25. A-Z'ye sevdiğim şeyler listesi hazırla.
Bu soru çok zevkli değil mi :). Bayıldım bu fikre, hemen ilk aklıma gelenlerle başlıyorum.
A - Ailem ve Asya, e ben bangır bangır demiyor muyum kaç aydır ben gideyim kalayım diye :).
B - Balık, yemeyi çok seviyorum, balık sofralarını ve yancılarını da :).
C - Coffee and Cigarettes, canım Jim Jarmusch'un en güzel filmlerinden biri ve benim vücudumdaki suyun yarısı kahveden oluşuyor zaten :).
Ç - Çilenk, en sevdiğim meyve <3<3.
D - Deniz çünkü yüzmeyi ya da suda kalmayı bile çok seviyorum <3.
E - Ev, nereye gidersem gideyim en son evim diyebileceğim yere dönmek, huzur bulmak istiyorum.
F - Filmler, yani ne diyebilirim ki. Film izlemek ve çekmek (kısa da olsa) benim için çok önemliler. Aslında anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz :).
G - Gönüllü, çünkü gönüllü olmayı çok seviyorum sosyal sorumluluk projelerinde.
Ğ - Doğa, tabiat ana diye boşuna demiyoruz. Boynu bükük kalmasın, yok sayılmasın diye içinde geçen bir kelime seçtim,
H - Hatay, küçük ama her seferinde beni şaşırtmayı başaran ve beni yeri geldi mi memleketimde turist yapan mucizevi bir yer :).
I - Ilık, ne sıcak ne soğuk. Ne terleyeyim ne üşüyeyim, mis gibi :)
İ - İstanbul, başka bir macera olacak :). Dolu dolu bir şehir, kaç yıl gezsen bitmez. Bir de indie, her zaman her yerde :).
J - Jess, New Girl karakteri, çok güzel diziydi be :/ Hele ki ilk bölüm sayısız kez izlemişimdir. Kendine tema şarkısı yapan her cümlesini şarkıyla bitiren deli kız sadık dost güvenilir insan Jess, herkesin bir tane Jess'i de olmalı sanki hayatta :). Jean Luc Godard, Jim Jarmusch, John Lurie, Johnny Depp say say bitmez şimdi :).
K - Kelime, kaynak: Sufjan Stevens: "Words are futile devices" ve Depeche Mode: "Words are very unnecessary, they can only do harm". Sevgi nefret ilişkisi diyelim :) :).
L - Limon, bu hayatta ciddi söylüyorum en sevdiğim şeylerde ilk onda yeri var.
M - Merak, beni tanımlayan şeylerden biri. Merakımdan dolayı birçok şeyi denerim ve açık fikirliyimdir. Bir de mor, çok seviyorum.
N - Nurcanum, Davut Güloğlu şarkısı, şaka şaka annem :):).
O - Orman, çünkü ben ağaçları ve güneş ışığının aralarından sızmasına bayılıyorum. Ben sürekli orada yürüyüş yapmak istiyorum. Otlar bir de var ya yeşil olanlar, yiyip de sevmediğim çıkmadı daha.
Ö - Örgü, küçüklüğümden beri hatta bebekliğimden beri bana giydirilen ve benim hala en sevdiğim şey el örmesi işler. Hala öğrenemedim ama bir gün öğreneceğim :).
P - Paket, çünkü hediye almak da vermek de çok güzel :). Alışveriş yapmak da güzel, kargonun gelmesi de :). Hep bir sürpriz barındırıyor.
R - Retro, çünkü seviyorum. Sanki bir yarım geçmişte kalmış bu yanım onun özlemini çekiyor gibi bir hal :).
S - Sevgi, sevmek, sevilmek; müthiş duygular. Bağımlılık yapıcı.
Ş - Şarkı, ah bu şarkıların gözü kör olsun. Yok yok olmasın onlar olmasa ne yapardık.
T - Travel Man, müthiş bir program Richard Ayoade'nin eğlenceli sunumuyla. Gün aşırı bir doz iyi geliyor :).
U - Ukulele, benim canım ukulelem, adı hala yok ama abisi Tahir'den (eski gitarım kendisini ukulele almak için sattım) ötürü Tahir diyesim geliyor hep. Kendisi benim dert ortağım, eğlence kaynağım.
Ü - Üretmek, yaratıcı olmak, uğraşmak, merak etmek, emek vermek birçok anlam taşıyor içinde o yüzden hep üretelim.
V - Vivre Sa Vie, çünkü Jean Luc Godard çünkü Anna Karina <3<3<3. Ve tabi ki vintage, her zaman vintage :).
Y - Yeni Dalga, Godard'dan sonra aklıma başka ne gelebilirdi ki :). Seviyoruz <3.
Z - Zaman, acayip bir şey. O kadar film yapılıyor, üzerine sözler söyleniyor, yine de zamansız bir ilham kaynağı olmayı bırakmıyor :).
Dipnot: Herkes tek kelime yazıp bırakmış ne güzel, ben yine yanlış anladım herhalde ama silmek istemedim o kadar emek ettikten sonra :).