24 Nisan 2017 Pazartesi

Atıştırmalık #14

Kendini Tutan Su - Yalçın Tosun




Yazarın öykülerinin hayranıyım. En sevdiğim yazarlardan bknz. Ben şiirden pek anlamam ama bu kitap ortalamaydı bence. Güzel şiirler de var olmayanlar da. Kişisel bir şey bu şiir olayları da zaten. Ben başka diyarlara dalarım o hiçbir şey anlamaz ki genelde şiirde "o" ben oluyorum :).

Paterson - Jim Jarmusch





Jarmusch film yapar da ben sevmez miyim? Bayılırım bayılır. Çok güzel olmuş, zaten Adam Driver genelde sinir bozucu rollerde oynasa da bir severim bu adamı. Bu rolde de çok iyiydi yine sevdim. Cool ve entellektüel bir duruşu var filmlerinde de genelde o tarz rollerde izledim. Bu sefer de otobüs şoförü ama şiir sevdalısı, teknoloji sevmeyen, kendi halinde bir adam. Şiirlerini okuma şansına hatta okuma ve dinleme şansına film boyunca erişiyoruz. Filmde gördüğümde beni mutlu eden şey, Paterson'ın yolcularından ikisinin Wes Anderson'ın sevdiğimiz filmi Moonrise Kingdom'ın iki başrolünin olmasıydı :)  Çok güzel bir sürprizdi, Bir de ben bu çift kadar sakin bir ikili görmedim :). Sade, sizi sıkmayan güzel bir film. Ben çok sevdim filmi, size de tavsiye ediyorum :).

Bildiğin Kızlardan Değil - Lena Dunham




Bu kitabı merak edip aldım ama neden merak ettim bilmiyorum :). Etmesem de olurmuş, adı ilgi çekici, yazar da aynı şekilde, çizimler de çok güzel ama istediğimi alamadım. Daha derinlikli, mizahi bir kitap bekliyordum ama ikisi de yoktu. Bir de bildiğin kızlardan değil diyor ama ne kadar kitapta bunu destekliyor emin değilim :/. Yine de bir şekilde merakım gitmiş oldu, en azından fikrim var kitap hakkında :).
Devamını Oku »

21 Nisan 2017 Cuma

Abur Cubur #36 (Son Çıkanlar 3)

Merhabalar, bu aralar daha önceden de bahsettiğim gibi bir yoğunluğum var hatta yoğunluktan çok yorgunluğum var, genelde boş vakitlerimi uyuyarak geçirmeyi tercih ediyorum :). Hali vaziyet böyle olunca da günlerimin bir kısmı kullanılamaz oluyor, bloga ayırdığım vakit de azalıyor. Öyle ki bilgisayarı bile pek açamıyorum açsam da sorunları var zaten neyse. Hazırladığım yazıların son rötuşları hep eksik kaldığından yazılar gecikiyor :(, ama yakında yayınlamaya çalışacağım yine de.

Bu arada güzel yorumlarınızı okumak beni çok mutlu ediyor, gerçekten ihtiyacım varmış. Beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsiniz. Çok şaşıracaksınız (!) ama yine zor ve şanssız günler geçiriyorum bir de yoğunluk ve yorgunluk olunca yorumlar ilaç gibi geliyor belirtmeliyim :). Çok teşekkür ediyorum, lütfen devam edin (Happythankyoumoreplease) :):):). Bana şans dilemeyi lütfen unutmayın, her zamanki gibi çok ihtiyacım var <3.

Sıcakların artmasıyla yeni şarkılar da artıyor ve resmen yetişemiyorum :). Yine de gördüğüm duyduğum şarkıları burada paylaşacağım, eğer sizin şu şarkı da güzel dedikleriniz varsa belki bir sonraki abur cuburda yayınlanır yorumlarınızı eksik etmeyin yani :). Ben şu aralar hip hop dinliyorum sürekli, indie dinlemeyi tabi ki bırakmadım fakat havalardan mıdır nedir elim hep hip hopa kayıyor, Drake'in katkısı da yadsınamaz hani. Drake'in yeni albümünü sürekli dinliyorum, favorilerimden olan bir şarkıyı daha önce paylaşmıştım, şimdi yine onlardan bir tanesini daha paylaşacaktım ama mümkün olmadı :). Baya sevdiğim albümler var belki istek de olursa biraz daha çabalayıp bir yazı yazabilirim, gerçekten bu yaz baya bereketli geldi. Güllük ve Abur Cubur yetmedi yeni çıkanlara, ayrı bir yazı yazabilirim :).

Çenemin düştüğü bir günden herkese mutlu günler diliyorum, sizleri seviyorum <3.

Son Çıkanlar 1 için tıktık.
Son Çıkanlar 2 için tıktık.


1. Incubus - Glitterbomb



2. Father John Misty - Total Entertainment Forever



3. Athena - Geberiyorum


4. Cigarettes After Sex - Apocalypse



5. Slowdive - Sugar for the Pill



6. London Grammar - Oh Woman Oh Man



7. Lola Marsh - Wishing Girl

Devamını Oku »

17 Nisan 2017 Pazartesi

Abur Cubur #35 (Son Çıkanlar 2)

Baharın gelmesiyle hareketlenen müzik dünyası sıcakların artmasıyla da bu hareketi iyice arttırmaya başladı :). Sevdiğimiz isimler yeni albümlerinden yavaş yavaş şarkılar paylaşmaya başladı, severek takip ediyorum. Son çıkanların ilki için buraya tıklayabilirsiniz :). Hele iki listede de özellikle sevdiğim isimler var, çok güzel geliyorlar, albümleri için çok heyecanlıyım <3. Şubat 2017'den Nisan'a bu listede yeni çıkan şarkıları dinleyebilirsiniz. Her şeye rağmen güzel bir yaz olması dileğimle :).

1. Ah Kosmos & Mabel Matiz - Mavi



2. Deniz Tekin - Bende Bir Problem Var



3. Sofi Tukker - Johny


4. Beach Fossils - Saint Ivy



5. Mac Demarco - On The Level



6. Kodak Black - Tunnel Vision



7. Rae Sremmurd - Swang


Devamını Oku »

16 Nisan 2017 Pazar

Doğum Günümde Hediye Edilmesini İstediğim 6 Kitap (Pazar 6'lısı)

Ayyy en sevdiği pazar altılısına gelmiş sıra, bir dahaki doğum günü listesine kadar en favorim olarak kalacak :). Ben hediye yapmaya, vermeye ama en çok almaya bayılırım. Kitap hediyelerini de çok severim. Hediye olayına zaten bayılırım ama özellikle beni tanıyan biriyse hoşuma giden şeyler alınırsa off ki ne off <3. Zaten doğum günüm de yaklaşıyor, şahsen bir idefix hediye çekine hiç hayır demezdim :). Yok ben kendim seçicem derlerse de altı değil de sepetimdeki tüm kitapları göstersem aç gözlülük yapmış olur muyum :). Bu haftaki tema için 6 değil 60 kitap yazabilirim ama maksat adet yerini bulsun :), burada pazar altılısında daha önce hiç bahsetmediğim kitapları yazayım. Zaten okumak istediğim kitap ve serilerde yazdıklarım oldu ama bu sefer onlardan farklı kitap seçeceğim. Hediye almak isteyenlere de alttan mesaj vermiş olayım :). Hediye, doğum günü konusunda yüzsüz çıktım hadi hayırlısı :). Bu arada istemeden baya bir idefix reklamı yaptık, buradan sesleniyorum belki doğum günümde bir sürpriz yapmak ister :):).




1.  Vejetaryen - Han Kang

Bu kitabın kapağı, konusu ve hakkında söylenenler olsun çok ilgimi çeken bir kitap. Bu kitabı hediye olarak diğer kitapların yanında isterdim :).

2. Godard Godard'ı Anlatıyor - Jean-Luc Godard

Aslında bunu temsili yazdım genel olarak Godard ile alakalı tüm kitapları merak ediyorum. Sinema ile alakalı kitaplar okumayı zaten seviyorum, bu kitabı da çok merak ediyorum.

3. Anemon - Lale Müldür

Lale Müldür'ün birkaç satırını Yalçın Tosun'un kitabında okuduğumdan beri okumak isterim. Hala okuyamadım. Doğum günü vesilemle okumak isterim :):).

4. Murphy veya Üçleme - Samuel Beckett

Godot'yu Beklerken adlı oyunu benim için çok önemli olan yazarın bu romanlarıı da çok merak ettiklerimden. Beklentilerim büyük, yakın zamanda umarım okuyabilirim.

5. Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Philip K. Dick

Senelerdir abartmıyorum senlerdir okumak istediğim bir kitap, hala ne aldım ne okudum. Adı bile ilgi çekici, bir de film uyarlaması falan var çok merak ediyorum.

6. Seveceğimi düşündüğü hiç bilmediğim yazarın bir kitabı

Bu seçeneği de alacak kişinin beni tanımasına ve seçim gücüne bırakıyorum :). Sürpriz severim, beni şaşırtsın :). Hatta kendine güvenen arkadaşlardan bu başlığa uygun yorumlar bekliyorum :).


Erken doğum günü kutlaması yapayım, bu şarkı da bu sene tam benlik :)


Nil - İyi Ki Doğdum

Devamını Oku »

15 Nisan 2017 Cumartesi

Abur Cubur #34 (Son Çıkanlar)

Son çıkanlardan bir liste yaptım. Tür konusunda cimri davranmadım :). Bazıları zaten dinlediklerimizin görseli, bazıları yeni çıkanlar, umarım siz de seversiniz :).

1. Lorde - Green Light



2. Marian Hill - Down



3. Melody's Echo Chamber - Cross My Heart



4. Bruno Mars - That's What I Like



5. Can Kazaz - Bunca Yıl



6. Cihan Mürtezaoğlu - Bir Beyaz Orkide



7. Drake - Passionfruit


Devamını Oku »

Öneri Makinesi'ne Önerdiler #1 (The Private Lives of Pipa Lee + Big Little Lies)

Merhabalar, nasılsınız? Bugün sizlerin karşısında yeni bir bölümleyim. Bu sene baya yeni seriler başlatıyorum ve devamı da gelecek :). Bu arada eski listelere devam ediyorum; incelemeler, abur cuburlar, atıştırmalıklar ve HP Yazı serisi vb. Bir Yayınevi Beş Yazar/Kitap için de listeler hazırlanıyor :). Hepsi sırasıyla :). Gelelim şimdiki yazımıza. Bugüne kadar hep ben önerdim şimdi sıra sizde :). Sizin önerileriniz benim için çok önemli, siz de yorum yapıp bana önerilerde bulunuyorsunuz ben de bakacağım deyip geçmiyorum. Önerdiklerinizden bir liste çıkardım ve ruh halime göre sizden gelenleri izledim, izliyorum. Şimdi de onları paylaşacağım bu başlık altında. Şimdilik film ve dizi oldu ama müzik ve kitap da zaman zaman olacaktır. Benim için yorumlarınız çok değerli, böyle bir yayınla da tescillensin istedim. İllaki gözümden kaçan olmuştur, şimdiden kusura bakmayın Bu sefer ben değil siz öneriyorsunuz yani :). Özellikle belireyim bloga yorum olarak yapılan önerilerden listem var ve onlar arasından izlediklerimi yazıyorum. Önerilenlerden izlediklerimden ikisini aşağıda yorumladım. Önerenlere benimle fikirlerini paylaştıkları için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, çok değerlisiniz. İyi ki varsınız, lütfen daha çok önerin :).

The Private Lives Of Pippa Lee - Rebecca Miller




Pippa Lee kendini evine ve kocasına adamış bir ev hanımdır. Kendisinden yaşça büyük Herb ile evlidir. Pippa'nın yaşamı sıradan gibi görünse de bu konuma gelene kadar birçok şey yaşamıştır. Yaşamını anlatmaya doğumundan itibaren başlar ve şimdiki hayatına kadar yaşadıklarının kısa bir özetini geçer. Aynı zamanda zaman tabi ki akmaya devam eder ve şimdiki zamanda da özel yaşamını izleriz. Başta daha fantastik bir şey anlatacak gibi dururken sonra normal büyüme evrelerini gösterdi.  Film kötü değil fakat karmaşık. Şöyle ki bence aynı anda birden çok şey anlatmak isteyip üzerine eğilmesi gereken konularda yüzeysel kalmış. Keşke tek bir yolu seçip ondan da biraz alayım şundan da bahsedeyim demeseymiş daha başarılı bir film olacağını düşünüyorum. Bazı konularda yüzeysel değil de daha derin yaklaşsaydı daha güzel olabilirdi yani. Oyuncular hep tanıdık. Yalnız Winona Ryder'ın oynadığı karakter beni baya güldürdü :). Onun sahneleri eğlenceliydi. Keune Reeves gibi bir karizma vardı mesela ama keşke sadece bahsedilip geçilmeseydi o karakter. Az görünmesine rağmen daha öz olsaydı eminim film daha etkileyici olurdu. Müzik ile de desteklenebilirdi bazı sahneler ama cimri davranılmış o konuda. Genel olarak seyirlik bir film. Öneren Momentos'a çok teşekkür ediyorum :).

Big Little Lies




Yorumlarda önerdiniz de önerdiniz, övdünüz de övdünüz ben de tabi ki kayıtsız kalamadım ve hemen izledim. Bu diziyi kolektif olarak önerdiniz :), isim vermem gerekirse Eren izlediğini söyledi, Muzaffer direkt önerdi ve Şule de izlememiş ama çok iyi yorumlar duymuş :). Herkese teşekkür ediyorum iyi ki yazmışım o yazıyı güzel diziler izliyorum sayenizde. Bu dizi de güzeldi. Öyle ki iki günde hemencecik bitirdim. Sonraki araştırmalarımdan öğrendim ki kitaptan uyarlama bir senaryo. Yazarın kitapları da Türkçe'ye çevrilmiş.

Oyuncu kadrosu efsane söylemeliyim, çok güzel bir beşli olmuş. Özellikle sevdiğim karakterler; Reese Witherspoon'un oynadığı Madeline karakterine ilk andan itibaren ısındım :), aklında neyse dilinde, bir de Renata karakteri Laura Dern'in oynadığı beni güldürenlerdendi. Şöyle baktığımızda komedi kısmını bu iki karakter taşıdığından da olabilir ama Renata karakteri diğerlerine göre daha az ama özdü, bayıldım. Witherspoon zaten mimikli yüzü ve sempatikliğiyle kalbimi kazandı :). Dizi geçmiş ile gelecek bir arada sürüyor ve başından beri asıl olay tahmin ettiğim gibi oldu sonunda çok şaşırmadım ama bu demek değil izlemesi sıkıcı aksine süreç önemli ve bu dizide de süreç ön planda sonucun başta gösterilip gösterilmemesi pek de önemli değil aslında. Bu yüzden böyle bir yol seçilmiş varsayıyorum lakin yinede tahmin edilebilir.

Dizi mükemmel bir hayat mükemmel bir yalandır sözünden yola çıkarak beş farklı kadının hayatından bize kesitler sunuyor. Nicole Kidman, Reese Witherspoon ve Shailene Woodley 'nin oynadığı karakterler ön planda ve onların görünen hayatlarıyla özel hayatları arasındaki fark bu sözü desteklediği gibi diyaloglarla da bu motto sürekli destekleniyor. Kan kusup kızılcık şerbeti içtiğini söyleyen atasözümüzün bu dizinin Türkçe'ye çevrilirken ki tanıtım mottosu olmasını ciddi bir şekilde öneriyorum. Misal Nicole Kidman'ın oynadığı karaktere cuk oturacak bir atasözüdür kendisi. İşte beş farklı kadın, beş farklı hayat, yaşam mücadelesi, kadınlar arasındaki görünmez savaşlar, çekişmeler ama yine de en sonunda birbirleri için yine bir arada, beraber olmaları temalardan bazıları olabilir. Bu ön planda olan üç kadın dışında Laura Dern'ün oynadığı ve Zoe Kravitz'in oynadığı karakterlerde daha az ama etkiliydi. İtiraf edeyim Zoe'nun oynadığı karakter Madeline'den de etkileniş olabilirim :),o kadar mükemmeldi  ki sinir bozuyor :) ama sonunda azıcık pişman oldum :). Baştan beri gerçekten çok cool ve mükemmel bir profil çiziyordu ki mottomuzu hatırlayacaksınız, mükemmelliği büyük yalanlar oluşturuyor. Aslında onunda bir nedeni vardı tabi ki bu mottoyu desteklemek için.

(Bilmiyorum dikkat ettiniz mi ya da bilginiz var mı ama Revenge diye bir dizi vardı, oradaki kafe ve evleri anımsattı bana bu dizinin mekanı. Aynısı olma ihtimali var mıdır acaba?)

Genel olarak akıcı, güzel bir mini dizi, sıkılmadan izleyebilirsiniz. Şarkılarla güzel desteklenmiş, dizinin genel havasına uygun. Ben zevk aldım, çok fazla olay olması farklı hayatlar görmek güzeldi. En sonuna da bayıldım, deniz kıyısında olana, çok güzeldi. Tek bir şey söyleyeceğim Skarsgard gibi bir adamdan nefret ettirmek için elinden geleni yapan senaristler var :), şaka yapıyorum tabi ki kendisi ben sadece über yakışıklı bir adam değil aynı zamanda iyi bir oyuncuyum, arkada oyuncu akademisi kuracak kadar ailem var diyen bir insan olduğunda tek tip rollerde oynamıyor ve her rolü üstüne çok güzel giyiyor. Psikopat görünen bir yanı da var inkar etmeyeceğim :). Zaten komple ailesinin işlerini severek takip ediyoruz :). Bu aile hakkında full konuşabilir aslında her bireyin nasıl oyuncu yeteneğiyle doğduğundan falan ama gereksiz uzatmasam iyi olacak :). Güzel dizi, izleyin. Böyle güzel mini dizi önerileriniz varsa diğer öneriler gibi her zaman açığım :).

Bu bölümün ilki sonlansın diğerleri gelsin, görüşmek üzere <3.
Devamını Oku »

12 Nisan 2017 Çarşamba

Hikayeler #5 (Jane Bowles + Sezgin Kaymaz)

Açık Havada Bir Gün - Jane Bowles



Bu kitap Eganba'dan yapmış olduğum alışverişten hediye geldi ve bence internetten alışverişin en güzel hediyesi kitap, sonra defter veya ajanda ve bilimum çeşitli kırtasiye malzemeleri :).. Çok sevdiğim ama indirim konusunda cimri bulduğum bir yayınevinden çıkan bu kitabı hediye etmeleri çok güzel. Çok teşekkür ediyorum. Sanırım artık kitap hediye etmiyorlar, ilk çıktıkları zaman her ay farklı bir kitap hediye ediyorlardı ama artık denk gelmiyorum, bilgisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Bu kitaba gelecek olursak içinde anladığım sayılı öykü var ama sevdim :). Akıcı bir anlatımı var. Bir şey anlatmak istiyor mu yoksa anlatıyor da benim kapasitem mi yetmiyor diye düşünsem de genelde bu tarz yorumlar gördüm Goodreads'de. Onlara katılıyorum çok anladığımı söylemem ama çabuk da bitti böyle bir kendini de okutturdu. Güzeldi de aslında. Kendiniz okuyun bir karar verin ben de sizin yorumlarınız okuyayım eminim daha dişe dokunur yorumlar çıkacaktır :).

Bugün Bize Kim Geldi - Sezgin Kaymaz



D&R'ın indirim köşesinde ilk öyküsüne göz gezdirip aldığım kitap. İyi ki almışım, çok eğlendim aynı zamanda üzüldüm. Otobiyografik bir kitap, içinde bir adamın üç farklı döneminden biraz hüzünlü biraz komik (bazen çokkk komik) öyküleri. Ben severek bir çırpıda okudum. Yazarı ilk okuyuşum ama son olmayacak, romanlarını da merak ediyorum. Arkada kapakta yazar hakkında yazılanları okuduktan sonra otobiyografik olduğunu düşündüğüm kitap. O yazıdaki son cümle de beni çok etkiledi.

Hikayelerin çoğu uzun ama dediğim gibi çok akıcı. Hiç sıkılmadan okuyordunuz bir bakıyorsunuz öykü bitmiş. Özellikle birkaç öyküde, çocukluk yıllarını karakterin kahkahalarla okudum, o ne yaman ne bitirim bir çocuk inanamazsınız :). İlk öykü de aynı şekilde trajikomikti, yine gülerek okudum. Son öyküde daha doğrusu mektupta baya duygulandım. Bu arada yazarın "Bakele" kitabı da indirimde, onun da ilk öyküsünü okudum, güzeldi o kitap hala varsa belki alırım. Siz de almayı düşünürseniz, haberiniz olsun o da indirimde :).

Ben size bu kitabı öneririm, hazır indirimdeyken alın yazın güzel gider. Hafif, kahkahalı, güzel bir kitap.
Devamını Oku »

10 Nisan 2017 Pazartesi

İki Mini Dizi (And There Were None + The Night Of)

Merhabalar, genelde dizi yorumu yapmıyorum ama artık yavaş yavaş başlayacağım :). Ben çok dizi izleyen bir insandım ama son zamanlarda filmlerle daha çok haşır neşir olup dizileri bir kenarda bekletiyor sadece birkaç devam eden dizimi usulca takip ediyordum. Severek takip ettiğim iki blogda üst üste iki mini dizi önerisine denk geldim ve hemen izledim. İkisi de polisiye, gerilim biri çok sevdiğim Agatha Christie'nin On Küçük Zenci kitabından birebir uyarlama diğeri ise İngiliz bir dizinin Amerikan uyarlaması.

And There Were None




Çok güzel kurgusu olan bir dizi. Kitaptan birebir BBC uyarlaması. Sevgili Fermina Daza'nın blogunda görünce dedim kitabı da unutmuşumdur artık iyi olur izlerim diye ama unutmamışım :). Başından beri her şeyi hatırladığım için pek şaşırmadım ama son bölümde yine de acaba mı dedirtmeyi başardı. O yüzden eğer kitabı yeni okuduysanız tekrarı olacaktır. Tabi görsel olarak uyarlanması çok iyi bir kitap izlerseniz de pişman olmazsınız. Çok etkileyici öyküler var içinde. Onları unutmuşum mesela baya güzel izledim onları. Ama katili biliyordum sürprizi kaçtı her şeyin :). Yine de güzel bir dizi, izlemeyenlere bir kez de ben önereyim.

The Night Of




Bu diziyi de sevgili Sibelynka'nın blogunda gördüm, konusu da ilgimi çekince hemen bakayım dedim. İyi ki izlemişim, iyi geldi valla. Hele John Turturro 'nun avukat rolüne ba-yıl-dım. Müthişti. Oyunculuğu çok güzel, karakter çok güzel kesinlikle serinin devamı olmalı bu karakterle çünkü çok devamlılığı olan bir karakter, daha birçok bölüm taşıyabilir tek başına. Zaten daha açık yerler var hayatında, onları da dolduracaklarını düşünüyorum.

İzlerken fark ettim ki dizinin orijinali İngiliz yapımıymış. Bilsem önce onu izleyebilirdim o da beş bölüm ama bunu izlediğim için de pişman değilim tabi ki Turturro'nun etkisi büyük. O dizi de iki sezon olmuş bu uyarlamanın da ikiden aşağı olmamasını umuyorum.

Bu dizi de insanların ön yargılarını ve bu ön yargılarla nasıl bir suçlu yarattıklarını görüyoruz. Irkçılığı, kendiden olmayanı dışlayanı, kafamızda oluşturduğumuz kalıpları ve bunları sorgulamadan nasıl korumak istediğimizi gösteriyor film bize. Tabi bunlar temaların bazıları ve mesajlarından biri. Çok yönlü bir dizi. Komedi hatta kara komedi de var ki çok güzel. Avukatın katkısı yadsınamaz. Finalle alakalı birkaç soru işaretim hala var ama genel olarak ben daha alternatif çarpıcı son hayal ediyordum ama yine de etkileyiciydi. Umarım devamı gelir, tabi aynı avukatla :). Soundtrack'i az ve öz; kuvvetliydi. Her bölüm bir şarkı keşfetmeniz muhtemel :).

Ben iki blog arkadaşıma da buradan teşekkür edeyim, sayelerinde dizi dünyasına hızlı bir giriş yaptım özlemişim, hepsi de güzeldi. Devamını bekliyoruz :).
Devamını Oku »

9 Nisan 2017 Pazar

O An: Snape'in Harry ile İlk Karşılaşması (HP Yazı Serisi)

Harry Potter film bir: Snape ile Harry'nin ilk resmi karşılaşması. İksir 101. Snape afili bir şekilde derse girer ve kurallarını saymaya başlar. Not tutan Harry'i ilk kez yakından gören Snape, Harry'nin babasına duyduğu katıksız nefret bir yanda Harry'nin inanılmaz benzerliğiyle vuku bulurken yakından baktığında gördüğü Dumbledore'un sözlerinin doğruluğunu kanıtlayan her zaman sevdiği ve seveceği Lily'nin gözleridir. İşte filmdeki bu iki duygunun ancak yedinci kitaptan sonra anlayacağımız iki ruh hali; Snape'in biri buz gibi soğuk olan diğeri kazandan yansıyan ateşle alev alev yanan gözlerine yansıyacaktır. Hangi gözle Harry'de kimleri gördüğünü söylememe gerek yok sanırım :(.




Dipnot: Görsel tarafımdan hazırlanmıştır.
Devamını Oku »

Sevgili Güllük #30 (Taze Çıktı)

Melody's Echo Chamber - Cross My Heart


Devamını Oku »