21 Şubat 2019 Perşembe

28 Day Blog Challenge: Day 21


21. Herhangi bir konuda eleştiri yazabilirsin.

Blogda film, kitap ve müzik incelemelerim mevcut. Bu meydan okumaya özel farklı bir eleştiri yapayım diyorum da ne yapayım. Yemek sevgimi yeterince gösterdim, onu da geçeyim. Ne olsa mekan mı olsa ne olsa ki. Hala bulamadım. Düşünüyorum.

Sabah olur

Ne yazsam diye yatarken düşündüm ve aklıma bir şey geldi. Başka bir yazıda yazmak istiyorum ama madem soru geldi biraz bahsedeyim diğer yazıya daha detaylı anlatırız. İstanbul'da Modern Sanat Müzesi'ne gittim ve gerçekten çok güzeldi. Sanatçının eserlerine bakmak, hikayesini okumak ve yorumlamak çok güzel. Bu arada Velvet Buzzsaw'ı da yeni izlemiş biri olarak oraya gitmek eğlenceliydi, filmi beğenmesem de :).

Ben bu tarz şeylere takılmam aslında ama bir şey beni çok rahatsız etti. Hoş bir kızımız atmış omzuna paltosunu her tablonun önünde ya da birçoğu diyelim poz veriyor arkadaşı da sanki arkadaşı değil özel asistanı (belki de öyledir) fotoğraf çekiyor. Onları takip etmedim, eserleri incelediklerine denk gelmedim ama sürekli bir poz halinde olmasını gördüm. Onlar dışında sevgiler günü olduğundan zorla gelmiş eşler gördüm ya da sıkılıp kendi grubuyla çok sesli konuşanlar vardı. Tamam, triplere girip sürekli yorum yapmak ya da uzun uzun bakmak zorunda değiliz. Fotoğraf paylaşmak da güzel, sosyal medya yoluyla insanların haberi olması ve daha çok kişiye ulaşması da harika. Yani tabi ki bana ne falan filan da biz gerçekten artık müzelere "check in" yapmak ve orada olup sanata saygılı bir birey olduğumuzu göstermek için mi gidiyoruz? Kendime bu soruyu sordum. Ben de yapıyor muydum, yaptım mı, yapar mıydım diye? Bilmiyorum ama merakıma yenik düşüp bir iki esere dönüp bakar, yazılardan da birini okurdum herhalde, "check in" yapıp her tablonun önünde fotoğraflar çeksem de. Siz ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. Ben yaşlı bir huysuz mu oldum yoksa gerçekten böyle bir durum her yerde var da artık alışmalı mıyım? Sosyal medyaya ya da fotoğraf çekimine karşı değilim kesinlikle ama ana fikri bazen kaçırıyor muyuz?

26 yorum:

  1. Maalesef bu durum artık her yerde. İnsanların bir çoğu, sadece sosyal medyada paylaşmak için bir yere gidiyor, bir şey yiyor, ya da bir şey giyiyor oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer sırf paylaşmak içinse üzücü kişi için tabi, biraz bile bir şeyler alıyorsa da ne mutlu ona :).

      Sil
  2. Eleştirmek ince ruhun gostergesidir

    YanıtlaSil
  3. Ayy okurken gözünün önüne geldi şimdi her tabloda pozlar falan :))))

    YanıtlaSil
  4. Hayır hayır ben de aynen senin gibi düşünüyorum. Bu durumu oranlarsak çok az bir kesim o ortamların gerçek hakkını veriyordur. Ne yazık ki artık 'aa bak bu da burada foto paylaşmış, ay inanmıyorum çok farklıııı' desin diye hırpalıyoruz kendimizi(!)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani sonuçta hepimiz de uzman değiliz, keşke verebilsek ama deniyoruz. Lakin dediğin gibi bir durum da yok değil sanki :/.

      Sil
  5. Bende katılıyorum. Sadece orada olmuş olmak gibi bir durum sözkonusu :(

    YanıtlaSil
  6. Bence onlar cekim yapmaya gelmistir ona sergi bahane story atmak falan amac aslinda. Ben de rahatsiz olurum oyle seylerden. Sinemada bile foto ceken oluyor 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinemada telefonu uzun süre açık tutanlara ben de sinir oluyorum, sıkılıyor ve telefonla oyalanmaya başlıyor. Sıkıldıysan çık daha iyi :(.

      Sil
  7. Sırf orada bulundum demek için bu gibi gayretlere girenler bile var maalesef... Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
  8. Herkeste bir "mış gibi yapma" hali.
    Çoğu şeyin içini boşaltan olgu bu bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru söyledin Sibelcim, maalesef işin özünü kaçırıyoruz bu arada :/.

      Sil
  9. Anın tadını çıkartmak duygusu ve hissinden çok uzaklaştık. İnsan bunu kaybedince, huzuru hiç bir yerde bulamıyor ve kendisine sosyal medyada apayrı bir hayat yaratıyor sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru aslında, bir süre sonrada orası için yaşamaya başlıyorsun sanırım.

      Sil
  10. Umarım bize görünen gibi değildir de birçok şey alıyorlardır bu geziden :). Çok güzel noktaya değindin, paylaşmazsak sanki yaşamamışız gibi i hissediyoruz acaba, bu da ayrı bir konu :).

    YanıtlaSil
  11. Çok var artık böyle eleştrdiğin tarzda insanlardan. Ben de fotoğraf çekmeyi seviyorum ama düşünüyorum da sadece fotoğraf çekileyim diye gitmem utanırım herhalde...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bilmiyorum, bence de fotoğraf çekmek için gitsek bile biraz bakarız. Yoksa içi boş bir görüntü olur zaten :/.

      Sil
  12. Çok haklısın ki sen. Maalesef sosyal medya, takipçi olayı vs. insanları farklı tavır ve tutum içine sokar oldu.

    YanıtlaSil
  13. Yahu kütüphane, bildiğimiz kitap araştırdığımız kitaplarımızı teslim edip yenilerini aldığımız herkese açık şehir kütüphanesi.. Bugün kitaplarımı teslim ettim yenilerini seçeceğim, üç kız bir bölümden diğer bölüme geçe geçe fotoğraf çekiyor. Hadi bir sabır iki sabır..ee ama yani bu kadar da olmaz ki. Kitabı alıyormuş gibi yaparak fotoğraf çekmek, kitaba bakıyormuş gibi yaparak, kitapla aşk yaşıyormuş gibi fotoğraf çekmek..bin tane çektiler!
    Ve sonra da bir tane kitabın kapağını açmadan, ellerine de bir kitap almadan çekip gittiler. Şok oldum..
    Neydi şimdi bu? Abartısız tam 35 dk. Bununla uğraştılar ve çıktılar. Başımı döndürdüler, ağzımı açık bıraktılar..
    Yani o fotoğraflarla nasıl bir paylaşım yapılabilir..bundan da nasıl bir zevk alınabilir hiç anlamıyorum.
    Kütüphaneye bile "fotoğraf çekmek için gitmek" durumuna geldiysek, ne kötü..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha, yok artık. Almadığı kitabı almış gibi fotoğraf çekip almamış :). Bari alıp okusaymış bir tane ya da alıp onu da okuyormuş gibi yapsaymış.

      İnanamadım, gerçekten böyleyse yazık :/.

      Sil
  14. İnsanımız fotoğraf çekilmeyi çok seviyor. Bu arada da anı kaçırıyorlar ne yazık ki. Kuzenimle gittiğim konserin abartısız neredeyse başından sonuna kadar video çekip canlı yayın yapması aklıma geldi. O konserden ne zevk aldın şimdi diye sormak isterdim.

    YanıtlaSil