25 Ocak 2019 Cuma
Angels Wear White - Vivian Qu (2017)
Aynı gökyüzüne bakıyor, aynı denizin dalgalarını dinliyor, aynı acıları yaşıyoruz.
Mia, aylık maaşı çalıştığı odanın tek gecelik ücretinden bile az yalnız kimliksiz bir genç. Wen, ebeveynleri ayrılmış, ilgisiz ve sevgisizce annesinin yanında büyümek zorunda olan bir çocuk. Bu acımasız dünyada ayakta kalmaya çalışan iki karakter üzerinde yoğunlaşıyor film.
Marilyn Monroe'nun büyük heykelinin dizinin dibinde başlayıp bir nevi bitiyor film. Mia'nın arkadaşının yerine baktığı bir gecede bir vekil yanında iki kız çocuğuyla otele gelir ve çocuklara istismarda bulunur. Bu olayın tek tanığı ise Mia'dan başkası değildir. Ertesi gün, okulda çocukların şiddet izlerinin fark edilmesiyle aileler haberdar edilir ve adli süreç başlar.
Film bundan sonra iki hayata odaklanır; çocuklardan Wen'in ve işini kaybetmemek için sessiz kalan Mia'nın. İki karaktere yoğunlaşsak da Mia'nın otelde çalışan arkadaşı, Wen'in annesi ve arkadaşının annesi gibi yan karakterlerle de filmdeki kadın portreleri genişletilir. Bir de bu adli süreçte Wen'in avukatı vardır ki adaleti sağlamak ve çocuklara yardım etmek için tüm gücüyle çalışır.
"Peki ya adalet?"
Güçlü erkekler tarafından ezilmiş kadınların yanı sıra ezilen bir erkek de görmek mümkün bu filmde çünkü erkek olmak yetmiyor bu dünyada güçlü olasın ki sözün geçsin yoksa senin de bir değerin yok. Kırılan kalpler, incinen ruhlar, asla kapanmayacak yaralar ve harcanmış hayatlar var. Çökmüş bozulmuş bir sistem ve bu sisteme hizmet eden doktorlar, polisler var. Daha kendilerini bilmezken yaşamın en acı tarafıyla yüzleşmek zorunda bırakılmış küçücük canlar ve tekrar tekrar yaşamak zorunda kaldıkları o cehennem var. İşin kötü yanı bu bir kurgu değil, yaşadığımız bir gerçek. Yönetmen de bu şiddeti gerçekçi bir şekilde yüzümüze vuruyor, seyircisini karakterlerinin yerine birçok kere koyuyor ve hatta açık açık söylüyor; "senin de başına gelebilir".
"Bir daha kadın olarak doğmak istemiyorum, tekrar çekemem."
Wen'i canlandıran Maijun Zhou'dan muazzam bir performans izliyoruz. Karakterin çığlıklarını duymamak için sağır olmaktan fazlası gerekir. Aynı şekilde Mia'yı canlandıran Vicky Chen de başarılı bir performans sergiliyor. İzlemesi hiç kolay olmayan bir film. Kamera bu iki karakterin gözü oluyor, sessizce onları takip ediyor. Çin Sineması'nın ödüllü yönetmeni Vivian Qu'dan kalp kıran bir dram.
Dipnot: İtalik yazılar filmden direkt alıntıdır.
Paylaşın için teşekkürler.Cigliklar varsa kısık sesle izleyelim :)
YanıtlaSilFilm o kadar güçlü ki sesini kıssanız bile o çığlıkları duymamanın ve hissetmemenin imkanı yok, zaten filmdeki çığlıklar yüksek sesle de değil. Rica ederim.
SilAdalet ve dram kavramı ilgimi çekti, tavsiye için teşekkür ederim ... Selam ve Dua ile ...
YanıtlaSilRica ederim.
SilAdalet için izlenir ve okunur
YanıtlaSilMaalesef bu sefer keyifli seyirler dileyemiyorum :(.
Silteşekkürler tanıtım için
YanıtlaSilRica ederim.
SilYaşanmış hikayeler beni çok sarsıyor.Ama yine de izlemeye çalışacağım :(
YanıtlaSilKolay bir film değil gerçekten, izlemesi zor.
SilNe kadar güzel, ne kadar etkileyici yazmışsın.
YanıtlaSilTekrar tekrar okudum satırlarını. Böyle hikayeleri izlemesi zor. Zaten zor olduğu için daha çok kişi izlemeli
Çok teşekkür ederim, senden böyle sözler duymak mutlu etti beni <3.
SilGerçekten izlemesi kolay bir film değil, izledikten sonra etkisinden kolay çıkamadım ve uyurken zorlandım. Sadece film olmadığını bilince filmin etkisi kat be kat artıyor, ağırlığı da :(.