Benim gibi küçükken izlediğiniz polisiye filmlerden çok etkilendiyseniz, hatta adalet sisteminin jüriden oluştuğunu hatta ve hatta ilerde yapacağınız mesleğin dedektiflik olacağını düşünüyorsanız ve hala şimdiye kadar bu türü seviyorsanız benim başarılı bulduğum birkaç romanı paylaşmak isterim.
Canım, ciğerim, İngiliz’im. Onun her romanı harikadır, hepsi
tadını damağınızda bıraktırır. Efsane karakteri pos bıyık Hercule Poirot ile
gönlümüze taht kurmuştur. Ama benim bu romanı seçme nedenim diğerlerinden daha
iyi (belki bi tık) olması değil, ilk okuduğum kitabı olması. Her kitabı ayrı
güzeldir. Alın okuyun, pişman olmazsınız.
Zaten hem İsveç hem Amerikan yapımı filmleri var, hem kitap
çıktığı yıl çoksatan listelerine girdi (tabii ki kalite garantisi değil). Her
ne kadar Erika’ya sinir, Mikael’e gıcık olsam da Lisbeth Salander gibi
bilgisayar dâhisi, fotografik hafızaya sahip, asosyal bol olaylı bir karakteri
vardır ki hikâye akıp gider. O kalın kitaplara ne zaman başladınız ne zaman
bitirdiniz bilemezsiniz. Bir yerde okumuştum, yazar seriyi 7 veya 10 kitap (tam hatırlamıyorum üçten çok
işte J)
olarak düşünmüş ama ömrü yetmemiş L.
O yüzden 3 kitapla yetinmek zorundayız :’(
Yazarla ilk tanıştığım roman. Başka kitaplarını okumuş
beğenmiş olsam da ilki kadar tat vermese de başarılı polisiye romanları var
(Myron Bolitar adlı daimi karakteri vardır, ki abimiz alaylı dedektiftir, birkaç
kitapta yer alır, okunulabilir.). Ama Orman güzel kurgusu ve bol
şaşırtmacasıyla diğerlerinden (en azından okuduklarım kadarıyla) öne geçer.
Tamam, Kayıp Sembol’ü hiçbirimiz sevmedik ama hakkını
yemeyelim, zeki simgebilim profesörümüz Robert Langdon ile az koşup
heyecanlanmadık ordan oraya. Melekler ve Şeytanlar olsun Da Vinci olsun birçok
Türk gencinin kitap okumaya başlama sebebidir. Sırf bu yüzden sevilir J
Zaten Alper Canıgüz Sevmek yazımda daha ayrıntılı bir şekilde
anlatsam da 5 yaşındaki, büyümüşte küçülmüş Alper Kamu bu listenin olmazsa
olmazıdır. Kendisi her ne kadar yaşından beklenmeyen özellikler gösterse de
yaşının gerektirdiklerinden paçayı sıyıramaz. Eğlenceli ama yeri geldi mi taşı
gediğine koyan Canıgüz’ ün şimdilik (umarım) bu iki kitaplık Alper Kamu
serisini okumanızı şiddetle öneriyorum.
Türkçe çevirisi hala
var mı bilmiyorum ama ben bir hocamız sayesinde orijinalini okuma fırsatını
yakalamıştım. İyi ki okumuşum. Bu sefer dedektifimiz 15 yaşında, Sherlock
Holmes hayranı(kesinlikle Conan Doyle değil), Asperger sendromu olan bir
gençtir. Komşusunun köpeğinin öldürülmesi üzerine hayranı olduğu Sherlock
Holmes’ten esinlenerek bu olayı araştırmaya başlar. Kesinlikle tavsiye edilir.
Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes
Arthur Conan Doyle - Sherlock Holmes
Hepimizin önünde
saygıyla eğildiği, zeki ve sıra dışı dedektif Sherlock ve daimi yardımcısı Dr.
Watson’ ı unutmak ne mümkün. En çok yorumlanan kitaplardan biridir sanırım. Sherlock ve Benedict Cumberbatch hayranı olduğumu söylememe gerek yok zaten :).Kitaba gelecek olursak öyküleri herkese tat
vermiyor ama romanları ben beğendim. Öyküler kısa bana yetmez derseniz,
Sherlock Holmes serisinin dört romanını okuyun. Fotoğraftaki ilk yazılan Sherlock romanı. Watson'la tanışmasına tanık olacaksınız.
Bir İzlanda
polisiyesi. Evet, olaylar İzlanda’da geçiyor. Sonunu az çok tahmin ettim ama
şaşırtan olaylar kitabı sürükleyici yapıyor. Konusu ilginç ve öldürülen adamın geçmişi
gerçekten iyi kurgulanmış. Dedektifimiz Erlendur da bana okuduğum diğer detektiflere göre daha rahat geldi. Alıştığımız gibi oradan oraya koşmuyor, bir şeyleri öğrenmek için zorlamıyor, olayları daha çok akışına bırakıyor. Alıştığımızdan farklı bir polisiye yani. Görünenden fazlasını saklıyor. Bir şans verip okuyun
derim :).
Eksikler vardır, doğrudur ama benden şimdilik bu kadar J Ee ben zaten bunları biliyorum diyorsanız da e siz önerin de ben okuyayım J