Merhabalar, nasılsınız? Tatilde misiniz? Çalışıyor musunuz? Nasıl geçiyor zaman :).
Ben bu aralar siyah beyaz eski klasiklerden izlemişim. Bir tane de sinema ile ilgili kitap okumuşum. Size de kısaca bahsetmek istedim. Gönül ister ki uzun uzun incelemeler listeler yapayım ama yok elim gitmiyor bu aralar :).
Neden bütün iyi klasik filmler dram olmak zorunda hem de böylesine. Valla içim çıktı. Ben yoruldum hayat :'):'). İkinci Dünya Savaşı sonrası işsizlik ve onun getirdikleri. İtalyan yeni gerçekçilik akımından bir film ve katıksız bir dram. Zar zor bulduğu bisiklet isteyen bir işten bisikleti çalınınca sevinci kursağında kalan iki çocuk babası karakterin dramı. Hele bir de çocuk oyuncu var ki hem ağlatıyor hem güldürüyor, çok fena rol kesiyor :). Siyah beyaz muazzam bir film. İzleyin. Beş yıldız on yıldız <3.
Godard tarzı siyah beyaz bir bilim kurgu. Alphaville dünyası Orwell'in 1984 dünyasına benziyor sanki. Duyguların olmadığı bir yer. Duygu taşıyanların öldürüldüğü bir yer. Kelimelerin kaldırıldığı bir yer. Oraya dış bölgelerden gelen bir ajan. Kelimeleri ve geçmişi unutmuş bir Anna Karina <3. Ağır bir film ama çok güzel. Godard severler kaçırmasın.
Aslında bir yazı yazmayı planlıyordum hala yazabilirim ama şimdilik kısaca bahsedeyim. Kieslowski'nin Decalogue'nin bir okuması. Yönetmenin diğer filmleri ile de ilişkili, başka filmlerden de örnekler var. Ben o örnekler yerine sadece Kieslowki filmlerinden bahsedilmesini tercih ederdim, bence diğer örneklemeler biraz fazla olmuş yoksa örnek verilmesi güzel daha iyi anlatılması için. Çok ilginç yorumlar, tespitler var. Benim gibi Kieslowski seviyor ve biraz daha bilgi diyorsanız okuyun. Küçücük bir kitap. Encore Yayınlarından çıkmış ve yine yazarın başka yönetmen filmlerinin okumaları da var yayınevinden çıkmış, meraklısına duyurulur :).
Devamını Oku »
Ben bu aralar siyah beyaz eski klasiklerden izlemişim. Bir tane de sinema ile ilgili kitap okumuşum. Size de kısaca bahsetmek istedim. Gönül ister ki uzun uzun incelemeler listeler yapayım ama yok elim gitmiyor bu aralar :).
Bisiklet Hırsızları - Vittorio De Sica (1948)
Neden bütün iyi klasik filmler dram olmak zorunda hem de böylesine. Valla içim çıktı. Ben yoruldum hayat :'):'). İkinci Dünya Savaşı sonrası işsizlik ve onun getirdikleri. İtalyan yeni gerçekçilik akımından bir film ve katıksız bir dram. Zar zor bulduğu bisiklet isteyen bir işten bisikleti çalınınca sevinci kursağında kalan iki çocuk babası karakterin dramı. Hele bir de çocuk oyuncu var ki hem ağlatıyor hem güldürüyor, çok fena rol kesiyor :). Siyah beyaz muazzam bir film. İzleyin. Beş yıldız on yıldız <3.
Alphaville - Jean Luc Godard (1965)
Godard tarzı siyah beyaz bir bilim kurgu. Alphaville dünyası Orwell'in 1984 dünyasına benziyor sanki. Duyguların olmadığı bir yer. Duygu taşıyanların öldürüldüğü bir yer. Kelimelerin kaldırıldığı bir yer. Oraya dış bölgelerden gelen bir ajan. Kelimeleri ve geçmişi unutmuş bir Anna Karina <3. Ağır bir film ama çok güzel. Godard severler kaçırmasın.
Kieslowski - Slavoj Zizek
Aslında bir yazı yazmayı planlıyordum hala yazabilirim ama şimdilik kısaca bahsedeyim. Kieslowski'nin Decalogue'nin bir okuması. Yönetmenin diğer filmleri ile de ilişkili, başka filmlerden de örnekler var. Ben o örnekler yerine sadece Kieslowki filmlerinden bahsedilmesini tercih ederdim, bence diğer örneklemeler biraz fazla olmuş yoksa örnek verilmesi güzel daha iyi anlatılması için. Çok ilginç yorumlar, tespitler var. Benim gibi Kieslowski seviyor ve biraz daha bilgi diyorsanız okuyun. Küçücük bir kitap. Encore Yayınlarından çıkmış ve yine yazarın başka yönetmen filmlerinin okumaları da var yayınevinden çıkmış, meraklısına duyurulur :).