WUKqeLLI2_BXdACLcBGAsYHQ/s300/Lami-de-mon-amie-226x300.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="300" data-original-width="226" src="https://1.bp.blogspot.com/-tuOpVCHVAxw/YLDrwiC0GaI/AAAAAAAAEK8/rziD7jU-86k5hamM7o1WUKqeLLI2_BXdACLcBGAsYHQ/s0/Lami-de-mon-amie-226x300.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>İşte size 80'lerden mükemmel bir romantik komedi! Lea ve Blance bir öğle yemeği sırasında tanışır ve çok iyi iki yakın arkadaş olurlar. Lea'nın pek fazla anlaşamadığı ama uzun zamandır devam eden bir ilişkisi vardır. Blance ise Lea'nın sevgilisinin arkadaşı Alexandre'ye platonik bir şekilde aşık olur. Yalnız aşk karmaşık olduğundan, gençlerin kanı da deli aktığından işler biraz karışır. Bu arkadaşların komik hikayesi özellikle filmin afişine alınan sahnede izleyiciye kahkaha attırır. Arkadaşımın aşkısın temalı filmlerden en tatlısı olmaya aday, bu filme şans versin :)öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-3484935177618810242021-05-28T20:57:00.011+03:002021-05-28T22:28:20.639+03:00Friends The Reunion<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-S242U1XTKvs/YLEphea49LI/AAAAAAAAELQ/XlylRkKYY3w1sB25OoB1VteMp6ZZh9thQCLcBGAsYHQ/s1497/UQsvC4Dr50CqhvCfgYjkiw.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1497" data-original-width="1000" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-S242U1XTKvs/YLEphea49LI/AAAAAAAAELQ/XlylRkKYY3w1sB25OoB1VteMp6ZZh9thQCLcBGAsYHQ/w268-h400/UQsvC4Dr50CqhvCfgYjkiw.jpg" width="268" /></a></div><p>Bazı diziler vardır iyi hissetmek için izlersiniz, gülmek için, rahatlamak için bilirsiniz ki sizi ilk anından kendi dünyasına çeker ve o an bulunduğun andan alır ve o büyülü dünyaya seni götürür. Senin ne kadar kötü hissettiğinin bir önemi yoktur. Sen artık bulunduğun yerde değilsindir. O evde, kafede onlarla oturup lazanya yiyorsundur, kahve içiyorsundur, yılbaşı için hediye düşünüyorsun ya da şükran günü için yemek hazırlıyorsundur. Sihirli bir el seni bulunduğun en zor anında bile oradan çekip alır ve o mor duvarların arasında en yakın arkadaşlarının yanındaki koltuğun en yumuşak köşesine oturtur. Dertlerinin bir önemi kalmaz çünkü artık bilirsin ki hayat zor olsa da artık yalnız değilsin. </p><p>Friends de benim o dizilerimden. En özel yere sahip olanlardan. Hala el işi ile uğraşırken arkada Friends olur hatta ve hatta o kadar diziye dalarım ki hiç izlememişim gibi elimdeki iş bir anda odağımdan çıkar ve ben adım gibi bildiğim sahnelerin gelmesini ağzım açık beklerim ve beni her zaman güldürür. Benim konfor alanım, ne izleyeyim diye düşünürken açıp izlediğim dizidir. Bir bölüm derken bütün sezonunu bitirdiğim, canım çekince açıp izlediğim dizidir. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-6xFCTaLmiyo/YLEpoYkVttI/AAAAAAAAELU/Nvujxu7HE1Y5wQG_QZEb-VYC-f8iwCaqwCLcBGAsYHQ/s1065/Friends-Reunion-Selfie-Jennifer-Aniston-Matthew-Perry-Courtney-Cox-Lisa-Kudrow-Matt-LeBlanc-David-Schwimmer-HBO-Max.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1065" data-original-width="1000" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-6xFCTaLmiyo/YLEpoYkVttI/AAAAAAAAELU/Nvujxu7HE1Y5wQG_QZEb-VYC-f8iwCaqwCLcBGAsYHQ/s320/Friends-Reunion-Selfie-Jennifer-Aniston-Matthew-Perry-Courtney-Cox-Lisa-Kudrow-Matt-LeBlanc-David-Schwimmer-HBO-Max.jpg" /></a></div><p>Friends The Reunion'u duyunca bok gibi olacağını düşünsem bile olsun dedim. Sanıyordum ki doğaçlama olarak 17 yıl sonraki karakterlerini oynayacaklar ama öyle olmadı. Daha çok bir anı gibiydi herkes yaşıyorken. Evet insanız ve bir yerde ömrümüz sonlanacak. Ünlü ünsüz birçok insanın konuk olduğu ve dizi hakkında anılarını anlattığı, efsane yan karakterlerin sürpriz olarak katıldıkları mini bir defilenin olduğu çok tatlı bir reunion olduğunu söylemeliyim. </p><p>İlk dakikasını doldurmadan (baktım, kesin ve net) ağlamaya başladım. Dizi 1994 yılında başlamış ve 2004'te bitmiş. Ben iki yaşındayken başlamış ama öyle zamansız bir dizi ki ne zaman izlerseniz izleyin sizi yakalıyor ve bir anda onları benimsiyorsunuz. Aileniz arkadaşınız gibi. Dünyanın birçok yerinde yayınlanan ve birçok dile çevrilen dizinin farklı ülkelerden izleyicilerini dinlemek ve farklı kültürlerde büyüsek hatta farklı dönemlerde doğsak bile aynı şeylere gülüp aynı hisleri yaşamamız tesadüf olamaz. Katılan herkesin anlattıklarında kendimden bir parça buldum. Hepsini anladım çünkü ben de aynı sebeplerle izliyorum ya da izlediğimde aynı hisleri yaşıyorum ve iyi ki böyle bir şey yapmışlar dedim. </p><p>Mr. Heckles, Richard, Gunther, Mr. ve Mrs. Geller ve Janice geldiğinde o kadar mutlu oldum ki. Hepsi özel bir yere sahip hem dizide hem kalbimizde. James Corden'a bir yerde çok sinir oldum o da Gellerlara söz verirken tatlı adamcağız Elliout Gould elinde mikrofon bir şey söyleyecekken bir anda sözünü kesti. Daha doğrusu konuşmasına izin vermedi. Ben böyle şeylere çok sinir oluyorum, adamcağız gelmiş bir kelam ettir bari. Aynı şekilde Mr. Heckles da keşke kalsaydı biraz daha iki söz söyleseydi ama en azından bu Corden ile alakalı değil :).</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-txsQ5oLf1f0/YLEpvnTLV4I/AAAAAAAAELY/a5RySiXBTJgduKijj7b2Ir4Gj-g74b73ACLcBGAsYHQ/s795/friends-dizisinin-ozel-bo-818_2-41.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="447" data-original-width="795" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-txsQ5oLf1f0/YLEpvnTLV4I/AAAAAAAAELY/a5RySiXBTJgduKijj7b2Ir4Gj-g74b73ACLcBGAsYHQ/w400-h225/friends-dizisinin-ozel-bo-818_2-41.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BZkg-QjdZDE/YLEpzp-xBkI/AAAAAAAAELg/nPEG-KSOOsAmEn3x6ap06QRoWEBKDuZFACLcBGAsYHQ/s681/Friends-The-Reunion.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="383" data-original-width="681" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-BZkg-QjdZDE/YLEpzp-xBkI/AAAAAAAAELg/nPEG-KSOOsAmEn3x6ap06QRoWEBKDuZFACLcBGAsYHQ/w400-h225/Friends-The-Reunion.jpg" width="400" /></a></div><p>Gelelim Jen ve David'in hiç yaşanmamış aşkına. Gerçekten öyle mi bilmiyorum ama ben David Schwimmer'da o ışığı gördüm özellikle eskiye gittikleri sahnelerde. Üzüldüm ya, olmayanların ihtimali beni üzdü. İhtimallerin heyecanına üzülüyorum sanırım :). Bir yerde de Matt ile Jen'nin aslında dateleştiklerini okudum, fotoğrafları falan var. O da doğru mudur ki? Ahh hiçbir zaman bilemeyeceğiz sanırım ama David sanki hala o ışığı taşıyor. Jen'e hayran gibi geldi. Dizide de ikisi ile de yakınlaştığını düşünürsek neden olmasındı? </p><p>Ahh Mathew Perry, bağımlılık ile uğraştığını ve zor zamanlardan geçtiğini biliyoruz geçmişte ve en çok o bu yılların ağırlığını taşıyor gibi geldi. Aralarında hafızası en zayıf da oydu sanki. Diğerleri maşallah çok net hatırlıyor her şeyi. Özellikle Matt ve Jen. Çok az konuştu Matthew ama dizi zamanı stresten nasıl zorlandığını o kadar iyi anladım ki kolay geçmemiş onun için, hala izlerini taşıyor sanırım. Matt LeBlanc doğuştan komik ve Uncle Matt gibi birisi, tonton komik çok tatlı. Birçok küçük detayı hatırlıyor ve özel bir çaba sarf etmeden güldürüyor. Lisa Kudrow, bayıldım, bence gerçekte de harika bir insan ve harika görünüyordu. "My Eyes" sahnesini o kadar güzel oynadı ki yeniden, elinde senaryonun olmasının hiçbir önemi yok, o gün oradaydım. David Schwimmer müthiş bir oyuncu, aşırı komik. Filmi izlerken bir kez daha anladım Ross benim en çok güldüğüm karakterlerden biri ve David profesyonelliğini her dakika hissettiriyor. Courtney çok az konuştu ama tam bir Monica gibi son ve uzun konuşmalardan birini o yaptı ve yine ağladık. Öyle ki partneri Matthew bile bu Courtney'den mi diye sordu. Jennifer yine Jennifer olarak oradaydı, onu diğerlerine göre daha sık gördüğümüzden herhalde her zamanki gibiydi. Çok olgun bir insan ve ustalıkla birçok sorunun ve durumun altından kendi yoluyla sıyrılıyor ve aynı heyecanı taşıdığını hissettiriyor. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-_6_iSuHhs7Y/YLEqObhsYOI/AAAAAAAAELw/BBtAD47tvS8-9_SMOVgtt3hhHasQKkjEACLcBGAsYHQ/s900/friends-reunion-filmloverss-1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="900" src="https://1.bp.blogspot.com/-_6_iSuHhs7Y/YLEqObhsYOI/AAAAAAAAELw/BBtAD47tvS8-9_SMOVgtt3hhHasQKkjEACLcBGAsYHQ/s320/friends-reunion-filmloverss-1.jpg" width="320" /></a></div><p>Hep güzellikler hep yeşillikler sadece bir kez sevmedikleri bir şey oldu mu diye sorduklarında diziden eğlenceli bir karakterden bahsetti David (Marcel, maymun olan, hihihi). Mutlaka her şey mükemmel değildi ama onlar artık belli dönemlerden geçmiş yaşını almış insanlar ve bu kadar güzel etki bırakmış ve hala bırakmaya devam eden bir dizi de kimse kötüyü hatırlamaz veya hatırlamak hatta hatırlatmak istemez. Onlar bence öncelikle bu konuda seyirciyi kırmak istemedi ki hala para kazandıkları bir iş unutmayalım, ahaha! Çocuklarının geleceğini garanti altına alan ekmek kapını tabi ki güzel hatırlarsın :D. 17 yıl sonra yeniden bu ekibi toplamanın kolay olduğunu sanmıyorum. Hala Türkiye'de hiçbir dijital platformun henüz alamadığını ve Friends serisinin Netflix'te bile bazı zamanlar yok olduğunu düşünürsek, ehh fena bir iş sayılmaz değil mi :). Gerçi terapistleri bu paranın belli kısmını alıyor gibi ama bilemeyiz tabi :). </p><p>Yine de aralarında ne yaşanırsa yaşansın iyi veya kötü bence de Matthew'ın dediği gibi bir yerde gruptan herhangi biri biriyle karşılaşsa en çok onlar hiç araya mesafe ve zaman girmemiş gibi konuşmaya başlarlar. Bu his en azından bana geçti. Her gün görüştüklerini yakın arkadaş olduklarını sanmıyorum ama herhangi bir arkadaş olmadıkları da net. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-iwXh7ruYaKc/YLEqaNSUBQI/AAAAAAAAEL0/CrJAvsGD0iwGVkOP3O6fqeerjRDMcCs5QCLcBGAsYHQ/s1280/sss-9ZwA_cover.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-iwXh7ruYaKc/YLEqaNSUBQI/AAAAAAAAEL0/CrJAvsGD0iwGVkOP3O6fqeerjRDMcCs5QCLcBGAsYHQ/w400-h225/sss-9ZwA_cover.jpg" width="400" /></a></div><p>İzler izlemez ilk hislerimi yazmak bir nevi kendime bir anı bırakmak istedim bugün. Hiçbir şey yapmadan hemen buraya geldim ve döküldü kelimeler ve şimdi de sizlerle. Şahsen ben bir Friends sever olarak takım tutar gibi Friends tişörtüm ve Central Perk'te kullanılan mugım ile tekrar izlemek isterim. Hatta bu yazıyı yazmadan önce tekrardan başlayasım geldi. Bir şeyin özellikle sevdiğim bir şeyin sonunu izlemek beni kırıyor o yüzden bir seriyi bitirirsem hemen ilk bölümünü yeniden izlerim ve Friends ilk bölümünü sıklıkla izlediğim bir seri. Aynı dönemde yaşayıp yaşamamamın bir önemi yok. Kimse için yok. Eğer hayatınızın bir döneminde bu diziyi izlemiş ve sevmişseniz The Reunion çok tatlı bir film. Sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacak ve bu ekipten her zaman daha fazlasını izlemek için orada olacaksınız. Eğer benim gibi comfort/feel good diziniz ise filme başlamadan yanınıza bolca peçete alın ihtiyacınız olacak ayrıca hazırlıklı olun seriye yeniden başlamak için bir sebebiniz olacak sanki bir sebebe ihtiyacınız var gibi, mehh!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-33858337149921520422021-05-26T19:40:00.004+03:002021-05-26T19:41:23.663+03:00Pink Flamingos ve Paris Is Burning <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-TvuIDU08Bz0/YK5qNKtrwII/AAAAAAAAEKA/BUUm76X5WeEkbGwaqE-oUboG60E9h7eKQCLcBGAsYHQ/s445/51tWG5oxdWL._SY445_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="445" data-original-width="310" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-TvuIDU08Bz0/YK5qNKtrwII/AAAAAAAAEKA/BUUm76X5WeEkbGwaqE-oUboG60E9h7eKQCLcBGAsYHQ/s320/51tWG5oxdWL._SY445_.jpg" /></a></div><p>Bazı filmleri izlemek için geç kalmamışsınızdır sadece doğru zamanı beklemişsinizdir. Ben de kendimi bu iki kült filmi izlemek için geç kalmış hissetmiyorum. Son zamanlarda film izleyemiyorum, şöyle söyleyeyim aylardır film izlemiyorum. Pink Flamingos ise hep izleme listemdeydi ama doğru zaman bu zamanmış. Birçoğunuz o ünlü "eating shit" sahnesi ile aklınızda kaldığına eminim. Benim öyleydi en azından ama film bundan fazlası. Kendini en pis insan olarak ilan eden Divine'nın bu unvanı korumaya çalışırken izliyoruz. Divine'dan daha pis olduğunu düşünen bir çift onun elinden bu unvanı almak için Divine'a meydan okurlar. Ve birçok sınırın zorlandığını söyleyebilirim bu uğurda. Filmi beğensem de benim için bazı yerlerde izlemenin zor olduğunu inkar etmeyeceğim ki bilinçli yapılan bu tercih de başarıya ulaşılmış. Daha çok John Waters izlemek istiyorum ama nereden izleyeceğimi bilemiyorum. Aynı şekilde Divine'ı da daha çok izlemek istiyorum. Hairspray'i ise hala izlemediyseniz öneririm, çok iyi bir film o da yine bu ikiliden. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-NSssdO29I5c/YK5qTn5hVXI/AAAAAAAAEKE/G4ahnd_jWkMbh6GyYiDzIutUIgNwdlwEACLcBGAsYHQ/s380/Paris_is_Burning_%2528DVD_box_art%2529.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="380" data-original-width="261" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-NSssdO29I5c/YK5qTn5hVXI/AAAAAAAAEKE/G4ahnd_jWkMbh6GyYiDzIutUIgNwdlwEACLcBGAsYHQ/s320/Paris_is_Burning_%2528DVD_box_art%2529.jpg" /></a></div><p>Paris Is Burning ise 1980'lerin Ball kültürünü belgesel olarak bize sunuyor. Farklı evlerin anneleri ve katılımcıları ile röportaj yapılmış ve yapılan yarışmalardan da görseller izleyerek onları ve Amerika'da ötekileştirilmenin ve hissettikleri gibi yaşamanın nasıl olduğunu ve hatta bunun için ne bedeller ödediklerini ufaktan da olsa kendi ağızlarından dinliyoruz. Ayrıca vogue, reading, shady gibi birçok terimi de detaylı olarak öğrenme şansına erişiyoruz. Kökenleri, nereden geldikleri ve anlamları gibi. Harika bir belgesel, iyi ki yapılmış, iyi ki izlemişim. Birçok yerde ağlamaktan kendimi alamadım. Sırf saçma sapan yapay bir şekilde oluşturulan tiplere uymadıkları için dışlanan insanların hayallerinin yok sayılmasına, acı çekmesine tahammülümün kalmamasından. Şimdi de durumun daha farklı olmamasından, hala ama hala bu gereksiz görünmez kanunlara sıkı sıkıya bağlanılıp insanların hayatlarının hiçe sayılmasından bıktım ve bence birçok insan bıktı. İzlediğimiz karakterler gerçek ve bunlar yaşandı ve yaşanıyor. Hala yaşanıyor. Üzülüyorum, çok üzülüyorum. İnsanların dünyayı değiştirmese bile kendi dünyalarını ve bakış açılarını değiştirmesini istiyorum. Hiçbir şey yapmasak bile bir şey yapabiliriz, en azından pesimist bakış açım ve umudumun son kırıntılarını tutmak ile tutmamak arasında kaldığım şu son zamanlarda buna inanmak istiyorum. </p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-54350491195866567892021-03-07T13:49:00.001+03:002021-03-07T20:00:58.116+03:00Çekiliş Sonucu<p> Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?</p><p>Bir önceki yayınımda mini bir kitap çekilişi yaptım ve şimdi sonucunu paylaşacağım. Kazanan arkadaşımız Dode oldu Kendisini tebrik ediyor ve 5 gün içinde adresini aşağıdaki mail adresine yazmasını rica ediyorum. 5 gün sonunda ulaşmazsa yedek talihlimiz de aşağıdadır. Ben de en kısa sürede söz verdiğim Kar Kirazı Kuşu kitabını ve bunun yanında kitaplığımdan hediye bir kitap ile yollayacağım. Tekrardan kendisini tebrik ediyor ve yeni çekilişlerde görüşmek dileğiyle sevgilerimi yoluyorum <3.</p><p>onerimakinesi@gmail.com</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-Ebn6PCGiXHA/YESutJdThJI/AAAAAAAAEIs/ILattjXleCI_HMTkoJyoy8ahm79KXrZ5gCLcBGAsYHQ/s624/Ads%25C4%25B1z.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="542" data-original-width="624" src="https://1.bp.blogspot.com/-Ebn6PCGiXHA/YESutJdThJI/AAAAAAAAEIs/ILattjXleCI_HMTkoJyoy8ahm79KXrZ5gCLcBGAsYHQ/s320/Ads%25C4%25B1z.png" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ON8h7ylbHsI/YESvDWwkMaI/AAAAAAAAEI0/KsDN44J4zZkl49C4-zKk6FcfA-uQ97zqgCLcBGAsYHQ/s583/Ads%25C4%25B1z2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="544" data-original-width="583" src="https://1.bp.blogspot.com/-ON8h7ylbHsI/YESvDWwkMaI/AAAAAAAAEI0/KsDN44J4zZkl49C4-zKk6FcfA-uQ97zqgCLcBGAsYHQ/s320/Ads%25C4%25B1z2.png" width="320" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-80841601920999330372021-02-07T17:03:00.001+03:002021-02-07T17:03:30.040+03:00Kar Kiraz Kuşu - Sibel Karabulut (Çekiliş)<div style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-qB53MLIlob8/YB_s-m0MPuI/AAAAAAAAEIE/ZCAnAFMzB1I8WgykPDBErjYYSMvPPSHSgCLcBGAsYHQ/s2048/RNI-Films-IMG-4CB1BCA0-87A8-43D5-8522-B3D3DE7CB331.JPG"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1536" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-qB53MLIlob8/YB_s-m0MPuI/AAAAAAAAEIE/ZCAnAFMzB1I8WgykPDBErjYYSMvPPSHSgCLcBGAsYHQ/w300-h400/RNI-Films-IMG-4CB1BCA0-87A8-43D5-8522-B3D3DE7CB331.JPG" title="Öneri Makinesi" width="300" /></a></div><div style="text-align: left;"><br /></div>
Selamlar herkese, bugün neredeyse bir yıl önce aldığım gibi okuduğum sonra da yazdığım ama bir türlü paylaşamadığım yazımı yayınlıyorum. Geç tanıtacağım için üzgün ama size hediye edeceğim için ayrıca mutluyum <3. <br />
<br />Kar Kiraz Kuşu, 94 sayfacık bir novella. Yazarı Sibel Karabulut ile bizzat tanışma şansına eriştim bir kitap kulübü sayesinde. Kendisi bana kitabını hediye etti ve hatta sizlere de bir tane imzalı olarak hediye edeceğini söyledi ama bildiğiniz sebeplerden ötürü uzun süredir görüşemedik. Yine de ben bu yazıya yorum yapan bir arkadaşıma kitabı hediye etmek istiyorum. İlle bir tarih olacaksa da martın ilk haftasına kadar diyelim. Bu arada Sibel'in yeni kitabı da çıktı. Uçaryüzer ile İlkyaz, bir çocuk kitabı. Yine konusu o kadar güzel ve naif ki ben çok merak ettim. Kendisi ile tanıştığımız gün zamanını bekliyor demişti kitap için, demek zamanı bu zamanmış! Kitap çıkmış, ne güzel olmuş.<br />
<br />
Gelelim kitap yorumuna. Özellikle bu dönemde daha da bir anlam kazanan bu kitabı ben çoğu zaman üzülerek ama aynı zamanda umutla okudum. Hayvan türünün gözünden insan türünü bu kadar empati yaparak görmek inanın kolay değil. İnsanlığın dünyada diğer canlılar üzerinde üstünlük kurma çabasının acı sonuçlarını bu kitapta maalesef belki de en hafif haliyle görüyoruz. Ders çıkarmadığımızdan daha da çok göreceğiz gibi duruyor.<div><br /></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-JYUfpL0pB48/YB_tGhDXg1I/AAAAAAAAEII/WR1cNZyRnSomdLYjZEQkmoxPNCLHYr-TgCLcBGAsYHQ/s2048/RNI-Films-IMG-AC2825B4-C2E2-494E-8467-286B5FC0D35A.JPG" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1536" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-JYUfpL0pB48/YB_tGhDXg1I/AAAAAAAAEII/WR1cNZyRnSomdLYjZEQkmoxPNCLHYr-TgCLcBGAsYHQ/w300-h400/RNI-Films-IMG-AC2825B4-C2E2-494E-8467-286B5FC0D35A.JPG" title="Öneri Makinesi" width="300" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">ayraç tesadüfi bir şekilde denk geldi</td></tr></tbody></table><div><br />Küçük Kara Balık ya da Nemo karakteri gibi özgür olmak için sürüsünden ayrılan ve memleketine ulaşma hayali ile yola çıkan bir kuşun hikayesi bu. Yolda karşılaştığı birçok arkadaşının hikayesine onun uçtuğu yerler vesilesiyle dahil olduğumuz güzel bir yol hikayesi. Bir bölümde düştüğünde onu kaldıran ezeli düşmanı nankör dediğimiz kedinin olması ve dinlediği hikayelerde asıl kötü kahramanın insan olması tesadüf olmasa gerek.<br />
<br />
Kitap çok akıcı, sade bir dille yazılmış. Okurken zorlanmıyorsunuz. Olumsuz tek eleştirim, sonunun zayıf kalması olabilir. Yine de anlatım şeklinden çok anlattığının ön plana çıktığı bu novellayı herkese öneriyorum. Sırf biraz da bu dünyada yaşayan ve en az insanlar kadar burada yaşamaya hakkı olan farklı bir canlının gözünden insanları ve dünyayı görmek için bile okunabilir.<div><br /></div><div>Yorum yapmayı unutmayın, sevgiler :).</div></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-47271644278700820022021-02-06T14:00:00.000+03:002021-02-06T14:00:33.035+03:00Crashing - Phoebe Waller Bridge (2016)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-3fGFThFd8qA/YBmIouvXNkI/AAAAAAAAEHQ/avPwB_LKMUwEEdN0wLbR9isfbV3iAaR2QCLcBGAsYHQ/s597/crashingnetflix2.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="597" data-original-width="426" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-3fGFThFd8qA/YBmIouvXNkI/AAAAAAAAEHQ/avPwB_LKMUwEEdN0wLbR9isfbV3iAaR2QCLcBGAsYHQ/w285-h400/crashingnetflix2.jpg" title="Öneri Makinesi" width="285" /></a></div><p>Phoebe Waller Bridge'e bayılıyorum. Çok gülüyorum. Bu mini diziye de bayıldım. Her ne kadar eksikleri olsa da bence şu anki bana göre en iyisi Fleabag için müthiş bir ön hazırlık olmuş. </p><p>Filmin konusu, eski bir hastanede yaşayan bir grup orta yaş iş güç sahibi bir arada yaşayan insanların rutin yaşamlarının hayatlarına giren yeni insanlarla değişimi dönüşümü. Hepsinin kendi odası ve hikayesi var bu hastanede. Biraz İngiltere'nin farklı kesimlerinin toplamı gibi. Farklı kültürden insanlar var ve hepsi de "property guardians" olarak bu toplu yaşam alanlarında kalıyor. Property guardians 'ı benim gibi ilk kez duyduysanız açıklayayım kısaca vikipedi kopyası olarak :D, "<span face="arial, sans-serif" style="background-color: white; color: #4d5156; font-size: 14px;">Mülkiyet vesayetlerine, genellikle arzu edilen yerlerde ve publar, ofisler, polis karakolları ve hatta tarihsel olarak önemli ve alışılmadık mülkler gibi esnek yaşamak karşılığında ucuz konaklama imkanı verilen bir düzenlemedir."</span></p><p>Bu dizideki mekan hastane! Birbirleri ile iletişimde olan birkaç karakter öne çıkıyor ve dizi onlar ve hayatlarına aldıkları insanlar etrafında ilerliyor. 4 kişilik grubumuz yeni gelen iki üyesiyle ilk bölümde tamamlanıyor ve hikaye başlıyor. Filmdeki esas olayımız da Lulu'nun, uzun süredir beraber Kate ile Anthony'nin hayatına girmesi ile sarsılan ilişkileri. Lulu ile Anthony birbirine aşık ama o kadar yakın arkadaş ki asla birbirlerine açılamamış iki eski arkadaş (bir önceki <a href="http://onerimakinesi.blogspot.com/2021/01/biz-boyleyiz-caner-ozyurtlu.html" target="_blank">yazımda</a> bahsettiğim hadise).</p><p>4 kişilik grubun alfası ve hastanenin en kurallarına sadık kişisi Kate, aşçı sevgilisi Anthony ile yaşıyor. Anthony'nin en yakın arkadaşı Lulu bir anda ortaya çıkıp hastanede yaşamaya başlamasıyla Anthony'nin ilgisi Lulu'ya kayıyor. Kate ile Anthony'nin sevgili olmasına rağmen Lulu gelince ilişkide dışarı kalan Kate'in hali maalesef çok komik :D. Kate'in dönüşümü de izlemeye değer, özellikle hastanenin ve grubun bir diğer şahsına münhasır karakteri ressam Melody ile olan sahnesi çok güzeldi.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-PhL_nrstCDE/YBmI9AA1cpI/AAAAAAAAEHY/07nCEm-gLkIjtmuwFN_VO-r98R510XtdQCLcBGAsYHQ/s1280/AAAABdbf-WR0WTF8XInrU25JGQWS4IcFIhBfVcUSzs1MDvSnd8-khTi81UwZt9q4Wx48_AkR0JDbiR83GLdVcNYYpz0msfSW.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-PhL_nrstCDE/YBmI9AA1cpI/AAAAAAAAEHY/07nCEm-gLkIjtmuwFN_VO-r98R510XtdQCLcBGAsYHQ/w400-h225/AAAABdbf-WR0WTF8XInrU25JGQWS4IcFIhBfVcUSzs1MDvSnd8-khTi81UwZt9q4Wx48_AkR0JDbiR83GLdVcNYYpz0msfSW.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><p>Madem Melody'den konu açıldı bence o da hem komik hem de kendi hikayesi olan çok tatlı bir karakter. Kate'e yardım etmesi dışında Lulu ile aynı gün tanıştığı ve ilham kaynağı Colin ile olan diyalogları onun hakkındaki düşünceleri olsun, harika ve tabi ki yine çok komik! Colin orta yaşlarında eşi ve eşinin yeni sevgilisi ile yaşamak zorunda kalan boşanmak üzere olan bir adam. Onun acısını betimleme şekli her seferinde Melody'yi daha da komik bir karakter yapıyor.</p><p>Grubun kalan diğer iki üyesinden bahsedeceğim. Çekingen ve kendi halinde olan Fred grubun en hareketli ve neredeyse tacize varan şekilde sözlü ve fiziksel şakalarda bulunan Sam'e bir yakınlık hisseder ve Sam'in kendini keşfetmesine ve bu davranışların altında yatan sebebi bulmasına yardımcı olur. Ve gelelim bence dizinin bence starı hem oyuncu hem karakter olarak Sam'e. Her girdiği sahnede güldüm sanırım ve bu ne güzel bir rol kesmektir dedim. </p><p>Lulu'nun gelmesiyle hikaye başlar ki bence harika bir sahne ile Lulu gelir ama karakter diğerlerinin yanında zayıf kaldı. Nereden geldi, nereye gidiyor, Anthony dışında hayatı nasıldır ya da karakter ile alakalı biraz fikrimiz olsa da karakter daha çok grubu tetiklediği çatışmalar dışında bir derinliği maalesef yok. Belki bir sezon daha sürse farklı olabilirdi ama diğer karakterler hakkında az çok fikir sahibi olup Lulu hakkında bu kadar az şey bilmemiz haksızlık gibi. Yine de Lulu karakterinin aşırılığı çok komikti. </p><p>Yan karakterler çok başarılı. Kendi içlerinde hikayelerini izleyebilmemiz çok güzel ve komik! Arada tutarsızlık olsa da ben genel anlamda karakterleri sevdim ve güldüm. Mini bir dizi, kısa sürede bitiyor ve tadı damağınızda kalıyor. Kısacası ben çok sevdim ve keşke devam etse dedim. Fleabag sevenler bu diziye baksın derim. Keyifli seyirler!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-16114886548471811392021-01-31T18:39:00.010+03:002021-06-10T20:43:17.295+03:00Biz Böyleyiz - Caner Özyurtlu (2020)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-aCy3PAcjrLU/YBauGA7tCqI/AAAAAAAAEHE/B0nIxct9mg4bqfIb6D3EH1nTkVRo0jlJgCLcBGAsYHQ/s856/3069028.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="856" data-original-width="600" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-aCy3PAcjrLU/YBauGA7tCqI/AAAAAAAAEHE/B0nIxct9mg4bqfIb6D3EH1nTkVRo0jlJgCLcBGAsYHQ/w280-h400/3069028.jpg" title="Öneri Makinesi" width="280" /></a></div><p>Filmde, eski bir arkadaş grubu sevdikleri büyükleri Neziş'in rahatsızlanması dolayısıyla yeniden bir araya gelir ve bu bir araya geliş eski defterlerin açıldığı bir toplantıya dönüşür. Sıcak tonlarda renkleri ile tatlı, yer yer de güldüren bir film olmuş lakin beğendin mi diye sorarsanız cevabım aşağıda incelememde. </p><p>Öncelikle Caner Özyurtlu'nun kendisini dinlemeyi çok seviyorum. Birçok konuda da düşüncelerimde yalnız olmadığımı hissettirdiğinden kendisinin youtube kanalını zevkle takip ediyorum. Kendisi bir loş sohbetinde filme 6 verdiğini söyledi ki az verdiğini söyleyemeyeceğim :). Ben kendisini çok sevdiğimden ve iyi bir sinefil olduğunu bildiğimden ondan daha da güzel işler izlemek isterim. Gelelim filmin yorumuna. </p><p>Filmdeki ana hikaye, çocukluktan beri iki en yakın arkadaşın "yakın arkadaşına aşık olma" mottosu ile bir türlü birbirine açılamamasını konu alıyor. Her ne kadar yeni kişilerle ilişkileri olsa da bir türlü farklı ilişkilerinde süreklilik sağlayamıyor, yaşanmamışlığın olasılığı akıllarını çeliyor ve sonu olmayan bir loopa bağlanıyor ilişkileri. Hani derler ya ne senle ne de sensiz! </p><p>Bir de yan rollerde izlediğimiz ablalar, kardeşler ve arkadaşlar var. Filmdeki komedi düzeyini arttırmak için kullanılan en belirgin çatışmalardan biri; eski iki arkadaşın ayrılan farklı yolları ve geleneksel ile modern ilişkilerin çatışması. Yine komedi kısmına destekte bulunan ve bence en güzeli umursamaz yeni kuşağın eski kuşak ile iletişimi ve ölüm şakaları. İkincisi işe yararken ilki yapay kalıyor.</p><p>Çok fazla karakteri olan filmlerde son zamanlarda en dikkatimi çeken şey yan karakterler hikayeyi ne kadar destekliyor, amaçları ne, neye hizmet ediyorlar, kısacası neden varlar. Bunu film için netleştirmediklerinde, yani yan hikayeler ana hikayeyi desteklemeyip filme katkı sunamadıklarında işler sarpa sarıyor, Azizler'de olduğu gibi. Bu filmdeki bazı yan karakterlerde de aynı sıkıntı var; lakin Azizler'den bu konuda daha iyi diyebiliriz. Tabi bu karakterler, alışagelen tipleri oynamaktan kendilerini alamıyorlar. Mesela, Özge Özpirinççi'in oynadığı karakterin tek görevi modern ilişkinin temsili olarak eski arkadaşını kışkırtıp çatışma yaraması ki onda da çoğu zaman diyaloglarda bir yapaylık mevcut. Arkadaşını sürekli eleştirmek dışında fikrini savunduğu kısımlar daha çok ezberden okunan sözcüklere dönüşüyor. Böyle tatlı bir arkadaş hikayesinde mesela ben güldüğünü bile hiç hatırlamıyorum. Neziş ile olan sahneleri saymazsak karakteri savunduğu hayat içinde mutlu değil ama umursamaz görüyorum. Bu da yapay kalıyor altını dolduramadığında. Bir diğer yan karakter, Gökçe'nin ablası biraz daha aktif rol alıyor, inişi çıkışı var ama bir yere de pek bağlanmıyor gibi. </p><p>Berrak Tüzünataç'ın oyunculuğunu pek beğenmiyorum kişisel olarak ama bu role çok uyduğunu düşündüm :). Genel olarak da oyunculuklar vasat diyebilirim ama hikaye içinde zaten ne kadar alanları vardı ki. Kendilerinden beklenenleri yapmışlar. </p><p>Gelelim ana hikayenin <a href="https://onerimakinesi.blogspot.com/2021/02/crashing-phoebe-waller-bridge-2016.html" target="_blank">Crashing dizisi</a> ile aynı olmasına :). Netflix bile Biz Böyleyiz'den sonra Crashing öneriyor ki benzemekten öte baya bir aynılık mevcut ama bu benim için sıkıntı mı değil. Birçok hikaye bugüne kadar tekrar edildi, çekildi. Mesela Bluberry Nights filmindeki yan hikayelerden biri "Paris, Texas"'taki hikayeye çok benziyor. Lakin biri aldığı ile hem görsel olarak hem de oyunculuklarla yeni bir şey yaratmış ve ben izlemekten keyif alıyorum. Önemli olan hikayenin ya da fikrin aynı olması değil. Bugüne kadar binlerce hikaye sandığımızdan daha fazla yeniden çekildi, alınıp yeni bir şeye dönüştürüldü. Bazıları o kadar başarılı oldu ki yere göğe koyamadık, ödüllere boğduk. Sorun hiçbir zaman fikrin aynılığı olmadı, sorun bunu almakla kalıp kalmadığı! Fikre bir şey katamadığında sıkıntı oldu. Filmdeki sıkıntı ve yapaylık da bu bence. Fikri dönüştüremedi, yarım kaldı. Bize "orijinali" var, daha güzel diye düşündürttü ki orijinal diye bir şey kaldı mı tartışalım, benim hala üzerine düşündüğüm bir konudur. Sonuç olarak filmin başarısını kesen en önemli mesele bu bence. Bir de Loş Sohbet'i ne zaman izlesem çok finali var diye eleştiri geliyor ama sonu bence tamam, filmdeki asıl sıkıntı o değil.</p><p>Sonuç olarak, filmi izlediğime pişman değilim ama ille izleyin demem :). Boş zamanda izlenebilecek tatlı bir film, o kadar. Size kalmış :)!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-38357336728970419392021-01-24T09:40:00.001+03:002021-01-24T09:44:13.351+03:00Azizler - Yağmur Taylan, Durul Taylan (2021)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-eOKOhxxyODg/YA0UvtypWBI/AAAAAAAAEGk/cGugKuDkgH0SdD29km_9T3vSJvP4kF_fACLcBGAsYHQ/s1280/netflixte-yayinlanan-azizler-filminin-oyuncu-kadrosunda-kimler-var-filmin-konusu-ne.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="728" data-original-width="1280" height="228" src="https://1.bp.blogspot.com/-eOKOhxxyODg/YA0UvtypWBI/AAAAAAAAEGk/cGugKuDkgH0SdD29km_9T3vSJvP4kF_fACLcBGAsYHQ/w400-h228/netflixte-yayinlanan-azizler-filminin-oyuncu-kadrosunda-kimler-var-filmin-konusu-ne.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div>Taylan Kardeşlerin son filmi Azizler şu an en çok izlenen ve konuşulan filmlerden biri! Konuşuluyor konuşulmasına ama bu yorumların çoğu övgü mü, sanmıyorum. En azından ben övmeyeceğim. Bir Başkadır'ın yazarı ve yönetmeni Berkun Oya bu filmin de yazarı. Kutsal Motor'dan Utku Ögetürk'ün Neler İzledik videosundan öğrendiğime göre aslında Azizler de yazarın dizi olarak düşündüğü bir projeymiş ki bu bilgi filmdeki bu dağınıklığın ve amaçsızlığın nedeninin büyük bir kısmını açıklıyor gibi. <div><br /></div><div>Absürt ve kara komedi benim en sevdiğim komedi alt türleridir. Benim için de her zaman artıdır. Lakin film güzel bir giriş yapmasına rağmen öyle dağılıyor ki nerede toparlayacak diye beklerken film bitiyor. Film bir iki yerde güldürüyor ama daha çok amaçsızlık ve neden öyle ki soruları ağır basıyor ve sadece oradan oraya atlayan bir hikaye istiyoruz. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5tbp8Sow1Pk/YA0U7hM5VoI/AAAAAAAAEGw/WcFjV0dBL9ATVZrLStKD3g1Vn6JPYiVXQCLcBGAsYHQ/s1280/AAAABfmwrVajTVDYRyZFrnA_E_QakKDL1cQ3gjufGeC6-SRak8DCgYwBX1q-9y5_s25Az6DbBNU0ndZvv4HJwbWqxouyE-iR.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="720" data-original-width="1280" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-5tbp8Sow1Pk/YA0U7hM5VoI/AAAAAAAAEGw/WcFjV0dBL9ATVZrLStKD3g1Vn6JPYiVXQCLcBGAsYHQ/w400-h225/AAAABfmwrVajTVDYRyZFrnA_E_QakKDL1cQ3gjufGeC6-SRak8DCgYwBX1q-9y5_s25Az6DbBNU0ndZvv4HJwbWqxouyE-iR.jpg" title="Öneri Makinesi" width="400" /></a></div><div><br /></div><div>Oyuncular iyi ve Bir Başkadır'dan da aşina olduğumuz herkesi en çok güldüren ve beğenisini kazanan Caner karakterini canlandıran çocuk oyuncu da başarılı lakin hikaye iyi anlatılamıyorsa oyunculuklar da parlamıyor. En azından bu filmde iyi olan birkaç detay da sönüyor. </div><div><br /></div><div>Yazana kadar bu kadar sevmediğimi fark etmemiştim açıkçası :). Filmde iki sahneye çok güldüm (spoiler olmasın diye söylemeyeceğim), Erbil abinin evini beğendim, ölüm şakalarını sevdim, Engin Günaydın'ı yine sevdim, film Vavien'i hala izlemediğimi hatırlattı ki bu iyi bir şey olsa gerek çünkü film çok seviliyor. </div><div><br /></div><div>Sevmediklerimi tek tek saymayayım uzun sürer :) ama genel olarak kötü ile vasat arası bir film olduğunu düşünüyorum. Sevgiler saygılar! </div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-26695113134952095112021-01-18T14:52:00.003+03:002021-01-18T15:04:06.526+03:004 Yıl Sonra Yeniden, Meydan Okuma Yaptım/Yapıyorum<p>Gece saat 03:38, ben blogda yorum var mı diye artık el alışkanlığı olmuş bir şekilde istatistiklere bakarken içimden 2014'ten beri yazdığım bloğumda en çok okunan yazılara bakmak geldi. Tüm zamanlar içerisinde tıklanma sayısı beni gerçekten çok şaşırttı. Hiç bu kadar çok olmasını beklemiyordum :D. Aslında çok çok değil ama bana göre oldukça çok. En çok okunan yazı ise bir meydan okumanın ilk gün sorusunun cevabı :D. İlginç gerçekten ilginç ama tarih 18.01.21 ve ben o yazıyı 17.01.17'de yazmışım. Asla planlı değil, bilinçli değil ve bu tür rastlantılar beni gerçekten hayatta heyecanlandıran ve belki de gereğinden fazla anlam yüklediğim şeyler ama voila! Şimdi bu yazıyı yazmama ilham oldu. Yazıyı tekrar okurken aklıma bir anda şöyle bir fikir geldi. Soruları tekrar 2021 yılındaki ben cevaplayacak ve daha sonra ikisini de okuyup nasıl değiştiğimi göreceğim. Eğer siz de zamanında bu meydan okumayı yaptıysanız siz de benim gibi 2017 ve 2021'deki kendinizi karşılaştırabilirsiniz :D. Çok büyülü değil mi? Aşırı heyecanlıyım. Paralel evren, zamanda yolculuk gibi! Yazının güzelliği ve kalıcılığı burada işte. Bir kez daha söz uçtu yazı kaldı :). 17 soru var, bu sefer 17 günde değil kısa kısa şimdi cevaplayacağım.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-dm5LrNV1IQI/YATx5_MHbNI/AAAAAAAAEFw/ID9FnrqBZ3QqPAFxTfxVX8tIO9CpEPjlACLcBGAsYHQ/s1600/frv%25C3%25B6dv.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1131" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-dm5LrNV1IQI/YATx5_MHbNI/AAAAAAAAEFw/ID9FnrqBZ3QqPAFxTfxVX8tIO9CpEPjlACLcBGAsYHQ/s320/frv%25C3%25B6dv.jpg" /></a></div><p>Yazının orijinali aşağıda ama maalesef meydan okumanın orijinal yazısının linki artık çalışmıyor. </p><p>Orijinal yazı linki: <a href="https://onerimakinesi.blogspot.com/2017/01/meydan-okuma-yaptim.html">https://onerimakinesi.blogspot.com/2017/01/meydan-okuma-yaptim.html</a></p><p>+ O zaman her cevapla bir şarkı paylaşmışım. Bu sefer Spotify'da en son yaptığım listeyi paylaşıyorum. Okumadan önce shuffle'a almayı unutmayın :). Sayılarla alakalı biraz ürkmeye başladım çünkü listeyi 12 gün önce yaptım ve tahmin edin kaç şarkı, 18 :D. Neler oluyordu... </p><p style="text-align: center;"><iframe allow="encrypted-media" allowtransparency="true" frameborder="0" height="380" src="https://open.spotify.com/embed/playlist/5tdk7ZXzyc0RDWjk5Ed14O" width="300"></iframe></p><p style="text-align: center;"><br /></p><p><b>1. Beş sözcükle kendini anlat!</b></p><p>İlk yazının birazını okudum ve şimdi olsa daydreamer/<i>hayalperest</i> derdim diye düşünürken bu fikir doğdu aslında. Sonra diğer cevaplara bakmadım ve hemen bu yazıya geçtim. Gerçek bir hayalperestim, aklım sürekli havada, bir şey düşünürken diğerine atlıyorum ve odaklanma sorunu yaşıyorum çokça. İkincisi, hala çok <i>sıkılıyorum</i>. Her şeyden ve herkesten :). Sıkılmadığım nadir şeylerden biri bloğum, diğeri de mektup arkadaşlığı olayı. Üçüncüsü, <i>oburluk</i>. Aşırı boğazıma düşkünüm, hem yapmayı hem yemeyi seviyorum. Ama çok seviyorum. Antakyalı olunca default olarak geliyor sanırım :). Bir anda <i>parlamam</i> ve sönmem maalesef değişmedi. Bu sene daha çok üzerine odaklanmak istediğim şeylerden biri bu aslında. 4 sene sonra bu meydan okumayı tekrar yaptığımda görüşürüz :). Onun yerine daha güzel bir sözcük gelecek :D. <i>Azimliyim</i>, istediğim şeylerin peşinden gidiyorum. Her zaman elde edemiyorum hatta çoğu zaman ama yol arıyorum. </p><p><b>2. Kalbini kazanmanın 5 yolu.</b></p><p>Yılbaşı çekilişinde bir arkadaşım bana hediye almanın çok zor olduğundan bahsetti ama gerçekten çok yanılıyordu. Ben çok çabuk heyecanlanırım ve biri beni düşünerek bir şey yapıyorsa onu mutlaka seviyorum. Hediye olmasına bile gerek yok. Günlük sohbetlerde bana yapılan küçük jestler benim kalbimi kazanmaya yeter. Bu jestler her şey olabilir. Doğum günümü kutlaması, sevdiğim bir kitabı gördüğünde aklına gelmem, seveceğimi düşünerek alınan hediyeler, sırf ben seviyorum diye sevdiğim şekilde yapılan yemekler her şey olabilir. Bir de ufak bir sır vereyim. Eğer laf arasında kendim hakkında verdiğim detayların başka sefer doğal yollarla karşı taraftan bana dönmesi beni aşırı mutlu eder :D. Bu çok ince bir detay. İtiraf etmem gerekirse uzun zamandır da yaşamadığım bir duygu ama istisnasız her zaman da kalbimi fetheden bir duygu. </p><p><b>3. Hayatın bir kitap/film olsa türü ve adı ne olurdu?</b></p><p>Absurd / kara komedi, adı da "bir adet ben" olurdu :D. Nuri Bilgeler, Zekiler kendi işine baksın telifi patenti bende :D. </p><p><b>4. Etrafındakiler hangi sorunun çözümü için sana gelirler?</b></p><p>Bu aralar en çok cevapladığım sorular, mektup arkadaşlığı nasıl olur ve aliexpress alışveriş soruları :D. Birinin videosu var diğeri de yakında gelecek umarım :D.</p><p><b>5. Her zaman ve bazen özlediğin iki şey</b></p><p>Artık geri gelmeyecek yıllar ve gençliğim, 20li yaşlarım, özellikle başları; bazen de Hırvatistan'daki gönüllülük ya da Hacettepe yıllarımın ilk iki senesini özlüyorum. </p><p><b>6. Hatırladığın en eski anın.</b></p><p>Anaokulundan var net anılarım. Okul öncesi evde olan dönemlerden babaannemin evini hatırlıyorum. Babamın babası ben çok küçükken vefat etti. Onun ile olan birkaç anımı hatırlıyorum. Evde rakı içmesini, beni sevdiğini falan. En eski o olabilir. </p><p><b>7. Eğer bir hayvan olsaydın hangisi olurdun?</b></p><p>Yani köpek olurdum :). Hatta bazen olduğumu da düşünüyorum :D. Köpek kelimesini kendime karşı hakaret olarak algılamıyorum, biri köpek gibi derse iltifattır bana. Aşırı seviyorum onları. Farklı olacaksa da üşengeç hayvanlardan biri olurdu :).</p><p><b>8. Bir dahaki hayatında kim olmak isterdin?</b></p><p>Pufff, ben olmak istemezdim çünkü ben şu an benim zaten. Ne yaşanacaksa yaşıyorum :). İkinci kez yaşamak yerine farklı biri ile yola devam edip farklı bir dünyada yeni şeyler tecrübe etmek isterim. Aslında türüm de farklı olsun isterim. Madem reenkarne oluyoruz tam olsun :D. Refah içinde uzun yaşayan bir varlık olmak isterdim. Spesifik bir şey söyleyemeyeceğim insan olmadığım hatta dünya dışı bir varlık olduğumdan. Hemen de benimsedim, bknz 1. soru, ilk sözcük hayalperest, adskdfklfj!</p><p><b>9. Göç etmek zorunda kalsan yaşamak için seçeceğin ülke.</b></p><p>Off o kadar çok var ama yok da. Beni dışlamayacak ve eşit haklara sahip olduğum bir yer seçerdim. 4 mevsim yaşanan, su kenarı, bol yeşillikli bir yer olsun isterdim. Bir de refah seviyesi yüksek olduğu kadar insan, hayvan ve doğanın da haklarının değerli olduğu bir yer tercih ederdim. Ben bir yer seçemedim ama bu tercihlere göre yorumlara açığım :D.</p><p><b>10. Asla unutmak istemediğin anın. </b></p><p>Şu an aklıma bir şey gelmiyor demek 4 yıl önce unutmak istemediğim şeyi unutmuşum :D. Bu yazı bitince ilk bu sorunun cevabına bakacağım, adsadnfj.</p><div style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-mHa5w2SG-8U/YATxEGCfFzI/AAAAAAAAEFY/UygbiMNL9F0vq4UNcUAdSnggWgaUWSetQCLcBGAsYHQ/s256/preview-small.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="144" data-original-width="256" height="113" src="https://1.bp.blogspot.com/-mHa5w2SG-8U/YATxEGCfFzI/AAAAAAAAEFY/UygbiMNL9F0vq4UNcUAdSnggWgaUWSetQCLcBGAsYHQ/w200-h113/preview-small.jpg" width="200" /></a></div><p>Bulamadım, yazı bitti, döndüm ve no! </p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-FOpd5I465Ag/YATm-U-79tI/AAAAAAAAEFM/_ZwhIyIM83warigh42oi29TC1cfr3vBRQCLcBGAsYHQ/s600/050.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="450" data-original-width="600" height="150" src="https://1.bp.blogspot.com/-FOpd5I465Ag/YATm-U-79tI/AAAAAAAAEFM/_ZwhIyIM83warigh42oi29TC1cfr3vBRQCLcBGAsYHQ/w200-h150/050.jpg" width="200" /></a></div><p></p><p>Bu Harry Potter'ın partonus büyüsünü yaparken seçemediği anı sorusu gibi :D. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WNpFxLO8l0U/YATy8pQnKlI/AAAAAAAAEF8/4VP7VKNpPZ4BTrxcQgMlXgLUfbI9WojLwCLcBGAsYHQ/s1624/Patronus_PM_SilverStagPatronus_MomentIllust.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1624" data-original-width="1264" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-WNpFxLO8l0U/YATy8pQnKlI/AAAAAAAAEF8/4VP7VKNpPZ4BTrxcQgMlXgLUfbI9WojLwCLcBGAsYHQ/w156-h200/Patronus_PM_SilverStagPatronus_MomentIllust.jpg" width="156" /></a></div><br /><p>Patronusuma kavuşacak anıyı bulamadım :D. Yayınlamadan önce tekrar geleceğim. Saat: 05:50.</p><p>Yayınlamama çok az kaldı, editlemeye devam ederken hala aklıma bir şey gelmedi. Evreka! Buldum, yaşasın :D. Acaba o zamanki ile aynı anı mı çok merak ediyorum ama ulusal bir parka gittim Plitvice göllerine. Orada çok mutluydum, kaybolduk ve daha çok kaldık falan. Çok sevdim. Oradaki o anımı unutmak istemem hatta her mevsim gitmek isterim. Hadi bu çabanın hatırına sizle bir fotoğrafımı da paylaşayım. 6 kadın üç dört gün gezdik Hırvatistan'ı kiraladığımız arabayla. Çok güzel bir geziydi, genel olarak unutmak istemem o geziyi.</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-A6zWjtjF-cA/YAV1J-abZ7I/AAAAAAAAEGI/dl_lC1SOCw0nTgu1-aTewYgjvpdWJgSbQCLcBGAsYHQ/s2048/IMG_0302.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1536" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-A6zWjtjF-cA/YAV1J-abZ7I/AAAAAAAAEGI/dl_lC1SOCw0nTgu1-aTewYgjvpdWJgSbQCLcBGAsYHQ/w240-h320/IMG_0302.JPG" title="Öneri Makinesi" width="240" /></a></div><p><b>11. Dolabındaki en eski kıyafet. </b></p><p>Sanırım orta son ya da lisede anneannemin bana ördüğü bordo kazak. Ben kilo aldım, verdim ama hala bozulmadı ve hala bana oluyor. Yıllardır giyiyorum ve hala çok seviyorum. Comfort kazağımdır kışın :D. </p><p><b>12. Son 10 yılda hayatında neler değişti?</b></p><p>Yani ne değişmedi ki :D. 2011 yılında Adana'daydım, ondan sonra 3 farklı şehirde daha yaşadım. Yeni hobilerim oldu. Bloğum oldu :). İş tecrübelerim, diplomam, gönüllü projelerim, gezilerim, anılarım oldu. Enstrüman çalabiliyorum, yoga yapıyorum :). Her şey değişti. En önemlisi ben değiştim. Değişmemek beni üzerdi, 4 yıl sonra sorulduğunda yeni cevaplar vermek ve yine iyi anlamda değişmek isterim. </p><p><b>13. 10 yıl sonra nerede nasıl yaşamak istiyorsun?</b></p><p>Çıkmazda olduğum ve en çok düşündüğüm şeylerden biridir bu konu. Planlı değilim ve biraz gelişine yaşıyorum hissi var. Sıkışmışlık hissini de ekle. Pufff, 30'ların sonundayım ve umarım hayallerimi gerçekleştirmiş yenileri için azimle çalışarak ve keşfederek, doğaya yakın şehre göz kırpan bir yerde kendi evimde, ailemin yakınında, the one and only'im ile happily ever after diyorum :D. Sahiplendiğim minnoş tatlı köpeklerimi unutmayalım :D. İsimleri Harry Potter karakterlerinden huylarına göre esinlenilip konulmuş ve büyük ihtimalle sembolleri ya da suretleri vücuduma işlenmek üzere sıralarını bekliyor olacaklar :).</p><p><b>14. Keşke arkadaşım olsa dediğin ünlü kim?</b></p><p>Ahahah, önceki cevabımı net hatırlıyorum. Geçenlerde yine aklıma geldi hatta. Bu sefer cevabım o değil ama. Jim Jarmusch diyorum :D. En sevdiğim yönetmenlerden ve o sigara ben kahve içerek iki lafın belini kırardık. Zevklerimiz de ortak, anlaşırdık bence. Bir de çok minnoş ponçik biri ya! Instagram'da doğum günü falan kutluyor. </p><p><b>15. On beş yaşındaki birine vereceğin tavsiye ne olurdu?</b></p><p>Oku, gez, ye, iç, izle, konuş! Açık fikirli ol, asla kimseyi yargılama! Gönüllü ol, doğa için! Gidebiliyorsan yurt dışına git, dil öğren, farklı kültürlerden arkadaşlar edin, sohbet et! Bir de her durumda umutlu ve mutlu olmanın bir yolunu bul! </p><p><b>16. Kağıda bir şey çiz ve bize göster!</b></p><p>Maalesef saat 4:50 ve ben hala çok üşengecim :).</p><p><b>17. 2021'de olmasını çok istediğin bir şey! </b></p><p>Üç hayalim için üç mucize :D.</p><p>Teşekkürler! Olur da siz de meydan okumayı yaparsanız lütfen yazın! Sevgiler, saygılar!</p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-76974038236831445462021-01-15T11:59:00.000+03:002021-01-15T11:59:01.944+03:00Street Food: Latin America<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BTOUDR63mXQ/YAFWoVYWf2I/AAAAAAAAEFA/OCd5HOVhyZMIgce8LCMBtVfEjwBarq7VQCLcBGAsYHQ/s1440/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Öneri Makinesi" border="0" data-original-height="1440" data-original-width="960" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-BTOUDR63mXQ/YAFWoVYWf2I/AAAAAAAAEFA/OCd5HOVhyZMIgce8LCMBtVfEjwBarq7VQCLcBGAsYHQ/w266-h400/images.jpg" title="Öneri Makinesi" width="266" /></a></div><p>Netflix ağına er geç ben de düştüm! Uluslararası yemek programları izlemek istemem sonucu kendimi üye olurken buldum. Umduğumu bir nevi buldum da. Street Food serisi beni aşırı mutlu eden bir belgesel oldu. 6 ülke ve 6 şehirde adından da anlaşıldığı üzere sokak yemeklerine odaklanan programda bir ana hikaye etrafında ülkenin birçok sokak lezzetlerine ağzımızın suyu aka aka bizi götürüyor. </p><p>Ben yemek delisi, yemek için yaşayan biri olarak izlerken resmen ağladım. Şu an hepsine gidip tüm lezzetleri tatmak için yanıp tutuşuyorum. Zor bir dönemdeyiz ama hayallerimi henüz alamadılar :) o yüzden oralara gitmek, gezmek ve yemek istiyorum. </p><p>Yemekler üzerinden kültürlere dokunması ve anlatması beni en çok etkileyen şeylerden biri oldu. Odaklandığı hikayeler de özenle seçilmiş, çok belli! O kadar güçlü kadınlar var ki bir kez daha umut doldum. O kadınların mücadeleleri ve azimleri beni yine çok etkiledi, yani ağlattı :). Bir kez daha gördük ki hiçbir şey mücadele etmeden, çalışmadan kazanılmıyor. Bir de kadınsan dünyanın neresinde olursan ol maalesef ki maalesef ayrımcılığa maruz kalıyorsun! Acı ama olan bu! Bunun değişmesini sadece kadınlar için değil tüm ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye maruz bırakılan topluluklar ve insanlar için diliyorum. </p><p>Yemeklere gelirsek, balık ve et başrolde. Karbonhidrat olarak el açması mısırdan ya da kuru libiye (siz börülce diyorsunuz biliyorum) unundan yapılan hamurlar ve patates var. Sade un da vardır belki ama bunlar ilgimi çekti. İçecekler var çeşitli, hiç duymadığım. Tarçın sorbe var. Kurutulmuş etler, hindistan cevizi sütünde pişirilmiş balıklar var. Çeşitli baharatlardan yapılmış çorbalar, ballı donutlar da var. Bir de ilgimi çekti, bir ülkede hangisi hatırlamıyorum, konuşmacı şöyle söyledi; burada hiçbir fast food zinciri yaşayamadı. İnsanlar yine yerel lezzetleri ve içecekleri tercih etti. Kolombiya olması yüksek muhtemel. Ben de Kolombiya'ya ya da Bolivya'ya gitsem Burger King değil oranın yerel lezzetlerini tatmak isterim. Yemek bir kültürdür! Bunun korunması ve sahip çıkılması çok değerli.</p><p>İster istemez ben de Türkiye'de İstanbul'a gelseler sokak lezzetleri ne seçerler diye düşünmeden edemedim. Aklıma lokma, simit, köfte ekmek, sucuk ekmek, balık ekmek gibi şeyler geldi. Sizce neler olurdu? Hadi daha da ileriye gidelim, hangi mekanlar, noktalar olurdu?</p><p>Zamanınız varsa siz de yemekler vesilesi ile güçlü kadınların hikayelerine ortak olun, ilham dolun, umut dolun! Ben bu seriye bayıldım. Sırada gözümün bebeği canımın içi Asya var. Aslında planım ilk onu izlemekti ama Netflix'te seçerken acemilik yaşadım, ahaha! Önemi yok sırada güzeller güzeli, hayalimin odağı Asya var. Siz bu aralar ne izliyorsunuz?</p><p><br /></p>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-45412181145167655032020-12-25T04:35:00.000+03:002020-12-25T04:35:12.003+03:00Çekilişle Geldim!Mutlu yıllar! Hepimiz için zor bir yıldı. Daha güzel günleri ummak ile beraber bu yıldan en azından daha kötüsünü yaşamadığımız bir yıl diliyorum. Karamsarlığım kendini bir kez daha gösterdi sanırım ama ben de yeni yıl gelince ya abi geçen yıldan daha kötü olmayacağını kim nerden biliyor, belki de en iyi günümüzü yaşadık diye düşünenlerdenim :). Pandemiye has değil maalesef bu düşüncem ki bu benim için üzücü sanki biraz, ne dersiniz :). <div><br /></div><div>Ben ve "umut dolu" yeni yıl dileklerim bittiğine göre güzel habere gelelim. Instagram'da bir çekiliş haberi ile geldim. İlginizi çeker diye düşündüm, buradan da yazayım dedim :). Sadece kırtasiye severlerin değil herkesin ilgisini bir çeken bir çekiliş olduğunu düşündüğümden siz canım bloggerdaşlarıma da duymadıysanız haber etmek istedim. </div><div><br /></div><div>Link aşağıda efem, siz de aşağıya bir dilek bırakın ama bu sefer biraz egoist olun ki fazlasıyla hak ettik ve kendiniz için güzel bir dilek yazın, size özel olsun!</div><div><br /></div><div>Tekrardan mutlu yıllar güzel insanlar! Seneye de bol önerili bir yıl diliyorum! </div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><br /></div>
<blockquote class="instagram-media" data-instgrm-permalink="https://www.instagram.com/p/CI72zNMrchW/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" data-instgrm-version="13" style="background: rgb(255, 255, 255); border-radius: 3px; border: 0px; box-shadow: rgba(0, 0, 0, 0.5) 0px 0px 1px 0px, rgba(0, 0, 0, 0.15) 0px 1px 10px 0px; margin: 1px; max-width: 540px; min-width: 326px; padding: 0px; width: calc(100% - 2px);"><div style="padding: 16px;"> <a href="https://www.instagram.com/p/CI72zNMrchW/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" target="_blank"> </a><div style="align-items: center; background: rgb(255, 255, 255); display: flex; flex-direction: row; line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;"><a href="https://www.instagram.com/p/CI72zNMrchW/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" target="_blank"> </a><div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 50%; flex-grow: 0; height: 40px; margin-right: 14px; width: 40px;"></div> <div style="display: flex; flex-direction: column; flex-grow: 1; justify-content: center;"> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; margin-bottom: 6px; width: 100px;"></div> <div style="background-color: #f4f4f4; border-radius: 4px; flex-grow: 0; height: 14px; width: 60px;"></div></div></div><div style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 19% 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;"></div> <div style="background: rgb(255, 255, 255); display: block; height: 50px; line-height: 0; margin: 0px auto 12px; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 50px;"><svg height="50px" version="1.1" viewbox="0 0 60 60" width="50px" xmlns:xlink="https://www.w3.org/1999/xlink" xmlns="https://www.w3.org/2000/svg"><g fill-rule="evenodd" fill="none" stroke-width="1" stroke="none"><g fill="#000000" transform="translate(-511.000000, -20.000000)"><g><a href="https://www.instagram.com/p/CI72zNMrchW/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"><path d="M556.869,30.41 C554.814,30.41 553.148,32.076 553.148,34.131 C553.148,36.186 554.814,37.852 556.869,37.852 C558.924,37.852 560.59,36.186 560.59,34.131 C560.59,32.076 558.924,30.41 556.869,30.41 M541,60.657 C535.114,60.657 530.342,55.887 530.342,50 C530.342,44.114 535.114,39.342 541,39.342 C546.887,39.342 551.658,44.114 551.658,50 C551.658,55.887 546.887,60.657 541,60.657 M541,33.886 C532.1,33.886 524.886,41.1 524.886,50 C524.886,58.899 532.1,66.113 541,66.113 C549.9,66.113 557.115,58.899 557.115,50 C557.115,41.1 549.9,33.886 541,33.886 M565.378,62.101 C565.244,65.022 564.756,66.606 564.346,67.663 C563.803,69.06 563.154,70.057 562.106,71.106 C561.058,72.155 560.06,72.803 558.662,73.347 C557.607,73.757 556.021,74.244 553.102,74.378 C549.944,74.521 548.997,74.552 541,74.552 C533.003,74.552 532.056,74.521 528.898,74.378 C525.979,74.244 524.393,73.757 523.338,73.347 C521.94,72.803 520.942,72.155 519.894,71.106 C518.846,70.057 518.197,69.06 517.654,67.663 C517.244,66.606 516.755,65.022 516.623,62.101 C516.479,58.943 516.448,57.996 516.448,50 C516.448,42.003 516.479,41.056 516.623,37.899 C516.755,34.978 517.244,33.391 517.654,32.338 C518.197,30.938 518.846,29.942 519.894,28.894 C520.942,27.846 521.94,27.196 523.338,26.654 C524.393,26.244 525.979,25.756 528.898,25.623 C532.057,25.479 533.004,25.448 541,25.448 C548.997,25.448 549.943,25.479 553.102,25.623 C556.021,25.756 557.607,26.244 558.662,26.654 C560.06,27.196 561.058,27.846 562.106,28.894 C563.154,29.942 563.803,30.938 564.346,32.338 C564.756,33.391 565.244,34.978 565.378,37.899 C565.522,41.056 565.552,42.003 565.552,50 C565.552,57.996 565.522,58.943 565.378,62.101 M570.82,37.631 C570.674,34.438 570.167,32.258 569.425,30.349 C568.659,28.377 567.633,26.702 565.965,25.035 C564.297,23.368 562.623,22.342 560.652,21.575 C558.743,20.834 556.562,20.326 553.369,20.18 C550.169,20.033 549.148,20 541,20 C532.853,20 531.831,20.033 528.631,20.18 C525.438,20.326 523.257,20.834 521.349,21.575 C519.376,22.342 517.703,23.368 516.035,25.035 C514.368,26.702 513.342,28.377 512.574,30.349 C511.834,32.258 511.326,34.438 511.181,37.631 C511.035,40.831 511,41.851 511,50 C511,58.147 511.035,59.17 511.181,62.369 C511.326,65.562 511.834,67.743 512.574,69.651 C513.342,71.625 514.368,73.296 516.035,74.965 C517.703,76.634 519.376,77.658 521.349,78.425 C523.257,79.167 525.438,79.673 528.631,79.82 C531.831,79.965 532.853,80.001 541,80.001 C549.148,80.001 550.169,79.965 553.369,79.82 C556.562,79.673 558.743,79.167 560.652,78.425 C562.623,77.658 564.297,76.634 565.965,74.965 C567.633,73.296 568.659,71.625 569.425,69.651 C570.167,67.743 570.674,65.562 570.82,62.369 C570.966,59.17 571,58.147 571,50 C571,41.851 570.966,40.831 570.82,37.631"></path></a></g></g></g></svg></div><div style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 8px 0px 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;"> <div style="color: #3897f0; font-family: Arial, sans-serif; font-size: 14px; font-style: normal; font-weight: 550; line-height: 18px;"><a href="https://www.instagram.com/p/CI72zNMrchW/?utm_source=ig_embed&utm_campaign=loading" style="background: rgb(255, 255, 255); line-height: 0; padding: 0px; text-align: center; text-decoration: none; width: 100%;" target="_blank"> Bu gönderiyi Instagram'da gör</a></div></div></div></blockquote> <script async="" src="//www.instagram.com/embed.js"></script>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5253740484286717189.post-62999590983326182452020-11-15T12:45:00.001+03:002020-11-15T12:45:43.827+03:00Bir Pazar Klasiği: Feriköy Antika Pazarı<p>Feriköy Antika Pazarına komşu olmak hayatta aldığım nadir sürprizlerden biridir herhalde :D. Her pazar olmasa da mümkün olan zamanlarda ziyarete gider tüm efemera, kitap ve kartpostal satan amca ve teyzelerin tezgahlarını gezerim. Çoğunu tanır, gidenleri de fark eder oldum zaten. </p><p>Benim ilgi alanım bu olduğu ve bütçem genelde bu tarz şeylere yettiğinden harika tabak çanaklara, antika eşyalara genelde uzaktan bakıp hayran olmakla yetiniyorum. </p><p>En son gittiğimde bal mumu satan bir tezgah vardı. Nasıl güzel kokan bir mumdu öyle, mest oldum. Lakin instagram adresini sormama rağmen anlamadığım için takip edip sipariş veremedim. Denk gelirsem alırım bu sever bolca. El emeği oluyor mumlar ve tamamen doğal. Bulursanız deneyin, mis mis!</p><p>Malum günlerden pazar, Feriköy Antika Pazarı günü! Benim gibi bugün gidemiyorsanız sizi videoma beklerim. Bir pazar klasiğini bu sefer hep beraber yapalım!</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/Bki8shuKcFM" width="320" youtube-src-id="Bki8shuKcFM"></iframe></div>öneri makinesihttp://www.blogger.com/profile/08141582874456989085noreply@blogger.com12