taika waititi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
taika waititi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Şubat 2020 Cumartesi

Jojo Rabbit - Taika Waititi (2019)

Bir filmi çok seversiniz ama kelimelere dökemezsiniz ya da çok şey anlatmak istersiniz ama kelimeleri bir araya getirip cümle kurmak düşüncelerinizi yazıya dökmek zor gelir ya. Belki de gelmez ve bu sadece bana olur bilmiyorum ama bu filmde bu durumu yaşıyorum. Filmi çok sevdim ama nasıl anlatacağımı ve nereden başlayacağımı inanın bilmiyorum. İyi veya kötü sadece yazmak istiyorum. Filmi çok sevdiğim ve burada yazılı olarak durmasını istediğim için.

Öneri Makinesi

Öneri Makinesi

Nazi Almanya'sında hayali arkadaşı Hitler ile kampa katılan ve her çocuk gibi kendine güven sorunu yaşayan Jojo'nun değişimini izliyoruz bu filmde. Kara ve absürd komedi Waititi'nin uzmanlık alanı diyebiliriz çünkü bu filmde de önceki filmlerini aratmayan güzel bir senaryo ile kara mizah işlenmiş. İkinci dünya savaşında babasız büyüyen bir çocuğun hem de fanatik bir çocuğun gözünden anlatılan bu hikaye bir roman uyarlaması. Keşke kitabı okusaydım da  karşılaştıracak temelim olsaydı lakin bu güzel uyarlamanın karşılaştırılmasını işin üstadı Kitaptan Filme'ye bırakıp filme dönersek filmin geçtiği dönemin getirdiği acılar kadar baştan sona işlenen minik detayların sonunda birleşmesi de gözlerimizin dolmasına sebep oluyor.

Öneri Makinesi

Öneri Makinesi

Senden büyümen istenirken çocuk kalmak daha doğrusu masumiyetini, henüz hiçbir fikir ile kirlenmemiş özünü korumak daha da zor hele ki savaş zamanlarında. Çocukları ayrımcı ve ırkçı fikirlerle doldurmaya çalışsalar da çocukların çocuk olarak kalıp insana insan gözüyle bakması ve özüne dönmesi gerçekten filmi etkileyici kılıyor.

Öneri Makinesi

Filmde oyunculuklar mükemmel başta Jojo karakterini canlandıran çocuk oyuncu olmak üzere lakin yılların emeğini yiyen ve yıldızı parlayan bir isim hatta isimler varsa onlar da Scarlett Johansson ve Sam Rockwell'dir. Tek kelime ile karakterlerine ve oyunculuklarına bayıldım. Bu sene Marriage Story'de de izlediğimiz Bayan Johannson'ın kariyeri başarılı filmler ile dolmaya devam ededursun, bakalım Jojo Rabbit aldığı adaylıklardan hangilerinde heykelleri evine götürecek.

Öneri Makinesi

Taika Waititi'nin izlediğim tüm filmlerini şu yazımda daha önce yayınladım. Thor ile büyük dağıtım şirketlerine transfer olan Yeni Zelandalı yönetmenimizin yeni filmleri beni ayrıca meraklandırıyordu ama kendisi beni hiç üzmedi ve yine bir daha izlemek istediğim bir film yaptı.

Öneri Makinesi

Devamını Oku »

8 Temmuz 2017 Cumartesi

Taika Waititi Sevmek


Merhabalar, nasılsınız? Xavier Dolan'dan beri sevmek yazılarında yönetmenlerden bahsetmiyordum ama son zamanlar keşfettiğim yönetmen Waititi ile sevmek yazılarına yönetmenlerle geri dönüyorum :). Bir filmi çok seversem tüm filmlerin izleme eğilimim olduğundan dikkatimi çeken yönetmenlerin sinemalarına ağırlık veriyorum ve son zamanlarda Waititi bunların başında geliyor. "Hunt for the Wilder People" filmi ile başlayan bu serüven "Eagle and Shark" filmini izlemem ile yönetmenin dikkatimi çekmesi uzun sürmedi. Daha sonra art arda tüm filmlerini izlediğim yönetmen kısa zamanda favori yönetmenler listeme girdi bile :).


Çok sevdiğim bir tür olan komedi de alışılmışın dışında karakterlerle ve hikayeleriyle, sinemaya bakışı ve tüm filmlerinde görülen kendine has dokunuşlarıyla Waititi kendi sinema dilini oluşturan bir yönetmen. İzlediğiniz de yönetmeni bilmeseniz bile aynı elden çıktığını anlayacağınız küçük doneleriyle güzel filmler üreten Yeni Zelandalı kendine has bu yönetmenin filmleri gerçekten sizi kendine bağlıyor.

Kara komedi, absürt komedi türlerini zaten ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz. İlk filmini izleyip de Kenneth Branagh olmasına rağmen pek de sevmediğim Thor filminin üçüncü filmini çekmesi ise seriye tekrardan dönüş yapmama sebep olacak kişidir. Kendisinin Taika-esque olacağını da belirtmesi ki bu da kısaca izlemek istememe sebep olacak şey, yine filmi merakla beklememe sebep oldu :). Sevdiğim türlerde yaptığı filmlerle de beni kendine çeken yönetmeni sevmemin altı nedenini sıralayacağım. Eğer hala izlemediyseniz bu maddelerden sonra yönetmenin filmlerine bir şans verin derim :).



Filmlerde müziğin önemi benim için büyüktür, yönetmenin bu konuda oldukça başarılı olduğunu söyleyebilir, hatta bunu size gösterebilirim. Her maddenin sonunda keşif yapmamı sağladığı güzel şarkılar bulacaksınız, film bilgileriyle :). Waititi'nin filme koyduğu müziklerde kazanan açık ara The Phoenix Foundation grubu ve üyelerinden Luke Buda olduğunu söyleyeyim :).

1. Mizah anlayışı


Kara komedi, absürt komedi, parodi filmlerinde var ve bu nedenle özellikle benim için filmlerini çok komik yapıyor :). Gülmediğim filmi yok, dram olsa bile.  Özellikle en sevdiğim filmi olma özelliği taşıyan "What Do We Do in the Shadows" ile baştan sona kahkaha dolu bir film yapmıştır, arkadaşı ve "Eagle vs Shark" filminde de başrolü oynayan güzel oyuncu memleketlisi "Flight of the Conchords"'tan tanıdığımız Jemaine Clement ile. Senaryoyu da beraber yazmışlardır ki ortaya çok güzel bir sonuç çıkmış :).

The Phoenix Foundation - Apples and Tangerines (Eagle vs Shark 2017)


2. Yeni Zelanda'nın güzel doğası


Yeni Zelandalı yönetmenin çekimlerini bu ülkede yaptığı filmlerde özellikle son filminde Yeni Zelanda'ya gitme isteğiniz artacak, aklınızda olmasa bile :). Doğasının güzel bir resmini gördüğümüz filmleri ve güzel çekimleri filmlerini daha da güzel kılıyor. "Hunt For The Wilder People", "Boy" manzarada doruk noktasına ulaştığımız filmlerdir herhalde :).

DD Smash - Magic (Hunt For The Wilder People 2016) Bu şarkıyı J. Dennison'nın dansıyla bir de dinleyin :).


3. Stereotiplerden uzak karakterleri


Karakterler genelde şahsına münhasır :). Bu filmleri hem eğlenceli hem de daha özgün kılıyor. "Eagle vs Shark" olsun, "Hunt for the Wilder People" olsun, "Boy" olsun ya da WDWDITS hepsi alışılmışın dışında daha doğrusu ekranda görmeye alışık olmadığımız karakterler, işte filmlerini daha öznel kılan unsurlardan biri.

Norma Tanega - You're Dead (What Do We Do In The Shadows 2016)


4. Soundtrackleri ve Danslar


Her filmde bir iki şarkı garanti keşfedersiniz. Filmlerinde müzikleri kullanmayı seven ve bunu çok iyi yapan yönetmenlerden. Seçimleriyle bizi mutlu eden yönetmen ayrıca dans sahnelerini de ihmal etmiyor :). Bu dans sahnelerinden en sevdiğim "Boy" filminin sonunda MJ - Thriller ve Maori dilinde olan ve dinledikten sonra çok sevdiğim "Poi E" şarkısının klibi ve film ekibiyle yapılan koreografidir herhalde. Bu kadar güzel harmanlanmış dans sahnesi zor bulunur :).

Tabi sadece Thor'da değil tüm filmlerinde dans sahneleri var. Yeni filminde de "Thor"'u Loki ile dans ederken görürseniz şaşırmayın :). Ki zaten klip tadında fragmanını izlediyseniz bir ipucu da verildi bize :). Ben bir dans sahnesi bekliyorum :).

Benim "Boy" filminden sonra keşfettiğim Yeni Zelanda'nın yerlileri Maorilerin kendi dillerinde yaptıkları bu şarkının, bağımlısı olacaksınız.

Patea Maori Club - Poi E (Boy 2010)


5. Olaylara farklı bakış açısı sunan hikayeleri


Vampir parodisi, büyüme hikayeleri ve romantik filmlerinde de güzel hikayeler anlatıyor. Farklı şeyler anlatmasa bile farklı şekilde anlattığı her filmde Taika-esque bir yanı olduğu inkar edilemez. Ve hepsi komik :).

The Reduction Agents - The Pool (Eagle vs Shark 2007)


6. Aynı zamanda çok iyi bir oyuncu olması


Kendisi aynı zamanda çok yetenekli bir oyuncu. "What Do We Do in the Shadows" olsun, "Boy" olsun çok güzel bir oyunculuk sergilemiştir. "Boy" filminde kaçık bir baba, WDWDIS filminde ise titiz ve sorumluluk sahibi bir vampiri canlandıran Waititi komedi de dramada da başarılı olduğunu bence göstermiştir. Kendi filmleri dışında birçok filmde oynamış hala izleme şerefine nail olamasam da :).

Tomica Miljic - Svatovsko Kolo (WDWDITS 2014)


Taika Waititi Filmografisi (Yıllara göre değil en sevdiğim sıralamasına göre :))


1. What Do We Do in the Shadows (2014)

2. Eagle vs Shark (2007)

3. Boy (2010)

4. Hunt for the Wilder People (2016)

5. Thor (2017)

Şuraya Kasım'da vizyona girecek video klip tadındaki "Thor" filminin fragmanını da koyayım. Seriyi başta da dediğim gibi bırakmama rağmen beni heyecanlandırdığını söyleyebilirim, beklenti büyük :). Yeni şeyler denemesi ama hep özgün kalması dileğimle :). Seni seviyoruz Taika Waititi :).

Devamını Oku »

20 Haziran 2017 Salı

En Çatlağından 10 Tatlı/Komik Film

Merhabalar, merhabalar :). Sağ üstteki anketten yola çıkarak film listelerine ağırlık vermeye başladım :). Şimdilik açık ara öne geçen o :). İtirazınız var ise ankete bekleriz :). Tabi bu demek değil ki diğer yazılar olmayacak, olacak ama öncelik en çok talepten yana :).

Gelelim bugünün listesine. Komedi olarak sunulan en çok paylaşılan filmlerden sıkıldınız mı? Artık o filmlere gülmüyor ve sıkılıyor musunuz? O zaman doğru yerdesiniz (yine içime overlokçu kaçtı). Benim de izlemekten en zevk aldığım bu tarz komedilerdir not düşeyim :). Bu alışılmışın dışındaki hiçbir kalıba sığmayan karakterlerin olduğu filmler moralinizi düzeltip enerjinizi yükseltme garantili. İşte popüler komedi filmlerine alternatif en absürt en kara en romantik ve en tatlısından 10 çatlak film burada :).


1. Little Miss Sunshine - Valerie Faris/Jonathan Dayton (2006)



Bu film listede olmazsa olmazdı herhalde. Tüm üyelerin hasarlarla dolu olduğu aileyi bir araya getiren ailenin en küçük bireyinin dans yarışmasına gitme isteğidir. Yolda birçok engelle karşılaşan ailemiz bakalım dans yarışmasında başarı elde edecek midir? Biraz ipucu vereyim, başarı sadece bir derece değildir :).

2. Me You and Everyone We Know - Miranda July



Yine absürd, eksantrik bir romantik komedi. Ana karakterimiz Christine para kazanmak için yaptığı iş dışında bir sanatçıdır. Bir adama aşık olur ve bu ikilinin dokunduğu iletişime geçtiği insanların başka hikayelerini de izleriz. Çok katmanlı iç içe geçen bir çok hikayenin olduğu bu film bağımsız severleri oldukça memnun edecek :).

3. Welcome to the Doll House - Todd Solondz (1995)



Evin ortanca çocuğu Dawn birçok açıdan kendini şanssız görmektedir. Üniversiteye hazırlanan abisi ve küçük sevimli annesinin göz bebeği kardeşi arasında pek göze çarpmadan yaşar. Okul hayatında da zorluklarla karşılan Dawn'un işi hiç de kolay değildir. Büyümeyi anlatan bu ödüllü kara komedi film hem güldürüp hem hüzünlendirenlerden :).

4. Toni Erdman - Maren Ade (2016)



Bu üç saate yakın süren komedi dram filmi en olmadık yerlerde kahkaha atmanıza sebep olacak :). Yurt dışında yaşayan kızını tatilde ziyarete giden babanın kızının hayatına nasıl ve ne şekillerde dokunduğunu izliyoruz.

5. Eagle vs Shark - Taika Waititi (1998)



Son dönemlerde filmlerine ağırlık verdiğim yönetmen favorilerime girdi bile :). Bu absürd çatlak filmde bir kartal ile köpek balığının aşkından çok daha fazlası var :). Müzikleri ile de ayrıca sizi mutlu edecektir. Sıradan aşk hikayelerinden sıkılanlara da güzel bir alternatif :).

6. Sideways - Alexander Payne (2004)



En yakın arkadaşının evlenmeden önceki son haftasında onu şarap evlerinde yolculuğa çıkaran kitabı yayınlanmayan İngilizce öğretmeni Miles'ın ve Jack'in bir haftalık bol şaraplı yol hikayesi. Eğer şarap seviyorsanız dikkatle izlemenizde fayda var, bir anda krize girebilirsiniz :), çünkü şarap hakkında bilgilenirken o üzüm bağlarının arasında canınız çokça çekebilir, uyarmadı demeyin :). Posteri de ayrı bir güzeldir.

7. Dawn By Law - Jim Jarmusch (1986)



Jim Jarmusch'u seviyorum. Siz de seviyorsanız ve bu filmi izlemediyseniz hemen izleyin :). Eğer Jarmusch hiç izlemediyseniz de bu filme bir şans verin. Siyah beyaz çekilen bu komedinin başrollerinde yönetmenin sevdiği oyunculardan şarkıcı Tom Waits, ünlü İtalyan oyuncu Roberto Benigni ve John Lurie'nin aynı koğuşu paylaştığı bu film güzel bir seyirlik :).

8. Bottle Rocket - Wes Anderson (1996)



Wes Anderson'ın ilk filmlerinden. Diğer filmleri kadar renk skalası göze çarpmasa da (ki çarpıyor:)), sonraki filmlerin nasıl olacağına dair bu konuda güçlü sinyaller veren bir film. Akıl hastanesinden taburcu olan Anthony'i kurtarmaya gelen arkadaşı Dignan'ın küçük bir soygunla başlayıp işleri büyütmesiyle sizi kahkahaya boğacak :). Özellikle son soygunlarında bir ekip var ki evlere şenlik. Bir de yan rol var Kumar, benim favorim onun sahnelerinde kahkahaya hazırlıklı olun :).

9. Beterböcek - Tim Burton (1988)



Tim Burton'ın gotik dünyaları meşhurdur. Onun tatlı dünyası da ancak Beterböcek ile olurdu herhalde :). Evini bırakmak istemeyen sevimli hayalet çiftimizle ona yardım amacıyla kandırıp başlarına türlü işler açan çeşit çeşitli deforme olmuş yaratık insan gördüğümüz bu film çok eğlendirecek. Özellikle sonundaki Winona Ryder dansı filmin şekeri :).

10. Scott Pilgrim Dünyaya Karşı - Edgar Wright (2010)



Sevdiğiniz kızın kalbini kazanmak hiç bu kadar zor olmamıştı :). Sevdiği kızla beraber olmak için dünyaya karşı gelen Scott Pilgrim günlük yaşamda olan olaylara fantastik bir açıdan bakarak betimlemeleriyle sizi hem güldürecek hem de olaya farklı bir açıdan bakmanızı sağlayacak.
Devamını Oku »