3 Aralık 2025 Çarşamba

Son Zamanlarda Dinlediğim Albümler/ Şarkılar ve de Festival Anıları

Yeni yıla da yaklaşmışken şöyle bir saydım da yılların sayısı 12 olmuş. Dile kolay 12 yıldır blogda yazı yazıyorum. İlk blog yazmaya başladığımda yurtta kalıyor, üniversitede okuyor ve Ankara'da yaşıyordum. Şimdi İstanbul'da kendi evimde yaşıyor ve çalışıyorum. Hayat çok garip. Daha doğrusu benim hayatımın bu kadar eski dönemini hatırlamam çok garip ya da benim dünyada insan olarak eski olmam. 

Yıllar içinde ilgi duyduğum konular değişse de temelde 12 senedir kitap, müzik, film, dizi alanında hep söyleyeceğim şeyler olmuş. Sanat dalında farklı etkinlikler eklenmiş, yeni hobiler de edinmişim. Bazılarına ara verip bazılarıyla devam etmiş bazılarını da yazmadan takip etmişim. Yapma şekillerim değişse de temelde bu alanlara ilgim değişmemiş ve yazma ihtiyacım. Bir şekilde az ya da çok her sene paylaşım yapmışım. Bununla alakalı ne hissedeceğimden emin değilim ama günün sonunda mutluyum. Beni ben yapan şeylerin bir parçasının bu olması beni mutlu ediyor. 

Sunny Hill Festival

Her gün müzik dinleyip en az bir şarkı keşfetmeme rağmen en az yazdığım yazılar müzik yazıları olmuş. Bu sene sanırım iki müzik festivali ve birçok konsere de gittim burada bahsetmediğim. Tabi bazı aksilikler de yaşandı. Bu sene daha önceki senede olan bir şey yeniden oldu ve bir konsere gitmeyi unuttum hem de uğruna konserlerde çaldıkları şarkılardan playlist oluşturduğum ve gitmeden önce saatlerce dinlediğim Khruangbin'in Harbiye Açık Hava Konserine. Çok üzüldüm ama o da gitmeyi unuttuğum konserler arasına eklendi maalesef. Konser günü tesadüf takip ettiğim hesaplardan birinin hikayesini izleyince bilet aklıma geldi, yıkıldım tabi. Bu sefer hemen bir gün sonraki DIIV konserini neyse ki hatırlamış oldum ve onu kaçırmadım. Daha önce de Bad Bad Not Good ve Blonde Redhead konserlerine gitmeyi unutmuştum takvimde yanlış tarih işaretlediğim için onlar da art ardaydı ve ben iki bilet için de farklı tarihleri bekledim gitmek için. O tarih geldiğinde konser çoktan geçmişti tabi.

Şimdi son zamanlarda severek dinlediğim albümleri ve isimleri paylaşacağım. Biraz da festival ve konser anıları sıkıştırdım araya. Sizin aralarında sevdikleriniz var mı merak ediyorum.

Tame Impala - Deadbeat (2025)


10 yılın sonunda Kevin Parker bizi sonunda Tame Impala albümüne kavuşturdu. Konserden konsere yere kilim serip klavyesini çalıyor. Orada olup bu deneyimi yaşamak için neler vermezdim ama henüz vizem yok. Şimdilik uzaktan ama belki bir gün canlı olarak bu deneyimi yaşamak istiyorum. Ben albümü çok sevdim ve favorilerim Dracula, My Old Ways, Loser, No Reply ve Afterthought. Albüm çıktığından beri bu şarkılar arasında mekik dokuyorum. Albümün ilk şarkısı "Back into my old ways again" ile de açılması yeterince her şeyi açıklıyor ve hoşgeldin Kevin'cım hoşgeldin Tame Impala diyorum. Kendisi bu arada artık iki çocuk babası ve albüm kapağında da kızı ile poz vermiş. Çok tatlı değil mi?


Dua Lipa - Radical Optimism (2024)


Sunny Hill Festival

Bu sene bir çılgınlık yapıp müzik festival deneyimimi bir üst seviyeye ülke dışına taşıdım ve Dua Lipa'nın babasının Priştin'de düzenlediği Sunny Hill Festival'a gittim. Hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biriydi. Dua Lipa reklamında oynuyor diye aldığım ayakkabılarla Dua'nın memleketine konserine gitmek de varmış hayatta. 7 Aralıkta 10 yıl olacak ama İki Sınav Arasında Konsere giden kız değişmedi arkadaşlarım. Bu kız yine biletlerini aldı, ayarlamalarını yaptı ve o konsere gitti, iyi ki de gitti. Hem yeni sanatçılar keşfedip hem de Dua Lipa'yı dünya gözüyle sahnede izlemek muazzamdı. Umarım son olmaz çünkü ben ağustostan beri etkisinden çıkamadım sadece bu albümü değil tüm şarkılarını sırayla dinliyorum. Seni seviyorum Dua Lipa, sen Priştin'in başına gelmiş en güzel şeysin. Sahne gösterisi de çok güzeldi, tüm sahne dekorunu getirmiş kraliçe. Çok da güzel dans ettiler. Albümde de en sevdiğim şarkıları sıralamam gerekirse seçemem. Hepsi benim bebeğim seviyorum. 


Manifest - Manifestival (2025)


Big5 izleyicisi olarak ben bu grubun doğuşunu başından sonuna takip ettim. Sen hangi üyesin diye sorarsanız cevabım da hazır; Zoktay ve Minayım. Esin ve Sueda'nın da fanıyımdır. Bu albümü tabi ki çok dinledim. Tek ısınamadığım şarkı "Hayır" onu bir türlü sevemedim ama ezberledik yine de yarın öbür gün konserine gideriz lazım olur. Rüya'yı da beğendim ben şimdi de yeni şarkıyı bekliyorum. 


Aydeed - #SOLO (2025)


Big5 izleyicisi olarak ben de Aydeed dinlemeye başladım tabi hemen. Son çıkardığı EP'yi de beğendim, kendisinin şarkıları güzel, Türkçe'de pek duymadığımız tarzda o yüzden de hoşuma gidiyor. Benim bu EP'deki favorilerim; Tane Tane, İtiraf, On ve Bu Aşk. 


Müzik festivalinden bahsetmişken İstanbul'da da üçüncü kez gittiğim Gezgin Salon Festival'inden de bahsetmek isterim zira üç yıl içindeki en kötü seneydi. Bu iki günlük Parkorman'da gerçekleşen festivalin benim için tek artısı Neil Frances'tır. Çok ama çok eğlendim. Çok güzel çaldılar. Konserden çıkınca da bir süre etkisinden çıkamayıp sayısız kez aşağıda paylaştığım şarkılarını dinledim. Festival ise genel anlamda çok ruhsuzdu; Air hayal kırıklığı, Slowdive iyiydi ama sahne iletişimi azdı. French 79 da yine enerjisiyle en iyilerinden biriydi. Blind'da DIIV konseri vardı ona gittim bu sene, o da güzeldi. Sunny Hill Festival'da da Edis rüzgarı esti. Yani orada olan biri olarak söylüyorum müthiş bir hayran kitlesi var ve festivalde Türkiye'den çok insan gelmişti ama onun dışında yabancı da çok fazla hayranı var. Hak ediyor da ama muhteşem bir sahne şovu sundular Elements of Dance Co. ekibiyle. Arasız üst üste neredeyse tüm popüler şarkılarının hepsini söyledi ve o kadar çok eğlendik ki anlatamam. Edis konserine gidilir ve bolca eğlenilir. Zaten çok istiyordum izlemeyi sahnede, normalde de dinlediğim biri olduğu için bu festivalde de ilk kez izlemek çok güzeldi. 




Bir de Girl Power tadında son çıkan şarkılardan en çok Tyla, Tate Mcrae, Lady Gaga, Sabrina Carpenter, Katseye, Raye, Dojo Cat şarkılarını dinliyorum. Aşağıda da en çok dinlediklerimden bir liste hazırladım bakmak isterseniz diye. Müziksiz gününüz kalmasın, görüşürüz efem. 
 

Devamını Oku »

Yeni Yıl Ruhu, Blogda Güncellemeler ve Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Yılın en ama en sevdiğim zamanı geldi. Aralık ayı için çok heyecanlı ve umutluyum. Christmas temalı mumlarımı yaktım, kırlent kılıflarımı geçirdim, yavaş yavaş evi de süslemeye başlar, kokinalarımı da alır koyarım köşeme. Kokina hediye etmek de almak da çok güzel. Yeni yıl zamanı birinin evine gidersem kokina alırım, özellikle ilk kez gidiyorsam. Benim yılbaşı hazırlıklarım sonbaharda başlar normalde alışveriş olarak ve abartılı süslerim evi ama bu sene bazı kararlar aldım. Öncelikle eve koltuktan bile önce aldığım yılbaşı ağacını attım ve yenisini de almadım. İki sene önce aldığım minik bir ağacım var, onu süsleyeceğim. Yeni dekorasyon ürünü almayacağım ve bu sene önceki senelerden kalanlarla daha mütevazi bir ev dekoru yapacağım. Sebebi ise bu yılın ilk yazısında yazdığım sebeplerle aynı aslında hayatıma düzen getirmek. Daha çok elimdekilere odaklanmak ve dışarıdan daha az şey almak. Tabi mağazaların önünden geçerken içim gitmiyor değil ama bu sene sadece elimdekileri kullanmakta kararlıyım. İstisnalarım oluyor illaki olacaktık sonuçta sevgim azalmadı bu temaya ama bu seneki planım bu şekilde. 

Kışın en çok sevdiğim şeylerden biri de kokulu mumlar. Öyle güzel koku kombinasyonlarıyla mumlar üretiliyor ki ben her seferinde heyecanlanıyorum. Yılbaşı teması da bunun için ideal. Sıcak ve iç ısıtan kokularla evde mum yakmaya bayılıyorum. Vanilya, şömine, fresh ya da orman kokuları en sevdiklerim ama genelde hangi mum kokusunu sevsem içinde bir vanilya yazısı görüyorum. 

E tabi kışın vazgeçilmezlerden biri de benim için sıcak şarap. Yapmayı da içmeyi de çok seviyorum. Bol meyveli ve baharatlı güzel bir kırmızı şarap her zaman keyfimi yerine getirir. Herkesin mutlaka bir tarifi oluyor ve birbirine benzemiyor ama benim sevdiğim tatlısı az daha ekşi tarafa kayan bir içerik. Sizin tariflerinizi de merak ediyorum. 

Yılbaşı gelmiş ve ben de uzun süredir aynı temayı kullandığım için de blogda da bir kış güncellemesi geldi. Kırmızı ve yeşilin o sıcak uyumunu ben de hem bannerımda hem de genel yazı renklerimde kullandım. Yeni temayı nasıl buldunuz, beğendiniz mi? Bazı küçük değişiklikler de yaptım tabi elim değmişken ve birkaç yeri güncelledim sayfada. Yeni yıl da gelmişken bu değişiklik ve düzenleme iyi geldi. Blogda da kışa girişimi yaptım. Sizin görüşlerinizi de merakla bekliyorum. 

Bir de Toffee Nut Latte sezonu geldi, henüz daha içemedim ama en son aldığım mumlardan birinin kokusu tam da bu en sevdiğim mevsim içeceğinin kokusunu bana hatırlatınca canım istemeye başladı. En yakın zamanda da Toffee Nut Latte sezonunu da açmak istiyorum. 

En son kitap kulübümüzle okuduğumuz kitap Milan Kundera'nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ydi ve ben çok sevdim. Karakter anlatımı çok başarılıydı. Karakterlerin seçimlerinden bağımsız olarak onları tanımak için o kadar güzel detaylar vermiş ki seçimlerinden ziyade neden o seçimleri yaptıklarını çok iyi anladım. Tomas ve Tereza çiftinin hikayesini non linear bir şekilde okumak da çok güzeldi. Kitabın ortasında insan beklemediği anda sonunu öğrenince şaşırıyor. Ülkenin politik gündemini okurken arkada karakterler hakkında bilgi almak da okuma deneyimini heyecanlı kılan şeylerden biriydi. Yazarın daha doğrusu Tomas'ın tabiriyle birkaç tesadüf eseri hayatları birbirine bağlanan iki kişinin yıllara dayanan ilişkisini konu alıyor. Arka planda ise Prag baharının etkileri yoğun bir şekilde devam ediyor ve karakterlere yansımasını da okuyoruz. Bence bu kitap oldukça politik ve aşk hikayesi geride kalıyor diyebilirim. Tarih bilgimi arttırdı ve Çek tarihini de araştırma fırsatı buldum anlamak için olayları. Herkese göre bir kitap olduğunu söyleyemem ama ben çok sevdim. 

Bu yazıya yorum yapan bir kişiye de kitaplığımdan 5 kitap hediye etmek istiyorum. Yorumlarda kendi blog adresinizi paylaşmanız yeterli. İsterseniz blogunuzdan da kısaca bahsedersiniz, çok tatlı olur yeni bloglar keşfetmek için. Kitaplar ikinci el kitaplar olacak bilginiz olsun. Ocak ayının ilk haftası da bir kişiyi seçeriz ve kitaplarını gönderirim. Hangi kitaplar olduğunu söylemeyeceğim Secret Santa gibi sürpriz olsun :). Kendinizi çok sevin ve bugün kendinizle gurur duyduğunuz en az bir şeyi kendinize hatırlatın. Görüşmek üzere!

Devamını Oku »