17 Eylül 2014 Çarşamba

Biri dedektif mi dedi?



Benim gibi küçükken izlediğiniz polisiye filmlerden çok etkilendiyseniz, hatta adalet sisteminin jüriden oluştuğunu hatta ve hatta ilerde yapacağınız mesleğin dedektiflik olacağını düşünüyorsanız ve hala şimdiye kadar  bu türü seviyorsanız benim başarılı bulduğum birkaç romanı paylaşmak isterim.

Agatha Christie – On Küçük Zenci



Canım, ciğerim, İngiliz’im. Onun her romanı harikadır, hepsi tadını damağınızda bıraktırır. Efsane karakteri pos bıyık Hercule Poirot ile gönlümüze taht kurmuştur. Ama benim bu romanı seçme nedenim diğerlerinden daha iyi (belki bi tık) olması değil, ilk okuduğum kitabı olması. Her kitabı ayrı güzeldir. Alın okuyun, pişman olmazsınız.

Stieg Larsson – Ejderha Dövmeli Kız



Zaten hem İsveç hem Amerikan yapımı filmleri var, hem kitap çıktığı yıl çoksatan listelerine girdi (tabii ki kalite garantisi değil). Her ne kadar Erika’ya sinir, Mikael’e gıcık olsam da Lisbeth Salander gibi bilgisayar dâhisi, fotografik hafızaya sahip, asosyal bol olaylı bir karakteri vardır ki hikâye akıp gider. O kalın kitaplara ne zaman başladınız ne zaman bitirdiniz bilemezsiniz. Bir yerde okumuştum, yazar seriyi  7 veya 10 kitap (tam hatırlamıyorum üçten çok işte J) olarak düşünmüş ama ömrü yetmemiş L. O yüzden 3 kitapla yetinmek zorundayız :’(

Harlan Coben – Orman



Yazarla ilk tanıştığım roman. Başka kitaplarını okumuş beğenmiş olsam da ilki kadar tat vermese de başarılı polisiye romanları var (Myron Bolitar adlı daimi karakteri vardır, ki abimiz alaylı dedektiftir, birkaç kitapta yer alır, okunulabilir.). Ama Orman güzel kurgusu ve bol şaşırtmacasıyla diğerlerinden (en azından okuduklarım kadarıyla) öne geçer.

Dan Brown - Da Vinci Şifresi



Tamam, Kayıp Sembol’ü hiçbirimiz sevmedik ama hakkını yemeyelim, zeki simgebilim profesörümüz Robert Langdon ile az koşup heyecanlanmadık ordan oraya. Melekler ve Şeytanlar olsun Da Vinci olsun birçok Türk gencinin kitap okumaya başlama sebebidir. Sırf bu yüzden sevilir J

Alper Canıgüz - Oğullar ve Rencide Ruhlar



Zaten Alper Canıgüz Sevmek yazımda daha ayrıntılı bir şekilde anlatsam da 5 yaşındaki, büyümüşte küçülmüş Alper Kamu bu listenin olmazsa olmazıdır. Kendisi her ne kadar yaşından beklenmeyen özellikler gösterse de yaşının gerektirdiklerinden paçayı sıyıramaz. Eğlenceli ama yeri geldi mi taşı gediğine koyan Canıgüz’ ün şimdilik (umarım) bu iki kitaplık Alper Kamu serisini okumanızı şiddetle öneriyorum.

Mark Haddon - Christopher Boone'un Sıradışı Hayatı



Türkçe çevirisi hala var mı bilmiyorum ama ben bir hocamız sayesinde orijinalini okuma fırsatını yakalamıştım. İyi ki okumuşum. Bu sefer dedektifimiz 15 yaşında, Sherlock Holmes hayranı(kesinlikle Conan Doyle değil), Asperger sendromu olan bir gençtir. Komşusunun köpeğinin öldürülmesi üzerine hayranı olduğu Sherlock Holmes’ten esinlenerek bu olayı araştırmaya başlar. Kesinlikle tavsiye edilir.


Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes


Hepimizin önünde saygıyla eğildiği, zeki ve sıra dışı dedektif Sherlock ve daimi yardımcısı Dr. Watson’ ı unutmak ne mümkün. En çok yorumlanan kitaplardan biridir sanırım. Sherlock ve Benedict Cumberbatch hayranı olduğumu söylememe gerek yok zaten :).Kitaba gelecek olursak öyküleri herkese tat vermiyor ama romanları ben beğendim. Öyküler kısa bana yetmez derseniz, Sherlock Holmes serisinin dört romanını okuyun. Fotoğraftaki ilk yazılan Sherlock romanı. Watson'la tanışmasına tanık olacaksınız.

Arnaldur Indridason - Sesler



Bir İzlanda polisiyesi. Evet, olaylar İzlanda’da geçiyor. Sonunu az çok tahmin ettim ama şaşırtan olaylar kitabı sürükleyici yapıyor. Konusu ilginç ve öldürülen adamın geçmişi gerçekten iyi kurgulanmış. Dedektifimiz Erlendur da bana okuduğum diğer detektiflere göre daha rahat geldi. Alıştığımız gibi oradan oraya koşmuyor, bir şeyleri öğrenmek için zorlamıyor, olayları daha çok akışına bırakıyor. Alıştığımızdan farklı bir polisiye yani. Görünenden fazlasını saklıyor. Bir şans verip okuyun derim :).

Eksikler vardır, doğrudur ama benden şimdilik bu kadar J Ee ben zaten bunları biliyorum diyorsanız da e siz önerin de ben okuyayım J


15 Eylül 2014 Pazartesi

Hoşçakal

Yol şarkılarından esinlenerek hazırladığım bu hoşçakal temalı listeyi paylaşmaktan onur duyarım :) Hazır ben Ankara'ya gelmişken aileme ve güzel memleketime de buradan hoşçakal demiş olayım. Yani ortam müsaitken size beş şarkılık "Goodbye" temalı bir lise hazırladım :).

1. Goodbye deyince benim aklıma hemen Goodbye My Lover gelir :).




2. Muhteşem grup Maroon 5 ın solisti Adamımız Levinemız Sweetest Goodbye diyor.




3. Jeff :(.



4. Bu grubun slow şarkılarına bayılıyorum <3<3<3. Hep beraber, in my dreammssss.




5. Placebo en sevdiğim gruplardandır her ne kadar son albümlerini eskileri kadar tutmasam da, canımız <3 Kapanışı klibi güzel, kendi güzel Song to Say Goodbye ile yapalım :)





11 Eylül 2014 Perşembe

Yol Şarkıları

Malum Eylül ayı geldi, kimi işine kimi okuluna artık yavaş yavaş hazırlanmaya başladı, tatil bitti. Sonbahar ayının da gelmesiyle şöyle yolda dinleyebileceğiniz yol şarkıları önermek güzel olur diye düşündüm. Sonbahar temasına uyup parçalı bulutlu, arada güneşi gösterip içimizi ısıtan, yer yer yağışlı şarkılar eşlik etsin bize. Aynı zaman da gittiğimiz, gitmek zorunda olduğumuz, başkalarının tek sözüne bakarak gideceğimiz ya da kendi çizdiğimiz yollardan bahsedelim.).


Keyifli dinlemeler :). Yorum yapmayı unutmayın :).