13 Ekim 2025 Pazartesi

Bağlantı Dansı - Harriet Lerner

Uzun zamandır bloga yazmadığım gibi kitap okuma konusunda da çok ama çok yavaşım. Arada bir hızlansa da okuduğum kitabın akışkanlığına göre genel anlamda çok okuyabildiğim dönemlerde değilim son birkaç yıldır. Yine de hayatımın belli alanlarında bazı disiplinler getirmem gibi (satranç oynamak ve öğrenmek, her gün Almanca çalışmak, düzenli yoga yapmak, ev işlerinde daha tertipli ve düzenli olmak, daha çok evden beslenmek gibi) kitap okumada da her gün en az bir sayfa ne olursa olsun okuma disiplinini arada boşluklara rağmen sürdürmeye çalışıyorum bir süredir. 

Ha bunlar nasıl mı başladı, itiraf edeyim bir astroloğun doğum haritasındaki elementlere olan bakış açısıyla. Astroloji benim ilgimi çeken ve hobi olarak ilgilendiğim bir alan. Körü körüne ön yargıyla inandığım bir şey değil gözlem ve araştırmayla karşılaştırmalar yaptığım öncelikle kendimi daha çok anlamak için ilgilendiğim bir düşünme yöntemi. Bunca senedir ilgilenmeme rağmen doğum haritasındaki elementlere hiç odaklanmadım ta ki bir seansta elementlerin önemini duyana kadar. Her şey bendeki su elementinin yoğunluğu ve ateş elementinin yokluğunun getirdiği dengesizliği fark etmemle başladı. Yıllardır sizle de paylaştığım harekete geçme ve üşengeçliğimin arkasında aslında bende doğuştan gelen ve desteklenen ateş elementinin eksikliğiymiş. Bunun üzerine bu alana yoğunlaştım ve hayatıma nasıl bu elementi daha çok dahil edebilirim diye araştırmakla devam etti. Sonucunda da hayatıma bu elementi getirmenin aslında bugüne kadar çekindiğim ya da sürdürmekte disiplini kurmakta zorlandığım şeyler olduğunu fark etmemle rutinlerimde değişimler başladı.


       

Sadece ateş elementinin yokluğu değil hava ve toprak elementinin eksikliği de yine birçok şikayetçi olduğum şeyleri etkilediğini öğrendim. Tabi ki bunları öğrendim diye değil gerçekten kendi hayatımda zaten eksikliğini ve düzensizliğini hissettiğim şeyler olduğunu fark edince bende bir ışık yandı. Burada asıl olan bu sebeple yeni rutinlerime başlatıcı güç olarak elementleri almam ve günlük rutinler oluşturmam oldu. Yani anlayacağınız bir kitap okudum hayatım değişti değil de bir astrologla konuştum hayatımı farklı bir şekilde görmemi sağladı diyebiliriz. Burada amacım astrolojiyi övmek ya da reklamını yapmak değil ama bazen astroloji veya değil alıştığımızın dışında farklı bir bakış açısıyla hayatımıza bakmanın bir yolu olduğu ve radarlarımızı bunun için her zaman açık tutmayı unutmamamız çünkü ne zaman nerede bizi ileriye götürecek bir ışık olacağı belli olmuyor. 

Astroloji kadar psikoloji de yeni hobim olmaya başladı. Terapiye yaklaşık düzenli düzensiz 4 yıldır giden biri olarak ilk kez hayatımda psikoloji kitapları okuyorum. Okuduğum kitaplar genellikle ders kitaplarından ziyade daha günlük dilde anlaşılır şekilde yazılan çok satan popüler kitaplar. Tabi bu kitapları yine alanında uzman psikiyatrların yazmış olmasına dikkat ediyorum. Her şey ilk olarak Bağlanma kitabını okumamla başladı. Eğer bağlanma stillerini bilmiyorsanız  öğrenmek için güzel bir başlangıç kitabı. Daha sonrasında ise terapistimin önerdiği Bağlantı Dansı'nı okumaya başladım. İyi bir iletişim kurmanın, bir sese sahip olmanın ve sınırlarımızı korumanın öneminden örneklerle bahsediliyor ve hem kendi hayatındaki eş arkadaş aile ilişkilerinden hem de danışanlarının hayatından örneklerle anlattığı için de anlaması ve uygulaması da kolay oluyor.

Kitap hayatımızdaki tüm ilişkilere odaklanıyor. Anne kız, sevgili, ebeveyn ilişkileri, arkadaşlık; birçok bağlamda ilişki kurduğumuz insanlarla nasıl sağlıklı sınırlarımızı koruyan aynı zamanda duygularımızı da paylaşarak ifade edebileceğimizi ve uzaktan da olsa farklı bağlanma stillerindeki insanlarla nasıl ne şekilde iletişim kurabileceğimiz gösteren bir yol haritası gibi. Konuşmak her zaman iletişim kurmak değildir ve eminim hepimiz bunu yaşamışızdır. Beni anlamıyor neden ben iletişim kurmak isterken o kaçıyor dediğimiz en az bir an olmuştur diye de düşünüyorum. Ve bunları sadece siz yaşamıyorsunuz, yalnız değilsiniz. Hepsinin kitaplarda karşılığı var ve bu kitap da onlardan biri. 

Ben okurken çok altını çizdim ve 'evet ya bunu ben de yaşıyorum dediğim' çok fazla yer oldu. Eminim ki bu kitabı okuyan herkes de kendinden bir parça bulacak ve umuyorum ki kendisini sağlıklı iletişim kurmaya bir adım daha yaklaştıracak bir ifade bulacak. Bir sonraki yazıya kadar kendinize iyi bakın ve kendinizi sevmeyi unutmayın. 

2 yorum: