|
Web'ten alınmıştır |
Spoiler içerir.
"Eğer bir hata yaparsan tüm dünya başına yıkılır" - Locke
Tom Hardy (Nasıl bir isimdir bu ya adam zaten İngiliz bir de böyle bir ada sahip, resmen ünlü olmak için doğmuş)'nin tek başına müthiş bir oyunculuk sergilediği
Locke, insanın kendiyle, başkalarıyla yaşadığı çatışmayı yansıtan güzel bir dram. Ivan Locke aniden gelen bir telefonla bir anda işini ve ailesini arkada bırakarak bir buçuk saatlik yola çıkar ve biz de onun hayatının bu bir buçuk saatine ortak oluruz. Tek başına arabasıyla bu yolu giderken, 'tarih yazacak' kendisinin sorumluluğunda olan bir binanın temelinin atılacağı günün öncesinde ve ailesi onu heyecanla evde maç izlemek için beklerken gelen bu ani telefonla her şeyi geride bırakır. Bunlara engel olacak şey, onun bu çok değer verdiği iki şey, ailesi ve işi, onları kaybetmesine de sebep olacaktır. Peki bu çok önemli olan şey tüm bunlara değer mi göreceğiz.
Ivan işinden alelacele çıkarak arabasına atlar ve yola çıkar. İzledikçe anlarız ki telefon tek gecelik ilişki yaşadığı bir kadından gelir. Kadın doğum yapmak üzeredir ve Ivan doğumda yanında olmak için her şeyini arkada bırakarak yola çıkar. Bu sırada inşaatına başlanacak binanın temeli ertesi gün atılacaktır ve Ivan'ın sorumluluğunda olan bu projeyi de ardında bırakır, işten kovulacağını bile bile. En değer verdiği şeylerden biridir binalar Ivan'ın. Ve tabi ki sembol olarak binaların seçilmesi tesadüf değildir. Filmde de Ivan'ın hayatıyla ve binalarla film boyunca yakın ilişki kurulur. İş arkadaşı Donal ile binanın temeli hakkında konuşurken one "Eğer bir hata yaparsan tüm dünya başına yıkılır"der. Aynı Ivan'ın hatası gibi. O da tek bir hata yapmıştır ve geri dönülmez yola girmiştir. Eşini, evini ve işini kaybetmiştir. Yani onun da dünyası başına yıkılmıştır.
"Eğer bir binanın temelinin betonu doğru olmazsa, bir santim bile kayarsa çatlaklar oluşur.eğer çatlaklar oluşursa zaman geçtikçe büyürler ve tüm bina yıkılır."- Locke
Peki ya Locke'un temeli. Filmde kendiyle hesaplaşmasıyla anladığımız kadarıyla Ivan'ın babasıyla sorunları vardır hatta belirli bir yaşına gelene kadar görüşememişlerdir. Babasının onu terk etmesi yüzünden Ivan'ın pek de sağlam bir temeli olduğunu söyleyemeyiz çünkü ölen babasıyla hayattayken hesaplaşamaması onun şimdiki hayatında hala problemlere sebep oluyordur. Film de kendi kendine konuşurken hitap ettiği kişi hep babasıdır. Onu suçlar, ona içini döker aynı zamanda ona hesap sorar. Bu hata olarak gördüğü bebeğin peşinden gitmesi aslında babasının kendisi için yapmadığı babalığı o çocuktan esirgememektir. Ona soyadını vermek, onu kabul edip ilk anında yanında olmak, onu sevmediği bir kadından olmasına rağmen çocuğu olarak kabul etmesi, bu kendi içinde tamamlayamadığı baba boşluğunu o çocuğa yaşatmak istememesidir. Bu evini, işini ve eşini kaybetmek pahasına da olsa. Yani onun da Ivan gibi temeli sağlam olmayan kendi binasının, yani kendi hayatının; çatlakları gittikçe büyümüş ve en sonunda yıkılmış bir hayatının olmasındansa onun yanında olmak ve çocuğunda kendi gibi olmasını önlemek için çıktığı bir yolculuktur. Ivan'ın bu bir buçuk saatte arkada bıraktığı sadece yollar değil ailesi ve çok sevdiği işidir de. Ama filmin sonunda her şeye rağmen bir hayat, bir ömür başlar. O bebeğe sahip çıkarak bebeğin hayatında oluşabilecek olası çatlakların önüne geçmek ister. Bu yüzden Ivan gibi kendi hayatının, kendi binasının yıkılma olasılığını yok eder. Bu bebek, hem Ivan'ın yenilenmesi hem de kendi babasından farklı olarak bebeğin yanında olması bu döngünün kırılması için bir umuttur.
Steven Knight'ın yazıp yönettiği, başka sinemanın örneklerinden bu film Tom Hardy'nin güzel oyunculuğuyla ve güzel konusuyla kendini öne çıkarır. Filmde mekan yollardır. Ve arabayı kullanan Ivan'ın yanına Knight seyirciyi oturtuverir ve onunla beraber biz de Ivan ile yola koyuluruz.
Bu filmi seven bunlara da göz atsın :).
1.Telefon Kulubesi (2002) - Joel Schumacher
2. Looper (2012) - Rian Johnson (Çünkü bazen bu döngüleri kırmak için fedakarlık yapman gerekir)
3. Next (2007) - Lee Tamahori (Ve binalar yıkılmadan öngörmek gerekir olacakları, ona göre davranmak için.)
Muhtemel Soundtrack ile de bitireyim.
1. Bonny M - Daddy Cool (Dram dram nereye kadar :))
2. Glasvegas - Daddy's Gone (Chuck dizisinden hatırlayanlar olacaktır.)
3. Radiohead - No Surprises
4. Muse - Unintended
5. The Beatles - Yesterday (Ivan'ı ve filmi anlatan en iyi şarkı herhalde gerçi hangimizi anlatmıyor ki, güzel şarkı yapacak bir şey yok :/)
Bonus : Carly Rae Jepsen - Call Me Maybe Tom Hardy belki bizi de bir gün ararsın :))
Devamını Oku »