14 Haziran 2022 Salı

Dev Kitap Alışverişi (Amazon, İdefix, YKY, ve İş Bankası Yayınları)

Merhabalar, uzun zamandır kitap almıyordum, okumuyordum da. Yani okuyorum da Goodreads'ten görüyorsanız çok da okuyorum sayılmazdı. Bu aralar çokça Melikşah videosu izleyip influence edildiğimden üstüne sevdiğim yazarların yeni kitaplarının çıkması ile birçok kitap almış oldum. Şimdiden de kitap sepetlerim dolu, onları da umarım elimdeki kitapları erittikçe alırım. Zamlar almış başını gidiyor biliyorsunuz. İlk zamsız halini kaçırdım bari ikinci zamdan önce istediklerimi toplayayım derken baya bir okunmamış ve merak ettiğim kitaplarım var şu an evde okunmayı bekleyen. Önceden olanları saymıyorum bile :).

İlk olarak Amazon'dan baya bir kitap siparişi verdim. Parça parça gönderdiler ama ben hepsinden burada kısaca bahsedeyim. İdefix'ten de Amazon'da olmayan veya oraya göre daha ucuz olan kitapları aldım. 

Bir diğer alışverişim Kadıköy YKY mağazasından oldu. Oradaki beyefendinin önerisiyle Bernhard aldım ve Vüsat O. Bener'in artık Everest'ten kitaplarının yayınlanacağını söylemesi ile eski fiyatlarıyla elimde olmayan kurgu kitaplarını topladım hemen. 

İş Bankası'na da uğramak istedim çünkü online bulamadığım Vişne Bahçesi'ne bakmak istiyordum ve nitekim buldum; onun yanında da arkadaşımın önerisiyle Altıncı Koğuş'u yine aldım. 

Bir de bundan haftalar önce yine Remzi Kitabevi'nden birkaç kitap aldım onları da aşağıda bulabilirsiniz. Dolap uygulamasından da yine tükenen kitapları uygun fiyata alma keyfi dedik. 

Kitapları alışverişlere göre değil de alma amaçlarıma göre anlatacağım izninizle :).


Aslında alışverişimin temel sebebi sevdiğim yazarların yeni kitaplarının çıkmasıydı. 

Kıyamet Park: Bunlardan ilki geçenlerde bir blogda gördüğüm yıllardır beklediğim Alper Kamu'nun yeni macerasıydı tabi ki. O kadar geç haberim oldu ki kendime şaşırdım edebiyattan ne kadar uzak kalmışım diye. Sonuç olarak hemen aldım, en yakın zamanda da okunmayı bekliyor.

Gergedan Büyük Küfür Kitabı + Alayına İsyan + Başkalarının Tanrısı: Mine Söğüt çok severim, blogda da yazıları vardır. Yeni kitapları çıktığını duyunca hemen aldım tabi. Ben okumayalı da Mine Söğüt yayınevi değiştirmiş, ona da bir şaşırdım :). Tükenmiş kitaplarının da en yakın zamanda basılmasını umarak sıradaki kitabıma geçeyim. 

Deli İbram Divanı + Varamayan + İnsan Kendine De İyi Gelir: Ahmet Büke'nin öykülerini okumayı çok severim, yeni roman yazdığını görünce de ekledim tabi sepete. Okumadığım öykü kitaplarından birini de yine aldım. Son kitap da yine öyküleri ama toplama bir kitap sanırım. 

Kum Tefrikaları: Muhtelif Evhamlar kitabına bayılırım yeni kitabı çıksın diye hep takipteydim ki çıkmış, ben aktif değilken. Hemen ekledim sepete tabi, bu kitap da okunmayı bekliyor.

Melihşah'ın videolarından merak edip listeme eklediğim kitaplarla başlayayım. 

Babamı Kim Öldürdü?: Konusu ilgimi çekti hem de halen oynandığını görünce önce okuyup sonra izlemek istedim ama geçen cumartesi oyunu kaçırdığımızı bir sonraki oyunda da başka planım olmasından kaynaklı bu sezon gidemeyeceğim gibi gözüküyor ama belli olmaz tabi :). 

Güzellik Bir Yaradır: Hali hazırda okuduğum oldukça akıcı ve güzel devam eden Endonezyalı bir yazarın tarihle iç içe anlattığı ve kitabın büyülü gerçekçilik ve aile ilişkilerinden kaynaklı olsa gerek Marquez'e benzetilen bu romanı da yine merakla aldım ve biraz okuyayım derken sıralamada öne geçti ve hala okumaktayım. Bitince de yorumumu yazarım ama şimdilik güzel gidiyor. 

Bozkır Çiçekleri: Arka kapak yazısı ile beni çeken bir kitap oldu, arkadaşım da bir kitabını çok övdü. Bunu seversem onu da alır okumaya devam ederim diye düşünüyorum. 

Rüyalar Sarayı: Yine çok övülen bir kitap, rüyalar işin içinde olunca da ben de meraklanıp almadan duramadım.

Şu Yağmur Bir Yağsa: Melikşah'ın yazarın kendisinden bahsetmesi ile ilgimi çeken bir kitap oldu. Bu kitabı da umut olsun diye almış olabilirim :D.

Emanet Çocuk: Kesin dram ama hem M. bey çok güzel anlattı hem de kapağına bakar mısınız? Jaguar yayınlarına bayılıyoruz zaten, kötü bir kitabını daha okumadım şimdiye kadar.

 

Drama okumayı çok severim. O yüzden aşağıdaki kitapları da bu sevgimden topladım diyebiliriz. 


Nora, Bir Bebek Evi + Hedda Gabler: Yazarın başka bir oyununu merak ediyordum ama her yerde tükenmiş, bunu görünce aldım, en azından yazar hakkında bilgim olsun istedim. 

Bütün Oyunları - Christopher Marlowe: Faust'u hala okumamışken önce bunu okuyayım Marlowe da zaten okuyayım diyorken tüm oyunlarını ekledim sepete, sırasını bekliyor.

Harold Pinter - Seçme Oyunlar: Pinter sevdiğim bir yazar, bu kitabını görünce de hemen almak istedim.

Leonce ile Lena: Yine merak ettiğim bir oyun, bazı yerlerde tükenmiş ama ilginç bir şekilde İdefix'te de tükenmiştir hatta bu yüzden beklerim baya siparişi sonra da alamam derken beni çok güzel yanılttılar ve kitap kısa sürede elime ulaştı diğer sipariş ettiğim kitaplarımla beraber.

Çehov oyunları/öyküleri: Fotoğraflarda gördüğünüz tüm Çehovları almamın sebebi yıllar önce birkaç öyküsünü okuyup şu an hiçbir şey hatırlamamdan kaynaklı. Bu kadar yönetmenimize esin olmuş bu yazarı artık okumanın zamanı gelmişti. 

Önemsiz Bir Kadın: Oscar Wilde'ın oyununu yine araya sıkıştırdım yazarın Dorian Gray'in Portresi'ni çok severim. İş Bankası'nda görünce alayım dedim.

Bu üçlü çok güçlü (ne alaka)


Aşk-ı Memnu + Anna Karenina + Madam Bovary: Bu üç kitabı hep beraber almak istedim, hepsi de benzer konulara sahip olduğundan, artık en önce yazılandan başlar sonra devam ederim :).

Uzun zamandır merak edip almayı ertelediğim kitaplar


Saatleri Ayarlama Enstitüsü: Yani yıllardır merak ederim, fiyatı daha da artmadan artık bir alayım dedim. Kim bilir ne zaman okurum. 

Bizim Büyük Çaresizliğimiz: Barış Bıçakçı severim ama bu kitabı sırf eski kapaktan almak için yıllarca beklettim ve tahmin edin bu kadar bekledikten sonra hangi kapaklısını aldım. Tabi ki yeni olanı :). Filmi de güzeldi, kitabını da bir ara araya sıkıştırıp okurum gibi. 

Hayalet Işık: Çok ama çok sevdiğim Oslo, 31 August'a ilham olan bu kitabı çok merak ediyordum. Kitabın bir de 1963 yapımı Le Feu Folle adlı film uyarlaması var. Kitabı okuduktan sonra da filmi kesin izlerim. 

Çocukluğun Soğuk Geceleri: Yakın zamanda Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabını okudum ve sonlara doğru özellikle sevsem de genel anlamda sevip sevmediğime emin olamadığım bir yazar Özlü, bir kitabını daha okuyup karar vermek istedim :). 

Biraz Uzak Doğu Edebiyatı dedik


Yaban Kazı: Nedense Amazon'da listemde ilk bu kitap vardı ve çıkarmak istemedim. Bir ara merak edip atmışım herhalde sepete. Bir ara okurum gibi, kısacık bir kitap çünkü. Konusu da ilgi çekici.

İnsanlığımı Yitirirken + Öğrenci Kız: Bilirsiniz ki Uzak Doğu eserleri az basılır ve siz keşfedene kadar tükenir gider. Yeni çıkanlarda görünce İthaki'nin Japon Klasikleri serisine çok sevinmekle beraber bu iki kitabı aldım hemen Remzi'den. 

Dolaptan tükenmiş Aslı Erdoğan kitapları alma keyfi


Kırmızı Pelerinli Kent + Bir Delinin Güncesi + Hayatın Sessizliğinde: Kendisinin Kabuk Adamı'nı yıllar önce okuyup sevmeme rağmen diğer kitaplarını almamışım. Bir baktım tükenmiş ve hemen dolap araştırmasıyla bu üç kitabı uygun fiyata aldım. Mucizevi Mandarin de yine merak ettiklerim arasında yazarın. Bu arada ben tükenmiş kitapları Dolap'ta aratırım. Daha önce de uygun fiyata istediğim tükenen kitapları aldım. Size de sadece tükenen değil aradığınız kitapları uygun fiyata bulma ihtimalinize karşı Dolap uygulamasına da bir seçenek olarak bakmanızı öneririm. 

İstanbul Kitapçısı 

Hep görüyordum ama arkadaşım sayesinde öğrendim ki her ay belli yayınevlerinde indirim oluyormuş. Çok da merak ediyordum ama hep en son vapur saatlerine yetiştiğim için girip inceleme fırsatı bulamıyordum. En son kapanmasına yarım saat kala falan yetiştim ve üç kitap aldım indirimden. 

Kadınlar Ülkesi: Daha önce hiç duymadım tamamen orada görüp arka yazısını okuyup merak ettim. Umarım keyifle okurum.

Tokyo'nun Son Çocukları: Konusu ilgimi çekti yine, kitapçıda kitap inceleyip almak da başka bir zevk gerçekten. Keşke hep güzel indirimler olsa da alsak böyle.

Sürücü Koltuğu: Bu aralar çok denk geldiğim bir kitap, konusu ilgimi çekti. İndirimde görünce de aldım. 

Benim alışverişim şimdilik bu kadar :). Çaktırmadım ama son alışverişimi önceki alışverişlerimi yazmayı bitirdikten sonra yaptım ve bu yazıya yetişti. Uzun süre kitap almayacağım desem de belli olmaz alırım falan o arada bu yazı çıksın aradan yoksa yazı uzayacak da uzayacak :). 

En son siz hangi kitapları aldınız, benimle paylaşın lütfen, beraber taşıyalım bu yükü :). Edebiyatla kalın!

Devamını Oku »

1 Haziran 2022 Çarşamba

İstanbul'da Bahar (Goran Bregovic, Shantel, Baba Zula, Bilal Göregen)

07.05.2022 gününden notlar:

İstanbul'da sıcaklıklar çok artmasa da müzikle ısındığımız bir festival yaşadık. Balkan müziklerine bayılıyorum, gelen isimler de sevdiğim isimler olunca eğlence ve dans kaçınılmaz oldu. Küçükçiftlik Park'a ilk kez gittim ve mekanı biraz öveceğim arkadaşlar yüksek müsaadenizle. Bir mekanın iyi olup olmadığını anlamak için o mekanın tuvaletine bakın, size her şeyi söyler. Bu mekanda ne deli gibi sıra bekledim ne de içeride sıkıntı yaşadım. Aksine görevli ablalarımız sürekli kontrol halindeydi; peçete yenileniyordu ve temizdi. Bu blogda da tuvalet övmedim demem ama gerçekten önemli konu, özellikle böyle öğlenden başlayıp geceye kadar devam eden organizasyonlarda biralar, şaraplar su gibi akarken kendini tuvalet ararken buluyorsun ve böylesini bulmak çok büyük rahatlık. Teşekkürler. 

Konserlere gelirsek önce Bilal Göregen çıktı, adam tek kişilik orkestra ya, her arada çıktı ta ki Shantel'e gelene kadar ama oraya geleceğiz. Daha sonra roman havaları ile coştuğumuz Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası geldi. Sonra Baba Zula geldi ama "Bir Sana Bir De Bana" çalmadı ya :/, yine de Baba Zula severiz tabi ki :). Sonra Shantel çıktı ki kendisi coşturdu ortalığı. Ben "Disco Partizani"'den dolayı biliyorum kendisini ve açıkcası Dj olduğunu o gün öğrendim :), şarkıcı sanıyordum. Tek başına çıktı ve tam bir şovmen, hatta oyuncu. Bayıldım. Eğlendirmeyi çok iyi biliyor. Seyircileri sahneye aldı, sonra kendisi seyircilerin yanına geldi falan, net eğlendirmeyi biliyor. Azis çalınca da kalbimizi kazandı tabi ki çünkü Azis kırmızı çizgimizdir. 

Goran Bregoviç Wedding and Funeral Band ile de kapanışı yaptık. Aşırı eğlenceliydi özellikle sahnede ilk sırada olduğumuzdan bir şey göremesek de ben saksafon çalan beye gülümsediğimde karşılık vermesi ve solistlerden biriyle uzaktan işaret diliyle birbirimize kalpler öpücükler göndermemiz paha biçilemezdi :). Goran bey ve solistlerden biri oturduğu için boyun bölgelerine kadar hakimdim gerisini göremedim ayağa kalkana kadar :). Sevdiğim ve bildiğim tüm şarkılarını çaldılar. Caje Shukareji, Chai bella, Gas Gas, Kalaşnikof ve tabi ki Ederlezi. Çok seviyorum hepsini ama Ederlezi ve Caje Shukareji bayılırım. Öyle tatlı bir konserdi. 

Mekanda aile çay bahçesi gibi bir durum da vardı. Çoluğunu çocuğunu köpeğini alan gelmiş yerlere sermiş battaniyesini zaten puf da veriyorlardı minik masalar da vardı. Gayet tatlı bir ortam, çimlere yayılmalık. Biz de aldık biralarımızı yayıldık puflarımıza. Puflarımızdan Shantel'e kadar kalkmadık yemek ve içki dışında. Çok keyifli bir ortam vardı. Tabi içki ve yemek havaalanlarını aratmayacak bir fiyat listesine sahipti. Shantel ve Goran beyde koptuk zaten. Küçükçiftlik Park hikayelerinde de bizi görebilirdiniz, festival yüzü de olmadık demeyiz :). Sonuç olarak keyifli bir cumartesiydi, nice keyifli cumartesilere diyoruz :). 

Devamını Oku »