3 Ekim 2020 Cumartesi

Anneanne Tarifi Zahter Salatası Yanında Bir Adet Mektup

Merhabalar, pek yazmıyorum çünkü ne okuyorum ne izliyorum :D. Bir tek Masterchef izliyorum ama onu da yazmayayım artık :D. 

öneri makinesi

Yemek yapmak her zaman hayatımın bir parçası olmuştur. Yeni tarifler denemeyi sevdiğim kadar bizim oraların yemeklerini yapmayı da yemeyi de çok severim. Youtube kanalımda da hem Antakya mutfağı hem de farklı mutfaklardan küçük küçük tarifler paylaşıyorum. Detayı detayına tarif vermiyorum ama kısa kısa hikayeler anlatıyorum. Belki ilginizi çeker. 

Doğduğunuz ve büyüdüğünüz yörenin yemeklerinden yapmayı ve yemeyi en sevdikleriniz hangileri? Mutfak kültürü insanın kişiliğini etkiler mi? Hadi biraz bunlardan konuşalım :).


Devamını Oku »

15 Eylül 2020 Salı

Atıştırmalık (Türk ve İtalyan Sinemasından Filmler)

Gözümün Nuru - Hakkı Kurtuluş, Melik Saraçoğlu 2013


Otobiyografik hikayesi olan net bir film. Ben sevdim. Hoşuma gitti. Yönetmen olmak isteyen ve Lyon'da sinema okumaya giden bir gencin aniden gözlerinin rahatsızlanması ve kör olma riski ile apar topar İstanbul'a dönmesini, ameliyat ve sonrasında geçen süreyi anlatıyor. Hayalleri ile gerçek arasında sıkışan genç yönetmen ailesinin desteği ile bu süreci geçiriyor. Trajikomik bu hikayede tadımlık yeşilçam melodramlarından sahneler yüzde tebessüm oluşturuyor. Mubi'de şu an gösterimde ve hala izleyebilirsiniz. Öneririm :).


La Dolce Vita - Federico Fellini (1960)


Fellini'nin en bilinen filmlerinden Tatlı Hayat geçen gün Mubi'ye gelince izleyeyim dedim. 3 saate yakın siyah beyaz çekilen bu film hoşuma gitse de favorilerim arasında değil. Çapkın gazeteci karakterini Marcello Mastroianni canlandırıyor. İşi gereği Roma sokaklarını karış karış gezen bir gazeteci Marcello (karakterin ismi de aynı) karakterinin peşinden biz de haber kovalıyoruz. Kitap yazmaya çalışırken para kazanmak için magazin haberleri yapıyor ve aslında bu iki farklı dünya da genel olarak Marcello'nun hayatının temel çatışmasını temsil ediyor. İki farklı dünya arasında gezinen Marcello ne istediğini tam olarak bilmiyor.

Bu sırada da birçok insan ile tanışan yakışıklı Marcello evde nişanlısı beklerken çapkınlıktan da geri kalmıyor. Birçok dost da edinen Marcello'nun evli ve iki çocuk babası arkadaşı ile olan ilişkisi dikkat çekiyor. Bu arkadaşın hikayesi ve  Marcello'nun hayatına etkisi, beni en çok etkileyen hikaye oldu. Bunun yanı sıra nişanlısı ile olan ilişkisi de bence etkileyiciydi.

Nedense filmin Marcello Mastroianni'nin özel hayatı ile benzerlikler olduğunu düşündüm. Biraz hayatına baktığımızda Marcello bey az can yakmamış. Son olarak da ekranda kendisini bayıla bayıla izlediğimi not düşmek isterim. Her filminde benim de canımı yakmayı ihmal etmiyor :). Gösterişli bir yaşam tarzlarının yanı sıra entelektüel bir çevresi de olan Marcello'nun kendisi dahil etrafındaki herkesin kostümleri de göze ayrıca hitap eden güzel bir detay.
Devamını Oku »

6 Eylül 2020 Pazar

İyi Filmler Beni Ağlatır

Bu aralar film izlemiyorum, izleyemiyorum. Yoğunluğa suç atabilirim ama ondan değil biliyorum. Yine de hep sevdiğim filmleri tekrar izliyorum. Güvenli sularda yüzüyorum. Ne hissettiğimi ve nasıl hissedeceğimi biliyorum. Bu bana güven veriyor, risk almıyorum. 

Jules et Jim, Burning en son Vivre Sa Vie, tekrar izledim. Hepsi rahatlıkla tüm zamanların en sevdiğim filmlerde başı çeker. Olayları, karakterleri, mekanları unutmuş oluyorum ama dedikleri doğru filmlerin bana hissettirdiklerini asla. 

Eski Fransız filmlerini çok seviyorum. Rohmer'ın filmlerinde yaşayan bir karakter olmak istiyorum mesela. Plaktan müzik dinlemek, sahaftan aldığım minicik kitabı okumak ve Jules et Jim'i sinemada görmek istiyorum. 

Anna Karina, ne büyük yetenek. O büyük gözleri ile sadece bakmıyor, konuşuyor. Karakteri anlıyor ve onunla yaşıyor, yaşatıyor. Duygu dolu. Bir insanın hayatını yaşamak istemesi ölümcül müdür? Ona giden her yol mübah mıdır? Biri gerçekten de çok konuştukça sözler anlamını yitirir mi? Konuşmadan anlaşmak mümkün mü? 

Sonra aklıma Catherine geldi. Bir anda kendini buz gibi sulara atışı, en sonunda da bile isteye ölüme gidişi. Sonra Shin Hae-mi'nin günbatımı dansı, açlığı. Mona 'nın yollara düşmesi... Kadınlar... Hayatını istediği gibi yaşamak için bile bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalan insanlar. Güçlü ne istediğini bilen ama kazanırken kaybedenler, kaybederken bile kazananlar... Sonuna kadar korkusuzca yürüyenler... 

Güçlü kadınları izlemek beni mutlu ediyor. Onları sinemada izlemek ekstra keyif. Özellikle toplumun değer biçtiği rolü bir çırpıda silip atıp kendi yollarını ne pahasına olursa olsun kendi çizen kadınları izlemek her zaman ilham verici.

Oslo, 31 August, birçok açıdan alakasız ama tüm gün aklımda. Ne filmdi ama... İçim acıyor.

Bir filmi izledikten sonra başka filmler izlemek istiyorsam ve bende başka hisler bırakıyor; bir tohum gibi filizleniyor ve çoğalıyorsa fikirler işte o zaman anlıyorum iyi ve nasıl hissettiğimi unutmayacağım bir film izlediğimi. Saat 03:44 ve beni bu yazıyı yazmaya iten sadece bir film. Bazen sen sadece Harry değilsindir, bazen bir film sadece bir film değil. Onu unutabilirsin ama nasıl hissettirdiğini asla. 

Bahsi geçen ve önerilen filmler;

Jules et Jim

Burning

Vivre Sa Vie

Vagabond

Harry Potter Serisi

Devamını Oku »

18 Ağustos 2020 Salı

Aliexpress Kırtasiye Alışverişi ve Biraz Motivasyon Desteği

Vergiler, pullar, artan fiyatlar, yükselen dolar derken geçen ay bir bütçe ayarlayıp en sevdiğim alışverişlerden birini yaptım. Biraz da motivasyon konuşması, belki ilham olur. Sevgiler...

öneri makinesi

Devamını Oku »

14 Ağustos 2020 Cuma

Art Journal videosu ama daha çok yol hikayesi



Defter kullanımı, günlük yazmak benim geç edindiğim ama çok sevdiğim bir alışkanlık. Düzenli olarak her gün yazmasam da bazen ihtiyaç bazen masraf listesi, bazen günün özeti, bazen de blog ve youtube planlarımı yazdığım ama en çok yaratıcılık ile güzel desen ve renkteki kağıtlarla kolaj yapmak bu tertemiz sayfalara benim en büyük hobilerimden biri.



Bir postcrossing sitesinden nerelere :D. İşimin olmadığı boş boş dolandığım bir anımda bir çocukluk hayaline açılan bir site keşfettim. Uluslararası kart değiş tokuşu. Bilgilerini okuyup seveceği bir kart seçip süsleyip göndermem, daha sonra üç yıldır aşklarına mektuplar vesilesi ile şahit olduğum ve geçenlerde evlenen mektup arkadaşımın benim postcrossingde ilk aldığım dünya haritalı kartı göndermesi; ki hayalimdir gezmek, ile başlayıp duvar dolduran bir kart koleksiyonu; sonrasında Instagram ile mektup arkadaşlığına iyiden iyiye başlamam ve yetinmeyip büyüyen yeni bir sayfaya dönüşmesi; benim postcrossinge ara vermem pul fiyatlarından ötürü, iki hobiye de yetişemem ve bunun yanında büyüyen bir kırtasiye koleksiyonu. Bunların yanında gelen yeni hobiler ve onlardan biri defter merakı. Kağıt kalınlığının, yazdığın kalemin ve el yazısının önemini kavradığım bir döneme vesile olan bir art journal, günlük yazma merakı.



Günlük rutinini, alışveriş listeni ama en çok kendini yazarak farklı bakış açısı ile keşfetmenin keyfi. Tabi her zaman keyif olmuyor bazen uzun iç hesaplaşmaları ve kendini sorgulamalara sebep olduğu da bir gerçek. Yine de öğreniyorsun bu güzel :). Bazen de yazarak değil ama farklı desen ve dokudaki kağıtların farklı çeşitli malzemeler ile kolajlayıp istediğin hissi ruh halini kağıda dökmek çok rahatlatıcı güzel ve ayrıcalıklı. Bunun ilk videosu da aşağıda, devamı gelecek.


Devamını Oku »

12 Ağustos 2020 Çarşamba

StrangeLove Playlist

İddia ediyorum bugüne kadar yaptığım en güzel playlist! İçime her şarkısı sinen ve temasına uyan aşk dolu dram listesi. Hepsi birbirini tamamlayan defalarca dinlediğim ve hala değerini bende koruyan şarkılar. Siz de dinleyin, favorinizi söylemeyi unutmayın!


Dipnot: Listenin adı Depeche Mode şarkısından esinlenmekle birlikte ne grupla ne de şarkıyla başka bir ilgisi yoktur :D.

Dipnot 2: Pinterest'ten görsel şov demeyelim mi :)












Devamını Oku »

16 Haziran 2020 Salı

Kırtasiye Alışverişi (Alışveriş Bahane Sohbete Geldim)

Merhaba, nasılsınız? Ben yine istemediğim aralar verdim. Ne oldu bana böyle? İnanın hiçbir şey yapmıyorum. Dışarı çıktığım yok, zorunluluklar dışında. Üretimlerim de azaldı. Ne izliyorum, ne okuyorum. Bütün yaptığım şey çalışma dışında yatağa uzanıp Mürsel, köpek videoları ve Caner Özyurtlu'nun 90'lar radyo programlarını anımsatan dünya tatlısı Instagram canlı yayınlarını izlemek.

Tüm videolar çalma listesi!!!!!!!!

https://www.youtube.com/playlist?list=PLQvTr8DURAKDV20jygHALakv9Jte_QnsJ

Ve aralarından bir bölüm!


Kendisinin büyük hayranıyım ve nedense onun taşıdığı endişelerin çoğunu ben de taşıdığımdan kendime yakın hissediyorum. Bu yalnız değilim hissi fena arkadaşlar. Youtube işlerine girmesine de öyle memnunum ki zaten severdim, konuşmalarını dinledikçe daha da çok sevdim. İlk videosundan beri takipteyim. Loş sohbetin zaten hastasıydım ama "Bugün Var Yarın Yok" kayıtları inanın müthiş. Ünlüler ve dar gelirli izleyiciler, belirlenen konu üzerinden kendi hikayelerini anlatıyorlar. O kadar tatlı ve güzel ki yenilerinin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Kendisinin büyük takipçisiyim. Şimdi de yine kendisinin dahil olduğu Crossover Talks, bir diğer hayran olduğum Cenk Bey'in de içinde olduğu bir sohbet programı. Yeni takıntım olma yolunda ilerliyor.

Bu kısa süreli ayrılığımızı kırmak için bahane olarak iki hafta önceki son Youtube videomu paylaşayım dedim. Kırtasiye alışverişi izlemeyi benim gibi severler bir bakabilir bu kısacık videoya. İşin güzel yanı, hepsinin (4 -5 ay önce virüsün esamesi okunmazken geçen bir zamanda) İstanbul'daki kırtasiyelerden alınmış olması. Bilirsiniz ki buradaki kırtasiyelerde bu tarz şeyler bulmak zordur.


Asıl zamanımın büyük kısmını kaplayan şey ev bakmak. Buraya yazayım da belki bir yerden bir şey çıkar. 1+1 mümkünse balkon veya teraslı yüksek tavanlı rutubetsiz güvenilir bir mahallede depreme dayanıklı güneş alan geniş ve salona açılan mutfağı olan tatlı mı tatlı komşuları ile dünya iyisi ev sahibinden bir ev bakmaktayım canımıniçleri. Ahahaha, çok şey istiyorum gibi duruyor ama 10 şey istiyorsam genelde yarısına tav olup tutmak istiyorum, benim amacım evrene mesajımı iletmek :). Şu ana kadarki tecrübelerim o kadar kötü ki ev bakmaktan soğusam da daha yılmadım. O evi bulacağım <3.


Bu sene Covid yüzünden bir ilk yaşayacağım. Doğum günümü tamamen yalnız geçirmek de varmış. Evin tozunu almayacağım, Harry Potter gibi tozlardan kendime pasta yapıp üfleyeceğim. Belki Hogwarts mektubum günün sonunda gelir :D.


Sizden ne haber? Tabi yazılarınızı da okuyamıyorum hayırsız bir birey olarak. Ne deseniz haklısınız. Yakın zamanda yeniden aktif olmak dileğiyle diyelim. Sizi seviyorum<3<3.
Devamını Oku »

8 Mayıs 2020 Cuma

Avokadolu Hummus, Sen Hala Denemedin Mi?

Mektup hazırlığı öncesi kızarmış ekmek üzerine taze yapılmış avokadolu humus ve beyaz peynir! Harika bir hafta sonu atıştırmalığı, belki denersiniz. Şuraya bırakıyorum :). 



Devamını Oku »

19 Nisan 2020 Pazar

Güne Rahatlatıcı Bir Video Bırakalım (Lezzetli Ev Yapımı Çay İçerir)

Bugün Youtube kanalımda pazar gününe yaraşır rahatlatıcı bir video paylaştım. Bu sefer her zamankinden biraz farklı. Bir de meyve çayı yaptım, birçok farklı malzemeden oluşan. Vaktiniz varsa izlemenizi hatta denemenizi öneririm. Güzel günler :).

Öneri Makinesi



Devamını Oku »

5 Nisan 2020 Pazar

Hayatın Sillesini Yemesine Rağmen Umudunu Kaybetmeyenlerin Film Listesi

Merhabalar! Ben kişisel olarak hayatımda zor bir dönemden geçtiğimden böyle bir liste fikri çıktı ortaya ama anlaşılan dünyaca zaten 3 aydır hayatın sillesini hep beraber yiyoruz. Aşağıda beni sonu ile mutlu ve umutlu hissettiren filmleri seçtim. Filmlerin bazılarında neden bunu seçmiş diyebilirsiniz lakin sonunu görene kadar bekleyin :). Siz de size umut veren filmleri yorumlarda yazmayı unutmayın.

Şimdiden uyarayım büyük spoiler veriyorum, filmlerin hepsi umutlu bitiyor :).

1. It's A Wonderful Life - Frank Capra (1946)

Öneri Makinesi

Ailesi ve arkadaşları için kendi hayatından vazgeçen bir adamın bu da yetmez gibi haksız yere hapse girmesi söz konusu olunca ehh be dediği yere geliyor. İşte o zaman devreye bir melek girer ve umut yeniden onun ekmeği olur.

2. Ruhların Kaçışı - Hayao Miyazaki (2001)

Öneri Makinesi

Küçük kızımız ailesinden ayrı düşer ve bir hamamda mahsur kalır. Türlü haksızlığa maruz kalan kızımız, ailesine ulaşmak için birçok zorlu yoldan geçer. Oradan kaçmayı kendine görev edinen küçük Haku, bu yolda yalnız yürümeyecektir. Miyazaki'den iç ısıtan bir animasyon.

3. Drifting Clouds - Aki Kaurismaki (1996)


Öneri Makinesi

İşten çıkarılan ve art arda birçok dertle yüzleşmek zorunda kalan ailemizin son umudu restoranlarıdır. Neyse ki baştan umutlu son diye en büyük spoilerımızı verdik. Finlandiya sinemasının göz bebeklerinden Kaurismaki'nin Finlandiya Üçlemesinin de ilk filmi.

4. Frances Ha - Noah Baumbach (2012)

Öneri Makinesi

Yakın arkadaşı Sophie'nin taşınma kararı sonrası evsiz kalan Frances'in dans dolu siyah beyaz hikayesi. Eğer hala bu tatlı filmi izlemediyseniz şimdi tam zamanı.

5. İşe Yarar Bir Şey - Pelin Esmer (2017)

Öneri Makinesi

Bir trende genç bir hemşire ile karşılan yazar karakterimizin şiir gibi yolculuğu. Barış Bıçakçı ve Pelin Esmer'in beraber yazdığı bu harika filmi mutlaka izleyin. Başak Köklükaya'nın oyunculuğu göz doldururken, filmde yapılan alıntılar ile okuma listeniz kabaracak.

6. Marlina the Murderer in Four Acts - Mouly Surya (2017)

Öneri Makinesi

Kocası ölen ve ıssız bir kasabada yalnız yaşayan erkek şiddetine maruz kalan ve adalet arayan Marlina'nın hikayesi sert ama umut vadeden sonu ile de bu lisede olmayı hak eden bir film. Detaylı incelemesi içi buraya tıklayın.

7. Appropriate Behavior - Desiree Akhavan (2014)

Öneri Makinesi

Hayatın birçok zorluğu var; ihanet, hastalık, ölüm gibi gibi ama unutmayın aşk acısı da hafife alınacak ve öyle hiçbir şey olmamış gibi yolunuza devam edebileceğiniz bir konu değil. Eski sevgilisini unutmaya çalışan ve bu arada da ailesinden gerçek kimliğini saklayan bir kadının hikayesi. Akıcı, harika soundtrackli, çok tatlı bir film, bize hayatın acı ve tatlı bir şekilde her şeye rağmen devam ettiğini gösteren filmlerden.

8. The Incredible Jessica James - Jim Strouse (2017)

Öneri Makinesi

Jessica hayalini gerçekleştirmek için birçok başvuru yapsa da geri dönüş alamamaktadır. Bir de sevgilisinden ayrılınca işler onun için daha da zor olur. Unutmayın ki mutluluk en ummadığınız anda karşınıza çıkıp tekrardan ayaklarınızı yerden kesebilir. Yeter ki umudunuzu kaybetmeyin.

9. Children Of Men - Alfonso Cuaron (2006)


Dünyanın sonu filmlerinden, harika bir çekim ve güzel bir distopya. Her distopya umutsuz bitecek diye bir şey yok sonuçta :).  İnsan ırkının tükenmekte olduğu bir dönemde geçen akıcı aksiyon filmi, bence yönetmenin en iyi filmleri arasında.

10. Godot'yu Beklerken - Michael Lindsay-Hogg (2001)

Öneri Makinesi

Açık uçlu sonuyla acaba mı dedirtse de bence kesinlikle umutlu sonla biten harika bir Beckett eseri. Aslında bir tiyatro eseri olan bu film iki arkadaşın Godot'yu bir ağacın altında beklemesi ama Godot yerine sürpriz isimlerle karşılaşması ile devam eden bir film. Film ama daha çok kayda alınan bir tiyatro izliyoruz desek daha doğru olur. Çok güzel çok güzel. Godot belki bugün değil yarın da değil ama bir gün gelecek, yeter ki siz umudunuzu sıcak tutun :).

İlginizi çekebilecek diğer film listeleri:

Dört Mevsim Hikayeleri
Bu Sonbahar da Kasımda Aşk Başkadır İzlemeyin Diye Hazırlanmış Liste
Bu Soğuk Kış Günlerinde İçinizi Daha Da Üşütecek Film Listesi
Rahat Battı Biraz Diken Üstünde Oturayım Diyenler İçin Film Listesi
Devamını Oku »