25 Eylül 2016 Pazar

Hikayeler #2

Merhabalar :). Mutlu huzurlu günlerimiz olsun umarım.  Bugün sizlere daha önce de paylaştığım bir bölümü yazdım. Buradan ulaşabilirsiniz. Orada da dediğim gibi yine paylaşacağımı söylemiştim çünkü öykü okumayı en sevdiğim türdür. Yeni yazarlar keşfetmeyi ve yeni hikayeler okumayı çok severim. Bu sefer daha az isimlerden oluşan bir liste yapmaya özen göstereceğim sizi çok sıkmadan daha çok kitaplardan bahsedebilmek için. Bunun dışında sevdiğim yazarları okumak dışında yeni yazarlar keşfetmek de çok güzel bir duygu. Bu türe özel ilgim olduğundan kitap evlerindeki bu bölümde görmediğim özellikle ödül almış o kadar yeni yazar görüyorum ki bir de yetmezmiş gibi sevince yazmak şart oluyor. Tabi eski dostlarımızın da hakkını yemeyelim onlarda bu bölümde çokça olacak ki bu listede de var. Üçüncüsünü de yazmaya başladım böyle kısa olacağı için yakın zamanda onu da paylaşırım. Ben okurken ve yazarken çok keyif alıyorum umarım siz de seviyorsunuzdur. Siz de yeni yazarlar ve kitaplar önerebilirsiniz, çok memnun olurum. Hadi başlayalım.



İzmir Postasının Adamları – Ahmet Büke


Ahmet Büke’nin ilk kitabı. Yine denizden çıkmış öyküler :). Çok güzeldi. Başlarda acemilik değil de böyle yazarın diğer kitaplarında olan o deniz kokusu eksik gibi geldi ama sonradan aldı yürüdü. Kesinlikle diğer kitaplarda ki o çeşitliliğin, deniz kokusunun ve ustalığın bu kitaptan sonra beklenilmesi muhtemelmiş. İlk bu kitabını da okusam yine diğer öykülerini alır okurdum. O güzelliği bu kitapta almanız mümkün. Yine etkileyici hikayeler mevcut. Resmen bir yazar doğuyor diyen bir ilk kitap :). Okumadığım az öykü kitabı kaldı sanırım onları da elime geçtikçe okur yazarım. Bu kitapta altını çizdiğim yerleri bulamadım herhalde kalem olmadığı için yanımda çizmedim. Üşengeçlik malum zaten :).

Bir Delinin Hatıra Defteri – Gogol


Bu kitabı alıp okumamın sebebi totem yapmak istemem :). Tabi ki Gogol en merak ettiğim yazarlardan biriydi ama ben bunun Genco Erkallı tiyatro oyununa çok gitmek istemiştim ve okursam giderim diye düşündüm :) (bknz: Hayvan Çiftliği, bilet bulamazken alıp okuyayım belki giderim deyip bilet bulup gittim J) ama olmadı :)) Neyse ki ben bu güzel hikayeleri okuyup yanıma kar kalarak bu işten sıyrıldım. Gerçekten boşuna büyük yazar dememişler. Ben çok beğendim içindeki hikayeleri ama en sevdiklerim aynı adlı hikaye ve Palto oldu. En yakın zamanda diğer kitaplarını da okumak isterim. Zaten elimde Ölü Canlar var. Umarım en yakın zamanda okurum. Ya ben kendimden iki tane daha istiyorum mümkünse. Biri kitap okusun, diğeri film izlesin. Ben de ortalıkta öyle günlük işlerde dolaşayım akşam birleşip kültürlü kültürlü uyuyalım. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bir tane benlik az en az iki tane eşantiyon istiyoruz. Teşekkürler.


Muhtelif Evhamlar Kitabı – Ömür İklim Demir


Bu kitaptan bahsetmeden önce size bu kitabı bulma hikayemi anlatmak istiyorum çünkü hikayeleri çok seviyorum hele ki yeni şeyler keşfetme hikayeleriyse yaşamaya anlamaya ve dinlemeye de bayılıyorum çünkü hikaye bizim işimiz :). Yine bir gün YKY’de gezerken Ankara Kızılay’dakine gidenler bilir orta kısımda yeni çıkan ya da önerilenler olur. Onları incelerken Ömür İklim abimiz gözüme çarptı. Kitap kapağı olsun adı olsun resmen beni çekti ve elime alıp incelemeye daha sonra alınacaklar listesine ekledim nitekim ikinci gidişimde de aldım. Bu sefer kasanın hemen yanındaydı yani özellikle önerilen kısımda ya da öyle bir şey :). Kısa sürede ikinci baskısını yapan bu kitap eminim ki uzun süre çok satanlardan olacak.

Gelelim kitabımıza, kısaca söyleyeyim; ba-yıl-dım. Bir solukta okudum demek isterdim ama kutlamam gereken bir doğum günü vardı <3, iki solukta okudum. Zaten öyle ki ilk hikayeyi bir çırpıda okuduktan hatta okurken o kadar heyecanlandım ki çok iyi kitap çok iyi kitap diye bir daha heyecanlandım. Anlatımı o kadar güzel ki elimden bırakamadım. Mizahı, dili, akıcılığı dört dörtlük bir hikaye kitabı. Hele bir de birbirine bağlı hikayeler vardı ki arada tadından yenmiyor. Hüzünlendirdi ama kahkaha da attırdı. İşte öyle bir kitap, kesinkes şiddetle Ömer İklim beyefendiyi okuyun, okutturun arkadaşlar. Pişman olmayacak bir de dua alacaksınız :). Ömer İklim Bey siz de lütfen daha çok yazın.

“Malumunuz, ölüler yokluklarıyla var olur, anılarla yaşar.”

“Kibrit kutularının sırtındaki kelimeyim ben: Vasat.”

“’Birçok insan, mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur’ demiş Dostoyevski.”

“Bütün hatalarımı ve pişmanlıklarımı silecek, başıma gelen her şeyi, sanki ona varmak için yaşamışım gibi haklı gösterecek bir amaca ihtiyacım var.”

“Sevdiğin kadından nefret edecek hale gelince, çoraplar, gömlekler, kravatlar, danteller birer kurşun ağırlığa dönüşüp adamı dibe çekiyormuş. “

“’Nasıl hiçbir şey yahu?’ dedi çatallı sesiyle, ‘Herkesin bir şeyi vardır be. En azından derdi, tasası vardır’ dedikten sonra ….”

“Her yeni yıl, her doğum günü, her ayın biri ya da her pazartesi yeni bir insan olmak için uyanırdım. Hele güneşli bir günse, bütün dünyayı değiştirebileceğimi sanırdım.”

“Ne diyeyim, huzur tuhaf şey arkadaş, ancak kaybedecek bir şeyin kalmadığında gelip seni buluyor.”

“Hatta kimse seni tanımadığı için unutanın bile olmadı.”

“Duymuyorum seni anne, hayatla meşgulüm.”

Şimdilik bu kadar yakında sürprizlerle geleceğim J, kendinize iyi bakın, sanatla ve sevgiyle kalın.

13 yorum:

  1. Teşekkürler. Yeni yazarlar tanıma merakı ve hevesi, edebiyata gerçekten ilginin belki de en ilk göstergesi gibi geliyor bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz okuduktan sonra kaçınılmaz oluyor zaten, yeni yazarlar keşfedip okuma isteği ☺️.

      Sil
  2. Tolstoy İnsan Ne İle Yaşar kitabını tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler öneriniz için bakacağım, zaten Tolstoy okuyalı baya oldu bu da iyi bir başlangıç olabilir ☺️.

      Sil
  3. Kısacık kitap hemen alıp okuyun, güzel hikayeler var ☺️.

    YanıtlaSil
  4. Öykü benim de en sevmediğim türlerden biridir :-( Öyküde yarım kalmışlık duygusunu hissediyorum. kendimi tam bir olaya ya da kahramana kaptırmışken pat diye bitiyor. halbuki ben dizi izler gibi o kişiyi takip etmek istiyorum. bu yüzden öykü bana hitap etmiyor.

    yine de sana iki isim önerebilirim. mahir ünsal eriş'in olduğu kadar güzeldik kitabını severek okumuştum. özellikle benim adım feridun öyküsü çok güzel. öyküyü çağan ırmak film yapmış. eskilerden de necati cumalı'yı seviyorum. susuz yaz ve ay büyürken uyuyamam kitaplarını yıllar önce okumama rağmen bazı öyküleri hâlâ hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa ne güzel öneriler. İlk yazarın adını sık sık duyuyorum, onu ciddi düşüneceğim artık önerinden sonra 😄. Susuz Yaz deyince de aklıma filmi geldi, acaba o hikayenin filmi mi? Emin olamadım, ona da bakayım. Yalnız Ay Büyürken Uyuyamam adı çok güzelmiş, direkt çekti beni 😄.

      Sil
    2. Evet, o hikayenin filmi. hatta Ay Büyürken Uyuyamam'ı da birkaç yıl önce filme çektiler ama pek iyi eleştiriler almadı.

      Sil
    3. O zaman filmine bakmasam da olur herhalde ☺️

      Sil
    4. İnsanın fikri zamanla nasıl değişiyor. Artık öyküleri seviyorum :-)

      Benim bu sene okuduğum kitabı sen iki sene önce keşfetmişsin. Bizden bir adım öndesin Öneri Makinesi :-)

      Sil
    5. Güzel bir değişiklik olmuş, yeni hikayeler gelsin o zaman :).

      Estağfurullah hocam, sizin yanınızda :).

      Sil
  5. Nasıl güzel tesadüf olmuş, benzer şekilde tanışmışız Muhtelif Evhamlar Kitabı'yla ve ortak alıntıları not almışız :)) Diğer iki kitabı da okumak isterim, Ahmet Büke hiç okumadım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dimi dimi 😊 Ben de senin yazını okuyunca öyle düşündüm. Ahmet Büke bence hemen alıp okumalısın, harika öyküler yazıyor 💜

      Sil