2 Aralık 2015 Çarşamba

Ceylan Ertem - Düetlerin Kraliçesi

Ceylan Ertem'in kendi şarkıları, coverları hepsi çok güzeldir. Çünkü sesi güzeldir, yorumu güzeldir. Canlı kayıtlarından herhangi birini izlediyseniz (konserine bedava biletim olduğu halde gidemedim, üzgünüm :( ) bilirsiniz ki şarkıları söylemez yaşar. Tabi bunlarla kalmıyor, onun düetleri de çok güzel. Şarkıları her seferinde bir üst seviyeye çıkarıyor ve ister kendi şarkıları ister cover olsun hepsinin hakkını veriyor. Burada da bazıları resmi bazıları resmi olmayan videolar paylaşacağım. Keyifli dinlemeler :).

1. En bilinen Mabel Matiz'le olan düetidir herhalde. Zaten arkadaş olan bu ikili iyi ki böyle bir şarkı yapmışlar. Devamını bekliyoruz.



2. Ve çok sevdiğim grup Sen Yağmur Dök'ten, kendi solo albümü de olan Cihan Mürtezaoğlu ile yaptığı müthiş şarkı. (Hayır öyle bir şarkı ki düetin dışında sadece Cihan abimizin yorumunu da ardından dinleyiveriyorum hemen, kaç kez böyle dinledim bilinmez :))


3. Ve bir diğer sesine, sözlerine aşık olduğum adamla beraber yaptıkları düet. Bu naif sesli adamların şarkılarını da dinlemek pek keyifli hani :).



4. Ve ve resmen düetlerin düeti efsane kadroyla beraber söylediği bu muhteşem kayıt, az dinlemedik zamanında :).



5. Ve yine bir diğer güzel kadın Jehan Barbur'la beraber söyledikleri güzel şarkı "Gidersen  bana da bir dengini yolla".


6. Ve Nükhet Duru'yla.


7. Normalde Mehmet Erdem dinlemem ama bu düetleri çok güzel olmuş. Ceylan el atınca her türlü güzel oluyor sanıyorum :). (Hehehe youtube dışından video yükleyemedim idare edin :)).


http://www.dailymotion.com/video/x1xmbs4_mehmet-erdem-ben-olmeden-once-feat-ceylan-ertem_music

Bonus 1: Yine harika olmuş. Siz şarkının sahibi Mehmet Güreli'nden de dinleyin o da ayrı güzel.


Bonus 2: Aşk Yok Olmaktır kamera arkası :))) ( Ve videoda kimler yok ki :)).


Devamını Oku »

27 Kasım 2015 Cuma

Abur Cubur #18 Bölüm 2

Dediğim gibi bu iki bölümden oluşan listemizin elektronik müzik ağırlıklı şarkılarını bu bölümde listeleyelim. Yine nedensiz bir şekilde alfabetik olarak sıralayacağım :).

1. Efsane müzikler yapan Blue Hawaii'nin bu şarkısıyla sınırlı kalmayın.



2. Grubu bilen biliyordur çok güzel şarkıları var ama buraya hangisini koyacağım diye pek düşünmeme gerek kalmadı çünkü bu aralar en çok dinlediğim şarkılardan biri olur kendisi.


3. Daft Punkkk, herkes biliyor, seviyor. Son albümleriyle baya birkaç yazı geçirdik sağolsunlar. Şarkıların hepsi güzel falan da ben Pharrell abimizi Happy'den önce de prodüktör olarak da dinler severdim ki zaten o da bu düeti olsun son albümü olsun yine baya dinletti kendisini. O yüzden bu ikiliye eşlik ederek her yerde dinlediğiniz Get Lucky şarkısını bir de burada dinleyelim.



4. Türkiye'ye ben tanıttım, ben getirdim itirazı olan varsa bıraksın burada listeyi (Blogger çıldırdı). Neyse efenim Hurts sevgim bilinir herhalde artık, hele buralara kadar teşrif edip gidememe olan isyanım daha çok bilinir. Olmazsa olmazdı bu listeden o yüzden "and it feels better than love" diyoruz. 



5. Yine efsane müzikler yapan bir ikiliyle devam edelim, özellikle Robyn'le yaptıkları düetleri dinlemenizi tavsiye ederim. Ben de istisnasız en sevdiğim, "No one's singing songs for me" gibi güzel sözleri de barındıran şarkılarını burada paylaşayım. 



6. The Knife iki kardeşten oluşan ikililerimizden biri. Sizde bu grubu "I'm in love with your brother, What's his name?" gibi sözleriyle ünlü şarkısı "Pass this on" ya da Xavier Dolan filmlerinden hatırlayacaksınızdır. Ayrıca kardeşlerimizden hatun olanın solo albümü Fever Ray'den de bilenler olacaktır (Vikings desem:)), Hatta Röyksopp grubuyla da güzel bir düeti vardır. Su götürmez gerçek İsveçliler anlıyor bu müzik işinden hele ki elektronik ise değmeyin keyfimize. Ben de sevdiğim Dolan filmlerinden biri eşliğinde Pass This On'u paylaşayım.



7. Ve Xavier Dolan'ın en sevdiğim özelliklerinden biri müzik zevkinin güzel olması ve filmlere güzel adapte etmesi olabilir. En başarılı soundtracklere yer veren yönetmenlerden biri ve onu sevmem için yeten de artan bir şey ama tabi tek iyi özelliği bu değil (Dolan sevmek mi yazsam ya :)). Ama sırf bu güzel Fransız grubu tanıttığı için bile sevilebilir. İyi ki varsın Dolan <3.



Dip not: Eğer yeterli sayıya ulaşabilirsem bu temanın Türk versiyonu da olabilir :).
Devamını Oku »

Abur Cubur #18 Bölüm 1

Merhabalar :). Bu listemde sizlere grup olmak için aslında çok da elemana ihtiyaç olmadığını yanına kardeşini, arkadaşını alıp çok da etliye sütlüye karışmadan kendi müziklerini yapan müthiş iki kişiden oluşan grupları tanıtacağım. Aslında çok fazla var o yüzden bu iki kişiden oluşan grupları iki bölüm halinde paylaşmak güzel olur. O yüzden bu biraz daha indie, slow, yumuşak tonlu şarkılar bölümün ilkini oluştursun, elektronik ağırlıklı ikinci listeyi de hemen şuradan dinleyebilirsiniz :).

Not: Listeyi saçma bir şekilde alfabetik olarak sıralayacağım.


1. Bu tatlı mı tatlı şarkıyla başlamış olduk, fena mı oldu :).


2. C harfiyle başlayan ilk grubumuz Capital Cities'ten en sevdiğim şarkıları Safe and Sound.



3. "I once fell in love with you just because the sky turned from grey into blue" sözü olan ve başka söze ihtiyaç bile duymayan (ama var), Cocorosie'nin en güzel şarkısının bu olduğu konusunda bir anlaşalım önce.




4. Ve yine içimizi parçalayan son C harfiyle başlayan grubumuz Cults'ün efsane şarkısı Abducted.



5. Bağğyan (Ankaralı ego kullanıcıları bilir) ağırlıklı bu ikili gruplardan bir tanesi, Frank & Derol'ın yine belki de en başarılı şarkısı Barely love you too.



6. Jack and Eliza ikilisinin en güzel şarkılarından Quarter past the hour.



7. Ve son olarak en güzel şarkılardan ve klibi de kısa film tadında olan güzel grup Rhye'la bitirelim listeyi.


Devamını Oku »

26 Ekim 2015 Pazartesi

Abur Cubur #17

Merhabalar yine kitap listesi değil abur cubur ile burdayım :). Üşengeçlikte bir dünya markası olduğumu anlamışsınızdır artık. Neden mi? Şöyle ki aylardır telefondaki fotoğrafları bloga aktarmadığımdan Reading Challenge'ımı paylaşamıyorum :).Hem de yazılar hazır ve nazırken tek aktarma işlemi yapamadığımdan erteliyorum. Ama çok güzel bir liste hazırladım sizler için eminim çok seveceksiniz ve bu 7 şarkıyla kalmayıp aa bu da o da vardı diyerek bir sürü şarkı dinleyeceksiniz. Temayı söylemedim yine gevezeliğimden :). Yağmur efenim yağmur. Ben şahsen sevmem yağmuru sıcacık evimde camdan bakmıyorsam. Tabi bu demek değil ki şarkılarını sevmiyorum. Zaten adı yağmur olup da kötü bir şarkı var mıdır? Ben bulamadım. Şimdilik yedi tane paylaşıyorum ama devamı neden gelmesin değil mi :). Siz de bu niye yok diye yorum yazabilirsiniz ben de seve seve dinlerim :).

1. Yağmur deyince aklınıza ilk bu şarkı gelmiyorsa gidin bir check up falan yaptırın nolur nolmaz. Gençliğimin güzide şarkısı (55 yaşında olduğum için zaten :P). Eminim herkes gibi sizin de anılarınız vardır bu şarkıyla güzelim Şebo'dan gelsin.



2. Ahh ahh ben senden sonra hiçbir Ezginin Günlüğü albümü dinlemedim be Hüsnü. Neyse ki solo albümler yaptın da bizi sensiz bırakmadın. Bu da yine eski EG solistlerinden Feyza Erenmemiş'le beraber yaptıkları efsane zamansız şarkılardan biri.



3. Sapan'ı sevdiğim artık bilinen bir gerçek. Hayır, ah bir de şuralara konsere gelseler, neyse. Kendilerini daha yakından tanımak isteyenleri şu yazıma davet ediyorum.



4. Valla şarkı çok, seçmek zor ama şimdi Şebo koyduk Teo koymasak olmaz.



5. Diyorum işte diyorum adı "Yağmur" olup da kötü olan şarkı yok. Bülent abimiz de en güzel şekilde icra etmiş.


6. Bu da çok bilinmeyen bir "Yağmur" ama yine güzel yine güzel.



7. Zamanında bu şarkıya eşlik ederken aauu'lamadıysanız gençliğinizi yaşayamamışsınız demektir çünküü bu "Yağmur"u dinlemek bunu gerektirir :). Tamam laubaliliğin lüzumu yok. Sevdiğim nadir Cem Adrian şarkılarından biridir. Hatta Cem Adrian'ı sevme nedenlerinden biri kesinlikle Ankara aşığı olması olabilir. Acaba Tunalı'da konserinin olduğu gün gördüğüm o muydu ki? Neyse kafamda deli sorularla siz bu şarkıları dinlerken ben taverna müzikleriyle kendimden geçiyor olacağım şimdilik sizi burada bırakıyorum ve yeni listelerle görüşmek dileğiyle esen kalın efendim :).


Devamını Oku »

19 Ekim 2015 Pazartesi

Abur Cubur #16

Merhabalar :). Bu seferki abur cuburun teması biraz nostaljik ve bolca hüzünlü bu yakışıklı beylerin şarkılarından oluşuyor. Bir göz atarsanız pişman olmazsınız zaten öyle efsane isimler ve şarkılar ki bir başlayınca diğer şarkılarını dinlememek elde değil. Şunu belirteyim ki o güzel şarkılarından seçmek kolay değil birini şimdilik bunlar var listede, Başka bir listede diğerlerini de paylaşmak dileğiyle. O yüzden buyurun, yorum bile yapmama gerek yok. Siz sırayla oynat tuşuna basın ve hiç benim gevezeliğimle yormayın kafanızı :).

1. Barış Manço - Geçti Dost Kervanı (Barış Manço için ayrı bir liste mi yapsaydım ki :/)



2. Cem Karaca - Sende Başını Alıp Gitme



3. Mehmet Güreli - Sen ve Ben



4. Fikret Kızılok - Yeter ki



5. Erkin Koray - Seni Her Gördüğümde



6. Bülent Ortaçgil - Yağmur


7. Tanju Okan - Kadınım





Devamını Oku »

4 Ekim 2015 Pazar

Abur Cubur #15

Upuzun bir aradan sonra merhabalar. Umarım özlemişsinizdir :). Şarkılarla (yine ordan burdan) bir giriş yapalım Reading Challenge listemden okuduklarımı yakın zamanda paylaşacağım umarım :). Şu şarkılarla özlem giderelim sonrasına bakarız :).

1. Şöyle bir alternatifi de var.



2. Bağımlılık yapabilir şahsen bir süredir en çok dinlediğim şarkıdır kendisi.



3. Benim gibi hala Gary Jules'un "Mad World" unun etkisinden hala çıkamayanlardansanız güzel bir alternatif olabilir :).


4. Ben de isterdim Filmekimi'nde izlemek istediğim 9 filme gidip burada afili afili yazmayı ama izleyemedim, bilet bulamadım. İnsanlar yağmalamış, almış da almış bize de bilet kalmamış. Biz kim mi? Tabi ki olayların insanları Özge ve ben. Bu blogu okuyan herkesin artık aşina olduğu bir Özge var tabi, ama zaten herkesin bir Özge diye arkadaşı vardır :). Neyse bu fazla uzadı. Gittiğimiz 3 filmden (Evet 3 tanesine anca bulabildik. On bir film için bilet alan Ayşe hanım ve kocasına sevgiler). İlk gün izlediğimiz en merak ettiğim filmlerden "Ben, Earl ve Ölen Kız"a nasıl olduysa bilet bulup izleyip bayıldık. Bağımsız film severler kesin izlesin. Misal ben bayıldım. Zaten Sundance ödüllü. Oradan bir şarkı paylaşayım. Not: Parks and Recreation'dan aşina olduğumuz kendi hayran kitlesine sahip Ron'u yani Nick Offerman'ı esas oğlanın babası olarak izleyebilirsiniz:).




5. Arkadaşlarım sağolsun :).


6. Bu şarkıyı nerden nasıl dinledim buldum hiçbir fikrim yok umarım daha önce paylaşmamışımdır ama yine de güzel olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabi ki :).


7. Veee en ama en sevdiğim filmlerden olan, buralarda dvdsini bulamadığım, her şeyiyle güzel olan hatta ve hatta soundtrack olaylarını Alex Turner abimize bırakan "Submarine" filminin bence istisnasız en güzel şarkısı "Hiding Tonight" ile kapanışı yapıyorum. Yakında görüşmek üzere :).


Devamını Oku »

30 Temmuz 2015 Perşembe

Abur Cubur #14

Kilo yapmayan tek Abur Cubur'u Öneri Makinesi gururla sunar :). Bugün sizlere güzel mi güzel benim dinlemekten müthiş keyif aldığım bazı Fransızca şarkıları paylaşacağım. Hatta aralarında Fransızca öğrenmek istememe sebep olacak şarkılar da var. Ama maalesef bu dinlediğim türlerde şarkılar bulmakta zorlanıyorum eğer siz de böyle güzel Fransızca şarkılar dinliyor iseniz ve paylaşmıyorsunuz açık söyleyeyim ayıp ediyorsunuz. O yüzden bu tatta şarkı dinleyenler hemen buraya yorum yazsınlar, bizle de paylaşsınlar. Ne demişler paylaştıkça çoğalır güzellikler (ya da öyle bir şey tam bilmiyorum, ama ana fikir alındı sanırım:)) o yüzden ben şimdi yedi şarkıyla sizin kulakları mest etmeye koyuluyorum ve her zamanki gibi şarkılar zamansız. Sıra sizde. Pamuk eller klavyelere  :).

1. Bildiğim tek ama çok güzel şarkısı, Days of Summer'da da duymuşsunuzdur (canım hani yok mu; Tom'un ilişkilerini sorguladığı, Summer'ın da çipil gözleriyle çocuğu arabadayken kandırdığı sahne, hah işte o 😄)



2. Güzel klibiyle de kalbimizi fethetmemesi imkansız, diğer şarkılarına da göz atın derim.


3. O bir ikon, bilenler bilir. Hem de iki dakikalık :).




4. Yine güzel bir animasyon kliple beraber çok güzel bir şarkı, eşlik etmemek işten değil☺️





5. Zamanında böyle güzel Fransızca şarkılar dinleyen ve benimle paylaşan güzel bir arkadaşım vardı o kendini biliyor :). Devamını istiyoruz.



6. Enerjik hem de iki dakikacık o da yetmezmiş gibi 60'lardan. Daha ne olsun <3.





7. Yine iki dakika ve 60'lardan. Şarkıya çok da yabancı olmadığınızı düşünüyorum.






Dipnot: 6. şarkının neden bahsettiği hakkında hiçbir fikrim yok ama müziği çok güzel :).





Devamını Oku »

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Alvvays - Alvvays (2014)

En yeni keşiflerimden, müthiş güzel, eğlenceli bir albüm tanıtacağım. Kendi adlarını taşıyan, 2014 yılında çıkarttıkları ilk ve şimdilik tek albümleri ile Kanadalı grup Alvvays'i Youtube'da Grimes - Go dinlerken keşfettim. O şarkıyı da daha önce aburcubur da paylaşmıştım. Benim en sevdiğim dizilerden Orphan Black'te çalıyordu. Dizinin daha sonraki bölümünü izlediğimde Alvvays'in orada da çaldığını gördüm ve ben önceden keşfetmiş oluverdim :). Niye anlatıyor bu bunu şimdi derseniz de artık buraya kadar okumuş oldunuz yapacak bir şey yok :). Gelelim albüme.

Samimi sözleriyle kalbimizi çalan Alvvays albümü en sevdiğim şarkısı "Adult Diversion" ile başlıyor. Hareketli, güzel müziğiyle direkt şarkıya eşlik etmeye başlamamak işten değil. Dokuz şarkıdan oluşan albüm, coşmalık şarkıların(nasıl bir tabirse) dışında Dives, The Agency Group ve Red Planet gibi slow sayılabilecek şarkıları da var :). Ama bence grubu en iyi yansıtan şarkılar "Next of Kin", "Adult Diversion" ve "Archie, marry me" gibi derdini capcanlı müziklerle anlatan şarkılar. Grubun enerjisini eğlenceli ama bir o kadar da umutsuz sözleriyle bu şarkılar ile olduğu gibi hissederiz. "Party Police" bu slow sayılabilecek şarkılardan en başarılısı.

Kesinlikle daha çok şarkı yapmaları gerek. Indie pop türüne getirdikleri bu güzel örneği ben çok sevdim. Şirin solisti, tatlı klipleriyle de tam bir indie pop grubu olan Alvvays'i yakın zamanda birçok bağımsız filmin soundtrack'inde de göreceğimizi düşünüyorum.

Bir fikir olsun diye adettendir paylaşacağım bazılarını :).








Devamını Oku »

14 Haziran 2015 Pazar

Locke - Steven Knight (2013)

Web'ten alınmıştır

Spoiler içerir.

"Eğer bir hata yaparsan tüm dünya başına yıkılır" - Locke

Tom Hardy (Nasıl bir isimdir bu ya adam zaten İngiliz bir de böyle bir ada sahip, resmen ünlü olmak için doğmuş)'nin tek başına müthiş bir oyunculuk sergilediği Locke, insanın kendiyle, başkalarıyla yaşadığı çatışmayı yansıtan güzel bir dram. Ivan Locke aniden gelen bir telefonla bir anda işini ve ailesini arkada bırakarak bir buçuk saatlik yola çıkar ve biz de onun hayatının bu bir buçuk saatine ortak oluruz. Tek başına arabasıyla bu yolu giderken, 'tarih yazacak' kendisinin sorumluluğunda olan bir binanın temelinin atılacağı günün öncesinde ve ailesi onu heyecanla evde maç izlemek için beklerken gelen bu ani telefonla her şeyi geride bırakır. Bunlara engel olacak şey, onun  bu çok değer verdiği iki şey, ailesi ve işi, onları kaybetmesine de sebep olacaktır. Peki bu çok önemli olan şey tüm bunlara değer mi göreceğiz.

Ivan işinden alelacele çıkarak arabasına atlar ve yola çıkar. İzledikçe anlarız ki telefon tek gecelik ilişki yaşadığı bir kadından gelir. Kadın doğum yapmak üzeredir ve Ivan doğumda yanında olmak için her şeyini arkada bırakarak yola çıkar. Bu sırada inşaatına başlanacak binanın temeli ertesi gün atılacaktır ve Ivan'ın sorumluluğunda olan bu projeyi de ardında bırakır, işten kovulacağını bile bile. En değer verdiği şeylerden biridir binalar Ivan'ın. Ve tabi ki sembol olarak binaların seçilmesi tesadüf değildir. Filmde de Ivan'ın hayatıyla ve binalarla film boyunca yakın ilişki kurulur. İş arkadaşı Donal ile binanın temeli hakkında konuşurken one "Eğer bir hata yaparsan tüm dünya başına yıkılır"der. Aynı Ivan'ın hatası gibi. O da tek bir hata yapmıştır ve geri dönülmez yola girmiştir. Eşini, evini ve işini kaybetmiştir. Yani onun da dünyası başına yıkılmıştır.

"Eğer bir binanın temelinin betonu doğru olmazsa, bir santim bile kayarsa çatlaklar oluşur.eğer çatlaklar oluşursa zaman geçtikçe büyürler ve tüm bina yıkılır."- Locke

Peki ya Locke'un temeli. Filmde kendiyle hesaplaşmasıyla anladığımız kadarıyla Ivan'ın babasıyla sorunları vardır hatta belirli bir yaşına gelene kadar görüşememişlerdir. Babasının onu terk etmesi yüzünden Ivan'ın pek de sağlam bir temeli olduğunu söyleyemeyiz çünkü ölen babasıyla hayattayken hesaplaşamaması onun şimdiki hayatında hala problemlere sebep oluyordur. Film de kendi kendine konuşurken hitap ettiği kişi hep babasıdır. Onu suçlar, ona içini döker aynı zamanda ona hesap sorar. Bu hata olarak gördüğü bebeğin peşinden gitmesi aslında babasının kendisi için yapmadığı babalığı o çocuktan esirgememektir. Ona soyadını vermek, onu kabul edip ilk anında yanında olmak, onu sevmediği bir kadından olmasına rağmen çocuğu olarak kabul etmesi, bu kendi içinde tamamlayamadığı baba boşluğunu o çocuğa yaşatmak istememesidir. Bu evini, işini ve eşini kaybetmek pahasına da olsa. Yani onun da Ivan gibi temeli sağlam olmayan kendi binasının, yani kendi hayatının; çatlakları gittikçe büyümüş ve en sonunda yıkılmış bir hayatının olmasındansa onun yanında olmak ve çocuğunda kendi gibi olmasını önlemek için çıktığı bir yolculuktur. Ivan'ın bu bir buçuk saatte arkada bıraktığı sadece yollar değil ailesi ve çok sevdiği işidir de. Ama filmin sonunda her şeye rağmen bir hayat, bir ömür başlar. O bebeğe sahip çıkarak bebeğin hayatında oluşabilecek olası çatlakların önüne geçmek ister. Bu yüzden Ivan gibi kendi hayatının, kendi binasının yıkılma olasılığını yok eder. Bu bebek, hem Ivan'ın yenilenmesi hem de kendi babasından farklı olarak bebeğin yanında olması bu döngünün kırılması için bir umuttur.

Steven Knight'ın yazıp yönettiği, başka sinemanın örneklerinden bu film Tom Hardy'nin güzel oyunculuğuyla ve güzel konusuyla kendini öne çıkarır. Filmde mekan yollardır. Ve arabayı kullanan Ivan'ın yanına Knight seyirciyi oturtuverir ve onunla beraber biz de Ivan ile yola koyuluruz.

Bu filmi seven bunlara da göz atsın :).

1.Telefon Kulubesi (2002) - Joel Schumacher
2. Looper (2012) - Rian Johnson (Çünkü bazen bu döngüleri kırmak için fedakarlık yapman gerekir)
3. Next (2007) - Lee Tamahori (Ve binalar yıkılmadan öngörmek gerekir olacakları, ona göre davranmak için.)

Muhtemel Soundtrack ile de bitireyim.

1. Bonny M - Daddy Cool (Dram dram nereye kadar :))
2. Glasvegas - Daddy's Gone (Chuck dizisinden hatırlayanlar olacaktır.)
3. Radiohead - No Surprises
4. Muse - Unintended
5. The Beatles - Yesterday (Ivan'ı ve filmi anlatan en iyi şarkı herhalde gerçi hangimizi anlatmıyor ki, güzel şarkı yapacak bir şey yok :/)

Bonus : Carly Rae Jepsen - Call Me Maybe Tom Hardy belki bizi de bir gün ararsın :))

Devamını Oku »

6 Haziran 2015 Cumartesi

Akustikhane

Benim en çok dinlediğim kayıtlardan ve onların sahibi Akustikhane'den bahsedeceğim bugün. Akustikhane, internet üzerinden yayın yapan, Zafer Yılmaz'ın sunduğu, bol müzikli bir program. Daha önce televizyon da yayınlanıyordu ama şimdi youtube üzerinden yüksek kalite izleyip, dinleyebilirsiniz. Gelen konukların canlı performans sergiledikleri bu programa katılan isimlerden bazıları; Birsen Tezer, Bedük, Son Feci Bisiklet, Deniz Sipahi, Jehan Barbur, Gaye Su Akyol, Aylin Aslım, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Melis Danişmend ve nicesi. Benim de arada listelerde o canlı kayıtları paylaştığımı görüyorsunuzdur. Eğer siz de sevdiğiniz sanatçıların tam bölümlerini izlemek isterseniz aşağıdaki linklere bakmanız önerilir. Bu tam bölümlerde sanatçılarla sohbet ve sonunda güzel bir hikaye de oluyor :). Ben örnek olması açısından birkaç cover ve şarkı bırakacağım ve her zamanki gibi en aşağıda ilgili linkleri bulabilirsiniz :).







https://www.youtube.com/channel/UCW_z77cpA_Dj8yjQfs1Z6Xg

https://www.facebook.com/akustikhaneperformansevi

https://twitter.com/akustikhane
Devamını Oku »