30 Mayıs 2019 Perşembe

Cédric Klapisch - Yönetmen Sineması

Meydan okumada yavaş yavaş sona geliyoruz :). Benim 3. hafta için özellikle seçtiğim bir yönetmen yoktu. Biraz daha hafif bir şeyler izlemek istediğimden bir ay önce izlediğim The Spanish Apartment filminin devamı iki filmi izledim. O filmi izleyeli çok olmadığı için ondan da bahsedeyim istiyorum lakin tabi ki meydan okuma filmlerine dahil değil. Her hafta yoğunluktan dolayı ancak iki film izleyebiliyorum ama şimdiden listemden birçok film sildim ve yeni yönetmenler keşfedip onların filmlerini izlemeyi kafama koydum. Ben de durumlar böyle. Sizler nasılsınız?

The Spanish Apartment (2002)


Öneri Makinesi

Erasmus öğrencisi Fransız Xavier Barcelona'ya gider ve bir yılını dolu dolu orada geçirir. Kendine multi kültürel bir apartman dairesi bulur ve orada unutulmayacak anılar biriktirir. Bir tarafta Fransa'da bıraktığı sevgilisi diğer yanda yeni geldiği yerde tanıştığı yeni sevgilisi. Serinin en sıcak ve güzel filmi bence İspanyol Pansiyonu. Eğlenceli bir film izlemek isteyenlere öneririm.

Russian Dolls (2005)


Öneri Makinesi

Serinin ikinci filminde Xavier ve grubunu Wendy'nin kardeşinin Rusya'daki düğünü birleştirir. Xavier ile Wendy arasında bir yakınlaşma olur. İlk filmden beri sevmediğim Wendy ise sonraki filme de konu olur. İlk filmdeki tadı vermese de eğlenceli bir filmdi.

Chinese Puzzle (2013)


Öneri Makinesi

Gerçekten şehir şehir gezecekler ve yeni bir film yapacaklar diye hepsini New York'ta toplayan zorlama bir senaryo olduğunu düşünsem de yine de keyifle izledim :). Hikayedeki eksikleri ve geçiştirmeleri görmezden gelirsek fena değildi. Sonuna da ayrı mutlu oldum çünkü benim favori çiftim sonunda kavuştu :).

Sevimsiz Wendy sevimsizlikte sınır tanımadı ve aşık oldum deyip pılını pırtısını ve pek tabi çocuklarını alıp New York'a taşındı. Onun peşinden de Xavier durur mu o da uçtu yanlarına. Onun peşinden de kankaları derken serinin son filmi geldi. Güzelim tarihi Avrupa sokaklarından sonra New York binaları soğuk gelmedi değil ama yine de fena değildi. Bir dördüncüsü gelir mi bilmem ama artık "happily ever after" olmasını diliyorum.

Before Sunrise serisini sonraki filmlerle anımsatsa da aslında farklı hikayeler. İki filmde de baş karakterler yazar, aşkı arıyorlar, şehir şehir dolaşıyorlar ama bence Before Sunrise serisi daha doğal bir süreçte ilerliyor ve aslında sadece tek bir çiftin yarı doğaçlama diyaloglarını da içerdiğinden daha samimi geliyor. Bu seri daha komedi ağırlıklı ve bir yerde zorlama gibi bir senaryo oluyor. Yine de ben severim böyle filmleri o yüzden hoşuma gitmedi değil. Siz de seviyorsanız izleyin. İlkini herkese sonraki filmleri sadece seriye bağlı kalanlara öneririm.

Keyifli seyirler, meydan okumanın son haftasında görüşmek üzere :).
Devamını Oku »

27 Mayıs 2019 Pazartesi

Claire Denis - Yönetmen Sineması

İkinci haftanın yönetmeni son filmi High Life ile izleyicileri sevenler ve zaman kaybı olduğunu düşünenler olarak ikiye ayıran Claire Denis'ti. Çok sevdiğim yönetmenler Jim Jarmusch, Wim Wenders ve Jacques Rivette gibi yönetmenlerin asistanlığını yapmış. Kendisinin filmografisi oldukça güçlü filmlerden oluşuyor. Ben yine iki film izleyebildim bu hafta ama fırsat buldukça diğer filmlerini izlemek isterim.

High Life (2018)


Öneri Makinesi

Uzaya görev için gönderilmiş mahkumların hayatta kalma çabalarını izliyoruz. Birçok şekilde yorumlanabilecek derin bir film. Normalde son zamanlarda çıkan uzay filmlerinden sıkılmış biri olarak ilaç gibi geldi ve çok sevdim. Zaten oyuncuları da çok seviyorum. Juliette Binoche, Robert Pattison ve Mia Goth hepsi güzel oyunculuklar sergiliyorlar. Filmin hikaye anlatımı "fragment" dediğimiz tarzda, geçmişten ve şimdiden kesik kesik anlatımlar içeriyor. Film güzel sorular sorduruyor bize. Bilinmeze gidilen bir yolculuğun anlatıldığı bu filmi sizlere öneririm.

Robert Pattison sonda çok güzel şarkı söylüyor :). Hatta linkini şuraya koyayım bir bakın :).

Robert Pattison - Willow


Let The Sunshine In (2017)


Öneri Makinesi

Juliette Binoche filme fazla kalmış gibi hissettim. Maalesef filmi ortalama buldum. Bir ressamın aşkı arayışı anlatılıyor. Filmde sıkılmıyorsunuz çünkü Binoche'yi izlemek bir keyif lakin senaryosu güçlü gelmedi bana. Yine Claire Denis'in diğer filminde olduğu hikaye anlatımı fragment şeklinde, bize gösterilmeyi seçilen bölümler kadar izliyoruz. Son sahnelere Gérard Depardieu eşlik ediyor ve keşke daha fazla karşılıklı sahneleri olsa diyorum.

Binoche'nin oynadığı karakter Isabelle aşkı arayan ve içinde o aşkı hissetmek isteyen tutkulu bir kadın. Ne yazık ki bir türlü aradığını bulamamaktadır. Biz de onun hayatının bir bölümüne tanık oluyoruz. Binoche'ye hayran olmamak elde değil, gerçekten müthiş bir oyunculuk sergilemekte lakin hikayenin yetersiz olduğunu düşünüyorum.

Filmdeki bir disco sahnesinde Acid Arab ft. Cem Yıldız işbirliği Stil şarkısı çalıyordu, izleyip de merak edenlere şimdiden duyurulur :).

Son haftada görüşmek üzere, sevgiler :).
Devamını Oku »

23 Mayıs 2019 Perşembe

Nebula - Tarık Aktaş (2019)

Öneri Makinesi

Nebula, çok sevdiğim, her önerisini bir kenara yazdığım, film zevkimizin aşırı uyuştuğu ve film zevkine güvendiğim Melikşah Altuntaş'ın bu filmi sinemada izleyin önerisiyle gidip gördüğüm bir film. Locarno Uluslararası Film Festivali ve İstanbul Film Festivali'nden ödülle dönen Nebula filmini izlemek gerçekten farklı bir deneyim ve sırf bunun için bile izlenilebilir.

Hay'ın çocukluğunda ölü bir atı görmesinden sonra kurban edeceği hayvanı keserken kendi bacağını kesmesiyle devam eden alıştığımız bir olay örgüsüne sahip olmayan bir film. Filmde Hay'ın çocukluğundan kısa bir kesit izledikten sonra günlük hayatından kısa anılar izliyoruz aslında. Doğa ve insan; ölüm ve yaşam filmde iç içe geçiyor. Mekan olarak da kah ormanda kah deniz kenarında Hay ile beraber geziniyor ve ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgiye bakıyoruz.

Öneri Makinesi

Oyuncuların o yöreden seçilmesi ve hemen hemen hepsinin daha önce hiçbir oyunculuk tecrübesi olmaması özellikle tercih edilmiş ki bu doğallık da filmde farkını hissettiriyor. Filmin sonunda çalan müziği ve afişini de çok beğendiğimi belirtmeden geçmeyeyim. Herkesin farklı anlamlar çıkarabileceği yoruma açık bir film olan Nebula'yı klasik film anlatısından sıkılanlara öneririm. Sinemayla kalın.
Devamını Oku »

21 Mayıs 2019 Salı

Saf - Ali Vatansever (2019)

Öneri Makinesi

"El Yazısı" filmiyle acı tatlı hikayeler anlatan Ali Vatansever bu sefer güncel sorunlardan birini baş role almış. Toronto Uluslararası Film Festivalinde gösterilen film, Palm Springs Uluslararası Film Festival'den de ödülle döndü.

Dönüşüm üzerinden anlatılan bu hikayede mahallelerindeki kentsel dönüşüm projesi dolayısıyla evlerini kaybetme riski olan evli genç bir çifte odaklanıyoruz. Kamil adalet duygusu yüksek, iyi niyetli işsiz genç bir adamdır. Remziye ise kocasını sürekli alttan alan çalışan genç bir kadındır. Kamil'in parasını denkleştiremediği kursu alamadığında zar zor bulduğu işini kaybetme tehlikesi ile yüzleşir. Bu durum da Kamil'in dönüşümünü başlatır. Kamil'in dönüştüğü kişi en sonunda Remziye'yi de etkiler ve o da kendi payına düşeni yaşar.

Remziye, çocuk özlemiyle yaşayan bir kadındır. Maddi durumlarından ötürü belki de başka sebeplerden henüz çocukları yoktur. Temizliğe gittiği evde çalışan yabancı uyruklu bakıcının yerini almak da onun bir nevi amacıdır. Remziye'nin başka yerde çalışan arkadaşı ise onun yerine geçmek ister. Bu uğurda sınırları zorlayan Remziye, filmin sonunda verdiği kararla dönüşümün bir parçası olur.

Öneri Makinesi

Kentsel dönüşüm üzerinden anlatılan hikayede sadece kentlerin değil insanların da değişimini karakterler üzerinde görüyoruz. Dönüşen kentler Kamil ve Remziye'yi de dönüştürmeyi ihmal etmiyor. Zorlu hayat koşulları ve sürekli çevredeki insanlar tarafından sınanan çiftimiz bu çatışmadan nasıl dönüştüğünü filmde izliyoruz.

İlk bölümde Kamil'in bakış açısına sahipken ikinci bölümde Remziye'ye odaklanıyor film. İki karakteri de ayrı ayrı görmek mümkünken olaylar karşısında ki dönüşümlerini görüyoruz. Saadet Işıl Aksoy'u seviyorum ama rol için tereddütlerim oldu nedense; lakin özellikle ikinci bölümde güçlü bir kadın karakteri başarıyla canlandırdı. Kamil'i canlandıran Erol Afşin'in de Kamil'in dönüşümünü güzel yansıttığını düşünüyorum. Çift olarak uyumları da iyiydi. Onur Buldu'yu da komedi olmayan bir rolde görmek güzeldi. Onur Buldu'nun eşini oynayan Ümmü Putgül de az görünse de güzel bir oyunculuk sergiliyor.  Sonuç olarak; bu filme bir şans vermenizi öneririm. Sinemayla kalın.
Devamını Oku »

19 Mayıs 2019 Pazar

Federico Fellini - Yönetmen Sineması

İlk hafta için seçtiğim yönetmen sinema tarihinde önemli bir yere sahip Federico Fellini'ydi. İlk hafta sadece iki filmini izleyebildim Fellini'nin ama kesinlikle diğer filmlerini de izleyeceğim. Çok sevdim. Bence siz de konusu size en yakın gelen bir Fellini filmiyle başlayın ve bu efsane yönetmenin filmlerini izlemedim demeyin!

öneri makinesi

öneri makinesi
50 yıl 


La Strada (1954)

öneri makinesi

İlk filmimde "La Strada" oldu. 1954 yapımı siyah beyaz bu filmde; saf ve temiz kalpli Gelsomina, zalim ve kaba Zampano ve son olarak da şakacı ve mantıklı Soytarı'yı baş rollerde izleriz. Bu üç ana karakter arasında geçen filmde, dört küçük kız çocuğuna daha bakmak zorunda olan Gelsomina'nın annesi kızını para karşılığında Zampano'nun yanında gösterilerde çalışması için gönderir. Zampano arabasıyla şehir şehir gezen bir gösteri sanatçısıdır ve daha önce yanında bulunan Rosa'nın ölmesiyle yeni birine ihtiyaç duyar. Gelsomina pek de zeki bir kadın değildir ve Zampano'un türlü fiziksel ve duygusal zorbalıklarına şehir şehir sokak sokak gezdikleri bu süre boyunca ses çıkarmaz. Zampano'nun yanında gösterilere çıkan Gelsomina işini çok sever. Zampano ise ona değer vermez ve sadece kendi istediği şeyleri yapmasını ister. Bir noktada Zampano'yu bırakmak istese ve önüne türlü fırsatlar çıksa da Zampano'yu bırakmaz ve hep onu takip eder. Gösteri için buluştukları sirkte denk geldikleri Soytarı ise Zampano'ya ağır şakalar yapar ve verdikleri küçük detaylardan daha önceden birbirlerini tanıdıklarını anlarız. Soytarı'nın da bir şekilde bu ikiliye dahil olmasıyla üçünün de hayatı önlenemez bir şekilde değişir. 

Film eleştirmeni Pauline Kael'in bu filmdeki ana karakterlerin vücudu, aklı ve ruhu temsil ettiğini söyler ve pek de yanılmaz zannımca. Ben filmi sevdim.

Amacord (1973)

öneri makinesi

Bir kasabanın bahar ile başlayıp sonbaharda biten acı tatlı hikayelerine odaklanıyoruz. Daha çok iki erkek çocuk, haylaz bir dayı, çılgın bir dede ve anne babadan oluşan geniş bir aileye odaklansak da kasabanın sakinlerini izlemeyi bırakmayız.  Bu arada dönemin politik durumu da filmde gösterilir. Kasabada güzelliğiyle nam salmış Gradisca; ortalığı karıştırmakta üstüne olmayan bir grup ergen; kasabanın esnafı ve daha fazlasının anlatıldığı eğlenceli bir film.

Diğer filmlerde görüşmek üzere :). Sizler ne durumdasınız?
Devamını Oku »

18 Mayıs 2019 Cumartesi

Sevgili Güllük #5 (Vampire Weekend - Sunflower ft Steve Lacy)

Jonah Hill yönetmenliğinde çekilen eskitilmiş bu videoyu izlediniz mi? Şarkıyı zaten albümü dinlediğim ilk andan itibaren sevdim. Vampire Weekend ve Steve LAcy'i zaten severim. Jonah Hill'in tarzı buysa ki Mid90s'de de gördük ki aynı çizgide, ben çok sevdim. Devam Jonah Hill :). Videonun altında demediklerini bırakmamışlar ama bence bir şans verin :).




Devamını Oku »

16 Mayıs 2019 Perşembe

Damızlık Kızın Öyküsü - Margeret Atwood

Öneri Makinesi

Merhabalar, 2019 Kitaplık Kedisi Reading Challenge kapsamında kadın yazarların kitaplarını okuyoruz. Ummadığım anda karşıma çıkan yıllardır okumak istediğim bu kitap benim uzun zamandır okuyamama durumumu kırdı ve meydan okumada bir maddeyi de silmiş oldum.

Bu gereksiz kişisel bilgiyi verdikten sonra sizlere bu herkesin beğendiği dizisinin çekildiği distopya türündeki bu kitaptan bahsetmek istiyorum. Bir not daha; yazar ikinci kitabın geleceğini açıklamış.

Kendisinden dinlediğimiz bir damızlık kızın hikayesi bu. Amerika'da işler yolunda gitmezken bir anda kadınların maddi manevi tüm hakları alınır ve en sonunda keskin hatlarla sınıflandırılan bir insan topluluğu çıkar ortaya. Yaşına, doğurganlığı veya makamına göre kategorilere ayrılan bu ayrımı da renklerle belirleyen bir sistem oluşturulur. Bu sistemde herkesin görevi farklıdır. Bizim hayatına odaklandığımız karakter ise önceki "özgür" hayatında çocuğu olan ve doğum yapabilme kapasitesi yüksek olan Fredinki. Şöyle ki; damızlık kızların önceki hayatlarında kullandıkları adları kullanmaları hatta söylemeleri bile yasak ve yeni adları "atandıkları" komutana ait olduklarını belirten bu isimler. Şimdiden tüyleriniz diken diken oldu biliyorum lakin kitap daha fazlasını vaat ediyor emin olun.

Geçmiş ve şimdi arasında gidip gelen ne kadar unutmaya çalışsa da unutamadığı ailesi ve sisteme ayak uydursa da içten içe onu kırmak için hissettiği küçük oyunlarla karakteri iyice tanıyoruz. Geçmişe gitmesi bugünün dünyası ile aradaki farkı iyice görmemizi sağlıyor. Karakterle beraber umutsuzluğa düşüyor ve yoruma açık sonuyla da distopyamızı sonlandırıyoruz.

Ben kitabı sevdim yalnız diliyle alakalı çözemediğim beni rahatsız eden bir durum oldu. Onun dışında rahatsız ama akıcı bir okuma oldu. Türü severlere hatta sevmeyenlere bile öneririm ki böyle bir dünyaya bir gün uyanmamak için elimizden geleni yapalım. Sevgiyle kalın!
Devamını Oku »

15 Mayıs 2019 Çarşamba

Abur Cubur #45 (Yeni Çıkanlar)

Alternatif müziğin ve seslerin nabzını Öneri Makinesi'nde tutmaya devam ediyoruz. Yaz geliyor bol bol festival ve güzel seslerle, bakalım ben hangilerine katılabileceğim. Katılamasam da sorun değil, Spotify'dan nabzı tutmaya devam ederim, şimdi olduğu gibi :).

1. Sofar'da ve Youtube'da bir yerlerde dinlediğim iki şarkısına aşık olup günlerce dinlediğim Merve Çalkan sözü müziği Mabel Matiz'e ait Defter şarkısıyla ilk teklisini yayınladı. Söz ve müzik ben Mabel Matiz'im diyor zaten, Merve'nin sesi de çok güzel.



2. Altın Gün benim bayılarak dinlediğim bir cover grubu. Yeni albümü Gece'de yine aynı çizgisinde ilerliyor. Eğer dinlemediyseniz ilk albümlerini dinlemenizi de şiddetle tavsiye ederim. Leyla şarkısının albüm kaydını bulamadım, siz spotifydan dinleyebilirsiniz.


3. Vampire Weekend yeni albümüyle indie severlerin müzik listelerinde yerini şimdiden aldı diye düşünüyorum. Benim en sevdiğim şarkılar Dark Red şarkısı ile kalbimi kazanan Steve Lacy ile düeti Sunflower, How Long ve Bambina oldu.



4. Rhye da müzik ve ses rengine uygun albüm adı Spirit ile yeni çıkanlarda yerini aldı. Minicik ama hayranlarını memnun edecek bir albüm olmuş. Needed, Malibu Nights ve Green Eyes benim en sevdiklerim şu an.



5. Mac Demarco Bir kovboy kızına aşık olmuş sanırım. Yeni albüm fena değil K ve On The Square  da en sevdiklerim oldu.



6. Indie Rock grubu Big Thief de yazı yeni şarkılarla karşılıyor. Birçok şarkıyı sevsem de albümüne adını veren şarkı en çok dinlediğim şu aralar.



7. Brek namına yakışır albümü ve albüm adı Ölüpop ile tüm müzik marketlerde :).


Devamını Oku »

5 Mayıs 2019 Pazar

Yönetmen Sineması - Meydan Okuma

Öneri Makinesi Challenge

Merhabalar, uzun zaman oldu bir meydan okuma hazırlamayalı. Bu yılın kendim hazırladığım ilk meydan okumayı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Bugün sinema severleri memnun edecek bir meydan okuma ile karşınızdayım. Sibel İnceler blogunun sahibesi Sibel'in şu yazımdaki yorumu ben de ışıkları yaktı ve neden olmasın diyerek bir aylık bir meydan okuma hazırladım. Hepimizin izlemek istediği yönetmenler ve filmler var ama bir türlü vakit bulamıyoruz ya da önceliğimiz farklı filmler oluyor. Neden bir meydan okuma vasıtasıyla hem yeni yönetmenler keşfedip hem de birbirimize yeni keşif imkanları sunmayalım ki?  Elimden geldiğince basit tutmaya da çalıştım ki isteyen herkes zorlanmadan katılabilsin. Malum herkesin okulu, işi gücü var; zaman bulmakta zorlanabiliriz. İşte meydan okuma kuralı;

Her hafta seçtiğimiz bir yönetmenin en az 2 filmini izliyoruz ve o haftayı o yönetmene ayırıyoruz. 


İşte meydan okuma bu kadar basit. Bir ay boyunca 4 farklı yönetmenin dünyasını keşfetmiş olacağız ve sonunda da hep izlemek istediğimiz yönetmenlerin en az 2 filmiyle meydan okumamızı bitireceğiz. Bir de şöyle bir güzellik yapalım; ay sonunda sonuç yazılarında toplamda en çok film izleyen arkadaşımıza ben bir tebrik kartı atayım, sinema sevgisinden ötürü :). Katılan arkadaşlar yukarıdaki fotoğrafla bir yazı paylaşıp aşağıda yorum bırakırlarsa çok sevinirim. Ee kimler benimle?

Benim seçtiğim yönetmenler: 

6 - 12 Mayıs : Federico Fellini


Sinemanın unutulmaz yönetmeni Fellini'yi izlememeyi ayıp bellediğimden ilk hafta onun filmlerine odaklanmayı seçtim. La Dolce Vita, La Strada, 8 1/2 gibi filmleri ile sinema tarihinde önemli bir yere sahip yönetmenin izleyebildiğim kadar filmini izleyeceğim. Önce izlememi izlediğiniz filmi varsa her zaman önerebilirsiniz :). 

13 - 19 Mayıs: Claire Denis


En son High Life filmiyle vizyonda gördüğümüz yönetmenin filmografisi oldukça geniş. White Material, 24 Rhums, Trouble Every Day gibi birçok ses getiren filme imza atan yönetmenin filmlerini ise ikinci hafta izleyeceğim.

20 - 26 Mayıs: Sang Soo Hong/Asghar Farhadi/Niceleri


Daha karar veremedim,, seçenekler çok :). O haftaki moduma göre bir yönetmen seçip izleyeceğim :).

27 Mayıs - 2 Haziran: Susanne Bier 


Deeptone'un bana sürekli izle dediği ama benim bir türlü izleyemediğim yönetmen Susanne Bier ile de kapanışı yapayım diyorum. En son Bird Box filmiyle her youtube videosunda fragmanını görüp ezberlediğimiz yönetmenin ilk işleri önceliğim olacak :).
Devamını Oku »