3 Şubat 2019 Pazar

28 Day Blog Challenge: Day 3



Bazı evlerde hep pişen bir yemek vardır. Pişirmekten vazgeçmediğin bir tarifi bizimle paylaşır mısın?

Yaa bu soru da tam benlik çünkü yemek demek ben demek :). Ben yemek için gelmişim dünyaya, keyifle yerim, güzel yerim. Biraz memleketçilik yapayım, Antakya'da doğup büyüdüysen genlerin zaten öyle kodlanıyor bir nevi. Severiz yapmayı da yemeyi de. Yeni tatlara da her zaman açığımdır ve sürekli tarif denerim; yemek ya da tatlı. O yüzden tarif seçemedim bir türlü ve bu saatlere kaldı.


Ben sürekli yeni tarif denerim, evde sürekli pişen yemekleri de haliyle annem yapıyor oluyor. O yapmasa arada ben yapıyorum canım isterse, hehe :).  Tatlı da çok denesem de soru yemek olduğu için soru da bana sorulduğu için kendi tarifimi paylaşayım diyorum ama bir yandan da Antakya mutfağı çok ünlüdür biliyorsunuz oradan mı bir şey paylaşayım derken arada kaldım :).

Şimdi kendi tariflerimden ziyade yöresel bir yemek seçeceğim sanırım ailem de sürekli yaptığı için benim çocukluktan beri çok ama çok sevdiğim ev kokan bir yemeğimsi var.  Yanında marul, taze asma yaprağı ya da beyaz lahananın yapraklarının içine konulan bir sarmiçi sizin deyiminizle kısır tarifini vereyim bari :). Bizim sarmiçi öyle diğer kısırlara benzemez pek, malzemesi daha az ama lezzeti ve keyfi aşırı güzeldir. Tek başına, beş çayında, zeytinyağlı yemeğin yanında, bir kase mercimek çorbasının yanında da harika bir alternatiftir. Aman canım çekti kalkıp biraz yapayım dersiniz de hemen iki dakika da yanına özellikle yazın salatalık, domates, turşu, peynir koyar da ufacık bir öğünü şölene çevirirsiniz. Kesinlikle öneri yanında yukarıdaki üçlüden (asma yaprağı, lahana veya marul) olmasıdır ki içini sarmiçiyle doldurup iştahla ısırasınız :). Yazarken ağzım sulandı, neyse ki elimde şu an fotoğraf yok ama ilk yaptığımızda ki uzun sürmez, koyarım hemen bu yazıya :). Hadi malzemeler :);

ince bulgur
biber salçası
yazın domates kışın salçası
nar ekşisi
zeytinyağı
bol ince kıyılmış maydanoz
yine ince kıyılmış taze soğan (yeşill kısımlarını sakın atmayın incecik kıyın)
kimyon
tuz

Önce istediğiniz kadar bulguru, kimyon koyup soğuk suyla ıslattıktan sonra bulgurun şişmesini bekliyoruz. O arada yeşillikleri doğrayın varsa güzel domatesiniz onu da ince ince doğrayabilirsiniz. Şişen bulgurlara salçaları ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. Bu arada salçanızın tuz durumuna göre burada tuz ekleyebilirsiniz ki en son tadına bakacağınız için o ayarlamayı kendinize göre ayarlayabilirsiniz.

Bulgurlar yumuşayana kadar elle yoğurmaya ve rengi güzel bir kırmızı olana kadar salçayı eklemeyi unutmuyoruz. Aman abartmayın kırmızı olacak diye; hem tadı kaçar hem ekşi de geleceği için çok koyu istemediğiniz bir renk olur. Eğer elinizde güzel acı biber salçası varsa sarmiçiniz biraz acıyla daha da lezzetlenecektir ya da acı seviyorsanız ince doğranmış taze biberi salçaları eklemeden biraz yoğurun ki acısı bulgura geçsin. Bulgurların köfte gibi olmamasına özen göstermelisiniz ki yediğinizde tane tane ağzınıza gelsin :).

Yenme kıvamına gelen bu karışımın içine nar ekşisi ve yeşillikler eklenir hatta öncesinde bulgura salçadan eklemeden önce doğradığınız taze soğanın beyaz kısımlarını biraz koyup yoğurursanız daha da lezzetli bir sarmiçi elde ederseniz. Son olarak bulgurlar parlayana kadar göz kararı zeytinyağı ekleyip sarmiçinizi sunum için hazırlayabilirsiniz.

Benim çocukluğumdan beri vazgeçemediğim ve bayıla bayıla yediğim bu sarmiçi tarifi tabi ki önce anneannem ve sonra annemden şimdi de benden size :). İkisi de genel olarak efsane yemek yaparlar ve sarmiçi de evdeki herkesin vazgeçilmezidir. Biraz alıştığınız kısırdan farklı Antakya'nın sarmiçisini denemek isterseniz güzel bir yemek. Keyifle ve afiyetle kalın <3.

Dün listeyi koymayı unuttum, bugün iki şarkı daha :).


Devamını Oku »

2 Şubat 2019 Cumartesi

28 Day Blog Challenge: Day 2

Her yazımız ilk soru gibi uzun olmayacaktı ya da olacak mıydı :). Hep beraber göreceğiz :).

Öneri Makinesi
Yine seyahat etme hayalleri kurarken günlüğüme yansıyanlar :).


2. Düşün ki bugün doğum günün, sana ne alınsa mutlu olursun? Şöyle güzel bir hediye listesi yap kendine. 

İşte benim sorum, bana kalsa her ay bir gün seçer o gün kutlarım doğum günümü ama yaşım değişmeyecek o iki yılda falan bir artabilir. Aşırı seviyorum doğum günlerini :). Tabi bunun şımartılıp güzel hediyeler almakla hiç ilgisi yok :/.

Öneri Makinesi
Claudia Pearson: Hand Drawn Maps

1. Aklıma ilk gelen şey Uzak Doğu Turu seyahat bileti. Kültürünü, yemeklerini ve tabi ki kırtasiye dünyasını çok merak ediyorum. Mümkünse bir süre Japonya, Çin, Hong Kong veya Güney Kore'de (Uzak Doğu'da herhangi bir yer kabulüm) yaşayıp bol bol doğayı seyre dalıp o doğal park senin bu müze benim gezmek istiyorum. Tabi bol bol uzak doğu mutfağından lezzetler tadıp kültürlerini öğrenmek hatta tecrübe etmek istiyorum. Filmlerde ve kitaplarda gördüğüm o kültürü yaşamak rüya gibi bir şey olurdu herhalde :).

2. Avrupa turu. İskandinavya, güney sahilleri, biraz yukarı biraz aşağı gezmek, yemek, içmek ve bir sürü şey keşfetmek istiyorum. Orijinal mekanlara girmek, thrift veya vintage/second hand mağazalarından alışveriş yapmak; müzik, film ve aklınıza gelebilecek her türlü festivale katılmak istiyorum.

En iyisi siz bana bir televizyon programı ayarlayın da sunucu olayım :). Hatta tek tek saymayayım 80 günde değil de 365 günde Devri Alem diyelim de tam olsun. Gezmek gezmek ve keşfetmek istiyorum. Bu Türkiye'de gitmediğim bir şehir de olabilir yurt dışında herhangi bir şehir de. O yüzden gelsin seyahat biletleri :).

Instax


3. Yok mu istediğin başka şey diyenlere ise güzel bir fotoğraf makinesi/kamera ve Polaroid fotoğraf makinesi diyebilirim. Eski fotoğraf görüntüsünü çok seviyorum o yüzden o tarz herhangi bir makine de fena olmaz :). O da olmadı bir de telefondaki fotoğraflarımızı şipşak polaroid olarak çıkaran bir yazıcımız var ya o da hiç fena olmaz :).

Instax

Instax

4. Bir de donanımlı mini bir klavye istiyorum güzel müzik yapabileceğim, yanında alet edavatı da olsun ki kayıt yapabileyim :). Olmadı natürel cila soprano ukulele de çok kıymete geçer (ne alaka:/) :). Evde iki tane concert ukulele var ama ben soprano ile de çalmak istiyorum :).


5. Bol bol kırtasiye malzemeleri de isteyebilirim Türkiye'de özellikle bulmakta zorlandığım ürünlerden oluşan :). Ya da güzel bir sürü kağıt efemera :).

Öneri Makinesi
Present & Correct

6. Şöyle çeşit çeşit sayfa sayfa pul almak da fena olmazdı bol bol kart mektup yollamak için :).

En son yaptığım pul alışverişi

7. Üstünde adımın yazılı olduğu güzel bir şef bıçağı beni aşırı mutlu eder. Yemek ve pasta yapmayı sevip sürekli yeni tarifler denediğimden herhangi bir mutfak gereci yine beni mutlu etmeye yeter aslında :). Hem size de güzel yemekler yaparım :).

Öneri Makinesi

8. Vintage veya vintage esintili herhangi bir şey almak beni aşşırı mutlu eder. Gerçekten vintage olmasına gerek yok; o tarz aksesuar, ev dekorasyonu, teneke kutu, kitap ya da aklınıza gelebilecek herhangi bir şey benim için güzel bir hediye fikridir her zaman :). Vintage, retro, indie bu tarz şeylere takıntılı olduğumdan ufak bir hediye bile beni oldukça sevindirir. Geçmişi olan ya da olmuş gibi olan eşyaları ayrı bir seviyorum sanırım :).

Öneri Makinesi

Öneri Makinesi

Daha ne isteyeyim diye düşünüyorum da seyahat biletlerinden sonrası biraz çok düşününce ortaya çıkan sonuçlar oldu açıkçası çünkü şöyle bir düşündüm de bu aralar en çok istediğim şey seyahat etmek uzak diyarlara. Trenle, uçakla veya gemiyle çünkü otobüs tutuyor a dostlar :). Kesin istediğim şeyler vardır ama gezmek ve keşfetmek ağır basıyor.

Lakin seyahat biletlerini aşabilme ihtimali yüksek ve bana ciddi anlamda sürpriz olacak tek bir şey  var ki gönülden istediğim ama şartların uygun olmadığı, o da hayatımın sürprizi olabilir yani. O yüzden ben bir şey demiyorum video konuşsun. Gözler yaşlı, ne güzel eğleniyordum niye böyle bitti anlamadım :).


Tabi en önemlisi gönülden bir kutlama. Gerçekten doğduğum ve beni tanıdığı için mutlu olan insanlarla çevrili olmak ve bana hissettirilmesi de yeter aslında. En önemlisi de bu değil mi zaten bu günü özel kılan. Sevmek, sevilmek ve bunu hissedip hissettirmek. Bu bazen bir şarkı  bazen en sevdiğiniz bir tatlı bazen güzel bir çift söz bazen bir kart bazen ise ince düşünülmüş küçük bir hediye olabiliyor. O yüzden sadece doğum günlerimizde değil hep sevdiğimiz ve çok sevildiğimiz insanlar tarafından çevrili olalım.

Şimdi gidip sizin cevaplarınızı okuyayım bakalım en çok istediğiniz şeyler neymiş belki yeterince şanslıysam bir kişiyi mutlu etme şansım bile olur, kim bilir :). Yarın görüşmek üzere <3.

Dipnot: Fotoğrafların üzerine tıklayarak kaynağına ulaşabilirsiniz.
Devamını Oku »

1 Şubat 2019 Cuma

28 Day Blog Challenge: Day 1

Kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş zamana bakarsak yeni ama kalbimdeki yeri eski olan canım Ezgi meydan okuma başlattı ve ben de katılmasam olmazdı çünkü hazırladığı etkinlik de kendi ve bloğu gibi çok güzel ve tatlı.

Öneri Makinesi

Ben de bu meydan okumayı her güne ayrı önceden hazırladığım ve Instagram hesabımda paylaştığım bir fotoğrafla renklendireceğim. Bilenler biliyordur, Instagram hesabımda daha önce şuradaki yazımda da bahsettiğim gibi "mail art" içerikleri paylaşıyorum. Arada "Art Journal" da paylaştığım oluyor. Bugünkü fotoğrafımda ise derin duygular beslediğim mor renginin hakim olduğu bir günlük sayfasıyla açılışı yapayım istedim. Yazılarımız bereketli ve neşeli geçsin diye :).

Müzik listesi yapmayı da çok severim bilirsiniz o yüzden günlük olarak çok sevdiğim bir şarkıyı paylaşacağım böylece Şubat ayının müzik listesini de meydan okuma sonunda çıkarmış olacağım ki Spotify'da şimdiden çalma listesi hazır, meydan okumanın adında. Aşağıya link koyuyorum oradan takip edebilirsiniz :). Gün be gün listemiz oluşacak şimdi boş görünse de :).

Siz de katılmak isterseniz sorular ve linki aşağıda. Hem Ezgi'nin insanın içinizi açan fotoğrafları ve bloğunu da ziyaret etmiş olursunuz :).

Ezgissimo 28 Day Blog Challenge

Bu sene blogda daha çok aktif olmak istiyorum. Daha çok meydan okumaya katılmak, daha çok okumak, daha çok yazmak, yorumlamak ve tabi ki daha çok önermek :). Bu meydan okuma da bu yılın güzel anılarından biri olacak, daha çok blogla tanışacağız ve okuyacağız gibi hissediyorum o yüzden hadi başlayalım :).

1. Anlat bakalım bu meydan okumaya başlamayı neden kabul ettin? 

Yukarıda bahsettim aslında ama biraz daha detaylandıracak olursam birincisi; Ezgi'yi çok seviyorum. İkincisi; sorular çok tatlı, kişisel gibi ama değil gibi de ki kişisel mimlerden fellik fellik kaçan birisi olarak orta ayarda diyebilirim. Üçüncüsü; blogda daha çok aktif olmak, yazmak, okumak, yorumlamak. Dördüncüsü; bu tarz etkinliklerle birbirimizi farklı açılardan da tanıdığımızı düşünüyorum. Beşincisi; 2019 yılı içinde böyle bir etkinliğin parçası olarak güzel bir anı biriktirmek blog arkadaşlarımla. Daha da ne olsun diyorum ve yarın görüşmek üzere sizleri selamlıyorum :).

Bugünün şarkısı Dua Lipa'dan. K-pop sevip dinlemesem de Dua'yı çok severim, bu enerjik şarkıyla meydan okumaya başlamak da iyi olur gibi :). (yazar burada K-Pop severlerin kalbini çalmayı hedeflemiştir :)).


Devamını Oku »

31 Ocak 2019 Perşembe

Marlina The Murderer In Four Acts - Mouly Surya (2017)

Öneri Makinesi

Katil Marlina, müzikleriyle ve görüntüsüyle içimizi hoş eden ama konusuyla da yüreğimizi dağlayan aralara serpiştirilmiş kara mizahla süslü bir western, yol ve hatta 4 perdelik bir intikam filmi.

Eşini ve çocuğunu kaybeden Marlina, evinde yalnız yaşayan bir kadındır. Marcus'un başını çektiği bir çete grubu hırsızlık için Marlina'nın evini seçmişlerdir. Arkadaşlarından önce eve gelen Marcus, Marlina'ya bu hırsızlığı ve ona yapacakları zulmü anlatırken Marlina'nın da kafasında bu zulme karşı bir plan oluşur.

Öneri Makinesi

Hırsızlık, Yolculuk, İtiraf ve Doğum bölümlerinden oluşan bu filmde Western filmlerinde görmeye alışık olduğumuz birçok sahneyi Marlina ile yeniden izleriz. Marlina hamile komşusu Novi ile karşılaşır ve bu iki kadın filmin iki perdesinde birbirlerine yardım ederler özellikle filmdeki erkeklerin hepsinin şiddete meyilli olmasının yanı sıra korkak olduğunu gördükten sonra Marlina ve Novi'nin ne kadar güçlü ve cesur karakterler olduklarını birinin yardıma ihtiyacı olduğunda diğerinin canını tehlikeye atma pahasına yardım etmekten kaçınmadıkları zaman bir kez daha görürüz.

Öneri Makinesi

Küçük bir köyde geçen bu hikayede imkansızlıklar birçok haksızlığı beraberinde getiriyor. Bu bozuk düzende Marlina, yalnız ama güçlü bir kadın olarak adaletini de kendi sağlamak zorunda kalıyor. Umut aşılayan sonuyla feminist bir western izlemek isterseniz Endonezya sinemasının ödüllü yönetmeni Mouly Surya'dan Katil Marlina'ya bir göz atmanızı öneririm. Sinemayla kalın.

Öneri Makinesi
Devamını Oku »

25 Ocak 2019 Cuma

Angels Wear White - Vivian Qu (2017)

Öneri Makinesi

Aynı gökyüzüne bakıyor, aynı denizin dalgalarını dinliyor, aynı acıları yaşıyoruz.

Öneri Makinesi

Mia, aylık maaşı çalıştığı odanın tek gecelik ücretinden bile az yalnız kimliksiz bir genç. Wen, ebeveynleri ayrılmış, ilgisiz ve sevgisizce annesinin yanında büyümek zorunda olan bir çocuk. Bu acımasız dünyada ayakta kalmaya çalışan iki karakter üzerinde yoğunlaşıyor film.

Marilyn Monroe'nun büyük heykelinin dizinin dibinde başlayıp bir nevi bitiyor film. Mia'nın arkadaşının yerine baktığı bir gecede bir vekil yanında iki kız çocuğuyla otele gelir ve çocuklara istismarda bulunur. Bu olayın tek tanığı ise Mia'dan başkası değildir. Ertesi gün, okulda çocukların şiddet izlerinin fark edilmesiyle aileler haberdar edilir ve adli süreç başlar.

Film bundan sonra iki hayata odaklanır; çocuklardan Wen'in ve işini kaybetmemek için sessiz kalan Mia'nın. İki karaktere yoğunlaşsak da Mia'nın otelde çalışan arkadaşı, Wen'in annesi ve arkadaşının annesi gibi yan karakterlerle de filmdeki kadın portreleri genişletilir. Bir de bu adli süreçte Wen'in avukatı vardır ki adaleti sağlamak ve çocuklara yardım etmek için tüm gücüyle çalışır.


"Peki ya adalet?"

Güçlü erkekler tarafından ezilmiş kadınların yanı sıra ezilen bir erkek de görmek mümkün bu filmde çünkü erkek olmak yetmiyor bu dünyada güçlü olasın ki sözün geçsin yoksa senin de bir değerin yok. Kırılan kalpler, incinen ruhlar, asla kapanmayacak yaralar ve harcanmış hayatlar var. Çökmüş bozulmuş bir sistem ve bu sisteme hizmet eden doktorlar, polisler var. Daha kendilerini bilmezken yaşamın en acı tarafıyla yüzleşmek zorunda bırakılmış küçücük canlar ve tekrar tekrar yaşamak zorunda kaldıkları o cehennem var. İşin kötü yanı bu bir kurgu değil, yaşadığımız bir gerçek. Yönetmen de bu şiddeti gerçekçi bir şekilde yüzümüze vuruyor, seyircisini karakterlerinin yerine birçok kere koyuyor ve hatta açık açık söylüyor; "senin de başına gelebilir".

Öneri Makinesi

"Bir daha kadın olarak doğmak istemiyorum, tekrar çekemem."

Wen'i canlandıran Maijun Zhou'dan muazzam bir performans izliyoruz. Karakterin çığlıklarını duymamak için sağır olmaktan fazlası gerekir. Aynı şekilde Mia'yı canlandıran Vicky Chen de başarılı bir performans sergiliyor. İzlemesi hiç kolay olmayan bir film. Kamera bu iki karakterin gözü oluyor, sessizce onları takip ediyor. Çin Sineması'nın ödüllü yönetmeni Vivian Qu'dan kalp kıran bir dram.

Dipnot: İtalik yazılar filmden direkt alıntıdır.
Devamını Oku »

22 Ocak 2019 Salı

Sevgili Güllük #3 (Fesleğen, Kitaplar, Tetanoz ve Bir Etkinlik)

Fesleğenimi ekemedim, hala her türlü yardım fikrine açığım :(.

Yine kitaplardan uzak olduğum günler devam ediyor, iki yarım kitap var elimde; Ağır Roman ve Dans Ediyor Bir Hane. Onları bitirmeden yeni kitaba geçmeyeceğim.

8-9 ay önce topuğumdan Aşil gibi vurulduktan sonra tetanoz aşısı vurulduğumu hatırlayanlar vardır belki. Bugün de saçma ama derin bir şekilde bıçakla parmağımı kestiğimden öncekinin de tek doz aşı olmasından kaynaklı artık işe yaramadığını söyleyip yeniden ömür boyu bana yetecek kadar 5 aşılık bir program yaptılar. İkincisi bir ay sonra, ondan sonraki 6 ay sonraymış. Sürekli bir yerlerimi kesme eğilimindeyim de hadi hayırlısı.

Geçen sene yapılan ve benim de çok severek katıldığım bir etkinliğin ikincisi geldi. Hediyeleri ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz ve bu etkinlik hem hediye alma hem de verme içeriyor :). Hediyeler de kart ve kitap olunca tadından yenmiyor tabi :). İncirli Kurabiye bloğunun yazarıyla bu etkinliği ara ara konuşuyorduk ve kendisi yeniden başlattı. Ne kadar kalabalık o kadar güzel. Yazısı ve yapmanız gerekenler aşağıdaki linkte. Süre biraz az o yüzden acele edin :).

https://ikurabiye.blogspot.com/2019/01/1kart-1kitap-etkinligi.html

Öneri Makinesi
İncirli Kurabiye'nin etkinlik yazısından alıntıdır.
Devamını Oku »

19 Ocak 2019 Cumartesi

The Long Island Trilogy - Hal Hartley (Seri Filmler #9)

Güven sorunu, sıkıntılı ebeveynler, araba tamircileri, güzel kızlar, yakışıklı erkekler ve buram buram doksanlar! Amerikan bağımsız sinemasının liderlerinden Hal Hartley'in Long Island üçlemesi ile seri film önerilerimize devam ediyoruz. Bu filmlerde Martin Donovan, Robert John Burke, Adrienne Shelly gibi birçok ünlü oyuncunun gençliklerinin en güzel döneminde izlerken garip bir mizah anlayışıyla da eğlenmeyi ihmal etmiyoruz. Suç, macera, romantizm ve alışagelmedik komedi filmleri izlemek isterseniz birbirinden bağımsız filmlerden oluşan bu seriye bir şans vermenizi öneririm, keyifli seyirler.

The Unbelievable Truth (1989)



Dünyanın sonuna geldiğine inanan genç bir kızın aşk ile imtihanı. Adam öldürme suçundan hapishanede yatmış Josh kasabasına geri döndüğünde orada geliştirdiği ve iyi olduğu araba tamircisi vasfıyla hemen iş bulur ve ustasının kızına aşık olur (Cem Karaca - Tamirci Çırağı mırıldanmaya başladınız, biliyorum). Kızımız Audrey de bu genç adama karşı boş değildir ve kavuşmaları için gerçekten de dünyanın sonunun gelmiş olması gerekebilir.

Trust (1990)



Babasıyla tartışırken istemeden ölümüne sebep olan hamile genç kızımız Maria evden kovulunca soğuk bir gecede Matthew ile tanışır. Aralarında ilginç bir arkadaşlığın başladığı bu ikiliden Matthew'un ailesiyle ilişkisi de Maria'dan hallicedir. Birbirlerini destekleyen bu ikilinin güven testinden geçmeleri uzun sürmeyecektir.

Simple Men (1992)



Kanun kaçağı babalarına ulaşmaya çalışan iki kardeşin Long Islang macerası. Ortağı ve sevgilisi tarafından kandırılan Bill, daha sonra küçük kardeşi Dennis ile beraber Long Island'da bir kafe işletmecisi Kate ve arkadaşı Elina'ya rast gelirler. Zamanla babalarından çok da uzak olmadıkları anlarlar ama bu arada aşk da onları ziyaret eder. Aklımıza Godard'ın dans sahnesiyle ikonlaşmış filmi Bande A Part'ı getiren çok tatlı bir dans sahnesini de unutmamak gerek :).
Devamını Oku »

16 Ocak 2019 Çarşamba

Sinema Güzeldir #8 (Kelebekler + Anons + Fantastik Canavarlar)

Antakya'daki Konak Sineması sanırım bu sefer resmen kapandı. Kötü avm sinemaları aşırı pahalı. Tek güzel şey artık başka sinema buradaki avmlerde de gösteriliyor; çoğunlukla akşam 7'de olsa da, sadece sinemaya gittiğinde aa bu film gelmiş desen de, arada normal saatlerde de güzel filmler izleyebiliyoruz. Bakalım iki üç ayda bir gittiğim sinemaya gitmeye devam edebilecek miyim yoksa bunlar izlediğim son filmler mi bilemiyorum, en azından şimdilik Antakya için hep beraber göreceğiz.

Kelebekler - Tolga Karaçelik (2018)


Öneri Makinesi

Üç kardeşin yıllar sonra köklerine olan yolculuğu ve neyse ki bu yolda yalnız değiller. Bu trajikomik hikayede güzel anlatılan güzel bir hikaye var. Karaçelik'ten yine güzel bir iş. Gereksiz efektler olmasa daha iyi olurdu ama yine de sevdim :).

Anons - Mahmut Fazıl Coşkun (2018)


Öneri Makinesi

Absürt, kara mizah detaylı kısacık minimalist bir film. Çok sevdiğim Uzak İhtimal ve yine güzel bir Yozgat Blues'un ardından üçüncü filmiyle Mahmut Fazıl Coşkun Venedik'ten ödülle döndü. Eski dört askerin darbe yapmak  için çıktıkları yolda beklenmedik sorunlarla karşılaşır. Senaryo Ercan Kesal ve Coşkun'a ait. Müzikler ve dekorlar harika. 1963 yılında geçiyor. Filmin sinematografisi çok başarılı, oyunculuklar da aynı şekilde. Film aşırı ciddi başlayıp sonra mizaha kayıyor ve bu biraz hızlı oluyor.

Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald - David Yates (2018)


Öneri Makinesi

Yani Harry Potter hayranlığımı bilmeyen yoktur herhalde, en azından bir iki kere uğrayanlar bile birkaç yazıma denk gelmiştir diye düşünüyorum :). Herkesin birkaç zaafı vardır ya dünyanın en kötü filmi olsa da inatla defalarca izlersin çünkü bir kere sevmişsindir benim için de bu büyü dünyası öyle bir şey. Dünyanın en kötü filmi değil ama bana göre muhteşem olsa da objektif olan ortalama bir sinema severin normal veya belki altı bulacağı bir film. Bana sorarsanız ben müziğin ilk notalarını duyduğum andan itibaren gözlerim yaşarıyor :).
Devamını Oku »

5 Ocak 2019 Cumartesi

Sevgili Güllük #2 (Basilico, Guacamole ve Hediyeler)

Her yerde görürüz şu fesleğeni, harika koku yaydığı yetmez gibi bir de paylaşır bizimle o kokuyu ona sevgimizi gösterdiğimizde. Hemen hemen her İtalyan yemeğine aromasını eksik etmeyen harika bir taze ot. Lakin gel gör ki her yapmak istediğim tarifte adı geçen harika soslar yapılan bu otun yaşadığım yerde iri yapraklısı yok. İtalyan mektup arkadaşım tesadüfen öğrendiğinde bana tohumunu yollamayı teklif etti. Ne kadar harika değil mi, ülkeler arası yolculuk eden iri yapraklı fesleğen, basilico tohumları; lakin öyle değerliler ki doğru zamanda doğru şekilde doğru yere ekmek istiyorum. Eğer bilgisi olan varsa ki eminim aranızda harika bitki severler var, bana yardımcı olmak ister belki. Elbet internetten araştıracağım ama birinci elden böyle bir tecrübesi olan varsa çekinmesin ki ben de en doğru zamanda kavuşayım güzel tarifler denemek için kullanacağım iri yapraklı güzel fesleğenlerime <3.


Bu aralar taktığım şeylerden biri yapmam;  adını tek seferde düşünmeden söyleyebilmemden daha kısa süren Guacamole (artık tek seferde düşünmeden söyleyebiliyorum, antrenmanlıyım). Aşırı lezzetli kızarmış veya kızarmamış ekmekle sabah akşam tüketilebilecek bir şey oldu. Cipsle ya da güzel bir Meksika yemeğiyle denemek isterdim lakin böyle bile çok güzel. 


Çekiliş hediyesini paketledim, dün de gönderdim. Sağ salim ulaşır umarım. 


Dipnot: Fotoğrafların hepsi bana aittir, izinsiz kullanmayınız.
Devamını Oku »

2 Ocak 2019 Çarşamba

Can Kazaz - Sürsün Bahar (2018)

Öneri Makinesi

Şu güzel kış günlerinde yolda yürürken yağmurlar yağarken dinleyebileceğiniz sakin hüzünlü sesiyle Can Kazaz'ın yeni albümü Sürsün Bahar'ı önereceğim.

Albüme adını veren "Sürsün Bahar" ile açılışı yapıp albümden ilk klibi gelen şarkı "Keşke Uyuyabilsem" ile devam edip albümden neler bekleyeceğimiz hakkında güçlü fikirler edinip harika bir giriş yapıyoruz. "Sürekli Dert" şarkısı başlarken Can'a katılmadan edemiyor biz de onunla sorguluyoruz başımıza üst üste gelen sayısız dertlerin kaynağını. "Değil mi?" ile bu sefer dertleri kabulleniyor gibi olsak da adaletsizlik karşısında yine sorgulamadan edemiyoruz. "Duyar Mısın?" ile düştüğümüz kuyulardan çıkmak için bir umut arıyor; "Leylek" ve "Güneş ve Rüzgar" ile ise doğa ile avunuyor, bol bol sabır diliyoruz. Biraz neşelenen ruhumuz "Sen Diye" ile tekrardan baharın bittiğini hatırlıyor. "Yirmi Yedi" ile yalnızlığımıza dertlerimize bir ağıt yakıyoruz yine kendi kendimize. Bizi en iyi yine biz anlıyor, herkesin derdi kendine biliyoruz o yüzden yine kendimizi iyileştirecek olan biziz, değil mi? Dertler hep içimizde şarkılar dilimizde avutuyoruz kendimizi.

Albüm bütün olarak dinlenildiğinde tek bir şarkı dinliyormuşuz hissi veriyor hem içerik hem müzik anlamında. Tüm şarkıların söz ve müziği Can Kazaz'a ait. Sakin sakin derdini anlatan hoş bir albüm olmuş. 9 şarkılık olan bu albümde eminim ısınamadığınız şarkı olmazken favoriniz çok olacak. Türkiye'de alternatif müziğin güzel seslerinden sadece Can Kazaz'ın bu albümü değil önceki albümlerini de dinlemenizi tavsiye eder, baharlarınızın hep sürmesini dilerim, müzikle kalın!

 
Devamını Oku »

1 Ocak 2019 Salı

Sevgili Güllük #1 (Çekiliş Sonucu)

Katılan herkese çok teşekkür ederim. Takip ettiğiniz ve ekstra bir hak olmamasına rağmen bloglarınızda paylaşmaya değer gördüğünüz için çok teşekkür ederim.


Kazanan arkadaşımız Yurdagül Çelik oldu, kendisini tebrik ediyorum. Çekilişi Wheeldecide sitesinden yaptım ve maalesef ben ekran görüntüsü alamadan yanlışlıkla yeniden tıkladığım için isim gitti o yüzden fotoğrafını paylaşamıyorum. Son zamanlarda Yurdagül arkadaşımızın yaptığı sosyal sorumluluk projelerini severek takip ediyorum Instagram'dan, siz de bakmak isterseniz tıktık. En kısa sürede adresini aşağıdaki mesaj kutusuna iletirse sevinirim. İki gün içinde ulaşmazsa yedek talihliler seçeriz.

Yeni yılda şans sağlık mutluluk ve huzur hep bizimle olsun. Bol bol hediye alıp verdiğimiz sevdiklerimizle sevindiğimiz bir yıl olsun. Kendinize iyi bakın. Yeni önerilerde görüşmek üzere <3.
Devamını Oku »

30 Aralık 2018 Pazar

Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2019 / Kadın Yazarlar

Severek takip ettiğim kitap önerilerini dört gözle beklediğim harika kitap projeleri ile okunacaklar listemi dolduran Kitaplık Kedisi'nden bu yıl da harika bir meydan okuma geldi. 2015'te katıldığımda listeyi tamamlayamadım ama en başarılı olduğum meydan okumalardan biri oldu, gerisini siz düşünün artık ne kadar iyiyim bu konuda :). Ondan sonra daha da katılmadım ama bu yıl teması itibariyle çok hoşuma gitti ve dört yıl aradan sonra meydan okumalardaki başarısızlığıma rağmen azimle yine yeniden bu meydan okumaya katılıyorum. 

2015 Reading Challenge Listem için tıktık.
2019 Kitaplık Kedisi Reading Challenge yazısı için tıktık.

Kitaplığımda beni bekleyen o kadar harika yazarlar var ki umarım bu vesileyle de hem onları okur hem de eski hızıma kavuşurum. Listemde eksikler var ve illa ki değişiklikler de olacaktır. Şimdilik kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplardan seçtiklerim bunlar. 20 farklı kadın yazar seçmeye özen göstereceğim, daha çok yeni yazar keşfetmek ve okumak için. Hatta boş kalan maddeler için kitap önerisi yaparsanız da çok sevinirim. 

Siz de katılıyorsanız yorumlarda listenizin linkini paylaşmayı unutmayın. Sevgiyle, kitapla kalın.


Sadece Kadın Yazarların Okunduğu Bir Sene


1- Daha önce okumadığınız Türk bir yazarın kitabı
Kabuk - Zeynep Kaçar
2- Kurgu dışı bir kitap
Fotoğraf Üzerine - Susan Sontag
3- Kapağında bitki olan bir kitap
Ot Var, Çiçek Var, Sevdalığa Çare Var - Ayşe Kilimci
4- En az 800 sayfa olan bir kitap


5- Bir biyografi
Adalet Cimcoz - Mine Söğüt
6- Başlığında bir yer adı olan bir kitap




7- Daha önce okumadığınız yabancı bir yazarın kitabı
Biz Hep Şatoda Yaşadık/Tepedeki Ev - Shirley Jackson

8- Bir anlatı ya da deneme
Yaşamın Ucuna Yolculuk - Tezer Özlü
9- İranlı bir yazarın kitabı


10- Bir öykü kitabı

Tanrı Mandalina Ağacına Tırmanınca - İrem Karabaş
11- Başlığında özel isim olan bir kitap
Ripley Su Altında - Patricia Highsmith
12- Kapağında insan olan bir kitap
Büyüme Sancısı - Isabel Huggan

13- Bir çocuk kitabı

Pollyanna - Eleanor H. Porter
14- En fazla 150 sayfa olan bir kitap


15- Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap listesinden bir kitap
Mrs. Dolloway - Virginia Woolf
16- Hiçbir yazarını okumadığınız bir ülkeden bir kitap


17- Size tavsiye edilmiş bir kitap

Sırça Fanus - Sylvia Plath
18- Yıllardır kitaplıkta okunmayı bekleyen bir kitap
Hallaç ya da Kalan - Leyla Erbil
19- Son altı ayda satın aldığınız bir kitap

Cinayet Sınıfı Başkanı - Ayşe Erbulak
20- En az 70 yaşında ya da artık aramızda olmayan bir yazarın kitabı

Frankenstein - Mary Shelley
Devamını Oku »

27 Aralık 2018 Perşembe

Sevgili Güllük #10 (Blog Haberleri)

Senenin son güllüğünü yazıyor olabilirim çünkü her sene güllüklere yeniden başlamaya karar verdim çok büyük sayılar olmasın diye. Bu sene 10 yazı girmişim bu güllük altında, geçen senelere göre çok daha az. Yeni yılda daha çok yazıyla görüşmek üzere diyelim :).

Not: Tüm fotoğraflara tıklayarak da linklere ulaşabilirsiniz.

Son güllüğün ilk konusu da üçüncüsünü düzenlediğim minik bir yılbaşı çekilişi. Katılmak çok basit o yüzden ilgilenirseniz linki aşağıda :).


Canım blogger arkadaşım Bonheur artık Instagram'da. Onu takip ederek destek olabilir ve paylaştığı güzel el işlerini, kendin yap fikirlerini görebilirsiniz. Benim instagram hesabımı da takip etmek isterseniz link aşağıda. Bol bol mektup içerir, uyarayım :).

https://www.instagram.com/bonheur_mutluluk.icin/

https://www.instagram.com/onerimakinesi/



Güzel önerileri ile yayın akışımızın vazgeçilmezi Sibelyka'nın yeni adresi aşağıda. Çok profesyonel güzel bir site hazırlamış arkadaşımız. Belki kaçıranlar vardır diye aşağıya linkini koyuyorum. Bir hayırlı olsununuzu alır artık :).

https://www.sibelinceler.com/


Devamını Oku »

25 Aralık 2018 Salı

Yılbaşı Çekilişi #2019 (KAPANDI)


Mer-ha-ba! Başlıktan da anlaşıldığı üzere son iki yıldır severek yaptığım yılbaşı çekilişinin üçüncüsünü başlatıyorum :). Hediyemiz biliyorum ki birçok okurun merak ettiği, filmi ile de iyice ünlenen kitaplığımdan bir kitap Tiffany'de Kahvaltı.


Bunun için ise yapmanız gereken tek şey bloğumun takipçisi olmak ve 2019 dileklerinizi evrene yolladıktan sonra birini yorum olarak aşağıya bırakmak :). Ekstra bir hak olmayacak ama çekilişi duyurursanız daha çok kitapsevere ulaşabiliriz  :). 

Sadece yurt içi katılımlar geçerli olacak. Çekiliş 2019'a girdiğimiz zaman sonlanacak ve bir aksilik olmazsa yılın ilk saatlerinde kazananı açıklayıp kısa sürede kitabını yollayacağım. Umarım harika güzel sürprizlerle dolu bir 2019 bizi bekliyordur. Yeni yılınız mutlulukla aşkla sağlıkla huzurla geçsin <3.
Devamını Oku »

24 Aralık 2018 Pazartesi

Atıştırmalık #45 (Uzak Doğu Edebiyatı)

Merhabalar :). Uzun zamandır kitap okuyamıyorum ve şu anda da pek okuduğum söylenemez. En son Uzak Doğu filmleri izlerken elimde kitapları da olunca hevesim arttı ve başladım okumaya. İlgim merakım daha da arttı zaten önceden beri merak ettiğim bir kültür; film ve kitaplarla destekleyip bir de içinde mutfak geçince eve soya sosu ve noodle alıp birkaç tarif denememek için kendimi zor tutuyorum :). Tabi son yıllarda çevrilen kitaplar sayesinde seçeneklerimiz de artıyor ne güzel ki. Sizin de önermek istediğiniz filmler ve kitaplar hatta tarifler varsa yorumlarda paylaşırsanız çok sevinirim :).

Vejetaryen - Han Kang 



Bir kadını ve etkilediği hayatları üç faklı gözden dinlediğimiz üç farklı öykü. Sıradan bir kadının sıradan hayatında gördüğü bir rüyadan etkilenerek vejetaryen olmasıyla değişen ve değiştirdiği hayatları okumak güzel bir deneyimdi. Beni etkiledi. Hayatındaki hiçbir erkeğin sözünden çıkmamış hayattan bir beklentisi olup olmadığı bilmediğimiz bir kadının, belki de ilk kez isteği ve kendine ait verdiği tek karar vejetaryen olmasıyla yaşadığı değişimi kocası, eniştesi ve ablasının bakış açılarıyla dinliyoruz. Ailesi sayesinde geçmişi ve şimdiki hayatı hakkında verilen ufak detaylarla fikir sahibi olduğumuz Yonğhe'nin içinde kopan fırtınaları arada okusak da daha fazlası için büyük bir merak duydum ama üzüldüm de. Birçok açıdan incelenebilecek bir kitap, nasıl yorumlamak nereden bakmak isterseniz. Güzel bir kitaptı, Kore edebiyatından daha önce bir okuma yaptım mı bilmiyorum ama son olmaz herhalde.

Mutfak - Banana Yoshimoto 



İki kısa öykü. İlki özellikle benim gibi mutfak aşığı yemek için yaşayan insanlar için daha da cazibeli bir öykü. İki öyküde de ölüm teması ciddi bir biçimde işlenmiş ve yansımaları olabilecek en naif biçimde anlatılmış. Birinci ağızdan dinlediğimiz bu öyküler samimi ve sıcak. Özellikle ilk öykü o kadar tatlı ki bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Devamını Oku »