24 Şubat 2019 Pazar

28 Day Blog Challenge: Day 24


24. Bulunduğun şehir ile ilgili öneri listesi hazırla.

Şimdi aklıma canım Şule geldi, Antakya'ya sadece yemek gezisi yapmak istiyorum dedi ki çok haklıydı çünkü Antakya'nın tarihi ve turistik yerleri bir yana bir de yemek kültürü var ki bir gün değil günler yetmez. Zaten Antakya'ya gelmeye karar verdiyseniz mide fesadı geçirmeye gönüllü olmuşsunuzdur diye tahmin ediyorum, öyle bir düşünceniz yoksa da olsun çünkü sırf bu yazıyı okuyarak 3500 kalori alacağınıza garanti veriyorum. Ben ortaya karışık bir liste yapacağım, o zaman hazırsak Antakya turuna başlayalım :).

Sabah Antakya'daki otele çevrilen eski taş evlerin birinde uyandınız, turistiz ya öyle samimi tatlı bir evde kalmışız. Sonra içimize güzel bir Antakya havası çektikten sonra almışız yolu serpme kahvaltı veren güzel bir yerde. Bildiğiniz kahvaltının yanına; humus, bakla, zahter salatası, cevizli biber, tuzlu yoğurt,  küflü çökelek (sürk), kırma yeşil zeytin salatası, kahvaltılık zahter, daha önce yememiş olabileceğiniz en az iki çeşit peynir, çökelek salatası, biberli ekmek, ıspanaklı ekmek, külçe gibi gibi birçok yöresel lezzeti ekleyin çünkü Antakya'dasınız ve en az 20 kilo almaya geldiniz. Eğer geldiğiniz ağırlıkta gideceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Merhaba likralı kotlar, merhaba eşofmanlar, salaş tişörtler :).

Bu kahvaltının yanına ancak sizi soda kurtarır bir de çay bardağında yani süvari dediğimiz Türk kahvesi. Kahvemizi içelim ki rehavet çökmesin, daha çok gezeceğiz.

Aldığımız bu enerji ve en az 3 kiloyla hemen kapalı çarşıya gidiyoruz. Kadayıflar nasıl yapılıyor izliyoruz, taş sokaklarda yürüyüp ayakkabı çarşısından geçip baharatçılar çarşısına çıkıyoruz. Her adımınız baharat ve fırından çıkmış Antakya simidi ve kahke kokacak. Eğer hala yeriniz varsa ikisinden de birer tane alıp kimyon ve tuz karışımını, kahkenin arasına koyuyor bir güzel yiyorsunuz; Antakya simini de lokmalık koparıp karışıma batırıp yiyorsunuz. Bu arada o ara sokaklarda gezip peynirciler, künefeciler, ayakkabıcılar, baharatçılar, bakırcılar arasında yol alıyor gözünüze kestirdiğiniz bir yerde kendinize hemen zeytinyağlı defne sabunu alıyorsunuz. Saç dökülmesine çok iyi gelen bu doğal sabununu el örmesi lifinizle köpürterek vücut sabunu olarak da kullanabileceğinizi unutmayın çünkü yine çok yararlı ve doğal.

Ehh alacaklarımızı aldık artık biraz meydana çıkma zamanı. Şanslı gününüzde iseniz Asi kurumamış ve etrafa kötü kokular saçmamışken köprüden geçip Asi'nin "gürül gürül" akan suyuna baka baka herhangi bir araçla şehrin uzağına gidiyoruz çünkü Antakya'nın sembollerinden biri mozaikleri görmeye gideceğiz :). O arada gitmeden hazır eski evlerin oralardayken bir haytalı attırırsınız artık :).

Geldik mi Hatay'ın tek müzesi Hatay Arkeoloji Müzesi'ne, başlıyoruz en baştan gezmeye, Roman mitolojisinin tanrı ve tanrıçalarını ziyarete. Sadece onlar da değil bu yörede bulunan birçok tarihi esere de. En son arkadaşlarımıza hatıra olarak göndereceğimiz kartpostalları almayı unutmuyoruz çünkü tüm günümüzü özetleyerek onların da burayı bir gün ziyaret etmesini dileyeceğiz :). Oraya kadar gitmişken St. Pierre kilisesini görmeden dönmek olmaz, oraya tırmanıp bu mağara içindeki kiliseye görüp soluklanıp tekrar aşağıya iniyoruz.

Oradan çıktık ve biraz şelale görmek istiyoruz, döndürdük rotamızı Harbiye'ye. Orada da gezip en son bir yerde oturup çayımızın yanına odun ateşinde yapılmış katıklı ekmeklerimizi söylüyor "ufak" bir atıştırmalıkla dinleniyoruz. Oradan Çevlik taraflarına Titus Tüneli ve Beşikli Mağara'yı  görmeye gideceğiz çünkü ben de daha görmedim (shame on me) :'). Denize de bir bakış atarız hem güzel olur ama girmeyin denize çok tehlikeli olabiliyor, sonra Arsuz'a gidersiniz :).

Eee biz iki saattir yemek yemiyoruz, Antakya'ya hakaret edercesine hemen Harbiye yolunda bir restoranda kebap siparişi veriyoruz. Kağıda kebap mı olur tepsiye kebap mı olur mangal kebap mı olur tuzda tavuk mu olur artık paşa gönlünüz ne isterse söylüyorsunuz ve önden yöresel mezeler geliyor. Tek tek saymayacağım ama eminim çok seveceksiniz, yanında küncülü açık ekmek sıcacık; sonra aşur, çiğ köfte ve oruk geliyor çünkü o mide patlayacak bugün. Daha sonra ince kebap ekmeğiyle kebabınız geliyor çünkü onlar ana yemek değildi. Artık tatlı zamanı çünkü mideniz ve ağzınız yeme olayına o kadar alıştı ki durduramıyorsunuz ve son olarak sıcacık künefe ile günün kapanışını yapıyorsunuz :).

Bitti mi bitmedi, yolluk olarak yanımıza kete, külçe, kerebiç, kömbe gibi tatlı ve tuzlu atıştırmalıklarımızı alıyoruz ki olur da gece acıkırız falan hazır bulunsun, yolluk da olur.

Sadece okuyarak bile 5 kilo aldığınızın farkındayım ama hiç sıkıntı değil iki katını bir günde almanız garanti zaten :). Benden bu kadar şehir bitmedi de gün bitti, yarın görüşürüz :).

29 yorum:

  1. çok istiyorum bir gün gelip görmeyi. herkes mutfağını övüyor inşallah deneyimleyebilirim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En yakın zamanda gelmelisin, tüm lezzetleri tadıp en az 5 kilo almadan dönmemelisin ki Antakya'ya geldiğin belli olsun :).

      Müzeyi de çok seversin :).

      Sil
  2. Görmek istediğim şehirlerden kısmet olur inşallah

    YanıtlaSil
  3. Bugün çok tehlikeli bir gün oldu benim için bütün şehirlere gitmek istiyorum okudukça :)

    Anladığım kadarıyla kilo vermek için debelendiğim şu aralar sizin oralara gelmemeliyim ama :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ohh ne güzel, rotalar arttı demek :).

      Yoo gel gel turistik gezi yaparsın, yemeklerden de şöyle bir tadarsın, hihi :).

      Sil
  4. Hem mutfağını hemde tursitik açıdan tanımayı çok istediğim bir yer :)

    YanıtlaSil
  5. ne kadar güzel bu sayede gezilecek şehirleri görecek yerleri keşif ediyoruz 😊 sevgiler canım benim 😊🌸🌸🌸

    YanıtlaSil
  6. İnanmıyorum! Hatay çok gitmek istediğim bir yer. Onu ilk sıraya mı alsam napsam :) Zaten yöresel yemeklere ayrı bir ilgim var, bu yazı körükledi aşkımı ♡ Çok güzeldi, gezmiş görmüşüm gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence almalısın çünkü yazın çok sıcak oluyor, sonbaharda da boğucu bir hava olabilir. Gezmek için en iyi günler gelmekte :).

      Sil
  7. Bu dediklerinizin hepsini evvelki sene yapmış ve yemiş biri olarak gurur duydum :)Yalnız künefeye mesafeliydim (çok sevmem zira)sonra dönüşte oraya kadar gidip künefe yemeden mi geldin demesinler diye Köprü'nün oralarda bir yerde yedim ve "Otur sıfır!" dedim. Tamamen fabrikasyon bir sunum ve tattı, daha yöresel bir mekanda yenmeliymiş ama pişman değilim, meraklısı değilim zira. Lakin o Harbiye yakınındaki ismini unuttuğum yerdeki kahvaltı gibisini ömrümde görmedim, o neydi yahu :) Kıytırık Öğretmenevi bile her sabah şahane yöresel kahvaltı çıkarıyordu. Hasılı Leylak Antakya'yı çok sevdi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Künefeyi çarşıda büyük tepsilerde, tek kişilik porsiyon değil, yapılıp dilim dilim verilenlerden yemeni tavsiye ederim. Diğerinin tadı konusunda haklısın, onu ben de seviyorum. Bir daha ki sefere mutlaka ustaların elinden ye zaten bir daha istesen de ne başka yerde ne de başka şehirde yediğinden tat alırsın, inan :).

      Kahvaltımız öyle, yemek gibi oluyor doğrudur. Çok mutlu oldum yorumunu okuduğuma, çok teşekkür ederim <3. Hep gel umarım :).

      Sil
  8. "O neydi yahu!" derken yanlış anlaşılmasın muhteşem bir tat ve çeşitti...

    YanıtlaSil
  9. Sabah sabah aç karnına hiç olmadı bu ya :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha, tok karnına da olmaz bu yazı zaten, boşver :).

      Sil
  10. Off offf..O zaman oraya 1 gün değil 5 gün gelmek lazım ki sindire sindire yiyelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haha, yok yok 5 günde alacağın kalorinin ben hesabını yapamıyorum :).

      Sil
  11. Muhteşem bir mutfak kültürü var, biliyorum. Ama hiç gitmedim, çok istiyorum gitmeyi. Ara sıra bize yemek tarifi versene noooooluuursuuunnn ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen iste ben özelden her zaman veririm ki :). Hatta meydan okuma dolayısıyla bir tane verdim bile :).

      Sil
  12. Gerçekten de Antakya' ya her gidişimde 'mide fesadı geçirmeye hazır mısın be kızım' derdim kendime, of of of diyorumm! Umarım yeniden geleceğim ve seni göreceğim Öneri Makineciğimm <3 :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha, kesinlikle doğru soruyu sormuşsun :).

      Belki başka yerlerde görüşürüz artık :).

      Sil
  13. Aman yarabbim, o nasıl bir tur öyle. Mübeccel ben gelmek istiyorum :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gel canım, Antakya her zaman patlayacak yeni midelere açtır :).

      Sil
  14. O kadar merak ediyor ve görmeyi istiyorum kiiiii, keşke gelebilsem şehrine.
    Hayran hayran okudum yazını, ne güzel gezdirdin. Şehir bitmedi gün bitti ya, hadi başka bir gün yine gezdirsene bizi :)

    Asiyi görmek istiyorum, eski evleri görmek istiyorum.. Ah o evlerin taş kemerli kapılarına ve o kapıların tokmaklarına bayılmıştım, nasıl zariftiler öyle. Bir dergide görmüştüm.
    Havra Kiliseler ve Camiler hep aynı yerdeymiş, onu da çok merak ediyorum.
    Ayyy yiyecek kısmındaki meraklarımı zaten hiç yazmayayım :)) Okurken bile atlaya atlaya okudum o kısmı, ama sonra döndüm "hmm şunu da yazmış mı" dedim, yazmış tabiii, ayy o nasıl bir lezzet acabaaağ, şu da var mı, bu da var mı :)) Hahaa kendimle savaştım resmen yazı bitene kadar :)
    Biberli ekmek nasıl bir şey yaa, çok merak ettim onu. Ceviz reçeli varmış bir de. Off yaa, ben kesin 100 kilo olurum orada. Olsun kiloya razıyım, yeter ki geleyim hem şehrini hem seni göreyim, razıyım yani kiloya, aaa hiiiç ilgisi yok lezzetleri için gelmiyorum sadece şehri ve seni görmeye geliyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceviz reçeli duydum da yemedim ben de bak. Bir gün beraber deneriz belki :).

      Biberli ekmek, ıspanaklı ekmek buraya özgü zaten İskenderun'a gitsen farklı oluyor. Fırından sıcak taze taze alıp yiyeceksin ya da ablalardan özel bir fırında yapan :).

      En yakın zamanda gel umarım ve bol bol gez, gez ki yediklerinin yarısı gitsin en azından :).

      Sil
  15. Meydan okumada bu soruyu gördüğüm anda da benim aklıma sen geldin. İçimden dedim ki keşke gezme değil ne nerede ne yenir önerileri yazsa, bana bunlar lazım :-) Bana tam istediğimi vermişsin canım. Teşekkürler. İnşallah bir gün gidip bu dediklerinin hepsini yapacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman en yakın zamanda gelip yemen ümidiyle, afiyetler olsun :).

      Sil