Hikayeler #4

Merhabalar, nasılsınız? Nasıl geçiyor günler? Benim bu aralar çokça bolca şansa ihtiyacım var, bana şans dileyin, gönderin :). Ben bugün üşengeçliğimi kırmak istedim ve art arda yazıları yayınlıyorum. Birkaç gündür hazır yayınları bile yayınlamaya üşeniyordum bugün bir dur diyebildim neyse ki ve yine süper kitap önerileriyle karşınızdayım :). Bir de aşağıda ilk karşılaştığım bir sorun oldu nedenini bilmiyorum ve çözemedim son çare olarak da gri alt
renk yaptım bu kadar oldu. Önceden beyazdı ve hiç okunmuyordu en azından böyle biraz okunuyor. Bir de yazı büyüklüğüyle alakalı sorunlar da oldu, çözemedim. Bir anlaşamadık bugün yani. Hiç içime de sinmedi ama düzeltemedim. Yine de neyse, hadi başlayalım :).

Normalde ben hiç kitap ya da sahaf alışveriş yazıları yazmıyorum ama sevgili Şule ben çok severim okumayı dedi ben de çok güzel bir sahaf alışverişi yaptım, oradan aldığım iki kitabı burada da yazma vesilesiyle de biraz bahsedeyim istedim. Ben sahaflara bayılırım, eski kitap kokusu, o kitaplar arasındaki araştırma, o tozu bile severim; sahafla sohbet falan bayılırım. O yüzden sürekli sahaf kovalarım ama geçen gün hep önünden geçtiğim bir kitapçıya ilk kez girdim. Aslında hep merak ettiğim bir yerdi fakat nedense bakmamışım ta ki geçen güne kadar. Dışarıda da kitap satıyor içeride de. İçeride birçok sevdiğim yazarın yeni kitapları var artı ikinci el kitap yeri de var. Tam benlik yani. Genelde yeni kitapları internetten almayı seçiyorum daha uygun fiyatlı olup daha çok kitap almama vesile olduğu için ama böyle takas yöntemiyle de kitap alma olanağı olma ihtimali olan kitapçılar da var. Gerçi bu kitapçıyı daha bilmiyorum ama soracağım. İşte dedik ya içeride dışarıda diye dışarıdaki kitaplar iki liraydı ve ben Faulkner aldım iki liraya. Okursam fotoğrafını da koyarım, Sabah'ın Nobel ödüllü yazarları bastığı yayınları bilirsiniz belki ondan ve sanırım hiç okunmamış :). Bir de ben baya eski kitap kokusuna bayılırım, bu ikinci kitapları da bağımlı gibi kokluyorum :):). Neyse işte oradan iki kitap daha aldım aşağıda göreceksiniz toplamda on liraya çok verimli bir kitap alışverişi yaptığımı düşünüyorum en azından ben mutlu oldum. Uzun zamandır kitap almıyordum (en son D&R indirimi vardı oradan aldım, bir de dergi alacağım diye bir tane kitap sıkıştırdım araya, külliyen yalan :)) en azından sahaf alışverişi yapmamıştım böyle ikinci ellerin arasından aklında fikrinde olmayan orada okuyarak beğenerek aldığın kitapların tadı başka o yüzden de çok güzeldi.

Gelelim asıl konumuza, baya dolu dolu bir paragraf alışveriş yazdım ama asıl konumuz hikayeler. Size dediğim gibi çok seviyorum hikaye okumayı kesin devamı gelir dedim, elimde de hiç okumadığım yazarlar da var .sıra sıra okuyorum bu arada sizleri de unutmayıp burada önerilerimi paylaşıyorum. Bugün yine üç kitap önereceğim detaylı bahsetmeye çalışarak. Yeterince lafı uzattık zaten gelin kitaplara bakalım.

Öyküden Çıktım Yola - Remzi Karabulut (hazırlayan)

252 yazardan minimal öyküler diye de bir alt başlığı var, heyecanlandınız dimi, zaten içinde yok yok benim burada daha önce bahsettiğim öykü yazarlarından yeni tanıdıklarıma, adını duyup kitabını okumadıklarıma kadar herkes var. 252 yazar dile kolay yani. Ama kitabın bir alma hikayesi varsa ben hep bahsederim saçma da olsa kısa da olsa güzel bir hikaye de olsa. Ben böyle şeylere önem veriyorum bilmiyorum ya, karşımdaki sıkılıyor bazen ama bana çok ilginç geliyor anlatıyorum. Mesela geçen gün Kim Milyoner Olmak İster izliyordum elimde de kitap var, ben öyle arada reklamda falan okurum elimde okuyorum ara ara neyse soru geldi. "Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir, hali vakti yerinde olan her bekar erkeğin mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır." sözü Jane Austen'ın hangi kitabında ilk cümledir tarzında. Tahmin edin elimdeki kitap neydi :). Böyle küçük şeyler benim ilgimi çekiyor ve dikkat ediyorum. Çok insan sıkılıyor ya da "ee?" diyor ama bir bana ilginç geliyor, seviyorum böyle şeyleri :). Yine gittim nerelere, bu kitabın hikayesi de şöyle geçen sene Ankara kitap fuarında belki bahsetmişimdir tek düzgün indirim yapan Aylak Adam yayınlarıydı. Müthiş bir enerjileri vardı, okuyucuyla iletişimleri güçlü ve işlerini ne kadar severek yaptıkları belli olan insanlardı. Biz Ankara okuyucusunu seviyoruz deyip %30 indirimi aşmayan yayınevlerine ders niteliğinde fuara yakışır %50 indirimi basmışlardı :). Biz de tahmin edersiniz ki ben başta olmak üzere bir sürü kitap toplamıştık. Benim giderken kafamda belirlediğim bazı kitaplar vardı ama onların da tavsiyesi ile birkaç kitap aldım işte onlardan biri de sevgili Erkan Aslan abimizin önerisi bu kitaptı. Kendisi benimle ilgilenen kişiydi, bu kitabı da al bulunsun en azından birkaç yazar keşfedersin dursun kenarda dedi ve ben de aldım. İyi ki almışım ve her öykü severin de almasını öneriyorum, hem yeni yazarlar keşfetmek hem de aklınızda bir fikir oluşması için müthiş bir kaynak. Benim uzun zamandır okumak istediğim isimler vardı mesela daha bir şevklendim kitaplarını almak için, bir de yeni sevdiklerim oldu onlar da incelenecek. Bu arada sevdiğim yazarlar da vardı. Baya dolu dolu bir kitaptı anlayacağınız. Bazı öykülerin etkisi öyle büyüktü ki kısacık olmasına rağmen diğer öyküye geçmeden durup düşünmeniz gerekiyor. Ben zaten minimalizme bayılırım bu kitap da adından anlaşılacağı üzere minimalist öyküler var. Çok güzel bir kitap, kesinlikle öneriyorum. Bu arada Erkan Aslan'ın da içinde bir öyküsü var, o öykü de kendi kitabından bir öykü. Çok etkileyici öykülerden biriydi o kitabı da kesinlikle almak isterim. Mesela bu bir örnek bu gibi bir sürü yazarla tanıştım. Kendisine teşekkür ediyorum iyi ki aldırmış bu kitabı. Bu kitabı uzun bir sürede okudum iki iç ay elimde kaldı ama benim durumumdan ve başka işlerimin olmasından kaynaklı yoksa boş günlerimde elime aldığımda gayet kısa zamanda bitti. Süper bir kitap alın okuyun :).

Memurlar Memurlar - Aziz Nesin

İşte o meşhur sahaf alışverişimin ilk bahsedeceğim kitabı. İlk kez Aziz Nesin okudum, çok mutluyum. Bu aralar hep okumak istediğim yazarları okuyorum benim için çok iyi oluyor hele bir de sevince. Bu kitap mizahla yerenlerden ben güldüm bayadır da gülmüyordum kitap okurken herhalde ama Nesin sayesinde güldüm :). Komik hikayeler vardı. Eleştiri tarzında yazılmış seçme öykülerin olduğu bir kitap. Adından anlaşılacağı üzere memurlar ortak noktası. Bazı kitaplar aklımda, onların tamamını okumak isterim. Bir de nedense aklıma Gogol'un Bir Delinin Hatıra Defteri kitabı geldi okuduktan sonra. Bu bölümde de bahsettim şurada da linki.

Hoptirinam - Aziz Nesin

Bu kitap pek komik değil. yine eleştiri. Sanırım dönemin politikasını bilseydim daha çok anlayabileceğim bir kitaptı lakin yine de verdiği mesajları çoğunlukla anladım sanıyorum. Düzene yapılan bir eleştiri kitabı aslında dönemin politikası dedim diye yanlış anlaşılmasın. İçinde masallar da var sonradan eklenmiş ama Nesin tarzı masallar :).

Öneri Makinesi'ni sosyal medyada takip edin.

Soundcloud
Twitter
Tumblr