leyla ile mecnun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
leyla ile mecnun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2022 Cumartesi

8 Dijital Yerli Dizi (Yeni Sezon Atıştırmalık 1)

Son zamanlarda dizilere yöneldim, daha sakin kafa yormayan kolay akan şeyler tercih edince art arda çok fazla dijitale yapılan iş izlemiş bulunmaktayım. Bir de komedi ağırlıklı bir liste daha yapacağım son zamanlarda severek izlediklerimi. Ruh halim bu tarz şeyler izlememe sebep oldu. Böyle böyle 8 dizi izlemişim, daha da birkaç merak ettiğim dizi var. 

Şimdi size de iki önemli sorum var, aşağıdakilerden izledikleriniz var mı? Daha da önemlisi bunu da izle kesin seversin diyeceğiniz bitmiş mini dizi öneriniz var mı? Bekliyorum yorumları! Hadi başlayalım!

Gibi - Exxen

Sevdim, bazı komik olmayan bölümleri de var ama genel olarak güzel bir dizi olmuş. Sanat yönetimine renk şemasına bayıldım. Favori bölümlerim var, olmayan da var ama genel anlamda severek izliyorum. Daha çok İlkkan ve Yılmaz adlı iki yakın arkadaşın günlük yaşamdaki absürt olaylarını anlatıyor. Arada başka arkadaşları gelip gidiyor derken, güzel izleniyor. Şarkılarını bile kaç kere dinledim bilmiyorum :), şimdiden dönemin kült dizileri arasında yerini aldı.

Ayak İşleri - Gain

Caner Özyurtlu ve Volkan Öge işbirliği. Nüfuzlu ve zengin iş adamı Sermet'in ayak işlerini yapan iki iş arkadaşını izliyoruz. Vedat uzun yıllardır bu işi yapıyor ve yanına genç yetenek felsefe düşkünü Evren'i verince aralarında güzel bir çatışma oluşuyor. Dizide verdikleri film referansı olan bölümler çok güzel, Matrix'te koptum mesela. İkinci sezon da daha güzel gelmeye başladı bana, ilk sezonda da bir bölüm var ki Canerim, Volkanım diyeceğim izleyince anlayacaksınız, olağanüstü çok komik! O bölümde Uraz K. beyin konuk olması da ayrıca komik. Ek not; Çağlar Çorumlu çok iyi oyuncu ya, Loş Sohbet'te de izledim baya profesyonel bir kişi. Evren'i de izledim orada farklı bir kişilik tam da hayatımda olması gereken bir arkadaş tuhaflığına sahip, bayılırım :).

10 Bin Adım - Gain

Ya iki minnoş eski sevgilinin 10 bin adım macerası. 10 dklık çok tatlı bir dizi olmuş. Engin Günaydın beni çok güldürüyor, çok iyi oyuncu. Bazı bölümleri de aşırı güzel. Devin Özgün Çınar yazıyor, güzel de yazmış. Devamı gelir umarız, ben keyifle izliyorum. 

Yarım Kalan Aşklar - Blu Tv

Böyle güzel bir konuyu neden harcamışlar anlamak mümkün değil. Dilan Deniz gerçekten çok kötü bir oyuncu ama gerçekten, Burak Deniz müthiş yakışmış role, senaryo çok kötü yazılmış. İlk bölüm çok güzel heyecanlı başladı, kara mizaha olan yatkınlığından yer yer de aşırı komik ama devamı gelmiyor. Gazeteci Ozan öldükten sonra başka bir bedende yarım kalan işini bitirmek için yeniden hayata gelir. Bedenine girdiği kişi de katili olunca işler iyice karışır. 

Pera Palace'ta Gece Yarısı - Netflix

Konu yine çok güzel ama senaryolar neden kötü anlam vermek mümkün değil. Mekan çok güzel, zamanda yolculuk harika, dönem olması güzel ama senaryo yine kötü. Sevgili Tansu Biçerimiz canımızın ilk bölümde yaralı parmağı birkaç bölüm sapasağlamdı mesela bu tutarsızlık beni rahatsız etti. Dark'ı da anımsatan ama kurgu konusunda sıkıntı çeken bir dizimiz. Yine de keyifle izledim mi izledim çünkü Selahattin Paşalı hayranlığım çünkü zamanda yolculuk fanlığım. İkinci sezonu gelsin koşup yine bitiririm bir günde hiç sıkıntı değil ama senaryo ve kurgu çalışılsın artık. Fikirler heba oluyor, üzülüyorum.

Aynen Aynen - Blu Tv

İlk sezonunu youtubedan izlediğim geçen yine aklıma gelen mini dizi. Bir iki sezon daha iş yaparken arkada çaldı ama bitiremedim, belki bir şey bulamadığım zamanda yine bu şekilde izlerim, sıkıcı bir yerden sonra. Nil kızımızın bu sefer olacak diye yola çıktığı erkek arkadaşı Emir (ki bir diğer fanlığımın öne çıktığı Uraz Kaygılaroğlu oynuyor) gidiyor ve Kerem Bursin ev arkadaşı olarak geliyor üçüncü sezonda. 

Leyla İle Mecnun - Exxen

Dijitale geçti biliyorsunuz, olur mu olmaz mı derken izledik. Hem eski tadı hem de güncel olayları yakaladığından niye yaptınız demedik hiç. Lakin çok dram! Özellikle ikinci sezonda gülmekten çok hüzünleniyorum, daha çok gülmek istiyorum. Yine güzel ama biraz daha drama dönmüş gibi geldi bana, absürdlük fantazya azaldı, oraya acil takviye diyelim. 

Bizden Olur Mu? - Blu Tv

Ya neden izledim hiç bilmiyorum, kısa ve arkada oynasın diye herhalde. Bir iki kere güldürmüşlüğü var ama son bölümlere atlaya atlaya baktım :), bir yerden sonra iyice tekrar oluyor. Bölümler de 17 dk falan bu arada :). Dizide en sevdiğim şey Deniz Işın'ın kulak piercingleri oldu çünkü ilgi alanım. Söylemesi ayıp bende de 16 tane var, hepsi made with love :). Bakmalara doyamadım. Normalde de Deniz Işın'a gülüyorum bu arada hikayelerine falan instagramda, kendisi de bir ikizler kadını ki bayılırım :). 

Devamını Oku »

30 Temmuz 2017 Pazar

Leyla ile Mecnun vs Şevkat Yerimdar

Merhabalar :). Başlıktan da anlaşıldığı üzere bir yanda yayınladığı dönemde takım kursa taraftarı hazır, aday olsa muhtarlık seçiminde birinci olacağı kesin gençlerin kalbini kazanmış hala hatırlanan severek izlenen bir dizi, diğer yanda filmden diziye uyarlanan ve şu aralar ekranlarda komedi dizisi olarak hayatına başarıyla devam eden bir dizi. Şevkat Yerimdar henüz yeni ama bir hayran kitlesi oluşturduğu kesin. Önceden ön yargılı olduğum baş karakteri de itici bulmamdan kaynaklı sağ olsun kanalın sürekli diziyi gözümüze sokmasıyla yani Şevkat Yerimdar'ı izlememle diziyi ön yargılarımı kırıp sevdim. Leyla ile Mecnun dizisiyle benzerliklerini fark etmem beni bu yazıyı itti. Bu iki dizinin gözden kaçmayacak birçok ortak noktası var. Şimdiden belirteyim ki film değil Şevkat Yerimdar'ın dizisi ile L&M'in bir karşılaştırması olacak. Gelin bakalım bu televizyonda kendine yer edinmiş bu iki dizinin ortak özelliklerine.



Dizileri bilmeyenler için kısa bir özet geçersek;

Leyla ile Mecnun; Leyla ile Mecnun birbirine aşık iki gençtir. Onların bir araya gelmesini engelleyen dünyaya karşı onlar yine de bu engelleri aşıp beraber mutlu olmak ister biz de Mecnun'un mahalleden arkadaşları, ailesi, dedesi ile güzel bir komedi izleriz.

Şevkat Yerimdar; Şevkat, asabi öfkeli mahallenin yağız delikanlısıdır. Sert görünüşünün altında yumuşak bir kalbi vardır. İnsanlara yardım eden haksızlığa gelemeyen türünün son örneğidir. Esin ile olan arkadaşlıkları aşka dönüşürken Şevkat'in yaşadığı ve çalıştığı mahallede bize yine güzel bir komedi sunarlar.

1. Mahalle Dizisi


Bu iki dizinin muhtemelen en belirgin özelliği ve başarılı olmasının sebebi mahalle dizileri olması ve bunu iyi anlatması. İki dizinin mekanı da çeşitli yan karakterlerin bulunduğu ve bu karakterlerin başarıyla hayata geçmesi bu dizileri başarılı kılıyor. Komşuluk ilişkileri, küçük esnaflar, kavga etseler de en küçük bir sorunda hemen birlik olan bu karakterler o özlenilen birlik duygusunu güzel ekrana taşıyorlar.



2. Başarılı yan karakterler


Mahalle dizisi olmasından kaynaklı başarıyla hayata geçirilen yan karakterlerin kendi hikayelerinin olmasının dizinin komedi unsuruna büyük katkıları var. Şevkat Yerimdar'da daha yeni yeni alışılmaya başlanılan ve yavaş yavaş tanıyıp sevmeye başladığımız bu yan karakterler, L&M'de ise 3 sezon sonunda artık başlı başına dizinin asıl konusunun yanında aranılan ve kendi hayran kitlesini oluşturan bir konuma gelmiştir. Hani dizi yapsalar izlenir kıvamında dizinin hikayesini zenginleştirip diziyi daha da izlenilir kılan unsurlar. ŞY yeni olsa da daha şimdiden bazı karakterler çıksa da daha çok izlesek diyoruz. Bunun en büyük payı tabi ki iki dizide de bu yan karakterleri canlandıran usta tiyatroculardır.

3. Zengin Kız - Fakir Oğlan


İki hikayenin de asıl konusu zengin kız ile fakir oğlanın maceralarla dolu aşkıdır aslında. Şevkat asabi sinirli ama özünde yufka yürekli bir insandır. Kendi yetiştirdiği tavuklardan aldığı yumurtalarla geçimini sağladığı bir dükkanı vardır. sevdiği kız ise babadan zengin idealleri olan bir kızdır. Mecnun ise yaşına rağmen hala açık öğretimde okuyan babasının taksicilikle geçimini sağladığı bir gençtir. Leyla ise  özel üniversitede okuyan aklı bir karış havada genç bir kızdır. İkisinin de ortak özelliği ise aşklarının hiçbir sosyal sınıfı tanımaması ve birbirlerini çok sevmeleridir.


4. Kötü Çocuk (zengin kızın zengin eski sevgilisi)


İleri de kendine özel bir maddesi olan bu zengin parayla her şeyi satın alabileceğini düşünen yenilmeyi kabul etmeyen dizinin kötü çocukları esas kızın eski sevgileridir. Esas kızın çoktan unuttuğu bu karakterler esas oğlan ile yeni bir hayat kurmak isteyen esas kızımızın hayatından çıkmak istemeyen ve kızın gönlünü kapmak için bu iki dizide de bu eski sevgililer ellerinden geleni ardına koymazlar.




5. Zengin kız ve onun yakın iki arkadaşı


Esas kızlarımız; Leyla ve Esin'in yakın arkadaşları, kızımıza akıl veren zaman zaman haberci görevleriyle de karşımıza çıkan bu yan karakterler iki dizide de görevlerini yani esas kızımıza desteklerini  başarıyla gerçekleştirirler.

6. Mahalle Esnafı


İki dizide de mahallenin vazgeçilmezi küçük esnaftır. ŞY'de manavın, yumurtacının, çaycının, tesisatçının, tuhafiyecinin mahallenin küçük esnafını temsil ederken; L&M'de ise bakkal dükkanı, mahallenin taksicisi, lastikçisi derken mahallenin ruhunu bozan her şeyi bulabildiğimiz market anlayışından uzaktır.


7. Kireçburnu - Balat


Dizide adı sık sık geçen hayali değil gerçek mahallede geçen bu dizilerde de bu semtlerin adı da sık sık geçer. Kireçburnu'nun zamanında (misal ben) bu kadar ziyaretçi alması adı geçince aklımıza hemen L&M'in gelmesi tesadüf değil. Şevkat Yerimdar da bu izlekte ilerliyor ve zaten yükşelişte olan bu semtin yakında bu diziyle daha da ön plana çıkacağı aşikar :). (Yalnız adı geçiyor ama plato mu gerçekten orada mı çekiliyor emin değilim)


8. Beşik Kertmesi


Diziler de iki çift de yetişkinlikte aşık olsalar da aslında daha bebekken "kaderleri" ortak çizilmiş ve beşik kertmesi ile birbirlerine bağlanmışlardır. Bu olay da aşklarına ilahi bir boyut ekler ve kader algısını bu aşklarına destek yapıp bu aşkı pekiştirir.



9. Eskiye olan düşkünlük/özlem


Mahalle dizileri olması bu duyguyu aslında bize zaten yansıtır. Bu özlem aynı zamanda beraberinde birlik, beraberlik, dostluk, sevgi, hepsi için bir olma, paylaşma, çok kültürlülük gibi o unutulan duyguları bize hatırlatır.

10. Mecnun - Şevkat


Gelelim esas oğlanlarımıza :). Mecnun hala açık öğretimde okuyan işsiz daha çok hayal dünyasında yaşayan mahallenin haylaz çocuğu hayalperest bir gençtir. Şevkat ise daha olgun ayakları yere basan işinde gücünde sorumluluk sahibi yardım elini esirgemeyen güvenilir mahallenin abisi kabına sığmaz yağız delikanlısıdır. İkisinin de ortak özelliği sevgililerini çok sevmeleri ve onlar için her şeyi göğüslemeleridir. İkisi de mahallenin sevilen isimleridir.

11. Leyla - Esin


Bu iki zengin kızımız babadan zengin olsalar da gönülleri daha zengindir. Aşkları için her şeyi göze alır, tüm zorluklarla başa çıkarlar. Leyla özel bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisidir. Esin ise Avrupa'da yaşamış idealleri olan sanat aşığı ressam ve heykeltıraştır. İki kızımız da sanata düşkün bu konuda çalışkan insanlardır. Güzel olmalarının yanı sıra çevreleri tarafından da sevilirler.

12. Arda - Bora


Dizilerimizin kötü çocukları. İkisi de zengin, kendilerinde her hakkı gören babalarının şımarık çocuklarıdır. Arda dizide babasının yardımıyla kurnazlık yapan biraz daha saf salak tabiri caizse bir karakterken Bora ise daha kurnaz, iş bilen ve esas kızı kapmak için elinden geleni ardına koymayan bir karakterdir. İkisi de sadakatsiz ama yine de şımarık çocuk misali sırf istediklerini elde etmek için kötülük yaparlar. Onlar için aşk ve sevgi gibi duygulardan önce kazanma hırs duyguları ön plandadır. Hele ki esas oğlanlar kendilerin maddi anlamda daha az gelirliyse onlara karşı kaybetmeyi asla kabul etmezler.

13. Erdal Baggal - Cuma


Erdal Bakkal dizide başlarken daha farklı bir boyuttayken sonra aldı başını gitti. Cengiz Bozkurt'un başarılı bu kurnaz para düşkünü bakkal tiplemesi herkes tarafından gıcık olunsa da çok sevildi. ŞY'de ise benzer karakter özellikleri göstermeleri dışında Murat Akkoyunlu gibi başarılı bir oyuncu tarafından canlandırılan Cuma karakteri de Erdal Bakkal gibi kurnaz, iş bilen, çıkarcı bir karakterdir. Yine güzel bir oyun oynayan Akkoyunlu'nun da bu karakterinin yolu bence Erdal Bakkal kadar açık :).



14. Ak Sakallı Dede - Nico


Dizilerin bilge karakterleridir. Özlü bilgiç sözleriyle dizinin bu bilge karakterleri sözleri ilk başta pek anlaşılmasa da dizi boyunca bu sözlerin kıssadan hissesini izleriz. İki karakter de esas oğlana yardım amaçlı fikir veren bir nevi ermiş kişilerdir.

15. Kaan - Miço


Kaan ilkokul öğrencisi geleceği parlak, yeniliklere açık, zehir gibi bir çocuktur, Mecnun'un da yakın arkadaşıdır. Miço ise Şevkat'in kurnaz çırağı, günümüz sosyal medya gençliğinin katıksız bir örneğidir. Bu iki karakter de esas oğlanın yanında güzel bir komedi sunarlar. Kaan, Erdal bakkalın yanında Miço ise Şevkat'in dükkanında çıraklık yapar.

16. İsmail Abi - İsmail


Adları da aynı olan bu iki karakter de iş bulmakta oldukça zorluk çeker. İsmail Abi'nin dedesi, babası, halası alanlarında uzman kişilerken; İsmail ise bir bağlama çalan bir türkücüdür. Bir türlü istedikleri işi bulamayan bu karakterlerden İsmail abi sürekli iş değiştirirken İsmail Şevkat'in yardımıyla ilk bölümde tesisatçı Cuma'nın yanında kalıcı bir iş bulur. Aynı zamanda mahalleye yeni taşınan Tezene'nin de sevgilisidir.

17. Beşiktaş


İşte iki dizide de oldukça yer alan bir takım Beşiktaş. Ana karakterler babadan koyu Beşiktaşlıdır. Onlar ne sevdalarından ne de Beşiktaş aşklarından vazgeçerler. Bu takımla özdeşleşen bir sevdaları vardır onların siyah beyaz film gibi severler, kaybetse de kanser de etse ne Beşiktaş'tan ne de sevdalarından vazgeçerler. Şevkat'in öyle koyu Beşiktaşlıdır ki horozunun adı Amokachidir. L&M'de ise Beşiktaş muhabbeti asla bitmez :).

Birkaç replik paylaşayım da gönlümüz şenlensin :).

Mecnun: Kaybetmekten korksak Beşiktaş'ı tutmazdık!

İskender: Beşiktaş'ı tutuyorum ve hala kanser olmadım.

İskender'in peri kızından istediği dilek Beşiktaş'ın şampiyonluğudur ama perinin cevabı ile yıkılır;

Peri: Maalesef bu dileği ben bile gerçekleştiremem.

Tabi o zamanlar Beşiktaş şampiyon olmamış :). Şimdi ise Şevkat yolda bulduğu bebeğin adını Atiba koyar ve dizide bol bol kazanılan maçların tadını çıkarır :).

Dipnot: Merak edenleriniz varsa ben de anadan Beşiktaşlıyım. Bu sezona kadar yalnızca ismen takım tutsam da bu sene birçok şey değişti, ilk on biri sayıp transfer sürecini takip eden bir takipçi oldum, taraftar olmak için daha yolum var, bu ilgim geçmezse :).

18. Mecnun ve Şevkat'in Telefonları


Tabi ki bunu gülelim diye koydum :). İkisi de teknolojiden uzak, saf karakterlerdir ve son model telefonla işleri olmaz :). Mecnun'un Ferdi Tayfur Fadime'nin düğünü polifonik telefon zili ile Şevkat'in tuşlu telefonu gösterişe değil sadeliğe basit yaşama verdikleri önemin bir göstergesidir :).

Sonuç olarak;

Dizinin ortak özellikleri bunlar. Karakter, hikaye ve mekan açısından oldukça benzerlik gösteren bu iki dizide L&M'da daha fantastik ögelerle beslenen postmodern bir anlatım ile absürt bir komedi hakimken; ŞY'de daha yeşilçam tarzı gerçekçi klasik bir anlatım vardır. Buna rağmen absürt bir komedi anlayışı olduğunu söylemek de yanlış olmaz. L&M gündem konularını inceden eleştirirken (en basitinden bakınız Beşiktaş yorumları) ŞY'de daha suya sabuna dokunmayan bir eleştiri hakim. L&M'de aşk hikayesi daha ön planda ve onların aşkları için dünyayı karşılarına almaları işlenirken, ŞY'de Şevkat'in maceraları daha ön plandadır. Yoksula elini uzatan, haksızlığa gelemeyen hastalık derecesinde adalet duygusu olan oldukça öfkeli Şevkat'in tepkisi her zaman haksızlığa adaletsizliğedir. Mecnun'un derdi ise Leyla'sına kavuşmaktır. Leyla'nın babası kızının Mecnun ile birlikteliğine tamamen karşıyken Esin'in babası kızını Şevkat'e emanet eder. Ona öyle güvenir.

Şevkat Yerimdar filmi hakkında da biraz konuşmam gerekirse Şevkat Yerimdar'ı canlandıran Özgüncan Çevik bana itici gelen bir oyuncu idi. Hatta filminin fragmanını gördüğümde hiç beğenmemiştim. Filmi izledim ve dizi filmden bin kat daha iyi söyleyeyim. Filmde birkaç yerde bana Recep İvedik'i anımsatsa da temel farklılıkları var. Lakin dizide daha güzel daha şahsına münhasır bir karakter çıkartmışlar ortaya. Dizi de kendisine ısınınca biraz araştırdım ve meğersem ödüllü Ankaralı bir tiyatro oyuncusuymuş <3. Fahri Ankaralı olduğumu bilmeyen vardır belki söyleyeyim bir anda daha çok sevdim ve o sert görünüşün altında güzel bir oyun sergilediğini dizide söyleyebilirim. Benim gibi ön yargılı olmayın yani :). Buna rağmen dizide yine de karakter şiddete eğilimli olmasa daha iyi olurdu bir de Polat Alemdar yüzüğü takmasa.

Film tabi ki daha yüzeysel ve yan karakterler bu kadar ön planda değil lakin fikir aynı. İyi ki diziye uyarlamışlar ortalama bir filmden başarılı bir dizi çıkmış yoksa ben yine eskisi gibi düşünmeye devam edecektim. Diziyi severseniz filme bakın ama dizi daha detaylı ve komik söyleyeyim.

Tekrardan diziye geçersek Şevkat Yerimdar'da Neşet Ertaş'a saygı çok güzel ince bir detay var ayrıca bahsetmek isterim. Mazlum Çimen'in oynadığı Bozkır karakterinin kızının adı da Tezene'dir. Buradan selam olsun o güzel insana, bozkırın tezenesine <3.

İki dizi bu benzerlik ve farklılıklarına rağmen bize güzel bir mahalle komedisi sunuyor. Benim için Leyla ile Mecnun'un yeri ayrıdır ve onun gibi bir dizi zor gelir. Belki aynı kadro yine aynı işi yapsa böyle bir enerji tutturamazlar fakat bir dönem gençliğini ciddi etkiledi ve hala açıp gülerek izleyebileceğimiz başarılı kült bir dizi bıraktılar bize. Şevkat Yerimdar, Leyla ile Mecnun kadar kendisine güzel bir yer edinir, kalıcılık sağlar mı yoksa yaz dizisi olarak mı kalır bilinmez fakat bu tatta dizi izlemeyi severler için Leyla ile Mecnun kadar olmasa da güzel bir komedi sunuyor. Diziye birçok eleştiri geliyor okuyorum, bazılarına da katılıyorum (daha çok dikkat edilmesi gereken hikaye bütünlüğü ve karakter yazımı gibi) ama yine de kötü bir dizi olduğunu düşünmüyorum. Sonuç olarak Leyla ile Mecnun severler bu diziye bir göz atabilirler, bu yaz günlerinde bize güzel bir seyirlik sunan bu dizi bir şansı hak ediyor bence :).
Devamını Oku »

5 Haziran 2016 Pazar

Son Zamanlarda İzlediğim İzlenilmeyesi Filmler


Merhaba arkadaşlar :). Nasılsınız? Keyifleriniz yerindedir umarım. Ben de durumlar yoğun. Günler o kadar hızlı geçiyor ki anlayamıyorum. O yüzden buraları ihmal ettim. Şimdi sizlere kendimi affettirmek biraz da sizleri eğlendirmek için bir liste hazırladım. Biliyorsunuz ki en son yaptığım Son Zamanlarda Okuduğum Okunulmayası Kitaplar listesi ilgi görünce ben de neden bir de bunun film versiyonunu yapmayayım dedim. Aslında şanslıyım izlediğim filmlerden kesin olarak beğenmediklerim o kadar az ki liste çok uzun değil ama yok da değil :). O yüzden son zamanlarda keşke izlemeseydim dediğim ama izlemeden de böyle olduklarını anlayamayacağım filmleri listeledim. Bana meydan okuyup sen ne anlarsın filmden çok güzel bir film o bir kere demek serbest :). O zaman başlayalım.







1. Good Will Hunting - Gus Van Sant (1997)


Bu film iki listeye giriyor. Biri bu zamana kadar hala izlemediğim filmler listesi (artık izledim) iki izleyip de beğenmediklerim listesi. Yani o kadar klişelerle dolu ki uzun uzun yazmak istemiyorum. Başından sonuna ne olacağı belli, sizi ne şaşırtan ne de  hayranlığınızı uyandıran bir film. Tek olumlu yanı Elliott Smith şarkılarının olması ama o güzelim şarkılar ziyan olmuş. Kısacası kötü. Özür dilerim Robin Williams, Stellan Skarsgard.

2. Mustang - Deniz Gamze Ergüven (2015)


Oscar benim pek de önemsediğim bir ödül değil ama güzel filmler de çıkmıyor diyemeyiz ama bu film onlardan biri mi hayır. Zorlama, başarısız bir senaryo, Emin olun çok daha güzel Türk filmleri var, her açıdan. Olmamış, sorryyy :(.

3. Hamam - Ferzan Özpetek (1997)


Ferzan Özpetek filmlerini severim ama bu film onlardan biri değil. Hem de Mehmet Günsur'a rağmen :/

4. Dead Man - Jim Jarmusch (1995)


Şimdi Jim abimiz kızmasın; kendisini, tarzını severim (bknz. Coffee and Cigarettes) Johnny Depp'i zaten severim. Ama bu filmde sanki bir şey varmış da anlamak veya sevmek için ben onu kaçırmışım gibi hissediyorum çünkü baya sıkıldım izlerken. Hani çok kötü de diyemiyorum ama beklentim o kadar yüksekti ki kendimde sorun aradım. Hala sevmek için neden arıyorum yardımcı olun :(.

5. Kara Bela - Burak Aksak (2015)


Burak Aksak'ın en kötü işi olmaya aday bir film. Ara ara tebessüm ettirse de Bana Masal Anlatma filmindeki gibi başladığı andan itibaren sizi saran, güldüren bir film değil. Aksak'ın neler yapabildiğini Leyla ile Mecnun'da gördük hala sezonu başa sarıp izliyoruz. Yukarıda bahsettiğim ilk uzun metraj filminde de neler yaptığını gördük o yüzden bu filme rahatlıkla kötü diyebiliyorum. Abbas Bozkurt'un Altyazı dergisinde Ocak 2016 dayısında yayınlanan 'Toplu Kahkaha' yazısını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Genel olarak doğru tespitler ortaya koyan Bozkurt, Burak Aksak ile ilgili olan kısımda da çok haklı.

Son beş ayda izlediğim kötü filmler bunlardı. Bence hiç de fena değil ortalamanın üzerinde film izleyen ben için:). Siz de yorum yapmayı, sevdiğiniz sevmediğiiz filmleri bizimle paylaşmayı unutmayın. Filmle kalın :).

Devamını Oku »