17 Temmuz 2018 Salı
The End Of The F***ing World
İngiliz yapımı adı güzel soundtracki ondan da güzel, adının yazıldığı fon şeklinin ekrana baskısı bile güzel dizi gibi dizi mini gibi mini çizgi romandan uyarlanan mükemmel bir ergen, kara komedi, yol hikayeli bir mini dizi.
Aslında bu yazdığım giriş yazısı baya açıklayıcı olsa da bu güzelim mini diziye, yine de çokça üzerine konuşmak istediğimden daha ayrıntılı bahsetmek isterim, elimden geldiğince izlemeyenler için tadını kaçırmadan.
Charles Forsman'ın çizgi romanından uyarlanan bu dizi, psikopat olduğunu düşünen James ile insanları sinir etmek konusunda doğal bir yeteneğe sahip boğazına düşkün Alyssa ile Alyysa'nın babasını aramak için yola çıktıkları bir yol hikayesi. Toplamda aşağı yukarı iki buçuk saatlik sürede derdini o kadar güzel anlatan bir dizi ki benim gibi filmmiş gibi art arda diziyi sömürüp bitirebilirsiniz ya da tadımlık izlenebilir ki tavsiye etmem. Bir çırpıda bitirin beya.
Unutmayalım ki bu dizi sadece komedi ve dramıyla ilerleyen bir ergen dizisi değil. Suç ve kara komedinin içinde olduğu bir dizi ki bu diziyi daha da ilginç kılan; her şey güzel giderken bir anda ne olduğunu bize hatırlatıp yüzümüze tokat çarpan da bu dizi (bayılırım).
Bu diziyi güzel yapan en önemli etkenler tabi ki karakterleri çok iyi yansıtan başrol oyuncuları Jessica Barden ve Alex Lawther. Ergenlik çağındaki bu iki aykırı gencin çıktıkları yolda geçirdikleri değişimi o kadar güzel oynuyorlar ki bu diziyi daha üst seviyelere çıkarıyor. Tabi değişime uğramamış katıksız ergenlikleri de kabulüm çünkü "aşırı eğlenceli" tipler. Sonuç olarak müthiş iş çocuklar. Bir de dizide bir dedektifimiz Eunice (Gemma Whelan) var ki kendisine ayrı parantez açıyorum bu iki karakter dışında öne çıkan bir oyuncu. Kadronun geri kalanını harcamayayım hepsi güzel iş çıkarıyor ama laf aramızda bu üçünü çok sevdim :).
Bir diğer güzellik dizinin soundtracki. Müziklerini Graham Coxon yapmış ki çok güzel yapmış ama onun dışında seçilen şarkılar o kadar güzel ki tekrar tekrar açıp o sahneleri hatırlayıp hüzünlenmelik. Malum yol hikayesi ve güzel müzik yolların olmazsa olmazıdır. The End Of The F***ing World ekibi de bu işin altından güzel kalkmış.
Filmde benim özellikle sevdiğim kısım dizinin 1998 2008 2018'de de geçse zamanın etkilemeyeceği bir görüntü ve içeriğe sahip olması. Filmdeki bu zamansızlık bana sürekli film eski zamanlarda geçiyormuş hissini verdi (error) ki bayıldım bayıldım. Seçilen şarkılar, kıyafetler ve arabalarla o ruh beslenince tadından yenmez olmuş. İlk bölümlerde Alyssa'nın telefonu yere fırlatıp parçalaması da dizinin bu konudaki tavrını ortaya koyuyor gibi.
Charles Forsman'ın çizgi romanından uyarlanan bu mini diziye ben bayıldım. Birçok insan da bayılmış olacak ki dizinin yaratıcılarını ikinci sezonla darlamışlar ve Netflix ile görüşüyorlarmış. Çizgi roman bittiğinden yeniden yazma ve o ruhu koruma bakımından ikinci sezonu nasıl yapacaklarını düşünseler de kitabın aksine (herhalde içten içe ya tutarsa diye düşünüp) biraz da olsa ucunu açık bırakmışlar ki bence müthiş bir sondu. Yani sonuç olarak ikinci sezon gelebilir bence gelmemeli lakin gelirse ilk izleyenlerden olurum şüphe yok (error 2). Sevdim diziyi çok sevdim, düşündükçe içim daralıyor veya mutlu oluyorum gülüyorum. Bence zirvede bırakmalı ve yapacakları ikinci sezonun berbat olma ihtimaline karşı bizi bu güzel sonla kutsamalılar, amen.
Harika bir yazi olmus. Hissettigim duygulari tam aciklamissin. Her seyi buyulu bir dunya gibiydi. Ben de hemen izleyip bitirdim. En iyisi oyle yapmak. Zaten meraktan duramiyor insan. İyi ki yazmissin hatirlamak iyi geldi.
YanıtlaSilAyy canım benim teşekkürler, senin yazılarını da özledik hani, bilmem anlatabiliyor muyum :).
SilYol hikayesi demişsin müzikler demişsin beni kalbimden vurmuşsun! En kısa zamanda izleyeceğim tavsiyen olarak
YanıtlaSilTeşekkürler :)
Aklımdan geçiyordun zaten dedim Sibelynka bunu hala izlmediyse kesin sever diye ki izlememişsin. Umarım sen de keyifle izlersin zaten kısacık hemen bitiveriyor :).
SilCok goruyordum bunu ama senden okuyunca kafama not aldim bir bos ve delirmis animda izleyecegim😂
YanıtlaSilAynen benim de gözüme çarpıyordu da sonra kısa olduğunu görünce bir başlayayım dedim baya sevdiğim bir şeye dönüştü :).
SilÇok teşekkür ederim yorumun için, umarım sen de keyifle izlersin ki hiç beğenmesen eminim hangi şarkılar var diye bir tekrardan açarsın soundtrackini tabi en kötü ihtimal :).
Öyle güzel yazmışsın ki hemen gidip izlemek şart olduu! :D
YanıtlaSilUmarım keyifle izlersin :).
Silİzlersen de düşünceni merak ediyorum :).
İşte benim canım Mübeccel, süper anlatmışsın.. Bir bölümünü izledim, devam edeceğim dedim sonra araya başka şeyler girdi. İyi oldu sayende hatırladım. Seveceğim gibi :)
YanıtlaSilBana da seversin gibi geliyor ben çok sevince herkes çok sevsin istiyorum galiba ama güzel dizi dimi, ilk bölümünü izlemişsin zaten :).
Silmimledim seni ayolcuum :)
YanıtlaSilAllah Allah dizi seyretmeme yeminim bozuluyor mu yoksa :D
YanıtlaSilBilmem ki, bozuldu mu? :)
SilRica ederim, umarım keyifle izlersin :).
YanıtlaSilBen oldukça keyif alarak izlemiştim. Kızın ingiliz aksanı çok ciciydi. Diziyi bitirdikten uzunca bir süre kızın aksanını taklit ederek " I can't go home" demekten kendimi alamamıştım.
YanıtlaSilHaahha, ben de bayıldım diziye. O karakteri de çok sevdim ❤️
SilBen de art arda izleyivermiştim. İkinci sezon gelsin isterim ben, sonundan çok hoşlanmamıştım :))
YanıtlaSilBüyük ihtimal olur gibi de ama Alyssa'ın hikayesi olarak devam edeceğini düşünüyorum :).
Silblogunuzu yeni keşfettim ve çok beğendim. umuyorum ki yazılarınızın devamı gelir başarılar dilerim :)
YanıtlaSilHoşgeldiniz, çok teşekkür ederim :). Gelir gelir, yeni yazı içerikleri hazır :).
SilKeşke böyle güzel dizileri tadında bıraksalar da sonradan çok bozdu demesek.
YanıtlaSilBende de o korku oluyor ama umalım ki yanıltsın bizi.
SilBen de izleyip yorum yapacağım :)) güzel bir yazı olmuş :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :).
Sil