Gece saat 03:38, ben blogda yorum var mı diye artık el alışkanlığı olmuş bir şekilde istatistiklere bakarken içimden 2014'ten beri yazdığım bloğumda en çok okunan yazılara bakmak geldi. Tüm zamanlar içerisinde tıklanma sayısı beni gerçekten çok şaşırttı. Hiç bu kadar çok olmasını beklemiyordum :D. Aslında çok çok değil ama bana göre oldukça çok. En çok okunan yazı ise bir meydan okumanın ilk gün sorusunun cevabı :D. İlginç gerçekten ilginç ama tarih 18.01.21 ve ben o yazıyı 17.01.17'de yazmışım. Asla planlı değil, bilinçli değil ve bu tür rastlantılar beni gerçekten hayatta heyecanlandıran ve belki de gereğinden fazla anlam yüklediğim şeyler ama voila! Şimdi bu yazıyı yazmama ilham oldu. Yazıyı tekrar okurken aklıma bir anda şöyle bir fikir geldi. Soruları tekrar 2021 yılındaki ben cevaplayacak ve daha sonra ikisini de okuyup nasıl değiştiğimi göreceğim. Eğer siz de zamanında bu meydan okumayı yaptıysanız siz de benim gibi 2017 ve 2021'deki kendinizi karşılaştırabilirsiniz :D. Çok büyülü değil mi? Aşırı heyecanlıyım. Paralel evren, zamanda yolculuk gibi! Yazının güzelliği ve kalıcılığı burada işte. Bir kez daha söz uçtu yazı kaldı :). 17 soru var, bu sefer 17 günde değil kısa kısa şimdi cevaplayacağım.
Yazının orijinali aşağıda ama maalesef meydan okumanın orijinal yazısının linki artık çalışmıyor.
Orijinal yazı linki: https://onerimakinesi.blogspot.com/2017/01/meydan-okuma-yaptim.html
+ O zaman her cevapla bir şarkı paylaşmışım. Bu sefer Spotify'da en son yaptığım listeyi paylaşıyorum. Okumadan önce shuffle'a almayı unutmayın :). Sayılarla alakalı biraz ürkmeye başladım çünkü listeyi 12 gün önce yaptım ve tahmin edin kaç şarkı, 18 :D. Neler oluyordu...
1. Beş sözcükle kendini anlat!
İlk yazının birazını okudum ve şimdi olsa daydreamer/hayalperest derdim diye düşünürken bu fikir doğdu aslında. Sonra diğer cevaplara bakmadım ve hemen bu yazıya geçtim. Gerçek bir hayalperestim, aklım sürekli havada, bir şey düşünürken diğerine atlıyorum ve odaklanma sorunu yaşıyorum çokça. İkincisi, hala çok sıkılıyorum. Her şeyden ve herkesten :). Sıkılmadığım nadir şeylerden biri bloğum, diğeri de mektup arkadaşlığı olayı. Üçüncüsü, oburluk. Aşırı boğazıma düşkünüm, hem yapmayı hem yemeyi seviyorum. Ama çok seviyorum. Antakyalı olunca default olarak geliyor sanırım :). Bir anda parlamam ve sönmem maalesef değişmedi. Bu sene daha çok üzerine odaklanmak istediğim şeylerden biri bu aslında. 4 sene sonra bu meydan okumayı tekrar yaptığımda görüşürüz :). Onun yerine daha güzel bir sözcük gelecek :D. Azimliyim, istediğim şeylerin peşinden gidiyorum. Her zaman elde edemiyorum hatta çoğu zaman ama yol arıyorum.
2. Kalbini kazanmanın 5 yolu.
Yılbaşı çekilişinde bir arkadaşım bana hediye almanın çok zor olduğundan bahsetti ama gerçekten çok yanılıyordu. Ben çok çabuk heyecanlanırım ve biri beni düşünerek bir şey yapıyorsa onu mutlaka seviyorum. Hediye olmasına bile gerek yok. Günlük sohbetlerde bana yapılan küçük jestler benim kalbimi kazanmaya yeter. Bu jestler her şey olabilir. Doğum günümü kutlaması, sevdiğim bir kitabı gördüğünde aklına gelmem, seveceğimi düşünerek alınan hediyeler, sırf ben seviyorum diye sevdiğim şekilde yapılan yemekler her şey olabilir. Bir de ufak bir sır vereyim. Eğer laf arasında kendim hakkında verdiğim detayların başka sefer doğal yollarla karşı taraftan bana dönmesi beni aşırı mutlu eder :D. Bu çok ince bir detay. İtiraf etmem gerekirse uzun zamandır da yaşamadığım bir duygu ama istisnasız her zaman da kalbimi fetheden bir duygu.
3. Hayatın bir kitap/film olsa türü ve adı ne olurdu?
Absurd / kara komedi, adı da "bir adet ben" olurdu :D. Nuri Bilgeler, Zekiler kendi işine baksın telifi patenti bende :D.
4. Etrafındakiler hangi sorunun çözümü için sana gelirler?
Bu aralar en çok cevapladığım sorular, mektup arkadaşlığı nasıl olur ve aliexpress alışveriş soruları :D. Birinin videosu var diğeri de yakında gelecek umarım :D.
5. Her zaman ve bazen özlediğin iki şey
Artık geri gelmeyecek yıllar ve gençliğim, 20li yaşlarım, özellikle başları; bazen de Hırvatistan'daki gönüllülük ya da Hacettepe yıllarımın ilk iki senesini özlüyorum.
6. Hatırladığın en eski anın.
Anaokulundan var net anılarım. Okul öncesi evde olan dönemlerden babaannemin evini hatırlıyorum. Babamın babası ben çok küçükken vefat etti. Onun ile olan birkaç anımı hatırlıyorum. Evde rakı içmesini, beni sevdiğini falan. En eski o olabilir.
7. Eğer bir hayvan olsaydın hangisi olurdun?
Yani köpek olurdum :). Hatta bazen olduğumu da düşünüyorum :D. Köpek kelimesini kendime karşı hakaret olarak algılamıyorum, biri köpek gibi derse iltifattır bana. Aşırı seviyorum onları. Farklı olacaksa da üşengeç hayvanlardan biri olurdu :).
8. Bir dahaki hayatında kim olmak isterdin?
Pufff, ben olmak istemezdim çünkü ben şu an benim zaten. Ne yaşanacaksa yaşıyorum :). İkinci kez yaşamak yerine farklı biri ile yola devam edip farklı bir dünyada yeni şeyler tecrübe etmek isterim. Aslında türüm de farklı olsun isterim. Madem reenkarne oluyoruz tam olsun :D. Refah içinde uzun yaşayan bir varlık olmak isterdim. Spesifik bir şey söyleyemeyeceğim insan olmadığım hatta dünya dışı bir varlık olduğumdan. Hemen de benimsedim, bknz 1. soru, ilk sözcük hayalperest, adskdfklfj!
9. Göç etmek zorunda kalsan yaşamak için seçeceğin ülke.
Off o kadar çok var ama yok da. Beni dışlamayacak ve eşit haklara sahip olduğum bir yer seçerdim. 4 mevsim yaşanan, su kenarı, bol yeşillikli bir yer olsun isterdim. Bir de refah seviyesi yüksek olduğu kadar insan, hayvan ve doğanın da haklarının değerli olduğu bir yer tercih ederdim. Ben bir yer seçemedim ama bu tercihlere göre yorumlara açığım :D.
10. Asla unutmak istemediğin anın.
Şu an aklıma bir şey gelmiyor demek 4 yıl önce unutmak istemediğim şeyi unutmuşum :D. Bu yazı bitince ilk bu sorunun cevabına bakacağım, adsadnfj.
Bulamadım, yazı bitti, döndüm ve no!
Bu Harry Potter'ın partonus büyüsünü yaparken seçemediği anı sorusu gibi :D.
Patronusuma kavuşacak anıyı bulamadım :D. Yayınlamadan önce tekrar geleceğim. Saat: 05:50.
Yayınlamama çok az kaldı, editlemeye devam ederken hala aklıma bir şey gelmedi. Evreka! Buldum, yaşasın :D. Acaba o zamanki ile aynı anı mı çok merak ediyorum ama ulusal bir parka gittim Plitvice göllerine. Orada çok mutluydum, kaybolduk ve daha çok kaldık falan. Çok sevdim. Oradaki o anımı unutmak istemem hatta her mevsim gitmek isterim. Hadi bu çabanın hatırına sizle bir fotoğrafımı da paylaşayım. 6 kadın üç dört gün gezdik Hırvatistan'ı kiraladığımız arabayla. Çok güzel bir geziydi, genel olarak unutmak istemem o geziyi.
11. Dolabındaki en eski kıyafet.
Sanırım orta son ya da lisede anneannemin bana ördüğü bordo kazak. Ben kilo aldım, verdim ama hala bozulmadı ve hala bana oluyor. Yıllardır giyiyorum ve hala çok seviyorum. Comfort kazağımdır kışın :D.
12. Son 10 yılda hayatında neler değişti?
Yani ne değişmedi ki :D. 2011 yılında Adana'daydım, ondan sonra 3 farklı şehirde daha yaşadım. Yeni hobilerim oldu. Bloğum oldu :). İş tecrübelerim, diplomam, gönüllü projelerim, gezilerim, anılarım oldu. Enstrüman çalabiliyorum, yoga yapıyorum :). Her şey değişti. En önemlisi ben değiştim. Değişmemek beni üzerdi, 4 yıl sonra sorulduğunda yeni cevaplar vermek ve yine iyi anlamda değişmek isterim.
13. 10 yıl sonra nerede nasıl yaşamak istiyorsun?
Çıkmazda olduğum ve en çok düşündüğüm şeylerden biridir bu konu. Planlı değilim ve biraz gelişine yaşıyorum hissi var. Sıkışmışlık hissini de ekle. Pufff, 30'ların sonundayım ve umarım hayallerimi gerçekleştirmiş yenileri için azimle çalışarak ve keşfederek, doğaya yakın şehre göz kırpan bir yerde kendi evimde, ailemin yakınında, the one and only'im ile happily ever after diyorum :D. Sahiplendiğim minnoş tatlı köpeklerimi unutmayalım :D. İsimleri Harry Potter karakterlerinden huylarına göre esinlenilip konulmuş ve büyük ihtimalle sembolleri ya da suretleri vücuduma işlenmek üzere sıralarını bekliyor olacaklar :).
14. Keşke arkadaşım olsa dediğin ünlü kim?
Ahahah, önceki cevabımı net hatırlıyorum. Geçenlerde yine aklıma geldi hatta. Bu sefer cevabım o değil ama. Jim Jarmusch diyorum :D. En sevdiğim yönetmenlerden ve o sigara ben kahve içerek iki lafın belini kırardık. Zevklerimiz de ortak, anlaşırdık bence. Bir de çok minnoş ponçik biri ya! Instagram'da doğum günü falan kutluyor.
15. On beş yaşındaki birine vereceğin tavsiye ne olurdu?
Oku, gez, ye, iç, izle, konuş! Açık fikirli ol, asla kimseyi yargılama! Gönüllü ol, doğa için! Gidebiliyorsan yurt dışına git, dil öğren, farklı kültürlerden arkadaşlar edin, sohbet et! Bir de her durumda umutlu ve mutlu olmanın bir yolunu bul!
16. Kağıda bir şey çiz ve bize göster!
Maalesef saat 4:50 ve ben hala çok üşengecim :).
17. 2021'de olmasını çok istediğin bir şey!
Üç hayalim için üç mucize :D.
Teşekkürler! Olur da siz de meydan okumayı yaparsanız lütfen yazın! Sevgiler, saygılar!