21 Nisan 2019 Pazar

Atıştırmalık #46 (Yeni Dalga Sinemasından 3 Film)

Sinemada çığır açan kuralları yıkan ve hala zevkle izlemeye devam ettiğimiz Fransız Yeni Dalga Sinemasının 3 harika örneğini sizlerle paylaşacağım. Benim kişisel olarak çok sevdiğim bir akım olan Yeni Dalga filmleri izleme isteği ile iki haftadır hep 60'lar Fransız Sineması izlerken buluyorum kendimi. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Agnes Varda'nın, filmleriyle gönlümüze taht kurmuş François Truffaut'nun ve ilk kez bir filmini izlediğim Agnes'in biricik eşi yönetmen Jacques Demy'nin yönetmenliğini yaptığı üç filmden bahsedeceğim. Hadi başlayalım.

Cleo de 5 a 7 - Agnes Varda (1962)


Öneri Makinesi

Siyah beyaz bu filmde Cleo'nin saat beşten yediye kadar olan sürede yaşamına dahil oluyoruz. Bir tarot falı sahnesiyle açılan filmde, Cleo doktorun kendisinden test istemesi üzerine öleceğini düşünerek bu iki saatte birçok duyguyu yaşıyor. Şarkıcı Cleo'nin ruh halindeki ani değişimler o kadar hızlı oluyor ki gülümsemeden edemiyorsunuz. Bazen de dünyayı sorguluyor; sonra da onunla Paris sokaklarında kendinizi gezerken buluyorsunuz.

Bir buçuk saatlik bu filmde, bir küçük sürpriz de Anna Karina ve Jean Luc Godard'ın konuk oyuncu olarak filmin içindeki filmde rol alması. Fransız Yeni Dalga Sinemacılarının birbirine desteği çok güzel. İki sevdiğim yönetmen ve çok sevdiğim oyuncunun küçük de olsa beraber işlerini görmek beni ayrıca memnun ediyor.

Tirez Sur Le Pianiste - François Truffaut (1960)

Öneri Makinesi

Piyanisti Vurun, Truffaut'un ikinci filmi. Gözden düşmüş bir piyanistin başı belada olan abisinin ortaya çıkmasıyla küçük dünyası sarsılacaktır. Geçmişini, şimdisini ve geleceğini izlediğimiz piyanistin yaşamına kısa süreliğine dahil oluyoruz. Abisini takip eden iki silahlı adamın Charles'ın peşine takılmasıyla aşka düştüğü Lena ile küçük kardeşleri Fido da tehlike altında kalır.

Lola - Jacques Demy (1961)


Öneri Makinesi

Filmin hikayesi bana Eric Rohmer'ın Kış Hikayesi'ni (1992) çokça anımsattı. Tabi "Lola" ondan 31 yıl önce çekilmiş :). İkisi de güzel hikayeler emin olun :). Birçok farklı hikaye anlatılır ve hepsi birbirine bağlıdır bu filmde. Dansçı Lola çocuğunun babasına aşıktır ama aşık olduğu adam Michel yedi yıl önce ortadan kaybolmuştur. Yıllar sonra karşılaştığı çocukluk arkadaşı Roland ise bu görüşmelerinde Lola'ya yeniden aşık olur. Roland savaş sonrası bunalımı yaşayan ve bir türlü hayatını düzene oturtamamış hiçbir şeyden mutlu olamayan genç bir adam. Lola ile tekrardan karşılaşınca hayatın amacını yani aşkı bulduğunu düşünür. Bu arada Roland'ın kitapçıda tanıştığı anne ve kızıyla sözlük vesilesiyle tanışmasıyla anlıyoruz ki küçük Celine, Lola'nın çocukluğuna çok benzemektedir ve aslında Lola'nın geçmişini şimdiki zamanda Celine ile izliyoruzdur :). Yeterince spoiler verdiğime göre bu aşkın bir şekilde bir araya getirdiği insanları izlemek sürükleyici.

Tüm filmleri öneriyorum, çünkü bence Fransız Yeni Dalga sineması çok güzel bir akım :). İzleyin, izlettirin sonra da selamımı söyleyin :). Keyifli seyirler <3.

23 yorum:

  1. O zaman listeye ekleyelim. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Yazdım kenara hepsini. Hele son filmi çok merak ettim. Aşk filmleri izleyip bekar kaldı dersiniz artık. :)

    YanıtlaSil
  3. Son zamanlarda hiçsir şey yapamadım.
    Ne film izleyebildim ne albüm keşfettim :( Mayıs gibi biraz toparlarım kendimi. Senin Agnes Varda'yı sevdiğini biliyorum. Ben de onun filmlerini keşfe çıkacağım vakit bulabildiğim en yakın zamanda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eminim daha başka güzel şeyler yapmışsındır :). Oluyor öyle arada çünkü üzülme :).

      Agnes Varda'yı ben de maalesef geç izledim ama çok sevdim :).

      Sil
  4. ah ah tam alanıma girdin yaniiii şimdiii, fransız sineması ve yeni dalga, en sevdiğim yaaaa, ikiğncisi de italyan sinemasııı. bi godard sevmem sadece, ilk filmleri dışındaaaa :) ah jacques rivette en sevdiğim, rohmerle birlikteee :) üstte yazdığın filmler de tabisideee :) varda da çok severim. ay yazın herhaldeee, en sevdiğim filmleri yazıcam oleeey bol bol fransız sineması olcaaak. ay çok heyecanlandım yeni dalgayı görünceee :) ah bi deeee jean pierre melville, rene clement, jean pierre garnier var. izlemediğin filmlerini kaçırmaaa bunların daaa :) chabrol lelouch malle ah ah parizyenlik ah ah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Godard'ı seviyorum ben, Anna Karinalı filmlerini ayrıca :).

      Senin Fransız filmlerini sevdiğini biliyorum zaten arada olur da izlemediğin bir film bulursam öneriyorum hemen sana :).

      Rus torentlerinin linkini bir ara özelden atsan mı bana :).

      Sil
    2. godard ilk filmlerini ivit yaa seviyorum, daha sonra fazla deneysele geçti, çok entelektüele :) entelektüel sinema sevmiyom :) anna karina çok iyi tabii :) anna magnani var bi deee. e normal yanii, italyan sinemasııı :) fransız yeni dalgasından sonra en sevdiğim italyan yeni gerçekçiliği işte :)

      Sil
    3. heeey, öyle belli bir link yok kii. bak sana annatayım şimdi. google'a "rus torrent siteleri" yazcan. bi dolu site gelecek. hepsine bakıcan, bu siteler sık sık değişiyor. hepsine gircen bakacan. sonraa, indiriliyor işte. ancak farklı formatlarda oluyor, mkv, avi, divx, blur ray. bir film bikaç saatta iniyor. ancak dediğim gibi, süper kaliteli. çözünürlük de çok iyi hatta sinemadan bile iyi çoğu :)

      Sil
    4. indirdikten sonra herhangi bir siteden, yine gugula "film dönüştürme programları yazcan". çünkü, bu indirilenler genelde laptopta filan izlenebiliyor. dedim ya farklı formatlarda filmler. bu programlardan yararlanıp filmleri istediğin formata çevircen. istersen, bütün tv lerde ve sinemalarda izlenebilen formatlar da var. ben işte bikaç filmi indirdim böyle. tv den izliyom. hard diske koydum.

      Sil
    5. dönüştürmeden sonra da yine gugula "altyazı ekleme programları" yazcan. bunlar da bir dolu ilki gibi. hepsi de değişken siteler. sonra da türkçe altyazı org sitesinden alfığın altyazıyı bu programlarla filme gömcen.

      Sil
    6. süreç böyle. ama ilk başlarda kolay değil yani. sıkıcı bir süreç. bikaç tane yaptım. şimdi artık ailede meraklılar var onlardan isticem yani, amcamdan filan. yapsana bana şu filmleri filan dicem. arşivciler için iyi bişi. arşivlemiyom ben. sadece çok sevdiklerimi defalarca izlemek için. şeyi indirdim bak, yaptım her şeyini. yağmurla gelen adam. açıp açıp izliyom :)

      Sil
    7. yani böyle bir süreç var. belli linkler yok. bak gir bir sektöre görcen. elin alışması lazım. dönüştürme ve altyazı programlarını da indircen bilgisayarına. elin alışırsa çok kısa işlem. film inince on dakkada bile olur yani.

      Sil
    8. sonuçta bu rus torrent siteleri korsan olduğu için sürekli açık kalamıyorlar ama sürekli bir hareket var. ancak işte bu indirme dönüştürme altyazı işlemini bitirince, süper kalite ya. fakat işte çok uğraştırıcı yani. seversen gir bir bak bir olayın içine :)

      Sil
    9. Teşekkürler Deep, ne güzel üşenmeden yazmışsın :).

      Sil
  5. aayyy sautet, demy, deray :) ayy izlemediysen, güzel gürültücü adlı filmiii en iyi film olarak görüyom fransız sinemasındaaa. rivette en estetik olanları :)

    YanıtlaSil
  6. rohmer deee ders gibi yaa benim için yaklaşık 25 filmini buldum yaa, 10 15 ini indirdim. bak aklında olsuuun, filmleriii, rus torrent siteleri var, ordan indirebilirsin ve süper kalite yaa, inanılmaz çözünürlük, filmler sanki bu yıl çekilmiş gibii :) sonraaa, türkçe altyazı org sitesi var inanılmaz bir site. ordan da altyazıları alıyorsuun, filme yapıştırıyoon. yanii çok sevdiğin filmlerii böyle saklayabilirsin yaaa :) ama pepermint soda yı bulamadıım. yani fransızca izliyom daa türkçeye çevirmediler dahaa. sayende en sevdiklerim arasına giren film yaaa :)

    YanıtlaSil
  7. tek lola seyretmediğim. fransız yeni dalga sinema ilginç
    gelmiştir hep bana. fransızlar zaten şahsına münhasır
    insanlar. kendi dünyamdan kopup farklı bir boyuta gidiş gibi oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ooo ne güzel, Fransız Sineması senden de soruluyor demek :).
      Yeni Dalga benim en sevdiğim akım olabilir, ciddi düşünmeye başladım :).

      Sil
  8. Bilgilendirmeler için çok teşekkürler

    YanıtlaSil