Merhabalar, nasılsınız? Havalar güzelleşti gibi, artık bayılacağız bu sıcaktan deme vakti çoktan geldi bile :). Merhaba yarı yanmış kollar :). Dikkat edin kendinize, öyle çok güneşte kalmayın :). Canım okuyucularıma bir şeycikler olmasın. Ben bu aralar sıcaklardan değil ama deli gibi kışı özlüyorum, Ankara'nın kışını. Renkli kazaklar, çoraplar giymeyi, atkısız beresiz çıkmamayı, Ankara'nın o güzel grisini, karını, o soğukta içilen sıcacık kahveyi, okunan kitabı, botlarımı, kalın paltomu, Aylak Madam'ın yokuşunu tırmanmayı, yeni yerler keşfetmeyi, tiyatroya gitmeyi, Sakarya'da yürümeyi, Tunalı'da gezmeyi, Kızılay'da yemek yemeyi, sahaf araştırıp, kitap karıştırmayı ve karanfil kokusunu... Özlüyorum işte. Şimdi de yapılmaz mı illa ki yapılır ama o his yok. O kışın güzel kokusu yok. Bir şeyler eksik sanki. Kış gelirse belki o his gelir diyorum, Ankara'daki ilk kışımın o tertemiz, güpgüzel, mis kokusunu tekrar hissederim belki. Ahhh saçmalıyorum sanırım,temanın beni getirdiği haller herhalde, yine aşkım kabardı canım Ankarama :). Sanırım platonik takılıyorum. Pek bir karşılığını alamadım. Nankörlük mü ediyorum acaba :). Neyse o anlar beni sevmese de. Ama umalım ki o da beni seviyor olsun :).
kışı özleyenleri seviyorum :D
YanıtlaSilYaşasın kış, yaşasın karlı günler :)
Sil:) kışın kuğulu park bir dee :) bir de olgunlarda kayıp düşmek karda :)
YanıtlaSilAynen aynen, kesinlikle. Daha yazmadığım, yazamadığım nicesi, canım Ankaram ☺️.
Sil