Okunulası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Okunulası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2017 Perşembe

#17 Çelınc 17. Gün

Ayy kaç zamandır ne film izliyorum ne de doğru dürüst kitap okuyorum. Bu çelınc iyi geldi en azından blog hareketleniyor, siz de sağ olun yorum yapıyorsunuz. Ben, kim beni, benim hayatımı veya benim hakkımda bir şeyleri merak eder diyordum ama yorumlarınız beni şevklendirdi ve ben buralara kadar geldim, teşekkürler. Bu ne ya veda mı ediyorum noluyor, hopp dur orada daha yeni başladık gelsin meydan okumalar gitsin mimler. Hadi son soruyla bu çelıncın kapanışını yapıyor ve
Devamını Oku »

1 Şubat 2017 Çarşamba

#17 Çelınc 16.Gün

Son iki hadi bakalım :), hala gelmedi çelınc önerileriniz bakın boşlukta kalcam :).

16. Kağıda bir şey çiz ve bize göster.

Hıhhh tam adamına söyledin, ben kim çizim yapmak kim. Yani herhalde hayatta en çok istediğim şeylerden biridir keşke resmetme yeteneğim olsa şöyle ajandama, not defterime, oraya buraya küçük
Devamını Oku »

31 Ocak 2017 Salı

Bizim Dünyamız - Thich Nhat Hanh

Bu ad bir yerden tanıdık geliyor mu? :) Evet evet pazar altılısı yazımda bahsettiğim Sinek Sekiz yayınevinden bir kitap. Yazıyı yazdıktan sonra kendimi resmen gaza getirip kitabı aldım, mutluyum :). Bu arada bazı okumak istediğim kitapların baskısı tükenmiş görünüyor sitelerde fakat İrem Çağıl yeniden basılacağı müjdesini vermiş :) Beklemedeyiz. Bu arada da ben baskısı olanları okumaya bir yandan başladım. İlk aldığım kitap da Bir Zen rahibinin barış ve ekoloji hakkındaki düşünceleri alt
Devamını Oku »

#17 Çelınc 15. Gün

Şaka maka yavaştan bitiriyorum bir meydan okumayı, hani bana tebrik :). Bu bitiyor madem gelsin mimler, meydan okumalar yazın yorumlara, katılacağım :):) Hahaha, yok hepsine katılamam en kısadan olanlara katılırım belki :). Bitiyor dedik de son üç yani, devamını da yapacağım :).

15. On beş yaşındaki birine vereceğin nasihat ne olurdu?

Yani nasihat değil nasihatlar verilebilir fakat ben kimim ki nasihat vereyim o da ayrı mesele :). Neyse
Devamını Oku »

30 Ocak 2017 Pazartesi

#17 Çelınc 14. Gün

14. Keşke arkadaşım olsa dediğim ünlü?

Ohhh çok güzel soru geldi :). Düşünsem aralarından seçemem belki ama bu soruyu okuduğumda aklıma bir isim geldi çünkü ben büyük takipçisi olduğumdan hep komşum olsa komşum olsa diye gezen biriyim :). Kim mi? Mabel Matiz :). Ondan müthiş bir arkadaş olurdu. Multi yetenek, iyi kalpli (en azından görüğümüz kadarıyla ), çok yönlü, sanatsever, beste yapar, söz yazar, şarkı söyler,
Devamını Oku »

29 Ocak 2017 Pazar

Hikayeler #4

Merhabalar, nasılsınız? Nasıl geçiyor günler? Benim bu aralar çokça bolca şansa ihtiyacım var, bana şans dileyin, gönderin :). Ben bugün üşengeçliğimi kırmak istedim ve art arda yazıları yayınlıyorum. Birkaç gündür hazır yayınları bile yayınlamaya üşeniyordum bugün bir dur diyebildim neyse ki ve yine süper kitap önerileriyle karşınızdayım :). Bir de aşağıda ilk karşılaştığım bir sorun oldu nedenini bilmiyorum ve çözemedim son çare olarak da gri alt
Devamını Oku »

#17 Çelınc 13. Gün

Hepinizin istediği, hayali gerçek olsun, benimki de :).

13. 10 yıl sonra nerede, nasıl yaşamak istiyorsun?

Sevdiğim insanlarla, sevdiğim bir yerde, bir sürü insan dışındaki canlıyla beraber, çeşitliliğin çok olduğu, toprakla iç içe, huzuru bulduğum, mutlu olduğum ve ettiğim evim diyebileceğim bir yerde :).


Devamını Oku »

#17 Çelınc 12. Gün

Ayyyhh, noldu bana nazar mı değdirdim kendime, bir iki gündür üşengeçliğim üstümde hazır yazıları bile yayınlayamadım, çelıncda nerede kaldık noldu kaçırdım ama yetişeceğim. Yeni yazıları hazırlıyorum, görüşmek üzere :).

12. Son 10 yılda hayatında neler değişti?

Her şey.


Mabel Matiz - Yaşım Çocuk

Devamını Oku »

26 Ocak 2017 Perşembe

#17 Çelınc 10 Gün

10. Asla unutmak istemediğin anın.

Hımmm, gün geçmiyor ki bir tane zor olmayan soru gelmesin :). Valla çok geniş bir soru ben daraltıyorum ve blogda unutamadığım bir anımı düşüneyim. Düşünüyorum. Sanırım beni aşırı aşırı mutlu eden yorumları unutmak istemem çünkü beni yazmaya teşvik ediyor, buraya verdiğim emeğin geri dönüşü olduğunu gösteriyor ve beni çok mutlu hissettiriyor. O yüzden blogla alakalı bu anımı unutmak istemem :).


Multitap - Battaniyem




Devamını Oku »

25 Ocak 2017 Çarşamba

#17 Çelınc 9. Gün

9.Göç etmek zorunda kalsan yaşamak için seçeceğin ülke?

Tabi zorunda olmasın isteyerek olsun. Hımm, valla seçmekte zorlanacağım bir soru daha çünkü ben her yerde yaşamak, kültürünü tanımak isterim. Aklıma birçok seçenek geliyor tek bir tane seçemem ama bir baştan başlayayım :). Eskiden beri neden bilmiyorum, İtalya'ya hiç gitmediğim halde içimde bir sıcaklık var oraya karşı ne zaman orası hakkında bir şey okusam görsem mutlu oluyorum, içimi bir sıcaklık kaplıyor. Mutfağını da çok seviyorum. Bir de diline de merakım var ders almışlığım da vardır, oraya gidip devamını getirmek isterdim, konuşmak çok güzel ve kulağıma hoş gelen bir dil. Bu nedenlerden ötürü ve en azından bu hissin kaynağını görmek güzel olurdu ama bunun dışında Avrupa'yı, Asyayı, Afrika'yı, Güney Amerika'yı, Avustralya'yı, Kuzey Amerika'yı kısaca tüm dünyayı merak ediyor, yaşamak, yaşamasam bile görmek bir süre kalmak isterim. Ülkeyi geçtim kıta kıta bahsediyorum farkındaysanız çünkü bir iki ülke yeterli cevap gelmiyor bana :).


Can Kazaz - Kırlangıçlar gibi


Devamını Oku »

24 Ocak 2017 Salı

#17 Çelınc 8.Gün

8. Bir dahaki hayatında kim olmak isterdin?

Şaka maka yapıyorum şu meydan okumayı düzenli olarak hem de neredeyse yarısını katettik yolun :). Bugünkü soruyu da hiç düşünmedim yazarken artık bir şeyler düşüneceğiz :)

Herhalde iyisiyle kötüsüyle sevabıyla günahıyla yine kendim olmak isterdim. Şimdi başkası uzaktan iyi hoş görünür bilmezsin derdini tasasını,davulun sesi uzaktan hoş gelir yani ve yine bilumum atasözleri :). Yine bir soruya atasözlerimizle cevap vermişim :). Neyse ben yine ben olmak isterdim herhalde ama farklı zamanlar ve mekanlar olsa fena olmaz hani :). O da madem bir daha geliyorum dünyaya yeni bir şeyler göreyim diye:). Hep aynı hep aynı :).


Athena - Kendi Yolumda


Devamını Oku »

23 Ocak 2017 Pazartesi

#17 Çelınc 7. Gün

7. Eğer bir hayvan olsaydın hangisi olurdun?


Nilipek - Senden Uzakta



Kesinlikle köpek olurdum. Zaten arada düşünmüyor değilim acaba önceki hayatımda köpek miydim diye, belki de çok sevdiğimden. Sadığım, sevdim mi severim, ilgiyi severim, boğazıma düşkünüm falan filan. Bir de burada da belirteyim yıllardır aşağıda koyacağım videolardan birinde başkarakter olmak istedim, hala arada açıp izliyorum, onlarla duygulanıp sevinip bir gün onlar gibi olmanın hayalini kurup ömrümün o anının gelmesini bekliyorum :) Bence artık olmalı :). Bu video sadece örnektir bu arada, daha çok izliyorum da :)




Köpek olmasaydım da bukalemun falan olurdum kaçmak yerine olduğu yerde kalıp renk değiştirerek hedef falan şaşırtırdım, varmış da yokmuş gibi görünüp canımın istediğiyle istediğim zaman muhattap olurdum. Süper kahraman gibi gücün var daha ne olsun bir de ağırkanlı hayvanlar, bir takım üşengeçlikler, renk değiştirmelerinden belli. Dilleri de çok çok hızlı yemek konuşunda hem olduğu yerde kalıyor hem doyuyor yok böyle bir hayat. Etrafta gördü mü yemek dil hooppp dışarı zaten hızlı. Zaten dedik ya ağırkanlı pek hızlı da değil, yattığı yerden yine bir diğer süper gücü diliyle hominide gırtlak gubidi gandi yan gel yat keyfim. Keskin gözlerinden biri bir yöne bakarken diğeri başka yöne bakabiliyormuş. Bir taşla iki kuş, iki bakışa gerek yok, yine bir rahatlık bir güzellik. Hala sırları tam olarak çözülemeyen karmaşık hayvanlar, zekiler zeki olmasalar bu kadar yan gel yat üniversitesi bitirmezlerdi herhalde, armut piş ağzıma düş kolay değil yani :). Ha bir de ağaçta yaşıyorlar başka bir güzellik. Tam benlik süper hayvanlar :). Bir de böyle gözleri patlak patlak çok tatlılar, ağır ağır pıt pıt yürüyorlar :).




Bu arada benim bukalemun görüp sevmişliğim var artık ne kadar sevilebilirse :). Baya ağaç oldum kolumda, bacağımda gezindi çok tatlı bir şey böyle pıt pıt pıt tırmanıyor. Bir de benim karşılaştığım gözlerini öyle yavaş açıp kapıyordu ki çok tatlıydı aynı ben, bir üşengeçlikler tembellikler falan :). Gerçi zavallıcığı düşürdüm de neyse ki kaçmadı ve NEYSE Kİ bir şey olmadı yine de baya alıştık birbirimize :).

İşte böyle benim cevaplarım, sizinkileri de merakla okuyacağım :).


Dipnot: Fotoğrafı aşağıdaki linkten aldım, bukalemunlar hakkında da bir makale okuyabilirsiniz :). İlginç hayvanlar :).

http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/eylul_2015/renklerin-dili/2564

Devamını Oku »

21 Ocak 2017 Cumartesi

Atıştırmalık #3

Merhabalar, yine bir atıştırmalıkla sizlere iki film ve bir kitaptan bahsedeceğim. Bu arada ben de Kara Komedi listesi hazırlamaya devam ediyor bir de hikayeler (küçük bir güncelleme var orada bir bakın:)) serimin yeni listesini yazıyorum. Umarım ikisi de yakın zamanda blogda olacak :) Sizlerden de bazı öğretmen ve öğrenci arkadaşlarımın tatili başladı, umarım güzel planlarınız vardır. Güzelce dinlenin, okuyun, tanıyın, keşfedin, gezin tozun tadını çıkarın :). Ve en az bir yeni şey deneyin, yeni bir şeyler tadın, görün, okuyun, gezin size iyi gelecek :). Büyük bir şey olmasına gerek yok, sizin için yeni ilk olan herhangi bir şey yapın, hatta gelin bana da yorum olarak da yazın :).

La Piscine - Jacques Deray (1969)




Bu filmi de Sade ve Derin blogunda gördüm, merak ettim ve izlemeden önce tesadüf öğrendim ki A Bigger Splash filmi aslında bu filmin yeniden yapımı imiş. Tek bir şey söylemek istiyorum Alain Delon <3 :). Filme gelirsek de ortalama bir suç gerilim filmi, pek objektif olamıyorum dönemin modası beni benden alıyor gerçekten. Renkler, dekor, kıyafetler çok güzel.

A Woman Under Influence - John Cassavettes (1974)




Gena Rowlands'ın muhteşem bir performans sergilediği John Cassavettes filmi. Ben baya sıra sıra izliyorum Cassavettes filmlerini ama hiçbirini sevmiyorum Gloria kadar. Ama izliyorum yine de çünkü güzel filmler. Ama daha rastlamadım Gloria gibisine.

Kabuk Adam - Aslı Erdoğan 




Uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı Aslı Erdoğan, birçok kitap yorumlarında okudum, gördüm ismini ve bu kitapla bir giriş yapmış oldum. Ara ara tekrar edilen yerler olsa da ben çok beğendim, su gibi aktı. Yazarın da ilk kitabı benim de okuduğum ilk kitabı. Sıra sıra tüm eserlerini okumam için sanırım bu kitap vesile olacak :). Bu arada kapağına ve rengine bayıldım. (Ayraç Eskişehir'den, selam olsun :))



Öneri Makinesi'ni sosyal medyada takip edin.

Twitter
Tumblr
Soundcloud
Devamını Oku »

#17 Çelınc 5. Gün

5. Her zaman ve bazen özlediğin iki şey?

Huzurlu bir ortamda yaşamak ve (bu aralar) Ankara'da üniversitemin ilk iki senesi.


Mabel Matiz - Yıllar Saçlarına
Kalben - Haydi Söyle





Devamını Oku »

20 Ocak 2017 Cuma

#17 Çelınc 4.Gün

4. Etrafındakiler hangi sorunun çözümü için sana gelirler?

Valla öyle bir Güzin ablalık durumum yok, baya yakınlarım dertleşmek için, fikir danışmak için gelir çok çok. Durduk yere hiç öyle aman şu sorunum var dur şunun alnında sorun çözücü, alanında uzman yazıyor bir danışayım diyen yok yani :). Ya da ben hatırlamadım, bilmiyorum. Belki de onlar bana gelmeden seçip anlatıyorlarsa bak onu bilemem :). Ben bu soruyu biraz manasız buldum belki de ben farklı yönden düşünüyorum bilemeyeceğim yani. Arkadaşımın, ailemin derdi var anlatası da varsa gelir anlatır herhalde ayy bu anlamaz bunu geç, bu sorunda uzman bir gidip sorayım demez herhalde :). Sonuçta amaç paylaşmak yani, yükü hafifletmek. Akıl akıldan da üstündür (ve bilimum atasözlerimiz :)) Kendimi düşünüyorum; şuna şunu sorsam, kalanına şunu sorsam, o pek anlamaz onu geç buna danışayım demiyorum herhalde. Diyor muyum acaba bilemedim, blogger kendini sorgulamaya girişti yine, hadi ben kaçar :). Aşağıya da manalı şarkı koydum, halledebilir, üstesinden gelebilirdik falan diyor :). Bu challenge'ın baya kendi içinde bir abur cuburu, müzik arşivi oldu Türkçe alternatif hem de kendiliğinden ama bu ayrıntıyı fark etmek hoşuma gitti bir anda, devam ederim ben böyle sorulara manalı şarkılarla :):):)



Birileri - Halledebilirdik




Öneri Makinesi'ni sosyal medyada takip edin.

Twitter
Tumblr
Soundcloud
Devamını Oku »

18 Ocak 2017 Çarşamba

#17 Çelınc 2. Gün

Ahh ahha kendi ellerimle kendimi yaktım, ben nasıl oldu da bu challenge'a katıldım bilmiyorum, evet sorular çok güzel, okuması da çok güzel ama gel gör ki yazması çokkkk zorr. Yani önceki yazımda bir de gittim neler yazdım, düşündükçe aklıma geldi yazsana en başa büyük puntolarla üşengeçlik diye. Gerçi siz bilirsiniz benim üşengeçliğimi, merakımı ama birkaç anı anlatırdım bu konularda güzel olurdu ben neler seçtim :). Bir de benim unutkanlık ve sakarlık anılarım var ki sormayın :). Bakın soru yok ya nasıl döküldü maddeler.  Neyse sağlık olsun :). Bir daha böyle bir şey olursa artık yazacağım bunları içimde kalmasın :). Gelelim bugüne ama bugünde çokkk zor şu kaçma hakkımı kullanacaktım da vazgeçtim benim için yine çok kişisel bir soru yani sonuçta binbir türlü yolu vardır kalp kazanmanın beşten fazladır elbet ama beş tane seçmek gerek, oyunu kuralına göre oynayalım :). Zaten kastım da genel olarak tüm insanları kapsıyor özel bir durum değil ama bu sefer kaçamaklı cevaplar vermeyi umuyorum. Umarım yine yazdıktan sonra pişman olup aklıma başka şeyler gelmez :). Hadi başlayalım ama müziksiz asla 😊😊


Athena - Ses Etme



1. İyi bir insan olması

Lami cimisi yok, iyi insan olması, iyi bir kalbi olması işte. İyiliğini görürsem mesela küçük büyük fark etmez ısınırım o insana, saygı duyarım. Tabi ki dünya iyi kötü diye ayrılmıyor ve biz de beyaz siyah değiliz ve herkese göre değişir bu durum tek bir duruma iyi kötü diyemeyiz falan filan da (anladınız işte :)) ama yine de şu ölümlü dünyada iyi bir şeyler için çabalaması, iyi niyeti, iyi kalbi olması insanın beni mutlu eder. Bir de esprili ise ohh ne güzel bir insandır o :).

2. Multi yetenek/ Çok yönlü olması

Sinemayla ilgileniyor, resim yapıyor, enstrüman çalıyor, gönüllük de yapıyor, yazı da yazıyor onunla haşır neşir bununla da ilgiliyse o insanla konuşmak da arkadaş olmak da çok zevkli. Ben böyle insanlara saygı duyuyorum. İlla bir şeyler öğrenirsin bu insanlardan. Zaten genelde bu tür insanlar çok zeki olur ve ben zeki insanları çok severim. Kendi başına madde olsa olur :). Sherlock sevgimden anlamışsınızdır :)

3. Sanatla ve doğayla ilgili olması

Sanatın hiç fark etmez herhangi bir dalıyla ilgiliyse o insan benim canım, çok severim. Sanat güzeldir çünkü :).Yine aynı şekilde doğayı seviyor, ağacı, böceği, bitkileri, hayvanları seviyor değer veriyorsa o insan yine güzel insandır.

4. Pozitif biri olması

Genelde olaylara iyi yönden bakan her kötü şeyde bile iyiliği gören çabuk sinirlenmeyen böyle mutlu insanlar benim de moralimi düzeltiyor. Samimi, dürüst, pozitif insanlar beni de iyi yönde etkiliyor, güzel enerji veriyorlar bana o yüzden böyle pozitif insanlar önemli, onlar bulunması zor, nadir bulunanlardan, sahip çıkalım :).

5. İyi bir dinleyici olması

Böyle lafı ağzına tıkmayan seni dinleyen dediklerine önem veren kendisi konuştuktan sonra sen konuşurken de dinleyen dinlediği gibi değer de veren insan da benim canımdır. Dünyanın en saçma şeyini de söylesem beni canı gönülden dinliyorsa ben o insanı daha da severim :). İyi dinleyen insanın empati kurma becerisi de yüksektir bu da benim için değil hayat için önemli bir şey zaten.


Ayy yine çok zorlandım kesin aklıma başka şeyler gelecek sonradan ama yapacak bir şey yok zaten insanları sevmenin beş değil beş bin yolu vardır siz yeter ki sevmek isteyin :).
Devamını Oku »

17 Ocak 2017 Salı

#17 Challenge 1. Gün (Meydan Okuma Yaptım)


Hemi de ilk kez. Aslında ilk kişisel çelınc diyelim çünkü 2015'ten beri bir okuma çelıncına iki senedir inatla devam ediyorum :). Bu aralar çok istediğim bir olaydı, sevgili Fermina Daza'nın blogunu okurken çelınc var dedi bir bakayım deyip hem yeni bir blog keşfettim hem de çelınç buldum (bakınız):). Kişisel olmasına rağmen yapasım geldi. Zaten dedim ya bu aralar böyle okuma olur soru olur çelıncları yazın bana yapacağım :). Yapasım geldi bir kere hazır yakalamışken de yapayım dedim. Sorular ve renk kandırdı mı beni bilmiyorum ama girdik bir kere bu yola :). Normalde pek atlamam böyle şeylere ama atladım bu sefer şimdi de el mahkum yapacağım :). Lakin ben başladım yazmaya ama daha ikinci soruda bir zorlandım sonra dedim ki ben madem yapacağım dedim yapayım ama her soruyu değil. Hem yapmak isteyip hem zorlanınca böyle bir çare buldum. Kendimi sıkmak istemeyince sonuç böyle oldu, arada kaçıp tekrar geleceğim yani :). Ama bazı kaçamaklar dışında çoğunu yapacağımdan emin olun. Bir meydan okumayı da tam yap dediğinizi duyar gibiyim :). Çok tatlı olan bu çelıncı yapanınız olur da yorum bırakmaz ise aşağıya darılırım. O yüzden siz de katılırsanız ve yazarsanız, yorum bırakın, hepsini okumak istiyorum. Dediğim gibi ben ara ara bu 17 soruyu yapacağım affınıza sığınarak. Şimdi gelelim ilk soruya ama müziksiz asla :)


Yüzyüzeyken Konuşuruz - Ne fark eder?



1. Beş sözcükle kendini anlat.


Şekerim ben beş sözcükle anlatılacak insan mıyım aşk olsun, bana kelimeleri bırak cümleler yetmez ayol desem havalı olurdu ama demeyeceğim :). Şimdi üç olmaması iyi genelde böyle sorular üç olur ya, seçmeyi iyice zorlaştıran ki ben sınırlamayı pek sevmem zaten açıklama falan da yaparım ama beş sözcük en azından biraz daha seçmeyi kolay kılıyor olabilir. Bir düşünelim. Şimdi aslında bunu başkaları söylese daha doğru olur herhalde ama elimden geldiğince objektif olacağım. Sanırım muhalefet, değişken, sıkılgan, güler yüzlü, komik. Muhalefet bana çokça denildiği için yazdım, yoksa hiç değilim :P, ne denirse yaparım. İlk seferde dengesiz yazdım ama öyle değil aslında ruh halimde gelgitlerin çok olmasından kaynaklı bir değişkenlik var; çabuk parlayabilirim ya da mutlu olabilirim ama bir anda melankolik de olabilirim; değişken, kararsız hallerim olmuyor değil. Aşırı derecede herhangi bir şeyden çok çabuk sıkılabilirim aslında sıkılganın anlamı utangaç diye geçiyor benim kastım o değil, her şeyden çok çabuk sıkılma, bırakma ya da vazgeçme durumum var pek sevdiğim bir özellik olduğu söylenemez ama neyse ki her zaman değil :). Genelde güler yüzlüyümdür, sürekli bir sırıtma halim vardır, gülecim yani işte çoğu zaman. Hatta sinirlendiğimde veya ciddi durumlarda da gülebilirim ama o genelde başka duyguların dışa vurumu oluyor :) ve bence komiğim anlamıyorlarsa onların sorunu :)) (belki de kibir yazmalıydım hahaha:). Çok zormuş ya bu soru ilk sorudan bir kaldım. Açıklama yaparım dedim ben bak yetmedi sadece beş kelime.
Devamını Oku »

14 Ocak 2017 Cumartesi

Bir Yayınevi 6 Kitap (Pazar 6'lısı)



İlk pazar altılısını ben yazıcam, en önce ben, hep ben :):). Merhabalar, saat 00.00 oldu, pazara girdik, yine bu bölümle jet bir şekilde karşınızdayım. Resmen bekliyormuşum, pazar olsa da yayınlasam diye :). Bu haftanın konusu başlıktan anladığınız üzere bir yayınevi altı kitap. Lakin ben zaten kendi blogumda böyle bir bölüm yapıyorum şuradan ve şuradan örneklerine ulaşabilirsiniz. Bu bölümlerde bir yayınevi seçip o yayınevinden size beş yazar ve kitap öneriyorum o yüzden ben bu bölümde okuduklarım değil de okumak istediklerimi seçtim. Yani hiçbirini okumadım ama deli gibi okumak istiyorum. Peki ben hangi yayınevini seçtim? Belki bazılarınızın bildiği,çoktan okuduğu ya da instagram'da sevgili İrem Çağıl'ı takip edenler bilirler ve anladılar bile tabi ki Sinek Sekiz'den bahsediyorum. Bu konulara ilgim olduğundan, özellikle birkaç eğitimden, sunumdan ve bu yaşamı görüp az çok yaşadıktan sonra birkaç izlediğim filmi de sayarsak bu kitapları kesinlikle okumak istiyorum. Sizin de ilginiz varsa bir bakın ben de bu yayınevinin okumak istediğim kitaplarını bir bir sıralayayım :). Ama önce yayınevinden ve amaçlarından biraz bahsetmek istiyorum. Aslında onlar şurada çok güzel anlatmışlar ( http://www.sineksekiz.com/about/ ). Ben de biraz bahsedeyim, sürdürülebilir yaşam, permakültür, ekoloji, ekolojik yerleşkeler onların başlıca konuları olabilir. Bu uğurda kitap basımlarında kapaklarında plastik tabaka olmadan, doğal kağıtlar kullanıyorlar. Sitelerinden alışveriş yaparsanız ise size geri dönüşümlü kağıt ve ip kullanarak tek tek elde paketlenmiş kitaplar gönderiyorlar (başka yerlerden alım seçenekleri de var). Çok tatlılar değil mi? Ama onlar bunları tatlı olmak için değil bir amaç uğruna yapıyorlar ve bu çok güzel bir neden. Bu yüzdendir ki ben de yayınevinin sadece bahsettiğim altı kitabını değil tüm kitaplarını okumak isterim :). Bir de uygularsam ne ala :).

1. Şehirdekiler için Sürdürülebilir Yaşam Rehberi - Scott Kellog & Stanley Pettigrew





Adı bile ilginizi çekti değil mi :)? Ben de çok merak ediyorum, arka kapak yazısı da gerçekten bu ilgiyi daha çok attırıyor.

2. Okulsuz Büyümek - Ben Hewitt




Ben bu konuda daha önce de bazı kitaplar az çok okudum ve medyada da eminim görmüşsünüzdür bu tür haberler. Bizzat bu hayatı yaşayan ve çocuklarını okula göndermeyen bir babanın yaşamını okumak eminim çok yararlı olacaktır. Gerçekten öğrenmenin başka yolları olduğunu da öğrenmek ve okumak çok hoşuma gidiyor, bu kitap da güzel bir örnek olacaktır.

3. Bizim Dünyamız - Thich Nhat Hanh




Yine bu dünyayı yaşayan Nobel barış ödülü adayı bir Zen üstadının yazıları. Tanıtım yazısı benim merakımı daha çok arttıran bir etken oldu.

4. Permakülüre Giriş - Bill Mollison




Permakültür hakkında çok az bir bilgim var ve bunu kesinlikle arttırmak istiyorum. Bu konuda izlediğim videolar ve sunumlar bu konu hakkında fikir sahibi olmama sebep oldu ve bu kitapla daha çok bilgi sahibi olmak amacım :).

5. İnadına Canlı; Kadınlar, Ekoloji ve Hayatta Kalma - Vandana Shiva 




Kitabın başlığı, arka kapak yazısı yine bu kitabı merak ettiklerim listeme eklememi sağladı. Dünyada farklı yaşama şekilleri de var diyen bir kitap daha :).

6.  Ekoköyler; Sürdürülebilirliğin Yeni Ufukları - Jonathan Dawson




Yine başka yaşam şekilleri de var ya da yıkım yapmadan, doğayla savaşmadan onunla beraber yaşayabiliriz diyen bir kitap.

Son olarak; tekrardan belirtmek isterim yayınevinin sadece bu kitaplarını değil tüm kitaplarını okumak isterim. Hatta burada yazmadığım ama çokça okumak istediğim başka kitaplar da var. Bunun dışında kapakları çok ama çok güzel bu kitapların, özenilmiş ve kitapların temalarını da yansıtan kapaklar. Böyle bir yayınevinin Türkçe olarak bu konularda kitap yayınlaması belki de bir eksiği kapatıyor. O yüzden de ayrıca tebrik etmek gerekir. Peki siz bu yayınevini duydunuz mu? Hangi kitaplarını okudunuz, okumak istiyorsunuz lütfen yazın :). Bu haftanın pazar altılısını da zevkle yazdım, devamı da gelir umarım.

Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin:

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi

Dipnot: Fotoğrafların hepsi http://www.sineksekiz.com/ sitesinden alınmıştır.
Devamını Oku »

11 Ocak 2017 Çarşamba

Görme Biçimleri - John Berger

Geçtiğimiz günlerde benim ve çoğu insanın sevdiği yazarlardan John Berger'i kaybettik. Hocamın önerisiyle okumayı öne aldığım "Görme Biçimleri" ile tanıştım Bergerle. Elimden bırakamadığım bu kitabı sizlere hala okumadıysanız önermek isterim çünkü Berger'in en azından bir kitabını okumalısınız. Çok değerli ve alanında uzman bir kişi. Kitapları çok değerli, öğreneceğimiz çok şey var onun kitaplarından. "Ben Görme Biçimleri"'ni okuduğumda etkisinden uzun süre çıkamadım.

Kitap 4 makale ve 3 resimli makaleden oluşmakta. Ve bu üç resimli makale öyle bakıp geçmeniz için değil, incelemeniz için konulan resimler. Onlar da denemeler kadar hatta belki de daha fazla etkili derdini anlatmakta.

Bu kitaptan sonra her şeye öylece bakıp sorgulamadan geçemeyeceksiniz.



Kitaptan size az çok fikir verebilecek altını çizdiklerimden sadece bazıları:

"Her imgede bir görme biçimi yatsa da bir imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz aynı zamanda görme biçimimize de bağlıdır."

"Bir erkeğin varlığı o erkeğin yapabileceklerini gösterir. Üretilebilir bir varlıktır onun varlığı; çünkü erkek gerçekte yapamayacağı şeyleri yapabilecek yetkedeymiş gibi davranır. Bu yalancı davranış her zaman onun başkaları üzerinde etkili olmak için kullandığı bir yetkeye yönelmiştir."

"Kadın olarak doğmak, erkeklerin mülkiyetinde olan özel, çerçevelenmiş bir yerde doğmak demektir. Kadınların toplumsal kişilikleri, böylesine sınırlı, böylesine koşullandırılmış bir yerde yaşayabilme ustalıklarından dolayı gelişmiştir."

"Erkekler davrandıkları gibi, kadınlar ise göründükleri gibidirler."

"Reklamlarla her birimize bir nesne daha satın alarak kendimizi ya da yaşamlarımızı değiştirmemiz önerilir.
 Aldığınız bu yeni nesne der reklam, sizi bir bakıma daha zenginleştirecektir - aslında o nesneyi almak için para harcayarak biraz daha yoksullaşacak olsanız bile."

"Reklamın amacıysa,seyircide içinde bulunduğu yaşamdan bir ölçüde memnun olmadığı duygusunu kamçılamaktır."
Devamını Oku »

8 Ocak 2017 Pazar

Bu Yıl Okumak İstediğim 6 Kitap (Pazar 6'lısı)


Merhabalar, bugün ilk kez bu bölümle buradayım ve çok heyecanlıyım :). Uzun zamandır yapmak istediğim bir bölümdü çünkü takip ettiğim sevdiğim blolarda okumak çok zevkli oluyordu. Üşengeçlik markam zedelenmesin diye uzak durdum falan ama bu aralar çok yapasım varken sevgili Esseve Rin ocak temalarını açıkladı ve bu ayın konularını yine çok sevdim. Şimdiden iki tanesini kafamda kurdum bile. Birincisi bu tabi ki. Bu arada bu ay sanırım üçünü kesin yazacağım. Ya işte böyle, ilk kez bu bölüme atladım, öyle atlanılıyor mu onu bile bilmiyorum ama yazdım artık attıramazlar beni herhalde :). Sanırım bu yukarıdaki resmi paylaşmak da şart. Bu arada ben morunun olduğunu biliyordum ama blog yazısında pembe vardı o da çok tatlı ama moru istedim diye google da arattım bulmak için rengi :). Severek takip ettiğim Yorum ,Atölyesi blogunda sevgili Esma'nın yazısında buldum ve çaldım :)). Esmacım sevgiler :). Nasıl yazmak istediysem artık şu yaptıklarıma bakın :). Üşengiçlik markamı zedeleme ihtimalime rağmen didindim, uğraştım, çaldım, çırptım; kolay olmadı yani :).

Bölümü başlıktan anlayacağınız gibi okumak istediğim altı kitap lakin ben kaç altı kitap okumak istiyorum ben bile bilmiyorum. İstemek bedava zaten. Ben de çok istiyorum ama altısını yazacağım. Siz benim kaç sitede sepetlerimi, defterimi, ekran görüntülerimi, bir de bilgisayarda imlediklerimi görseniz altı sayfa çıkar herhalde. Dedim ya istemek bedava. Tabi ki ben şimdi altı tanesini seçeceğim. Bu altılı için yıllardan bahsedeceğim haberiniz olsun :). Bu arada bunlar istek listem olabilir, subliminal bir mesaj vereyim okuyucularıma :))) zaten fark ettiğinizi umduğum bir diğer durum da kitaplarımı sevdiğim çikolatalarla fotoğraflıyorum bilmem anlatabildim mi :))

1. 1Q84 - Haruki Murakami




Hazır Murakami ile tanışmış sevmişken (bknz.) uzun zamandır çok ama çok istediğim bir kitap olan bu kitabı artık bu sene okumak istiyorum. Zaten Radiohead'in en sevdiğim şarkılarından olan "Identikit" şarkısındaki "sweet faced ones nothing left inside" sözlerinin bu kitaptan geldiğini duyduktan sonra, Yorke abimiz sevmişse biz b.. yemek düşer demek geliyor içimden de demeyeyim :).

2. Ağır Roman - Metin Kaçan




Yine yıllardır okumak istediğim bir kitap. Filmi de var ama önce kitap felsefemden dolayı hala uzun zamandır sepetimde umarım bu sene okuduklarım da olur.

3. Yolda -Jack Kerouac




Bu kitabı ilk Johnny Depp'in bir röportajında duydum. En sevdiği kitap olduğunu söylemişti. Ben de o zamandan beri okumak isterim. Gel zaman git zaman yıllar oldu hala okuyamadım :). Bu sene olsun.

4. İnce Memed - Yaşar Kemal




Aşırı derecede okumak istediğim bir seri ama biraz da çekiniyorum. Bu sene umarım okurum ve burada da öneririm.

5.  Ripley Serisi - Patricia Highsmith




Yine izninizle yıllardan bahsedeceğim. Yıllar önce günlerden bir gün bir kitapçıya girer yüzde elli kısmına her zaman olduğu gibi bakar ve oradan bir polisiye sever olarak bu serinin birinci ya da beşincisini evet beşincisini bilerek veya bilmeyerek alırım. Evet, hatırlamıyorum sonuçta yıllardan bahsediyoruz.  Sonunda birincisini veya beşincisini önce veya sonra bir şekilde alırım lakin diğerlerinin baskısının kolay bulunmadığını öğrenmem de geç olmaz. Sonra seri eksik olduğunda bu iki kitap yıllardır bekler kütüphanede ta ki geçen sene Can Öz'ün twitter hesabından yeni kapaklarla bu serinin yeni basımını paylaştığı tweeti görene kadar. O zaman artık başlarım diye düşünüp hala başlayamamakla beraber bu listede olmayı hak eden ve polisiye sever biri olarak bu kitabı okumayı bu sene çok ama çok istiyorum, teşekkürler.

6.  Tutunamayanlar - Oğuz Atay




Gördüğünüz gibi bu listedeki her kitabın hikayesi var çünkü yıllardan bahsediyoruz. Yıllardır isteyip de okuyamadığım kitaplarla bir kez de burada bu bölüm sayesinde yüzleşmek fena olmadı hani :). Yine yıllardır okumak istediğim ne gücümün ne de azmimin yettiği, yani gözümü korkutan kitaplardan bu kitabı da bu sene çok okumak istiyorum.

İşte istediğim dağlardan altısı bunlar. Biraz sohbet biraz gevezelik ve bol kitapla bu pazar altılısının ilkini yapıyorum umarım devamı da gelir ki gelecek. Şimdiden bir tanesini yazdım. Ben yazarken çok eğlendim umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Kendinize iyi bakın, bugün pazar çaylı kahveli bol keyifli okumalar yapmanız dileğiyle :).

Dipnot: Fotoğraflarınhepsini İdefix sitesinden aldım.
http://www.idefix.com/

Öneri Makinesini Sosyal Medyada Takip Edin :)

https://soundcloud.com/ms-m-5
https://www.tumblr.com/blog/mubblr
https://twitter.com/onerimakinesi
Devamını Oku »