27 Nisan 2016 Çarşamba

Koş Sevim Koş

Bu bölümde artık hangi kitap sitelerinde indirim olduğunu kısaca yazacağım. Bilgilendirme amaçlı olacak bir listedir.

https://www.ilknokta.com/ - Bahar kitap günleri devam ediyor 4 Nisan - 7 Mayıs arası, birçok yayınevi indirimde başta ithaki olmak üzere

http://www.eganba.com/ - İkinci bahar indirimi devam ediyor ve her alışverişinizde haftalık olarak değişen hediye bir kitap gönderiyorlar.

http://www.babil.com/ - Nisan kampanyasıyla kitaplar indirimde ve Bayan Peregrine'in Çocukları kitabı ise haftanın fırsatı.

http://www.idefix.com/vitrin/ - Bahar kampanyasında son 3 gün. Birçok yayınevi indirimde.

http://www.dr.com.tr/LP_yayinEvleriB - Yine birçok yayınevi indirimde.
Devamını Oku »

22 Nisan 2016 Cuma

Seri Kitaplar

Merhabalar efenim merhabalar, sağlığınız sıhhatiniz yerindedir inşallah :). Bugün sizlere en sevdiğim kitap serilerinden bir liste hazırladım. Kısaca bahsetmeye çalışacağım belki hoşunuza gider ve gözünüzü korkutan bu serilere başlamanız için bir vesile olur.  Zaten eminim çoğunuz bu serilerle büyüdünüz. Benimki sadece bir hatırlatma :). Daha önce lafı geçen kitaplar bu listede de olabilir uyarayım. Okurken müziğiniz de hemen burada, kitaplar kadar büyülü :).




1. Harry Potter - J.K. Rowling


Benim okuduğum Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu çevirisiydi.


Seriyi iki kez bitirip, filmleri sayısız kez izledikten sonra başka seriyle başlamam imkansızdı herhalde. Benim için her zaman yeri ayrıdır. Hiç bu kadar etkilendiğim ve bağımlı olduğum bir seri yok herhalde. İçindeki işlenen temalar, anlatış şekli ve her izlediğimde, okuduğumda başka bir yönünü görmem bu seriyi benim için unutulmaz kılıyor. Kaç yaşında olursanız olun lütfen bu seriyi alın okuyun ya da en azıdan izleyin.

Benim için ilklerin de serisidir. İlk sinema deneyimimdir Felsefe Taşı. Geri kalan tüm seriyi de hep sinemada izledim. Bu büyülü atmosfere Harry Potter'la başladım anlayacağınız. Özge'nin bana ilk doğum günü hediyesidir Felsefe Taşı. İlk iki filmi izledikten sonra gelen bu hediyeyle kitaplara başlamam onun sayesindedir. Ondan sonra aldı yürüdü zaten, okuyuverdim tüm kitapları. Benim için özeldir, değerlidir. Yanımda sakın küçümsemeyin bu seriyi :)).

2.Kara Kule Serisi - Stephen King




Roland Deschain'in yolculuğunu anlatan bu fantastik seri benim favorilerimden olur. Yedi kitaplık bu seride en sevdiklerim 1, 2 ve 7 olabilir. Aslında baya oldu okuyalı ama blog sayesinde biraz hatırlamaya çalışacağım. İkinci kitabı sevmemin nedeni zaman yolculuğu. Zaman yolculuğu olan hemen hemen her filmi, diziyi ve kitabı severim :). Son kitapta her ne kadar Stephan abimiz sonların pek de önemli olmadığını söylese de efsanevi sonuyla beni çok etkilemiştir. Eğer fantastik kitaplar seviyorsanız bu seriye bakmanızı öneririm.

3. Ejderha Dövmeli Kız




Daha önce polisiye, dedektiflik teması dolayısıyla hazırladığım listede de olan bu seriyi bir çırpıda okuyuverdim. Kitapların kalınlığı korkutmasın sizi. Arada kitap okuyan annem bile bu kitapları çabucak bitirdi. Akıcı, zeka kokan polisiyelerden. Keşke devam edebilseydi seri. Hala hem İsveç hem de David Fincher uyarlamalarını izlemediğim de gerçektir :).

4. Açlık Oyunları



İçinde çok güzel göndermelerin olduğu biraz derine inince güzel yorumlar yapılabilinecek bir seri. O yüzden burada alıyor yerini. Filmleri beğenirim ama kitaplar çok güzeldir. Yani bir göz atmanızda fayda var. Benim gibi distopya sevenlerdenseniz öneririm :).

5. Yüzüklerin Efendisi




Ortaokul, lise yıllarımda tümünü okuduğum seri. Yani ne yazabilirim ki. O kadar inceleme, filmler, yorumlar varken bana da pek bir laf düşmez. Sadece ben de okudum ben de sevdim diyebilirim.

Hazır yeri gelmişken buradan Metis Yayınevine sesleniyorum o kadar güzel yazarları, kitapları var ki lütfen ama lütfen %25'ten daha fazla indirim yapın artık. Ne fuarlarda ne de internette daha fazla indirim yapmıyorsunuz, bize birazcık yardımcı olun ve daha fazla kitap alıp okuyalım..

Evet efendim şimdilik bu kadar :) Tabi daha çok okuduğum seri var ama ne buraya yazacak kadar sevdim ne de bazılarını bitirdim.  Bunlar demirbaşlar :).Yenileri birinkince yine burada paylaşacağım. Sizin de öneriniz varsa yorum yapmayı unutmayın, ben seve seve bakar, okurum. Kimbilir belki bir sonraki yazıda madde olur daha çok kişi okur :). Kendinize çok iyi bakın, güneşli günler hep sizinle olsun :).

Dipnot: Fotoğrafların hepsi idefixten alınmıştır, şu aralarda bahar kampanyası devam ediyor bakmanız tavsiye edilir.

Devamını Oku »

16 Nisan 2016 Cumartesi

The Away Days/İyi Konser

Merhabalar efendim nasılsınız görüşmeyeli? Keyifleriniz yerindedir umarım. Bugün başlıktan da anlaşılacağı gibi The Away Days konser anımı paylaşacağım. Türkiye'deki sayılı indie gruplardandır kendileri. Ben de çok severim. O yüzden konser haberini duyunca alelacele tahmin edersiniz ki bir diğer The Away Days fanı arkadaşım Özge ile hemen kararlaştırdık gitmeye. Ön grup Ankaralı "İyi"grubuydu. Ben onları ilk kez dinledim. Gayet samimi ve dinamik bir gruptu. Biraz daha az esinlenme ve güçlü sözlerle daha toparlanmış güçlü grup olacaklarını düşünüyorum. Buna rağmen bir şarkılarını çok beğendim adını bilmiyorum kendileri hakkında bir bilgi de bulamadığımdan şarkıya da ulaşamadım. Bu yüzden isimde değişikliğe gitmelerini şiddetle tavsiye ediyorum çünkü bu tanınmalarının maalesef önünü kesecek bir şey.




Gelelim The Away Days'e. Kapı açılışı 09.00'dı. Biz de hemen çıkmayacaklarını düşünüp biraz geç gittik, o sırada twitterda paylaştıkları ve daha sonra sildikleri bir tweet ilgimi çekti ve konsere çıkmayacaklarını sandım bir ara. Ama neyse ki öyle bir şey olmadı. Konser çok çok kalabalık değildi ama boşta değildi. Zaten çok fazla indie dinleyicisi olmaması ve insanların dışarı çıkmaya korktuğu bir dönemden bahsediyorsak fena değildi diyebiliriz. Ve sahne zamanı.


The Away Days'in kayıtları nasılsa canlı performansları da aynı şekildeydi. Müziğin kalitesi kendini hemen hissettirdi. Aynı şekilde solistin sesini canlı dinlemekte ayrı keyifti Bir saate yakın sahnede kalan grup, seyirciyle neredeyse sıfıra yakın iletişimle rekor kırmış olabilir :). Ben de bu Ankara'dan memnun kalmadıkları izlenimini oluşturdu,  silinen tweetle de bağlantılı olarak.

Çalınan şarkılara gelirsek benim en sevdiğim üç şarkı sonda çalındı. Benim en sevdiklerimden Galaxies'i sondan bir önce ve son olarak da en sevdiğim "Best Rebellious"'la kapanışı yaptılar. Calm Your Eyes, Paris yine hatırladıklarım çalınan şarkılardan, "So Age" maalesef yoktu playlistte. Ama dediğim gibi son şarkı dedi, söyledi ve gitti. Hiçbir yorum veya konserde söylenen o klişe laflar bile yoktu.(Aa şöyle bir şey oldu, espri miydi gerçek mi anlamadım "metro bitiyormuş" dedi Can abimiz son şarkı dendiğinde itiraz olunca ama saat 00.00'dı ve Ankara'da son metro 23.00'da biter zaten ki konsere çıktıkları saat olur:)). Adamlar cool tabi, Teksas da SXSW festivali, daha sonra da 20 Nisan'da Londra da olacaklar. Şimdiden dünyaca tanınıyorlar, 2015 in en iyi listelerinde hep üst sıralardalar ki sonuna kadar hak ediyorlar.

Ben canlı performanslarını çok beğendim, kayıt gibi. Eğer siz de giderseniz o konuda hiçbir şikayetiniz olmayacaktır ama seyirciyle ilişki biraz sıkıntılıydı. Sonuç olarak onlara indie müziğin kalplerinden biri Londra da başarılar diliyor, daha çok yeni şarkıyla sürekli bu başarıyı devam ettirmelerini diliyorum. Sizler de kendinize çok iyi bakın, müziksiz kalmayın😄.

Bu arada Joolscum hala bir haber alamadık :/.

Son olarak The Away Days Sevmek yazımı twitterden beğenme zahmetini katlanan grup hesabına ve grubun üyelerinden Sezer Koç'a teşekkürlerimi borç bilirim :). Normalde her seferinde belirtmiyorum hakkında yazdığım yazıları beğenen, paylaşan o güzel insanları ama grup hakkındaki ikinci yazımı yakın zamanda yazınca denk geldi :).

Dip Not: Benim çok güzel, temiz şarkı kayıtlarım vardı ama maalesef koymayı beceremedim :/

Devamını Oku »

14 Nisan 2016 Perşembe

Nilipek Sevmek

Merhabalar efendim, merhabalar tekrardan hoşgeldiniz :). Yine müzikle yolumuza devam ediyoruz. Şimdi sizlere büyük ihtimal birçok müzik öneri kısmında albümü önerilen bir ismi sevmek yazısı paylaşacağım. Nilipek, son zamanların en güzel albümlerinden birini yayınladı. Ben şahsen çıktığından beri albümü Spotify'dan başa sarmadan duramıyorum. Hele ki soğuk Ankara günlerine öyle güzel geliyordu ki değmeyin keyfime :). Son zamanlarda Kalben, Burcu Tatlıses, Deniz Tekin.... gibi isimlerin hayatımıza girmesi, kadınların da müzik dünyasında var olduklarını hissetmemiz o kadar güzel renk oldu ki onların bu güzel şarkılarını paylaşmamak zalimlik olur :). Biraz geç kalmış bir yazı gibi görünebilir ki ben şiddetle karşı çıkarım. Bu albüm zamansız sevgili okuyucum derim :). Adet yerini bulsun, 5 maddeyle Nilipek sevme nedenlerimizi sıralayalım.

En altta her zamanki gibi ilgili linklere ulaşabilirsiniz :).


1.Yumuşacık sesi


İnsanı dinlendiren, yormayan çok güzel bir sesi vardır.




2.İçimize işleyen şarkı sözleri


"Senden uzakta tatsız çileklerden tatlı reçeller yaptım sana" (Senden Uzakta)

"Sen bilmezsin benim gözlerim nasıl büyütür
Olmayan işaretleri nasıl net görür
.
.
Baktırır mıyım yüzüme eğer güldürürsem" (Gömülür)

"Umrumda olmayan bir dünya bıraktın bana" (Yeşil Çimler)

"Bir fotoğraf o anın ne kadarını saklar bilmem" (Bilmem)

Örnekler çoğaltılabilir :).


3. Ukulelesi ve çizimleri


Eğer iyi bir çocuk olursanız bazı videolarında elinde ukulelesini görebilirsiniz :). Aramızda kalsın çok da güzel çizimleri var :).



4. Can Kazaz ve Biz gibi muhteşem isimlerle düetleri


Can Kazaz ile beraber "Kendi Halimde" ve çok sevdiği Biz'in "Dünya Büküldü" şarkılarına eşlik ettiği aşağıdaki videolarda görülmüştür (Can Kazaz'ın çorabı <3) :). Kendisi Biz'in "Dünya Büküldü" şarkısının dünya tatlısı klibinde de boy göstermiştir :). YÖKŞ solisti Erdem Topsakal ile de bir düetini bulmak mümkün.




5. Çünkü o da bir blog yazarı.


Hem de çok tatlı yazıların olduğu bir blog. Çok güzel fotoğraflar ve eğlenceli anlatımlarla şuradan ulaşabilirsiniz :). (Başka blogları da var ama en etkin bu.:)


Bonus: Yüzünden eksik olmayan gülümsemesi 

Umarım o gülümsemesi hiç eksik olmaz ve bizi de yaptığı güzel şarkılarla hep mutlu eder :).

Devamını Oku »

Palmiyeler/Palmiyeler EP



Merhabalar efendim, bugün duyanların duymayanlara iletmesi gereken çok tatlı bir grubun EP'lerinin tanıtımını yapacağım. The Kilink'ten belki duyan vardır ben bu gruba kadar duymadım ama. İzmir çıkışlı bu genç ve dinamik grubun 2015 yılında kendi adlarını taşıyan ilk EP'leri yayınlandı. Facebook' ta türlerini psychedelic pop, slacker rock, garage, surf rock olarak tanımlasalar da röportajlarında müziğinizi hiç dinlemeyen birine nasıl tarif ederseniz sorusuna grubun davulcusu Rana Uludağ'ın cevabı " Gözlerini kapayınca kendini deniz kenarında palmiyelerin altında güneşlenirken hayal edebileceğin enerji dolu ve samimi bir müzik." grubu dinledikten sonra takdir edersiniz ki daha uygun :) (Röportaj'a ulaşmak için buraya.). İşte onlar böyle müzik yapan bir grup, daha nasıl güzel açıklanabilir bilmiyorum.


Beş şarkının olduğu bu EP'nin tamamını dinlemem sebep ve hatta onları tanıdığım şarkı "Palmiyeler" şarkısıdır :). Evet bu yazıyı okuyan güzel insanlar, palmiyelerin etinden, sütünden yararlanmışlar :). İyi de yapmışlar. Çünkü bu şarkı benim onları tanımama ve daha fazla şarkılarını dinlememe vesile oldu. "Aşkından ölüyorum ben" diye açılışı yapan bu şarkıyı yukarıdan açıp bu yazıyı okurken dinleyebilirsiniz. Bu grup için ne kadar olumlu ve sevimli sıfat varsa kullanabilirim. Müzikleri aracılığıyla yansıttıkları enerji o kadar yüksek ki dinledikten sonra tebessüm etmemeniz imkansız :). 






Şarkılarda güzel müzik ve minimalist sözlerle de kalbimizi kazanan grup için sözel tanımlamalardan çok görsel tanımlamalar daha uygun geliyor. Nasıl mı, hani böyle polaroid fotoğraflar olur ya böyle renklerin en yumuşak tonlarının olduğu ya da vintage efekti olan o içinizi ısıtan tatlı videolar gibi :). Böyle grupların daha büyük kitlelere ulaşıp, desteklenmesini önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni neslin bu tarz müzikler yaptığını görmek, dinlemek benim açımdan her zaman muhteşemdir. En yakın zamanda bu kayıtları gibi muhteşem bir albümle dönmelerini merakla bekliyorum. Hatta şöyle albümleri çıksa da Palmiyeler Sevmek yazısı yapsak :). 


Bu beş şarkıya ve onlara ulaşabileceğiniz bağlantılar hemen aşağıda, kendinize iyi bakın :).

https://www.facebook.com/palmiyelerr/
https://palmiyeler.bandcamp.com/
https://www.instagram.com/palmiyeler/
https://soundcloud.com/palmiyeler

Devamını Oku »

11 Nisan 2016 Pazartesi

Abur Cubur #25 Bölüm 2

Merhabalar efendim. Daha önce de söylediğim gibi bu bölümü çok sevdim ve bir bölüm daha hazırladım (ilkine ulaşmak için tık.. Gruplar, şairler çok da farklı değil ve ben sadece yedi şarkıyla değil daha fazla şarkıyla bu bölümü sürdürmek istedim yoksa eksik kalacak hissi olacaktı. Şimdilik bu seriyi de böyle tamamlayalım.


1.Yeni Türkü - Çember


Murathan Mungan'ın şiirinden bestelenen bu şarkıyı bimeyen yoktur herhalde :). Yeni Türkü'nün en iyilerinden ve bilinenlerinden :). Bunun dışında da grup tarafından bestelenen Destina, Yağmuru Elleri, Mamak Türküsü, Fırtına.... gibi birçok şarkıyı siz de dinleyebilirsiniz.



2. Ezginin Günlüğü - Ayrılış


En sevdiğim şarkısı olabilir Ezginin Günlüğünün, hele bir de arkadan Sonbahar filminin görüntüleriyle nefis olmuştur. Orhan Veli Kanık'ın şiirinden bestelenmiştir. Ezginin Günlüğünün bu eski şarkılarındaki doku çok güzel siz de fark ediyor musunuz bana mı öyle geliyor :)



3.Nükhet Duru - Melankoli


Yine Sabahattin Ali yine Nükhet Duru. O zaman bizi yine sarar melankoli.



4. Feridun Düzağaç - Lavinia


Özdemir Asaf'ın güzelim şiiri Feridun Düzağaç'ın sesi ve bestesiyle . "Sana gitme demeyeceğim, ama gitme Lavinia"



5. Hümeyra - Sessiz Gemi


Bu şiiri bilmeyen de yoktur herhalde. Yahya Kemal Beyatlı'nın aynı adlı şiirini Hümeyra'nın sesinden dinliyoruz.(İçimdeki TRT spikeri)


6. Sezen Aksu - Gülümse


Çıktığı döneme damgasını vurmuş bir albüm. Nereden mi biliyorum. O dönemde genç olan şimdiki çoğu müzisyenin etkilendiği albümler arasında geçtiğini röportajlarından okuduğumdan. Ben Sezen Aksu'yu geç sevenlerdenim ama ben de büyük bir etkisi de yok. Albüme adını veren bu şarkı da Kemal Burkay'ın şiirinden bestelenmiştir.



7.Ezginin Günlüğü - Seni Düşünmek Güzel Şey


Ezginin Günlüğü'nün çok fazla şiirden bestelenen şarkısı var ama ben onlara torpil geçtim ve Nazım Hikmet'in şiirinden bestelenen bu şarkıyı  da listeye koydum. Sevgili okur, bu şarkıları paylaşmak güzel şey, sizin bu yazıyı okuduğunuzu bilmek güzel şey ve sizin de bu şarkıları beğendiğinizi düşünmek çok güzel şey o yüzden her şey gönlünüzce olsun, kuşlar uçsun :). Kendinize çok iyi bakın :).

Devamını Oku »

10 Nisan 2016 Pazar

The Away Days Sevmek

Merhabalar efendim Özge'nin bilgisayarından selamlar:). Kendileri artık blogun teknoloji sponsoru :). Şaka şaka:)). Keyifleriniz umarım yerindedir bu güzel pazar için harika planlarınız vardır :) Bu yazıyı kaç zamandır bekletiyorum aman konserlerinden sonra yazayım diye ve nihayet o kısma geldik :). Konserine de gittiğime göre tescilli bir The Away Days dinleyicisi olarak bu yazıyı yazmayı kendime görev bilirim. Benim en sevdiğim türlerden olan indie, dream pop ve biraz da shoegaze müziği icra eden Türkiye'deki sayılı gruplardan The Away Days bugünkü konuğumuz. O kadar güzeller ki zaten türü biraz takip edenler kesin denk gelmiştir bir yerlerde neredeyse 2015'in en iyi müzik listelerinde hep ön sıralarda oldular. Hak ediyorlar mı fazlasıyla. Ben şimdi bu türe ve gruba aşina olmayanlar için size onları tanımanız için 5 neden vereceğim.  Aslında sevmek için nedene bile ihtiyacınız yok çünkü bir şarkısını dinleseniz diğeri ne diye bakarken bir anda tüm şarkılarını dinlemiş olarak kendinizi bulmanız pek de işten değil ama adet yerini bulsun ben yine de 5 sebep yazayım :).




1. İndie müzikle kulaklarımızı şenlendirmeleri


Yani daha adlarından bir sıfır önde başlarken Türkiye'de İngilizce olarak indie müzik yapmak büyük cesaret. Hele iyi yapmak paha biçilemez (Birkaç maddeyi tek bir maddede toplamışım gibi hissediyorum :)).



2. Güzel Klipleri


Kulağa olduğu kadar göze de hitap eden bu dünyalar tatlısı grubumuz, klipleriyle de dikkat çekmeyi başarıyor. Benim en sevdiğim klipleri (hatta belki de şarkıları) "Best Rebellious" klibidir. Ama "Calm Your Eyes" klibini de es geçmek olmaz. Onu da aşağıdaki maddeden sonra izleyebilirsiniz.


.

3. Lgbti destekçisi olmaları


Bu konuda duyarsız kalmayıp bir de klip çektiler. Ve ben bu klipte iki erkek değil bir çiftin yaşadığı süreçleri, onların ilişkilerini görüyorum. Ve böyle kliplerin, adımların atılması gerektiğinin güzel ve önemli olduğunu düşünüyorum. Belki de yavaş yavaş alışılmalı ve ötekileştirmemeliyiz. Bu duyarlılıklarından dolayı da artı bir oluyorlar zaten.



4. Onlar dünyaca tanınan bir grup.


Bu güzellik tabi ki sınırları aştı ve kendileri artık yurt dışında da konser veriyorlar. İngilizce şarkı söylemenin faydalarından biri bu olsa gerek. Bir sürü yazı, beğeni bulabilirsiniz onlar hakkında yabancı basında da. En son SXSW müzik festivalinde görülen The Away Days, 20 Nisan'da da Londra'da.




5. Canlı performansları 


Grubu bir de ah canlı göreyim derseniz; kayıttaki ile bu farklı demezsiniz. Solistin sesi ve müziklerinin kalitesi hemen sarar sizi. Ama konser yazısında da biraz bahsedeceğim gibi adamlar cool öyle pek sohbet muhabbet beklemeyin :)

Normalde burada benim kaydım vardı ama neden koyamadım bilemedim çözünce videoları buraya yüklemeye çalışacağım. O arada siz youtube da kayıtlı şu canlı performansa şöyle bir bakın.



Bu arada grubun hayallerinden biri Jools Holand'a çıkmak. Bir röportajlarında seslenmişler. Ben de buradan sesleniyorum, Joolscum Hollandcım kimler geldi geçti, bu çocuklara bir şarkılık yerin de mi yok, pleaseee".

Ulaşabileceğiniz sosyal medya mecraları

https://www.facebook.com/theawaydays
https://twitter.com/theawaydays?lang=tr
https://soundcloud.com/theawaydays
Devamını Oku »

5 Nisan 2016 Salı

Abur Cubur #25 Bölüm 1

Merhabalar, nasılsınız? Umarım şu güzel havalar gibi geçen muhteşem günleriniz olur. Bugün sanırım benim en sevdiğim liste olacak bir liste hazırladım. Tabi hepsi benim çocuklarım gibi ayırt yapamam amaashdgfhff :) (Kötü espri mode on:)). Şiirli şarkılar efenim. Evet, şiirli şarkılar. Şiirleri besteleyen ve bunu çok güzel şekilde icra eden şarkılı bir liste yaptım. Bir taşla iki kuş :). Şiir çok sevdiğim bir tür değil ama okuyorum. Tabi ki çok sevdiğim şairler, şiirler var ama kendimi bu konuda çok da bilgili saymam. Şiirlerin bestelenmesi deyince benim aklıma hemen Ezginin Günlüğü ve Yeni Türkü gelir nedense ama listemiz sadece onlardan oluşmuyor tabi ki :).

Listemize gelecek olursak, nostalji, hüzün, kalp kırıklığı hepsi var :). Ama o kadar güzel ki mutlaka şiirlere de bakın. Ben bu listeyi şimdiden o kadar sevdim ki ikincisini de hazır ettim, siz de sevdiyseniz beklemede kalın :).

1. Zuhal Olcay - Ayrılık Sevdaya Dahil


Zuhal Olcay çok severim. Bu şarkıyı da aynı şekilde ve öğrendim ki Atilla İlhan'ın şiirinden bestelenen bir şarkı. Ben de öyle sevdim ki dayanamayıp aynı adı taşıyan kitabı alıp okudum. Hüzünlü efendim bol hüzünlü sözler, satırlar. Uyarmadı demeyin :).



2. Mabel Matiz - Peruk Gibi Hüzünlü


Matiz severim, onun sayesinde tanıştığım Yalçın Tosun'u zaten severim. İkisine de ayrı ayrı yazılmış yazılarım var. Peki bu iki isim böyle bir şarkıda bir araya gelse sevmemem mümkün mü? İmkansız. Yalçın Tosun'un aynı adlı kitabında bölüm bölüm bu şiir vardır, okuyanlar denk gelmiştir. Tosun'u çok seven Matiz abimiz de besteler ve ortaya böyle güzel bir şarkı çıkar. Özellikle de bu kaydı seçtim, keyifli dinlemeler :).



3. Hüznü Arkan - Anıların Yüzünden


Nazım Hikmet'in Bor Oteli şiirinden bestelenmiştir. Arkan'ın ilk solo albümünde yer alır. Nazım Hikmet de en çok şiirleri bestelenen şairlerden özellikle Ezginin Günlüğü grubun da bestelenen şiirlerini dinleyebiliriz.



4. İrem candar - Göğe Bakalım


Turgut Uyar'ın o muhteşem şiirinden esinlenilmiştir. Ben bu yorumu çok seviyorum. Şiiri de aynı şekilde. O zaman göğe bakalım.




5. Nükhet Duru - Ben Yine Sana Vurgunum


Sabahattin Ali'nin en sevdiğim şiirini Nükhet Duru'nun güzel sesinden dinlemek çok güzel. Korhan Futacı coverını da tavsiye etmeden geçmeyelim :).



6. Yeni Türkü - Başka Türlü Bir Şey


"Başka türlü bir şey benim istediğim, ne ağaca benzer ne de buluta... rengi başka, tadı başka". Can Yücel'in yine güzel bir şiirinin efsane yorumu Yeni Türkü'den.



7. Ezginin günlüğü - Bekle Beni


Benim için yine çok özel bir şiir, çok güzel bir yorum. Konstantin Simonov'un savaştayken sevdiğine yazdığı bir şiirdir. Yine yorum yapamayacak kadar sevdiğim, yazılma hikayesinin beni çok etkilediği bir şiirden bestelenen şarkı. Tarifi yok. Mabel Matizin coverı da şurada. Kendinize iyi bakın sevgili okur, hayatınızdan şiirler, şarkılar eksik olmasın #şiirheryerde.


Devamını Oku »

3 Nisan 2016 Pazar

Hikayeler #1

Merhabalar :). Uzun zamandır aklımda olan bir listeydi öykü kitapları listesi ama dünyanın en üşengeç insanı olmak, bu markayı korumak bilirsiniz ki öyle kolay olmuyor. O yüzden bugünlere kaldı. Bu listenin tek kalmasını istemediğim için orada vol1 yazısını görüyorsunuz. Benim sanırım en sevdiğim edebi tür öykü. Meşakkatli bir iştir, her yiğidin harcı da değildir öykü yazmak. Kısa deyip geçmemek lazım. Şimdilik yedi tane kitap önerisi yapacağım ama mutlaka devamı gelecektir. Hem yedi kitap benim beğendiğim öyküler için yetmez hem de yenilerini okudukça bu liste gelişecektir. Sizin de beğendikleriniz varsa yorum yapın, beraber okuyalım :). Ahh!! Tabi ki, fon müziksiz asla :).
(Bir güncelleme yaptım ve daha önce hazırladığım yol şarkıları listemi size fon müziği olarak koydum, keyif alın :))




1. Ömer Seyfettin - Yüksek Ökçeler


Ömer Seyfettin'in en sevdiğim kitabıdır herhalde. Bir kez okulda daha sonra kardeşimin eve okumak için getirip elinden alıp bir kez daha okumamla iki kez okudum kitabı. Getirin yine okurum. Aslında bu kitabı koyma sebebim iki öyküsüdür. Lokanta Esrarı ve Yüksek ökçeler Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını kanıtlayan bu öyküler nedense hep hoşuma gitmiştir :).

2. Yalçın Tosun - Anne, Baba ve Diğer Ölümlü Şeyler/ Peruk Gibi Hüzünlü


Zaten daha önce de Yalçın Tosun Sevmek adlı yazımda alıntılarıyla anlatmaya çalıştım. Son kitabı da dahil Tosun'un bütün kitaplarını, tarzını sevsem de bu iki kitabı ayrı seviyorum ama hepsi çok güzel alın okuyun :).

3. Ahmet Ümit - Aşk Köpekliktir


İlk Ahmet Ümit kitabım, polisiyeyi çok sevmeme rağmen yazarın bu kitabıyla başlamam da işin komik yanı. İyi ki başlamışım çünkü çok kısa bir sürede okudum. Akıcı ve çok güzeldi. Hala aklımda kalan, beni etkileyen öyküler vardı içinde. Ben baya olumsuz yorum da okudum kitap hakkında ama ben baya beğendim. 

4. Sevgi Soysal - Tante Rosa


Yani ne desem ne yazsam boş, çok ama çok güzeldi. Roman olarak geçiyor sanırım ama on dört kısa hikayenin birbirine bağlanmasıyla oluşan bir kitap o yüzden bu listede de olmasını istedim. Kısacık bir zamanda bitirdim elimden bırakamadım. Sanırım övmekten başka pek bir şey yazamayacağım o yüzden siz en iyisi alın okuyun.

5. Ahmet Büke - Çiğdem Külahı/ Kumrunun Gördüğü


Ahmet Büke çok ödüllü öykü yazarlarından :). Kendisinin "Rüzgarın Hatıraları" filminin senaryosunda da imzası var, oradan da hatırlayanınız olabilir izlediyseniz. İtiraf ediyorum kitaplarını D&R Can Yayınları kampanyası sırasında aldım :). Ama iyi ki almışım çünkü bu iki kitapta hemencecik bitti. Bir kitabı daha var elimde hala okumadığım o da sırasını bekliyor. Bu kitaplara gelecek olursak deniz tuzunun tadını alabileceğiniz çoğunlukla Ege'de geçen hikayeler. Şu an kitaplar yanımda olmadığı için hangisindeydi hatırlamıyorum ama bir hikayesi var ki tam kısa filmlik. Öyle ki hayallerimden biri o öyküyü kısa filme çekmek. Yani diyorum ki okuyun, okutturun mutlaka şans verin bu yazara :).

6. Yusuf Atılgan - Bütün Öyküleri


Aylak Adam'ın yazarı Yusuf Atılgan'dan bu öyküleri okumanızı tavsiye ediyorum. Eminim "Aylak Adam'ı" severler bu öyküleri de çok sevecektir. Zaten kısacık olan bu kitabı hemen tüketeceksiniz. 

7. Mine Söğüt - Deli Kadın Hikayeleri


Mine Söğüt benim çok çok sevdiğim bir yazar. "Beş Sevim Apartmanı"'da en sevdiğim kitabıdır. O roman diye geçiyor ama içinde (yanlış hatırlamıyorsam sayısı ondu) on kısa hikayeden oluşuyor da diyebiliriz. Bu kitabıda da çok güzel ve rahatsız edici :). Genel olarak kitaplarında rahatsız edicilik vardır ve kolay okunamayabilir. Bu arada madem burası şahsıma münhasır bir blog bir anımı da paylaşmak isterim :).

Mine Söğüt'ün geçmiş yıllarda burada hem söyleşi hem de imza günü oldu ben de aldım elime kitabını gittim koşa koşa :). Güzel bir söyleşiydi ve "Deli Kadın Hikayeleri" kitabıyla alakalı söylediği sözler hala aklımdadır. Eksik veya yanlışım varsa şimdiden affetsin :). Biliyorsunuz ki bu kitapta yazarın eşinin resimleri yer alır her hikayede ve sanki hikayeler için çizilmiştir o resimler. Bununla alakalı şöyle bir şey söylemişti. Planlı olarak o resimler bu hikayeler için çizilmedi. Birbirimizden habersiz aynı zamanlarda; o resimleri çizdi, ben bu hikayeleri yazdım ve o kadar uyumlu oldu ki aslında dertlerimizin, düşüncelerimizin ne kadar aynı olduğunu anladık.

Evet sevgili okur, işin özü bu :). Umarım sizin de aynı dertleri, mutlulukları, heyecanları paylaştığınız insanlar karşınıza çıkar da böyle mutlu olursunuz hep deyip güzel bir mesajla da bu yazıyı bitiriyorum, kendinize iyi bakın ve sevgiyle kalın :).

Devamını Oku »

Abur Cubur #24

Gördün mü 24 olduk :). Mutlu günler :). Bugün sizler için güneşli şarkılar seçtim. Hepsi mutlu ve enerjik şarkılar değil ama eminim yine de seveceksiniz.

1. The Beatles - Here Comes the Sun






2. Breakdown Valentine - Silver Sunlight





3. Belle and Sebastian - Another Sunny Day






4. Parol Stelar - The Sun






5. Arctic Monkeys - When the Sun Goes Down





6.  Natasha Bedingfield - Pocketful of Sunshine





7. Billy Withers - Ain't no Sunshine 


Kapanışı başka şarkıyla yapamazdım çünkü "Ain't no sunshine when she's gone" :)


Devamını Oku »